'Çıplak arama' dayatması Tıp Dünyası'nda ele alındı

img
ANKARA - Tıp Dünyası Dergisi'nin Mayıs sayısında tutsaklara dönük “çıplak aramaya" yer verildi. TCK'de "çıplak aramaya" dair açık maddenin olmadığına dikkat çekildi.
 
Türk Tabipleri Birliği (TTB) bünyesinde yayınlanan aylık Tıp Dünyası Dergisi’nin Mayıs sayısında Türkiye cezaevlerinde yaygın bir biçimde uygulanan “çıplak arama”ya dikkat çekildi.  
 
“Çıplak arama bir işkence yöntemidir” başlıklı yazıda, “güvenlik” gerekçesiyle istisnai olarak yapılması gereken “çıplak arama” uygulamasının Türkiye’de olağan, sistematik baskı ve tahakküm kurma aracı haline getirildiği kaydedildi. 
 
TBB İnsan Hakları Kolu tarafından kaleme alınan makalede şunlar kaydedildi:
 
“Çıplak arama; fiziksel, ruhsal ve cinsel şiddet olmasının yanında bir de işkence olarak kabul edilmelidir. Mahpuslara, Muameleye Dair Birleşmiş Milletler Asgari Standart Kuralları’nda (Nelson Mandela Kuralları) da yer verildiği gibi ‘Aramalar(ın), insanlık onuruna ve aranılanların mahremiyetine saygılı olacak şekilde ve aynı zamanda ölçülülük, yasallık ve gereklilik ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi’ gerektiği açıkça ifade edilmektedir.
 
AÇIK MADDE YOK!
 
En son 2016 yılında gözden geçirilen ‘Mahkumlarda Beden Aramalarıyla ilgili Açıklaması’nda Dünya Tabipleri Birliği de ‘zorla aramanın etik açısından kabul edilemezliğini’ vurgulamıştır. Anayasa’nın 17. Maddesinde kimseye işkence yapılamayacağını tanımlamış durumdadır. Türk Ceza Kanunu’nda ‘çıplak aramaya’ dair açık bir madde bulunmamaktadır. 
 
Çağdaş Hukukçular Derneği Kadın komisyonunun cezaevlerinde yaptığı bir çalışmada kadın mahpusların; işkence görmediklerini ama çıplak aramaya maruz kaldıklarını ifade etmiş olmaları, çıplak aramayı bir işkence yöntemi olarak görmedikleri anlamına gelmektedir. Ayrıca çıplak arama uygulaması son zamanlarda özellikle kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelmiş durumdadır. Eril tahakkümün bir göstergesi olması açısından çarpıcı bir durumdur. 2021 yılında, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzükte bir değişiklik yapılmış, ‘çıplak arama’ ifadesi, ‘detaylı arama’ olarak değiştirilmiş, ek olarak ‘insan onuruna saygı gösterecek şekilde yapılmalıdır’ ifadesi ile her aramadan sonra tutanak tutulması gerektiği eklenmiştir. Mahpusları korumaya, zorla çıplak arama uygulamasını kaldırmaya yönelik herhangi bir eklemede bulunulmamış olması durumunun çıplak arama uygulamalarının eski haliyle devam etmesi konusunda ısrarcı olunduğunu göstermektedir.
 
RESMİ OTORİTELER REDDEDİYOR
 
Resmi otoriteler; Türkiye’de çıplak arama olmadığını iddia etmektedir. Hâlbuki gözaltına alınan insanların kıyafetlerinin tamamen çıkarıldığı, parçalandığı, onurlarının ayaklar altına alındığına dair, tanıklıklar, iddialar, ifadeler ve kazanılmış davalar kamuoyuna yansımış durumdadır. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun 2020 tarihli bir açıklamasında “çıplak arama ancak son çare olarak yapılmalı” demiş olması dolaylı yoldan varlığını kabul ettiği anlamına gelmektedir.
 
‘OLUMSUZ PSİKOLOJİK YANSIMALARA NEDEN OLUYOR’
 
Cezaevine girmenin başlı başına yüksek düzeyde stres içeren bir süreç olduğu bilinmekte iken sosyal bilişlerle de bağlantılı olarak, temel olarak hissedilen duygular korku eksenindedir. Bilinmeyenin korkusu hakim durumda iken, yapılan beden aramalarına ilişkin olması gereken detaylı bilgilendirmenin yapılmaması olumsuz psikolojik yansımalara neden olmaktadır.
 
