MERSİN - Babası tutuklandığında 3 yaşında olan Rojgül Özdemir, ilk ziyaretini 7 yaşında yapan ve 29 yıldır cezaevi yollarında olduğunu belirterek, “Babamın çok sayıda ağır hastalığı var. Babamın tahliyesini birçok aile gibi dört gözle bekliyoruz” dedi.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 2025 yılı raporuna göre, cezaevlerinde 161'i kadın ve 1251'i erkek olmak üzere en az bin 412 hasta tutuklu bulunuyor. Bunlardan 335’i ağır hasta tutuklu statüsünde yer alıyor. Ağır hasta tutsaklardan biri de Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan 61 yaşındaki Yıldırım Demir.
Demir, 28 Eylül 1996’da Mersin’de gözaltına alındıktan sonra ağır işkencelerden geçirilerek tutuklandı. Mersin Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yapılan yargılamada Demir’e, müebbet (36) hapis cezası verildi.
Demir, gerek gözaltı sürecinde gördüğü ağır işkence gerekse cezaevi süresi boyunca maruz kaldığı hak ihlalleri nedeniyle prostat hastalığı, sağ gözde yüzde 90, sol gözde yüzde 40 görme kaybı, her iki dizde menisküs yırtığı, uyku apnesi, ileri derecede vertigo, iki kulakta sürekli çınlama, işitme kaybı, denge kaybı, kronik bronşit, kronik baş ağrısı, midede gastrit ve ülser, irritabl bağırsak hastalığı (ishal, gaz ve kabızlık sorunları yanı sıra ağrı yaratan karın kramplarına neden olan gastrointestinal bozukluktur), iç hemoroit, mide kanamaları gibi sağlık sorunlarıyla da mücadele ediyor. Babası tutuklandığında 3 yaşında olan Rojgül Özdemir, hem kendi yaşadıklarına hem de babasının durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
BABASI TUTUKLANDIĞINDA 3 YAŞINDAYDI
Rojgül Özdemir, babası tutuklandığında henüz 3 yaşında olduğunu belirterek, annesinin 2 kardeşiyle birlikte kendisi büyüttüğü belirtti.
Rojgül Özdemir annesinin o dönemde kendilerine hep, “Babanız işe gitti ve işi uzun sürecek’ diye anlattığını belirterek, “İlk kez 7 yaşında babamın tutulduğu Ceyhan Cezaevi’ne giderek babamı tanıdım. Ailem etkilenmemem için burada da ‘Baba sıva işleriyle uğraşıyor, işleri bitince eve gelecek’ diye anlattı. Annem bizleri zorlu bir yaşama mücadelesi içerisinde büyüttü. 21 Yaşına gelince evlendim. Ancak babam yanımda olmadığı için buruk bir sevinç yaşadım. Tek tesellim babamın cezaevinden gönderdiği mektubun düğünümde sesli okunmasıydı. Çocukluğumdan bu yana hep cezaevi yolu gözledim ve cezaevlerine babamı ziyarete gittim” dedi. Rojgül Özdemir, “Babam tutuklanmadan önce çekilen aile fotoğrafımızda ben ve 3 kardeşim bulunuyor. Bu sefer de 3 çocuğumla cezaevinde babamı ziyaret ettim ve birlikte bir aile fotoğrafı çektik. İki fotoğrafımız yan yana duruyor” diye belirtti.
BİRÇOK HASTALIK VE İŞKENCELER
Rojgül Özdemir, babasının gözaltına alındığı sırada ağır işkencelere maruz kaldığını belirterek, "En büyük zorluğumuz babam cezaevinde mücadele ederken, biz de dışarıda yaşam mücadelesi verdik. Annem tek başına çok zor şartlar altında çocuklarını büyüttü. Babamın birçok hastalığı var. Gözlerinin biri görmüyor, öteki de yüzde 40 görüyor. İki defa mide kanaması geçirdi. İki dizinde menisküs var, prostat kanserinden şüpheleniliyor. Bir kere biyopsi oldu ama sürekli erteleniyor ve tedavisi engelleniyor. Ankara'ya tedaviye gitmesi gerekiyor ama sürekli erteleniyor ve ilaçları dahi verilmiyor. İleri derecede vertigo ve boyun düzleşmesi var. İlk olarak Konya Cezaevine, Adana Kürkçüler, Ceyhan, Siirt Cezaevi, Silifke'de, Nevşehir ve son olarak 2016’dan beri Bolu'da tutuluyor” dedi.
29 YILDIR CEZAEVİ YOLUNDALAR
Rojgül Özdemir, cezaevi görüşleri için gidip gelmenin iki günü bulduğunu ve bu sürecin kendileri için bir başka “işkence yöntemi”ne dönüştüğünü kaydederek, “Buradan Siirt’e gitmek, buradan Konya'ya gitmek, buradan Bolu'ya gitmek bizim için tamamen bir işkence. Babam orada yolumuzu gözlüyor. Bizler de görüşe gitmek için maddi-manevi kendimizi hazırlamak zorundayız. Bizim için en sıkıntılı yer Bolu’dur. Otobüsle gittiğimiz zaman 11-12 saat sürüyor. 40-45 dakika görüşümüzü yaptıktan sonra çıkıp geri dönüyoruz. Yani bizim gidip-gelmemiz iki günü buluyor. Onlara ayrı bir zulüm, bize ayrı bir zulüm. Yani bizi yıldırmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
‘SÜRECİN RUHUNA TERS’
Sürecin tutsak aileleri açısından da yavaş ilerlediğini ifade eden Rojgül Özdemir, tutsak ailelerinin sürecin en büyük destekçisi olduğunu söyledi. Adımların daha hızlı atılması çağrısında bulunan Rojgül Özdemir, "Birçok aile bizim gibi dört gözle bekliyor. Bir yıldır yürütülen süreç var ve bunun en büyük destekçisi bizleriz. Abdullah Öcalan ile bir komisyon görüşmesi yapıldı ama bunun devamı gelmiyor. Babam olmak üzere birçok hasta tutsağın neden bırakılmadığını merak ediyoruz ve kaygılanıyoruz. Tahliyesi gelip de bırakılmayan birçok hasta tutsak var. Bunların olması bizde kaygı yaratıyor. Babamdan ayrı 30 yıl geçirdim. Başkaları bu süreci yaşasın istemiyorum. Sürecin sonuca ulaşması lazım. Tutuklu aileleri olarak bizleri göz önünde bulundursunlar. Babam cezaevine girdiğinde küçücük bir çocuktum, şimdi çocuklarım babamın cezaevine girdiği dönemki yaşımdan çok daha büyükler" diye belirtti.
MA / Mehmet Güleş - Abdulkadir Ayten
