3'üncü Dünya Savaşı’nın başlangıcı

img

HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan, Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlangıcı olarak gösterdiği uluslararası komployla "Kürtlerin ve Kürdistan’ın kontrol altında tutulmak istendiğini” kaydetti. 

"Kürdistan’daki gelişmeler kilit önemdeydi. Mutlaka etkisizleştirilmem en azından konjonktür gereğiydi. Tasfiye edilmem o günler için küresel politikalarına uygun düşmekteydi. O günlerde Kürdistan’ın özgürlüğünden ve Kürtlerin kimliğini kazanmalarından yana olmak, her türlü günübirlik liberal çıkarları, pragmatizmi ve bencilliği aşmayı gerektiriyor; sağı ve soluyla kapitalist modernite yaşamından vazgeçmeyi veya bu yaşamın karşısına dikilmeyi emrediyor, buna zorluyordu. Tersine o günlerin dünyası küresel liberalizmin dünyayı fethetme savaşında şahlandığı günlerin dünyasıydı. Liberal faşizmin dünya çapında egemenliğini ilan ettiği yıllar yaşanmaktaydı. Politik açıdan ise, Ortadoğu hegemonik mücadelenin merkezi konumundaydı. Kürdistan üzerindeki mücadele hegemonik hesaplar açısından kilit roldeydi. PKK’nin ideolojik ve politik konumu hegemonik hesaplarla açık çelişki içindeydi. Dolayısıyla tasfiye edilmem bu hesapların önünün açılması anlamına geliyordu."
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'nın işaret ettiği bu durum, 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkış ile başlayan uluslararası komplonun asıl amacını ortaya koyuyor. Koordinatörlüğünü Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yaptığı uluslararası komplo, hem Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) uygulamaya konulması hem de Üçüncü Dünya Savaşı’nın başlangıcı oldu. Düğmeye ise, 1985’te NATO Gladiosu ve Almanya tarafından basıldı. Bu süreci 1990’larda İngiltere, 1996’dan itibaren İsrail ve Yunanistan’ın dahil olması izledi. Bununla da sınırlı kalmadı, 1998’lerde Suudi Arabistan, Mısır, İran, Suriye, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Fransa, İtalya, Hollanda, Rusya ve son olarak 1999’da İsviçre ve Kenya ortak oldu. Asırlık "düşmanları" bir araya getiren komplo, Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilmesine kadar uzandı. 
 
Abdullah Öcalan, komplonun “Üçüncü Dünya Savaşı” ile ilişkisini, savunmalarından oluşan Demokratik Uygarlık Manitestosu’nun 5’inci cildi olan “Kürt Sorunu ve Demokratik Uygarlık Çözümü” kitabında ele aldı. 
 
'NATO TARİHİNİN EN ÖNEMLİ OPERASYONU' 
 
 
Türkiye bunun karşılığında ABD ve İsrail’in en güvenilir ama en uydu ülkesi haline getirilmişti. Çılgınca küreselleştiği iddia edilen süreç aslında Türkiye’nin küresel finans kapitalizmine peşkeş çekilmesi öyküsünden başka bir şey değildi.
 