Özellikle kadınlarda daha belirgin olan ve suçluluk ile de yakından bağlantılı olan kendinden utanma, sadece cezaevine koyulmanın getirdiği stigmatizasyonla ile sınırlı değildir. Ceza infaz kurumlarında uygulanan aramalar, özellikle çıplak aramalar mahkûmların kendilerine yönelik utanç, suçluluk, nefret yaşantılarını pekiştirmekte ve hatta arttırmaktadır. Kişilerin kendilerini ‘değersiz pislik parçaları’ olarak yaşantıladıklarını ifade ettikleri ve tutuklu olduklarının onlara sembolik olarak tekrar hatırlatıldığı çıplak aramalarda utanç ve küçük düşürülme de pekiştirilmektedir.
 
Cezaevlerine girişte uygulanan çıplak arama, birçok kişi için ‘özgür bir insandan’ ‘hapsedilmiş bir insana’ dönüştükleri ‘o anı’ temsil etmektedir. Sadece kıyafetlerin değil kimliklerin de soyulduğu, kişilerin otonom bireyler olarak değil homojen topluluklara dönüştürülmeye çalışıldığı bir tablo söz konusudur. Bir hükümlü maruz kaldığı ilk çıplak aramayı ‘derinden parçalara ayıran ve izole eden, öfkeli ve düşmanca bakışlar altında çıplak durduğu, varoluşsal olarak değersizleştirildiğini derinden hissettiği o an’ olarak tarif etmiştir.
 
Ayrıca rutin haline getirilen beden aramaları, gözetleme yoluyla baskı mekanizmasının kullanıldığı disiplinize etme, göz hapsinde tutma, cezalandırma ve korkutma işlevi de görmektedir. Üstelik ne sıklıkta yapılırsa yapılsın ‘alışmaktan’ söz etmek mümkün değildi. Tekrarlayan şekilde, menstürel döngüleri esnasında aramalara maruz kalan ve yasak olmasına rağmen squat pozisyonunda öksürüğe zorlanan, yine yoğun korku yaşayan ve istemsizce idrarını kaçıran mahkûmların utanç dolu olarak tarif ettikleri zor deneyimlerin korku ve insandışılaştırma atmosferi oluşturulduğunu göstermektedir.
 
Cinsel şiddette beden bütünlüğünün parçalanmasına, özgürlüğün ve kendi kaderini belirleyebilme hakkının ihlaline, çoğu zaman zorlama, kontrol etme, korkutma ve alçaltma eşlik etmektedir. Benzer şekilde çıplak aramalar esnasında dayatılan kontrol edici, kırıcı, alçaltıcı, güç yüklü ve rızanın devre dışı kaldığı pratikler çıplak arama ile cinsel aşağılama arasındaki ayırımın net şekilde koyulabilmesini engellemektedir.
 
Kadın mahpusların yarısından fazlasının cinsel ve fiziksel istismara maruz kalmış oldukları ve çıplak aramanın vücutları üzerinde kontrol ve güç kaybı, savunmasızlık, öfke, yardıma ulaşamama, korku, çaresizlik gibi geçmiş travmatik yaşantılarla bağlantılı imgeleri canlandırdığı hatta yenilerini oluşturduğu literatür bilgisi arasındadır.
 
Bu uygulamalar; geçmişte istismar eden ilişki kalıplarının ayrıca cezaevi dışında da özellikle kadınların toplumda deneyimledikleri sosyal kontrol mekanizmalarının yeniden onlara yansıtıldığı bir ayna işlevi de görmektedir (13,14). Çıplak aramaya maruz kalacak sıradaki kişinin kendileri olabileceğine dair korku, mahkûmları belirli bir şekilde ve çizgiye uygun davranmaya zorlayan sürekli bir tehdit kaynağı olup, özellikle kadınlar için ‘tecavüze uğramamak için erkek egemen gücün çizgisinden’ sapmamayı ve davranışlarını buna göre düzenlemeyi dayatan sosyal baskının bir simülasyonudur. LGBTİ+’lar için ise çıplak aramanın ifade ettiklerine yeni eklemeler yapılabilir. Özellikle trans kadınlar için çıplak arama, resmi ideoloji ile aynı çizgide olan ‘düzgün kadın’ imajının dayatıldığı bir araç haline gelmektedir. Çıplak arama doğası itibari ile rıza dışıdır. Özellikle ceza infaz kurumlarında, izolasyon/tecrit korkusu altında “verilmiş görünen rıza” sadece seçenek sunulduğu illüzyonu yaratmaktadır.
 
