Cezaevini üniversiteye dönüştürdüler

img

İSTANBUL - 14 yıl tutuklu kalan Aziz Mahmut Koç, tüm baskı ve zorbalığa karşı bilinç ürettiklerini belirterek, “Cezaevini üniversiteye dönüştürdük” dedi.

Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Sarıtoprak (Hola) köyünde yaşayan Aziz Mahmut Koç’un ailesinin evi, 1993’te askerler tarafından bombalandı. PKK’ye yardım ettikleri gerekçesiyle evleri bombalanan Koç ailesi, o gece şans eseri evde olmadığı için katliam girişiminden kurtuldu. Devam eden baskılardan ötürü köyden Diyarbakır’a yerleşen Koç ailesi, burada da baskı gördü. Koç ailesi, baskılardan ötürü 1997’de İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı.
 
Geldikleri İstanbul’da da baskılara karşı karşıya kalan Koç ailesinin evi, 12 Mart 2008’de polis tarafından basıldı. Baskınla birlikte Aziz Mahmut Koç, babası ve kardeşi gözaltına alındı. Aziz Mahmut Koç, babası ve kardeşi dışında aynı gerekçeyle 3 kişi daha gözaltına alındı. İstanbul’da meydana gelen bir “bombalı patlama”dan sorumlu tutulan Koç’a, aynı zamanda “örgüte üye olmak”, “iş yerinde silah bulundurmak” suçlamaları yöneltildi. Koç ile 5 kişi 2 yıl boyunca yargılandı. Koç’un babası ve kardeşi beraat ederken, Koç ve 3 arkadaşına 19’ar yıl hapis cezası verildi. 
 
YAŞANAN SÜRGÜNLER
 
14 yıl boyunca İstanbul Bayrampaşa, Edirne ve Tekirdağ cezaevleri başta olmak üzere çeşitli cezaevlerinde kalan Koç, baskılara karşı ses çıkardığı için başka cezaevlerine zorla sevk edildi. Tutuklandığı gibi Bayrampaşa cezaevine konulan Koç, daha sonra zorla Edirne’ye, oradan da Tekirdağ’a gönderildi. Koç, fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kaldı. 
 
İŞKENCE TİMİ
 
Tekirdağ cezaevinde bir kadın gardiyan tarafından kurulan TİM ile her gün koğuşlara baskın düzenlendi, Koç ve diğer tutuklulara işkence yapıldı. Koç, daha sonra buradan sırasıyla Metris’e, Kandıra’ya ve Bandırma’ya zorla sevk edildi. Verilen ceza nedeniyle 14 yıl boyunca cezaevinde tutulan Koç, bir ay önce denetimli ve şartlı salıverilme şartı ile tahliye oldu.
 
Tahliye edildikten sonra konuştuğumuz Koç, mücadele hikayesini Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. 
 
‘KADİM BİR HALKIN MENSUBUYUM’
 
Ailesine yapılan yoğun baskılardan ötürü bir arayış içine girdiğini söyleyen Koç, “Kim” olduğunu sorgulamaya başladığını ifade etti. Ayrıca kendilerine dönük baskılardan ötürü sürekli, “Biz ne yaptık da bu kadar baskı var?” diye sormaya başladığını kaydeden Koç, bu sorunun cevabının “Kürt olmak” olduğunu belirtti. Yavaş yavaş Kürt halkını tanımaya başladığını ifade eden Koç, “Ben Kürdüm ve kadim bir halkın mensubuyum. Dünyaya ve insanlığa katkıları olmuş bu denli kadim bir halk nasıl olur da bu şartlar da yaşıyor. Bize yapılan bu vahşiliğin nedeni nedir diye sorgulamaya başladım” diye belirtti.
 
ÖZEL SAVAŞ YÜRÜRLÜKTE
 
Kaldığı süre boyunca cezaevinde şahit olduğu olay ve durumların yanı sıra işleyen mekanizmaya dikkati çeken Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Fiziki işkence ve baskıdan öte, zihinsel ve psikolojik işkence daha yoğun. En başta teslim alınmak isteniyorsun. Böyle bir politika seni hazır bekliyor. Kısaca özel bir savaş yürürlükte ve yürütülüyor. Öyle özel bir savaş ki ismi dahi konulmamış. Her tutukluya göre politika üretiyorlar. Özellikle çeşitli sağlık sorunları olan ve kendilerince zayıf gördükleri kişilere yöneliyorlardı. Hata kimi zaman aileleriyle iletişime geçip, tutukluları aramızdan alarak başka koğuşa götürmeyi istiyorlardı. Cezaevinde fiziki olarak kendini koruyorsun, ancak eğer kendine bilinç yüklemezsen, sana yöneliyorlar.”
 