Abdullah Öcalan, komplonun NATO tarihinin en önemli operasyonunun gerçekleştirildiği bir süreç olduğuna işaret ederek, “Bu o kadar açıktı ki, gidilen yerlerde hiç kimse aykırı bir tavır sergileyemiyordu. Sergileyenler anında etkisizleştiriliyordu. Büyük Rusya bile çok açık bir biçimde etkisizleştirilmişti. Yunanlıların tavrı zaten her şeyi açıklamaya yetiyordu. Roma’da kaldığım evin içinde ve dışında alınan güvenlik tedbirleri durumu oldukça açıklayıcıydı. Tutsaklığa özgü olağanüstü tedbirler almışlardı. Dışarıya adım bile attırmadılar. Özel güvenlik timleri odamın kapısına kadar her yeri 24 saat kontrol altında tutuyorlardı. D’Alema Hükümeti sol demokrat bir hükümetti. D’Alema tecrübesizdi, kendisi yalnız başına karar alamadı. Tüm Avrupa’yı dolaştı. İngiltere ona kendi öz kararını alması gerektiğini belirtti; kendisine pek dayanışma göstermedi. Brüksel’in tavrı net değildi. Sonuçta yargıya havale edildik. Bu tavırda Gladio’nun etkisini görmemek mümkün değildi. Zaten İtalya Gladio’nun en güçlü olduğu ülkelerden biriydi. Berlusconi tüm gücünü harekete geçirmişti. Kendisi Gladio’nun adamıydı. İtalya’nın beni kaldıramayacağını bildiğim için ayrılmak zorunda kalmıştım. Tabii Türkiye bunun karşılığında ABD ve İsrail’in en güvenilir ama en uydu ülkesi haline getirilmişti. Çılgınca küreselleştiği iddia edilen süreç aslında Türkiye’nin küresel finans kapitalizmine peşkeş çekilmesi öyküsünden başka bir şey değildi” değerlendirmesinde bulundu.
 
BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ’NİN KİLİT ADIMI 
 
PKK Lideri, Irak’ın işgal senaryosunun da kendisinin Türkiye’ye teslim edilmesiyle sıkı sıkıya bağlantılı olduğunun altını çizerek, “İşgal aslında bana yönelik operasyonla başlatılmıştır. Aynı husus Afganistan’ın işgali için de geçerlidir. Daha doğrusu Büyük Ortadoğu Projesi’nin hayata geçirilişinin kilit adımlarından biri ve ilki bana yönelik olan operasyondu. Ecevit’in ‘Öcalan’ın niçin teslim edildiğini bir türlü anlamadım’ demesi boşuna değildi. Birinci Dünya Savaşı nasıl Avusturya Veliahdının bir Sırp milliyetçisi tarafından vurulmasıyla başlatıldıysa, bir nevi ‘Üçüncü Dünya Savaşı’ da bana yönelik operasyonla başlatılmıştı” vurgusu yaptı. 
 
KÜRDİSTAN’IN KONTROL ALTINDA TUTMAK! 
 
Kürtlerin kontrolünün ellerinden çıkması onlar için kabul edilemez bir durumdu. Kürdistan’ı kontrolleri altında tutmak, özellikle Irak’la ilgili planları için hayati rol ifade ediyordu. Mutlaka ayrılmam ve bağımsız Kürt kimliği ile özgürlük çizgisine son vermem dayatılıyordu.
 
Operasyon sonrasında gelişen sürecin anlaşılması için operasyon öncesine işaret eden Abdullah Öcalan, “ABD Başkanı Clinton Suriye’den çıkarılmam sorununu görüşmek için Başkan Hafız Esad’la biri Şam’da, diğeri İsviçre’de toplam dört saatten fazla süren iki toplantı yaptı. Hafız Esad o görüşmelerde konumumun önemini fark etti. Sürece yaymayı kendisi açısından daha uygun gördü. Geçici bile olsa, Suriye’den çıkmam konusunda bir talepte bulunmadı. Beni Türkiye’ye karşı iyi bir dengeleyici unsur olarak sonuna kadar değerlendirmek istiyordu. Ben ise Suriye’yi stratejik tavır almaya zorladım. Ama gücüm veya durumum bunu başarmaya elvermiyordu. İran’da olsaydım belki de stratejik bir ittifak geliştirilebilirdi. O konuda da ben İran’a güvenemiyordum; geleneksel tavırlarından (Simko ve Qasimlo cinayetleri ve bunun gibi komplolar, Med Kralı Astiyag’ın Harpagos tarafından düşürülüşüne kadar eskiye giden oyunlar) çekiniyordum. Clinton ve ilişki içinde olduğu Irak Kürt liderleri Suriye’de bulunmamı kendi stratejik amaçları için uygun görmüyorlardı. Çünkü Kürdistan ve Kürtler giderek kontrollerinden çıkıyordu. İsrail de bu durumdan çok rahatsızdı. Kürdistan’daki gelişmelerin seyri ve Kürtlerin kontrolünün ellerinden çıkması onlar için kabul edilemez bir durumdu. Kürdistan’ı kontrolleri altında tutmak, özellikle Irak’la ilgili planları için hayati rol ifade ediyordu. Mutlaka ayrılmam ve bağımsız Kürt kimliği ile özgürlük çizgisine son vermem dayatılıyordu” dedi. 
 