 Açık bir şekilde çıplak aramanın cinsel şiddet ile pek çok ortak nokta içeriyor olması ve bu tarz eylemlerin daha zor dile dökülebilmesi/paylaşılabilmesi doğrudan örselenmenin etkisini arttırdığı gibi dolaylı şekilde adaletin sağlanmasındaki en önemli yol olan başvuru basamağını da ve ruhsal iyi oluşu da olumsuz etkilemektedir. 2021 yılında ‘çıplak arama’ uygulamasının ismi ‘detaylı arama’ olarak değiştirilmiştir. Çıplak aramanın “çıkarma, uzaklaştırma, boşluk, yitim, yoksunluk” gibi çağrışımları varken, ‘detaylı arama’ teriminin ‘bütün, tam, kapsayıcı, kusursuzluk’ çağrışımları çıplak aramanın güç merkezli, insandışılaştıran ve girici doğasını söylemsel manevra ile muğlaklaştırmaktadır. Bu dilsel ikilem (linguistic ambivalence) çıplak aramanın travmatik, cinsel şiddet oluşturan, ruh sağlığını olumsuz etkileyen, artmış madde kullanımına ve kendine zarar vermeye neden olan olumsuz etkileri ile arasına mesafe koymayı amaçlayan bilinçli bir girişim olarak değerlendirilmektedir.
 
Uygulamaya maruz kalanların çıplak aramaya dair algılarındaki merkezi kavramlardan biri de cezai gücün kullanımıdır. Bu noktada devlet koruması altındayken uygulanan ‘devlet-onaylı kontrol’ çıplak arama ve bu pratiği kuvvetlendiren ‘güç’ ile ilgili bir tartışmayı karşımıza çıkarmaktadır. Cezaevi personeli, yöneticiler ve ortamda otoriteyi temsil eden herkes çıplak aramayı uygulayan otoriter gücün temsili parçaları haline gelmektedir. Bu bağlamda çıplak arama sadece eylemi gerçekleştiren kişiyle sınırlı kalmayıp algısal perspektifte de çoklu aktörlerin yer aldığı bir uygulama haline gelmektedir.
 
Dahası, kadınların çıplak aranmalarında hiçbir zaman ‘tamamen çıplak olmadığı ya da cinsiyete spesifik arama’ gibi söylemler aramalara insancıl bir kılıf oluşturma işlevi görmekte ve mevzuatı problemsiz ve sunuma hazır göstermektedir.
 
Sonuç itibarıyla asimetrik güç dengelerinin olduğu ve rızadan bahsetmenin mümkün olmadığı bir zeminde, ölçülülük, yasallık, gereklilik ilkeleri çerçevesinde yapılmış olsa bile ruhsal etkileri bakımından cinsel şiddetle benzer özellikler gösteren mevcut beden arama yöntemleri ancak son çare olarak düşünülmeli ve yerini doğru ve eksiksiz kayıt sistemi altında daha insancıl alternatif teknolojik görüntüleme yöntemlerine bırakmalıdır.”

