HABER MERKEZİ - Sudan Kadınlar Birliği, Aralık Devrimi’nin 7’nci yıl dönümünde yaptığı açıklamada, savaşın kadınlar üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekerek, insani koridorların açılmasını, ateşkes sağlanmasını ve kadınların yer aldığı sivil bir siyasi sürecin başlatılmasını istedi.
Sudan’da 2018 yılının Aralık ayında, ekmek ve yakıt fiyatlarındaki artış nedeniyle halk arasında patlak veren geniş çaplı protestolar, kısa sürede rejim değişikliği taleplerine dönüştü. Göstericiler, "Tesgut Bes" (Yıkılsın) sloganıyla, Ömer el-Beşir yönetiminin sona ermesini hedeflemişti. 12 Aralık’ta Aralık Devrimi’nin başlangıcının yedinci yıl dönümünde, Sudan Kadınlar Birliği, özgürlük, adalet ve barış talebiyle sokaklara çıkan kadınların fedakârlıklarını anma gerekliliğini vurguladı. Birlik yaptığı açıklamada, bu kadınların haklarının güvence altına alındığı, insan onurunun korunduğu bir sivil ve demokratik devlet için tek ses halinde haykırdığını belirtti.
KADINLAR DEVRİM EN ÖN SAFLARINDAYDI
Devrim sürecinde işlenen suçlarla ilgili olarak adalet talebinin süreceğini ve sorumluların hesap vermesinin sağlanması gerektiğini vurgulanan açıklamada, halkın oturma eylemi sırasında yaşanan vahşet ve gösterilerin bastırılmasının unutulmayacağı ifade edildi. Açıklamada, kadınların, devrimin ön saflarında yer aldığına dikkat çekilerek, bu direnişin kadınları aşağılayan ve tarihsel kazanımlarını gasp eden bir rejime karşı bir başkaldırı olduğu belirtildi.
‘KRİZİN SEBEBİ KADINLARIN DIŞLANMASI’
Mevcut krizin, kadınların dışlanmasının ve devlet ile toplumdaki yapısal sorunların görmezden gelinmesinin doğrudan sonucu olduğu kaydedilen açıklamada, bu konunun tartışılmasının tarihsel bir sorumluluk olduğu ifade edildi. Açıklamada ayrıca, savaşın ülkenin geleceğini tehdit ettiğine, özellikle kadınlar üzerinde yerinden edilme, hayatta kalma mücadelesi ve aileleri koruma gibi ağır yükler yarattığına dikkat çekildi.
‘ÇATIŞMA BÖLGELERİNDE İNSANİ KORİDOR AÇILSIN’
Açıklamada, Aralık Devrimi’nin geçici bir siyasi olay olmadığı vurgulandı. Devrim, halk arasında yapılmış bir sözleşme olarak tanımlandı ve bu sözleşmeye sadık kalmanın, özgürlük, barış ve adalet değerlerini savunmak, savaşa karşı durmak ve sivil demokratik devlet projesini desteklemek anlamına geldiği belirtildi. Ayrıca, çatışmaların yaşandığı bölgelerde insani koridorların acilen açılması ve sivillere yardımların ulaştırılması gerektiği ifade edildi. Kadınlar ve çocukların şiddet, sömürü ve ihlallerden korunması da önemli bir talep olarak dile getirildi.
SAVAŞ BİNLERCE AİLEYİ AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA BIRAKTI
Sudan’ın tarıma dayalı bir ekonomi olduğunun hatırlatıldığı açıklamada, savaşın tarım sezonlarını yok ettiği ve binlerce aileyi açlık ve yoksullukla karşı karşıya bıraktığı ifade edildi. Açıklamada, tarım alanlarının askeri üsse dönüştürülmesinin engellenmesi, çiftçilere gerekli girdilerin sağlanması ve kırsal kadınların üretim ve gıda güvenliği girişimlerinin desteklenmesi gerektiği vurgulandı.
ATEŞKES TALEBİ
Sivillerin korunmasını ve temel hizmetlerin geri dönmesini sağlayacak derhal bir ateşkes talep edilen açıklamada, savaşın kazananı olmayacağı ve silah tedarikinin durdurulmasının savaşı sona erdirmek için en etkili yol olduğu belirtildi. Açıklamada, halkın iradesine dayalı, kapsayıcı bir sivil siyasi sürecin başlatılması, krizin kök nedenlerinin ele alınmasını ve adil bir barış sağlanması istendi.
‘SAVAŞA HAYIR HALK İRADESİNE EVET
Aralık Devrimi’nin 7’nci yıl dönümünde, barışçıl direnişi desteklendiği açıklamada, “Savaşa hayır, halkın iradesine evet” sloganıyla devrim ve değişim yolunun yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu. Açıklamada, halkı hedef alan savaşın meşruiyeti olmadığı, kadınların sesinin barışın sesi olduğu ve özgür, güvenli, insan onurunun korunduğu bir Sudan için mücadelenin süreceği vurgulandı.