ABD VE İNGİLTERE’NİN TÜRKİYE’YE VERDİĞİ SÖZ
 
Abdullah Öcalan, ABD ve İngiltere’nin 1925’ten beri Türkiye’ye verdikleri “Irak Kürdistan’ına dokunmamak şartıyla Türkiye Kürdistan’ını feda etmek” sözünü tutmak durumunda olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Türkiye bu temelde NATO’ya girmiş, kendisiyle bu temelde Kürt sorunu üzerinde anlaşmışlardı. Konumumuz ve stratejimiz, geleneksel ve güncel olarak büyük önem arz eden Ortadoğu’daki bu dengeyi ve hegemonyayı tehdit ediyordu. Ya bu hegemonyanın yörüngesine girecek ya da tasfiye edilecektik. Türkiye Cumhuriyeti 1925’ten beri bu hegemonik güçlerle yaptığı antlaşmaları (1926’da Musul-Kerkük konusunda anlaşma, 1952’de NATO’ya giriş, 1958 ve 1996’da İsrail’le yapılan anlaşmalar) Kürtleri tarihten silme temelinde kullanmak istiyordu. Laik milliyetçi pozitivist ideoloji bu imkânı veriyordu. Cumhuriyet kadrosu buna inandırılmıştı. Bu aslında tarihsel Türk-Kürt ilişkilerinin ruhuna ve ittifakına çok aykırı bir durumdu. Ama İsrail’in kuruluş hesapları nedeniyle sistemin yapamayacağı çılgınlık yok gibiydi. Beyaz Türk gerçeği denilen yapay ideoloji, kadro ve sınıf oluşumu bu temelde inşa edilmişti. Ayrıca PKK bu oluşuma öldürücü darbe vurmuştu. Çünkü Kürt kimliğinin kabulü ve özgürlüğünün tanınması bu oluşumun inkârı anlamına geliyor, en azından bu ölümcül politikaların terk edilmesini gerektiriyordu. İsrail’le yapılan antlaşmalar bu oluşum için hayati anlam ifade eder. Zaten Türk ulus-devleti Proto-İsrail olarak inşa edilmişti.”
 
'PKK’NİN ÇIKIŞI OYUNLARI BOZDU' 
 
 
 PKK’nin çıkışı, tarihsel olduğu kadar güncel geçerliliği de olan bu oyunu bozuyordu. 1993 ve 1998’deki çözüm ve barış imkânının doğması bu oyunun sonu demekti. Onun için bu tarz bir çözüme müsaade edilmedi. Büyük suikastlar ve komplolar düzenlendi. 
 
KDP bağlamında da benzer bir “Beyaz Kürt” oluşumunun inşa edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Abdullah Öcalan, “Aynı merkez hem Türklerde hem de Kürtlerde benzer ama aralarında çelişkiler bulunan iki güç yaratmayı varlıkları için (ABD ve İngiltere başta olmak üzere, Batının Ortadoğu’daki hegemonik çıkarları ve İsrail’in güvenliği için) hayati önemde görmekteydiler. Kendilerine bağlı ama aralarında hep problemler olan bu iki güç bağlamında bölgedeki çıkarlarını kollamak son derece akıllıca bir politikaydı. PKK’nin çıkışı, tarihsel olduğu kadar güncel geçerliliği de olan bu oyunu bozuyordu. 1993 ve 1998’deki çözüm ve barış imkânının doğması bu oyunun sonu demekti. Onun için bu tarz bir çözüme müsaade edilmedi. Büyük suikastlar ve komplolar düzenlendi. PKK’nin Kürtleri denetim altından çıkarıp, başta Türkler olmak üzere diğer toplumlar ve devletlerle barıştırması, bu güçlerin Ortadoğu’daki hegemonik oyunları ve çıkarlarının devamı açısından stratejik bir darbeydi. Gerekçelerini daha da kapsamlı biçimde sıralayabileceğimiz bu hususlar, 1998 komplosunun neden büyük ve stratejik amaçlı olduğunu yeterince kanıtlamaktadır. Clinton o dönemde Ortadoğu’daki hegemonik hamleye büyük önem veriyor ve Türkiye’nin rolünün bundaki önemini hep vurguluyordu. Özel Danışmanı General Galtieri bana yönelik operasyonu Clinton’ın emriyle yönettiklerini bizzat açıklamıştı” dedi.  
 