Diğer başlıklar

24/11/2025
17:10 DİSKİ: Atıksu Arıtma Tesisi 20 gün içinde tam kapasite devreye girecek
17:08 Seyhan Belediyesi'ndeki tacize tepki
16:42 Tarım ve Orman Bakanı’na tepki: Türkiye zehirleniyor
16:40 Aykol'un kan değerlerini bozan antibiyotik tedavisi durduruldu
16:07 Kendirci soruşturmasında 3 kamu görevlisi açığa alındı
15:44 Hayali eylem nedeniyle verilen cezaya itiraz edildi
15:04 İnanç örgütleri: Kadına biçilen tüm baskı biçimlerini reddediyoruz
15:03 Wan’da taziyelere kitlesel katılım
14:19 CHP eski vekillerden Özel’e ‘İddialar’ araştırılsın mektubu
14:08 Şakran Cezaevi önünde 25 Kasım eylemi
13:59 Aykol'un kan değerlerinde bozulma görüldü
13:49 'İşkenceyi' haberleştiren Öznur Değer ve Osman Akın'a dava açıldı
13:36 Erdoğan: Komisyonun aldığı karar sürecin önünü açacaktır
13:33 İHD: Kürdistan'da son bir yılda 88 kadının yaşam hakkı ihlal edildi
13:19 Biri cezaevinde 17 kadına yapılmamış bir eyleme katılmaktan ceza
12:42 Abdullah Öcalan ile yapılacak görüşmenin tutanakları Meclis Komisyonu’na getirilecek
12:27 Meclis Komisyonu İmralı'ya gitti
11:22 Feti Yıldız İmralı’ya gitmeden önce paylaştı
11:20 Gazeteci Ali Barış Kurt'un tahliyesi ertelendi
11:00 Meclis Komisyonu İmralı'ya gidiyor
10:52 Filozof Therborn: Abdullah Öcalan çağrısıyla Nobel Ödülü'nü hak etmiştir
10:48 Karayılan: CHP yanlıştan geri dönsün
09:53 Gazeteci Özdemir: Duhok'taki fotoğrafın gerekleri yerine getirilsin
09:29 Mazlûm Ebdî: İmralı’yı ziyaret ihtiyacı duyuyoruz, Türkiye bundan korkmamalı
09:13 'Özgürlük şehitlerine barışın müjdesini vermek istiyoruz'
09:11 'Tüm halklar süreci desteklemeli'
09:10 ‘25 Kasım’da kadını yok sayan politikalara cevap verelim’
09:09 'CHP Kürtler üzerinden oyun oynamaya son versin'
09:08 Beluc Fariba Borhanzahi: Jin, jiyan, azadî ortak haykırış olarak benimsendi
09:02 Rojhilat Genç Kadınlar Birliği üyesi: Temel kazanım özgürlüktür
09:00 İstanbul’da 'Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı' düzenlenecek
09:00 24 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:55 Meteoroloji’den 32 il için sağanak uyarısı
00:00 İstanbul'da ulaşıma 25 Kasım engeli
23/11/2025
23:08 Humus’ta 2 kişi katledildi
22:30 Egîdê Cimo Ma Muzik okulu bir yaşında
20:48 Kavga eden Gürhan ve Dündar ailelerine sağduyu çağrısı
20:43 Mersin’de 14 işçi zehirlendi
19:29 Trump’tan Biden’ı suçlama, Zelenski’ye sitem
19:22 Beluc hak savunucusu Turan Halamzahi cezaevine girecek
18:39 Paris’te kadınlardan görkemli yürüyüş
18:00 Metin-Kemal Kahraman’ın ‘Ferfecir’ albümünün 25 yılına özel konser
17:54 İsrail Beyrut’a saldırı düzenledi
17:48 Humus’ta Alevi ve Hristiyan mahallelerine saldırı
17:43 Bakanlık Şêx Said'i aşağılayıcı ürün satışını durdurdu
17:39 İmamoğlu, CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararını destekledi
17:36 İsrail’in ateşkesi tanımıyor: 339 kişi katledildi
17:30 Kadınlardan örgütlülük çağrısı: Asla yalnız yürümeyeceksin
17:20 İtalyan Sosyolog: Kürt siyasi hareketi başka bir dünyanın önünü açacak adımlar attı
17:19 Dilovası’nda açıklama: Kastik katillere karşı özgür yaşamı inşa edeceğiz