‘ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI’NIN GERÇEKLİĞİ 
 
Abdullah Öcalan, Irak, Afganistan, Lübnan, Pakistan, Türkiye, Yemen, Somali ve Mısır başta olmak üzere belli başlı ülkelerde yaşananların bilançosunun çoktan Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarındaki bilançoları birçok yönden aşmasının ‘Üçüncü Dünya Savaşı’ gerçekliğini ortaya koyduğunun altını çizdi. PKK Lideri, “Zaten nükleer silahlar nedeniyle ‘Üçüncü Dünya Savaşı’nın parçalı olacağı, uzun bir sürece yayılacağı ve değişik teknolojilerle yürütüleceği anlaşılır bir husustur. NATO’nun son Lizbon Zirvesi, ABD’nin İran etrafındaki ablukayı derinleştirmesi, ‘Üçüncü Dünya Savaşı’nın seyri hakkında gereken bilgiyi vermektedir” diye belirtti. 
 
Savaşın bu temel doğası göz önüne getirildiğinde, bana yönelik 1998 operasyonunun neden uluslararası çapta yürütüldüğü ve NATO’nun en büyük Gladio operasyonu olduğu daha iyi anlaşılacaktır.
 
Abdullah Öcalan, ‘Üçüncü Dünya Savaşı’nın bir gerçek olduğu ve ağırlık merkezinin Ortadoğu coğrafyası ve kültürel ortamı olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Sadece ‘Üçüncü Dünya Savaşı’nın yoğunluk merkezi olan Irak’ta yaşananlar bile buradaki savaşın bir ülke ile ilgili olmadığını, dünya hegemonik güçlerinin çıkarları ve varlığı ile ilgili olduğunu gayet iyi açıklamaktadır. Bu savaş ancak İran’ın tamamen etkisizleştirilmesi, Afganistan ve Irak’ın istikrara kavuşturulması, Çin’in ve Latin Amerika’nın tehdit olmaktan çıkarılmasıyla sonlandırılabilir. Dolayısıyla savaşın daha ortalarındayız. Kesin bir şey söylemek sosyal bilimler açısından doğru olmasa da, savaş en az on yıllık (NATO’nun son stratejik planları da on yıllık bir süreyi öngörmektedir) bir süre daha devam edebilir. Bazen diplomasi, bazen şiddet yoğunlaşacaktır. Gündeme şiddetli ve kontrollü ekonomik krizlerle müdahale edilecektir. Alanların önceliği değişecek, ama şöyle veya böyle savaş komple olarak birçok alanda cereyan edecektir. Ancak savaşın bu temel doğası göz önüne getirildiğinde, bana yönelik 1998 operasyonunun neden uluslararası çapta yürütüldüğü ve NATO’nun en büyük Gladio operasyonu olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Şüphesiz büyük savaşlarda hep hegemonik güçler kazanmazlar, halklar da çok şey kazanabilirler. Hatta hegemonik güçler sistemsel kaybedebilir, halklar sistemsel kazanabilirler.
 