17:14 19 HPG’linin taziyesine kitlesel ziyaret
17:10 Awesta'dan anadilde eğitim talebi
17:08 Alevilerden süreç talebi: Her toplum baskısız yaşayabilmelidir
15:48 Sabahat Tuncel'den CHP'ye: İmralı'ya gitmeden Kürt sorununu çözemezsiniz
15:29 Tülay Hatimoğulları: Süreç devletle yürütülen bir süreçtir
15:14 HPG'li Gündüz'ün taziyesine kitlesel ziyaret
15:11 Gazeteci Aykol'a PEG tedavisi uygulanacak
14:42 Dorşîn’de ağaç kıyımına karşı fidan ekimi
13:40 Ronahi Gazetesi basılı yayına yeniden başladı
12:49 Şengal’de kadınlar erkek şiddetine karşı çözümü tartıştı
12:43 Öğrenci yurdunda şüpheli ölüm
10:50 Wan'da silahlı kavgada baba-oğul yaşamını yitirdi
10:26 Sakarya'da zehirlenen tutuklu sayısı 171'e yükseldi
10:22 Agirî'de 'güvenlikçi' adımlar: Barış sürecinin ruhuna ters düşüyor
10:07 Jin dergi 25 Kasım’ı kapağına taşıdı
09:34 Yeni Yol'a 'İmralı' müdahalesi mi yapıldı?
09:30 Özel Okmeydanı Hastanesi çalışanları: Hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz
09:29 ‘Kadın katliamları dosyaları 'şüpheli ölüm' denilerek kapatılıyor’
09:28 Halktan Sezgin Tanrıkulu’na: Amed sokaklarına girmemeli
09:26 KESK’in bölge mitingine katılan emekçiler: Halktan yana bütçe istiyoruz
09:25 Adliye bahçesinde işlenen bir cinayetin anatomisi
09:23 Gazeteci Can: CHP İmralı’ya gitseydi tabanından büyük bir reaksiyon almayacaktı
09:20 Hurda metallerin dönüşümü: Sanat bir zihin meselesi
09:19 Yoksulluk, güvencesizlik ve şiddet zincirinde yaşam mücadelesi
09:17 Türkiye'de COP31 için alternatif zirve hedefi
09:13 Mahkeme Trump'un 'hızlı sınır dışı' talebini reddetti
09:12 Jinwar ‘kadın kentleri’ne ışık tutuyor
09:04 MA’ya konuşan Mazlûm Ebdî: QSD’nin katılımı Suriye ordusunu güçlendirir, huzur getirir
09:00 23 KASIM 2025 GÜNDEMİ
22/11/2025
23:27 İşkenceyle katledilen Kendirci'nin dosyasına gizlilik kararı getirildi
23:22 Hamburg’da Bîra Sûrê belgeseline ödül
23:17 31 yıl sonra tahliye olan Karatay memleketinde karşılandı
22:55 Riha'da yaşanan 2 ayrı kazada 2 kişi öldü
22:51 Riha’da engelli bakım merkezinde yangın: 1 çocuk yaşamını yitirdi
20:34 Türkiye Kobanê’de çiftçilere ateş açtı
19:44 Kılıçdaroğlu'ndan CHP’nin İmralı kararına tepki: Tarihin doğru tarafında olmak cesaret ister
19:11 25 Kasım etkinliklerinde birlikte mücadele vurgusu
18:39 Tülay Hatimoğulları: Komisyon tarihi bir karar aldı
18:35 Kadınlar katledilmek istenen Yasemin D.'yi ziyaret etti
18:29 Kadın tutsakların çizimleri sanatseverlerle buluştu
18:19 Özel: Komisyonda aldığımız karardan dönmeyeceğiz
17:32 Şax’ta Kadın Yaşam merkezi açıldı
17:29 Ekmek, toprak, adalet mitingi: Ekolojik saldırıya karşı kendimizi korumak zorundayız
17:17 25 Kasım kapsamında medyanın dili tartışıldı
17:10 Halide Türkoğlu: Kadınlar barış ısrarını sürdürmeli
17:02 Ekoloji Kervanı Kuzey Ege'de
16:36 Amedspor maçında Jîna Emînî’nin koreografisi açıldı
16:22 Wan’da Burak Ercan kararı protesto edildi
15:43 Emekçiler bütçe taleplerini açıkladı
15:35 Şevket Epözdemir katledilişinin 32’nci yılında anıldı