Yarın: Komplonun İmralı süreci

Diğer başlıklar

11/02/2025
14:27 Köylüoğlu’nun taziyesine ziyaret: Gerçeği yazan mücadelenin neferleri oldular
14:22 Tülay Hatimoğulları: Öcalan'ın çağrısı 15 Şubat'a yetişmeyebilir
14:21 Wêranşar'da GES işçileri iş bıraktı
13:52 DBP'den Özer’in ailesine ziyaret
13:52 HDK'den savcılığa: Kongremize suç atfetmek kimsenin haddi değildir
13:25 Wanlılar: Bir kez daha görkemli direneceğiz
13:18 Afganistan’da intihar saldırısı
12:44 Tülay Hatimoğlulları’ndan iktidara: Çözüme dair planın nedir?
12:07 Hamas: Tehdit dili işleri karmaşıklaştırıyor
12:05 2024 Yolsuzluk Algı Endeksi: Türkiye 34 puan ile 107'nci sırada
11:46 Kadınların hedefi 2'nci Lig
11:29 Aktar: Önceden verilen karar okundu
Karaman: Bütün mesele Wan Belediyesi’ne çökmedir
11:18 Gazetecilerin davasında açık dosyaların akıbeti sorulacak
11:08 Avukatlar Abdullah Öcalan ile görüşmek için başvurdu
11:01 Riha'da 1 gözaltı
10:28 Zeydan’ın avukatı Aktar: Kayyım için alınan siyasi bir karardır
10:27 Necla Demir: Basın devletin propaganda aygıtına dönüştürülmek isteniyor
10:18 Belediye önünde protesto: Gaspçılara ve hırsızlara izin yok!
10:14 Safitürk davasında yeniden yargılama talebi
09:53 Abdullah Zeydan'dan ilk tepki: Bu karar yok hükmündedir
09:48 Wanlılar belediye önüne akın ediyor
09:24 Öcalan nasıl bir çağrı yapacak: İmralı Heyeti’nden Önder MA’ya anlattı
09:21 Depremin bıraktığı izi şiirleriyle anlattı
09:17 Abdullah Zeydan’a 3 yıl 9 ay hapis
09:13 Kişisel Statü Yasası'na tepki: DAİŞ zihniyeti
09:12 ‘Aile Yılı’nı sorduğumuz kadınlar: Babanın sorumluluğu nerede?
09:11 İstinaf İHD üyesi Akdeniz'e verilen cezayı onadı
09:10 İnfaz ettiği disiplin cezalarına rağmen tahliye edilmedi
09:06 'Güneşimizi Karartamazsınız' eylemcilerinin hikayeleri
09:04 26 yıldır komplo protestolarında: Kendimi onunla tanıdım
09:00 11 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:27 İstanbul'da belediyelere operasyon: 10 gözaltı
07:53 Sêwereg'de kadın katliamı
10/02/2025
23:56 Ege Denizi'nde 5.2 büyüklüğünde deprem
23:26 Romanya Cumhurbaşkanı Iohannis istifa etti
22:49 Mêrdîn Barosu'ndan gazeteci Öznur Değer çağrısı
22:38 115 isimden Abdullah Öcalan için Avrupa Konseyi'ne mektup
22:27 Ekvador'da devlet başkanlığı seçimi ikinci tura kaldı
21:15 Gulistan Tara ve Hêro Behadîn’in adı katledildikleri caddeye verildi
21:04 SOHR: Suriye’de 7 kişi katledildi
21:00 Tişrîn Barajı’ndaki direniş 33’üncü gününde
20:45 Kadın yürüyüşünde gözaltına alınanlar serbest
20:16 Guatemala'da otobüs köprüden düştü: 51 kişi hayatını kaybetti
20:08 Hamas’tan ‘esir takasını erteledik’ açıklaması
19:59 İzmir’de halk buluşması: Tecrit ortadan kalkmalı
19:34 Fransa'da kabineye karşı verilen gensoru önergesi reddedildi
19:28 Vedat Özer’in tedavisi sürüyor
19:04 Kuzey ve Doğu Suriye’nin 4 köyüne saldırı
18:37 Gazetecilerden Aziz Köylüoğlu’nun taziyesine ziyaret
18:30 Hesekê’deki meydanın adı halk kararıyla ‘Özgürlük Meydanı’ oldu
18:22 DEM Parti Kadın Meclisi: Gözaltına alınan yoldaşlarımızı bırakın
18:16 CHP'de adaylık için 'ön seçim' kararı kesinleşti
17:49 ‘Tüm saldırılara rağmen onurlu barışın talepkarları olacağız’
17:32 Kadın yürüyüşünde 18 kişi gözaltına alındı
17:28 Emeklilere zam farkı yarın ödenecek
17:26 ‘Kızılay çadır sattı’ sözleri nedeniyle ifadeye çağrıldı
16:33 İran’da 3 Kürt’e idam ve hapis cezası verildi
16:24 Temelli: Sayın Öcalan’ın tarihi açıklamasının arkasındayız
16:15 Çorum’da iş cinayeti
16:08 Ezidî çocuğu kaçıran DAİŞ’lilere ceza istendi
15:54 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Öcalan ülkenin geleceği için çözüm üretiyor
15:53 Yasemin Cemre İçlikan’ın faillerine indirimli ceza
15:28 ‘Sînebîr Film Günleri’ yoğun ilgiyle sürüyor
15:27 Riha’da 2 kişi tutuklandı
15:10 Cihan Can'ı zırhlı araçla katleden polisin yargılamasına yeniden başlandı
15:08 HDK'den konferans sonuç bildirgesi: Tüm kesimler çözüm için rol üstlenmeli
14:47 Gazeteci Aziz Köylüoğlu için taziye kuruldu
14:42 ‘Çözüm için Meclis elini taşın altına koymalı’
14:32 Tutsaklara kelepçeli muayene dayatması
14:14 Bakanlık’tan valiliklere sokak hayvanlarına dair yazı
14:05 Kadınlardan ‘özgürlük’ yürüyüşü: Çok sayıda gözaltı
13:08 İmralı Heyeti, Federe Kürdistan Bölgesi'ni ziyaret edecek
12:50 Barış İçin Toplumsal Girişim’den ‘müzakere’ çağrısı
12:26 Gar Katliamı’nın 112’nci ayında adalet talebi
12:22 Abdullah Öcalan'a yazılan mektuba el konulmasına ‘ihlal’ kararı
11:37 Programda kadın gündemini işlemekle suçlanıyor
11:29 Gazetecilerin adli kontrol şartı kaldırıldı
11:18 Şirnex’te 11 bölgeye giriş-çıkış yasaklandı
10:36 ‘Kadını yaşamın öznesi olarak görmeyen politikayı reddediyoruz’
10:34 Özgür basının mamostesi: Aziz Köylüoğlu
09:57 Yargılanan gazeteciler: Talimatla çalışmayız, faaliyetlerimiz suç değil
09:50 Xwebûn 'Gözler Öcalan'da' manşetiyle çıktı
09:16 Gazeteci Deniz: Qereqozaq ve Tişrîn stratejik önemi nedeniyle hedefte
09:15 Fail polis olunca TİHEK ayrımcılıkla mücadeleyi unuttu
09:09 'Çırak da usta da biziz'
09:06 Komploya karşı küresel özgürlük eylemleri
09:00 10 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
09/02/2025
23:44 Özel’den, Yavaş ve İmamoğlu görüşmesi sonrası paylaşım
22:41 Ege Denizi'nde peş peşe deprem
21:59 Kobanê’de bir bebek katledildi
21:54 İlham Ehmed: Suriye için en uygun sistem Ademimerkeziyetçiliktir
21:22 Özel, İmamoğlu ve Yavaş 'cumhurbaşkanı adaylığı' için bir araya geldi
21:12 Uzun Yürüyüş 20’nci gününde
19:51 Hunergeha Welat’tan yeni klip: Bendava me ye
18:51 Girê Spî ve Kobanê köyleri bombalanıyor
18:48 Ege Denizi'nde 4.4 büyüklüğünde deprem
18:44 Tutuklanan Öznur Değer: Mizansene boyun eğmedim, direniyorum
18:25 ‘Çözüm barışta’ konferansı sona erdi: Barışı mutlaka kazanacağız
18:15 Ekvador sandık başında