15:30 KESK’ten bölge mitingi: Bütçe emeğe ve barışa ayrılmalı
15:23 Pervin Buldan'dan partilere: Çözümün gelişmesi için herkes elini taşın altına koymalı
15:01 Dêrsim Emek ve Demokrasi Platformu: Halkın iradesi derhal teslim edilmeli
14:52 İSKİ’den su tüketimi uyarısı
14:45 Kadınlara yönelik cezaevindeki şiddet tartışıldı
14:22 Hasta tutsakların tahliyesi talep edildi
14:09 Wan’da Çocuk Hakları Dayanışma Ağı kuruldu
14:02 Katledilen ve kaybedilen kadınlar için adalet istendi
13:57 Bakırhan: ‘Şununla oturmam’ diyenler barış istemiyor, bunu da bir yere not ettik!
13:31 Yeni Yol Grubu İmralı'ya gidecek heyete üye vermeyecek
13:09 Cumartesi Anneleri: 45 yıldır Hayrettin Eren’in nerede olduğunu soruyoruz
12:57 Abdullah Öcalan: Hukukun yeniden inşa edilmesi bir gerekliliktir
12:42 Bozkurt ve Akgül’ün taziyesine kitlesel ziyaret
12:37 Mansur Yavaş ve özel kalem müdürü hakkında soruşturma izni
12:31 DEM Parti Mersin’de gazetecilerle bir araya geldi
12:26 Bahis soruşturmasında 149 hakemin kariyeri sona erdi
12:25 Değer Artış Payı Uygulama Yönetmeliği değiştirildi
12:24 Tülay Hatimoğulları: Hiç kimsenin çözümden kaçma lüksü yoktur
12:11 Siyaset Bilimci Aksoyoğlu: CHP’nin tutsak edildiği bir siyaseti izledik
11:35 DBP: Çözüm iradesini yok saymak, barış ve eşitlik taleplerinin inkârdır
10:33 Mazlûm Ebdî’den MA’ya önemli değerlendirmeler
10:12 Komisyonun İmralı’ya gitme kararını gazeteler nasıl gördü?
09:55 Kaybeden Kürtler değil CHP olacak
09:49 Dêrsim Belediyesi’nde kayyımın 1 yılı: Bina ve arsalar satılığa çıkarıldı
09:44 Rojava Film Festivali’ne katılan Ott: Burası Ortadoğu’ya örnek olabilir
09:31 Amed sokakları: CHP çözüm istemiyor
09:27 TTB süreç için çalışmalar yapacak: Hekimler süreci desteklemeli
09:27 Semsûr'da depremzedeler oldukları yerde!
09:24 Bulancak Sanat Tiyatrosu, 38 yıldır sahnede
09:07 Şikayete rağmen çocuk istismarı davasında soruşturma tamamlanmıyor!
09:06 Yoksullaşmanın fotoğrafı: Kirasını ödemek için eşyalarını satıyorlar
09:04 KESK Wan’da bölge mitingi düzenliyor
09:04 Wan'da uyuşturucuya karşı ortak mücadele hattı kuruluyor
09:02 Filistinli kadınlar 'acıma' değil adalet istiyor
09:01 'Barış sürecinde hasta mahpusların tahliyesi sağlanmalı'
09:00 İmralı ziyaretinde hangi başlıklar masada olacak?
09:00 22 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:30 Belen'de 7 katlı binada yangın: 2 ölü
21/11/2025
22:56 İspanya’da 3 madenci göçük altında kaldı
22:53 Bütçe görüşmeleri: Agirî'de doktor yok, doğan çocuklar ölüyor
22:39 Humus’ta kaçırılan Alevi gençler katledildi
22:36 Bangladeş’in başkenti Dakka’da deprem
22:32 Mazlum Ebdî, Şêx Mani El Cerba ile bir araya geldi
22:29 Kayyımın TELE1'de 32 kişiyi işten çıkardığı iddiası
22:25 29 öğrenci zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı
22:01 AKP'den Hüseyin Yaman İmralı'ya gidecek
21:53 Böcek ailesinin kaldığı otelin sahibi ve çalışanı tutuklandı
21:51 Çiğdem Açlan'ın cenazesi köyünde toprağa verildi
21:44 Tülay Hatimoğulları: Kalıcı barışın tek yolu örgütlenmek
21:18 İsrail katlettiği Filistinli'nin cenazesini alıkoydu