17:59 'Geçiş Dönemi Adaleti' konferansı: İnsan varsa haklar da var olacaktır
17:25 Tülay Hatimoğulları: Demokratik bir ülkeyi hep beraber inşa edeceğiz
17:06 TJA'dan 'Rojava Devrimi'ni sahiplenme çağrısı
17:05 Gözaltına alınan 3 gazeteci serbest bırakıldı
16:58 'Çözüm için öncelikli olarak tecrit kaldırılmalıdır'
16:17 Bayındır’dan iktidara: Öcalan çözüme, siz neye hazırlanıyorsunuz?
15:56 Polisin yaraladığı Özer saldırı anını anlattı: Bilinçli hedef alındım
15:54 Figen Yüksekdağ'ın 'Sınırsız Savunmalar' kitabı Riha'da imzalandı
15:33 ‘Çözüm için toplumsal müzakere hareketi başlatılmalı’
14:48 KDP’den KNN Televizyonu’na baskın
14:16 Mersin'de ‘Abdullah Öcalan'a özgürlük’ haykırıldı
14:12 Gazetecilerin katledilmesi ve baskılara tepki
13:58 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için mevlit verildi
13:44 Amed’de şüpheli kadın ölümü
13:30 Dêrsim’de intihar girişimi iddiası
13:18 Bakırhan: Abdullah Öcalan'ın mesajı Çanakkale ruhuna uygun olacak
13:01 2025’in başından bu yana Federe Kürdistan’da işlenen suçlar
12:46 Polis saldırısında yaralanan Özer gözlerini açtı
12:40 Hewlêr Valisi’nden maaşları ödenmeyen öğretmenlere tehdit
11:35 Trump ve Putin telefonda görüştü
11:20 Gazeteci Abdurrahim Yeşilağaç yaşamını yitirdi
11:03 Namibya'nın ilk cumhurbaşkanı hayatını kaybetti
11:02 Karayipler'deki deprem sonrası yapılan tsunami uyarıları iptal edildi
10:45 Türkiye’nin iki aylık saldırı bilançosu: 82 yurttaş yaşamını yitirdi
10:26 Amed mitinginden: Öcalan özgür olmadan halk da özgür olamaz
10:13 Kuzey ve Doğu Suriye’nin köylerine saldırı
10:00 Saldırıya uğrayan Vanspor’a coşkulu karşılama
09:49 Birgün’den 3 gazeteci gözaltına alındı
09:34 Jin dergi 6 Şubat depremlerini kapağına taşıdı
09:29 Türkmen: Türkiye’nin yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı var
09:09 İtfaiyenin olumsuz rapor verdiği otelde yangın çıktı, kamuoyundan gizlendi
09:08 ‘Her bir kilimin bir adı ve bir tarihi var’
09:07 Tutsağı yaralayan kurşunun sahibi bulunmadı
09:06 Sofya Alağaş'ın gerekçeli kararı: Haberler gazetecilik faaliyeti değilmiş!
09:05 Kadınlar 15 Şubat'ta Strazburg'da 'özgürlüğü' haykıracak
09:04 JES Aydın için bir tehdit
09:03 Komploya karşı direnişin ilk kıvılcımı
09:00 09 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08/02/2025
23:00 İmamoğlu'ndan bilirkişiye suç duyurusu
22:54 Mersin’de tüm gün ‘Özgürlük’ mitingine çağrı
22:31 Bakan Tunç'a Gezi Davası yanıtı
22:29 Polis saldırısında yaralanan Özer’in ailesine ziyaret
22:06 Mitingde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
22:00 İzmir'de Xızır Cemi düzenlendi
21:35 Ege Denizi’nde depremler sürüyor
21:23 Doğan Hatun: Çok dilli ve kültürlü mirasa sahip çıkacağız
21:16 Lübnan'dan Suriye'ye uyarı
21:13 Yangın faciasında tutuklu sayısı 22’ye yükseldi
21:09 Vanspor’a saldırı
21:01 Filistin’den Netanyahu’nun açıklamasına tepki
20:51 Lübnan’da yeni hükümet kuruldu