Cezaevinde de “Biz kimiz ve amacımız ne” şeklinde bir sorgulamaya girdiğini belirten Koç,  “Kendimi cezaevinde tanıdım. Çünkü cezaevini üniversiteye dönüştürdük. Bizler her türlü zorluğa ve şarta karşı bir bilinç ürettik ve bize bu öğretildi. Bu öğrenme süreci ile bu politikaları boşa çıkarmayı bildik. Evet, cezaevinin zorluğu var. Aileler de bundan çok şikayetçi olabilir. Ancak cezaevindeki bilinç, karşında kimin olduğunu net bir şekilde gösteriyor. Bu şekilde ona göre tedbirini de alıyorsun, ne kadar sert, zorlu bir yönelim söz konusu olsa da savunman o kadar güçlü oluyor” diye belirtti. 
 
BİRLİK VURGUSU 
 
Devletin aile ve toplumu bir elin parmağını ayırır gibi ayırmaya çalıştığına işaret eden Koç, her parmağını bir ele bir işlev verdiğini ve bu ellin işlevinin sönmesi için devletin bu ayırma politikasını yürüttüğünü söyledi. Devletin,  “Sen tek başınasın. Senden öte kimse yok” mesajını vermeye çalıştığını belirten Koç, “Evet, her parmağın kendine göre bir işlevi var. Ancak bu parmaklar bir arada ve kapandığında ortak bir güç ortaya çıkıyor” diye belirtti.   
 
AĞAÇ YEŞERDİ
 
1980’lerdeki gibi kendilerine teslimiyet dayatıldığını belirten Koç, buna başını eğmediklerini söyledi. Kürtler olarak tarihe ev sahipliği yaptıklarını belirten Koç, “Bugün baktığımızda Kürtlerin yaşadığı yerlerde ortaya çıkan üretimler dünyanın hiçbir yerinde yok. Ağaç örneğini verirsek daha açıklayıcı olabilir. Bir ağacın kökleri derindedir. Ne kadar dallarını ve başını kesersen o bir şekilde yeniden yeşerir. Bugün o ağacın yeşerdiğini görüyoruz. Belki yapraklar döker ancak ağacın dalları daha da kalınlaşıp büyüyor. Burada yenilgi değil kazanç var” diye konuştu.
 
ÖĞRENMEK ÖZGÜR KILIYOR
 
Cezaevinde yaptıkları okumalarla Latin Amerika’yı, Vietnam’ı, Kamboçya’yı, Rusya’yı, Arnavutluk’u, Kürdistan’ı ve dünyayı tanıdığını ifade eden Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cezaevinde insanı tanıyorsun. Gezmediğin yer kalmıyor. Burada öğrenme ile özgür oluyorsun. Ancak dışarıya bakıyorsun - çok fazla görme şansına sahip değildik birkaç sistem televizyonu vardı- gerçeği göremiyorsun. Zaten manipüle etmeyi amaçlıyorlar. Özel bir savaş yürütüyorlar. Bu nedenle kendimden önce dışarıda ne yapabilirim onu düşünüyorsun. Çünkü dışarı çok daha fazla dezenformasyona maruz kalıyor. Bu nedenle kendini bir yere koyup dışarıyı düşünmeye başlıyorsun. Yarın dışarı çıktığımızda ne yapabiliriz, bunu düşünüyorsun.”
 
BİR PARÇASI İÇERDE KALDI 
 
Tahliye olduktan sonra ilk hissettiği duygunun “bir parçanı” içeride bırakma hissi olduğunu vurgulayan Koç, “İlk gözaltına alınıp tutuklandığında nasıl ki bir parçanı dışarıda bıraktığına dair bir his oluştuysa, çıktığımda da benzer bir his yaşadım. İlk fark ettiğim buydu. İkinci olarak ise bu kadar güzel ve geniş bir dünya ki insan gibi yaşama imkanın olduğu bir yerde niçin bu kadar katliam ve zulüm var. Bunu düşündüm” diye belirtti. 
 
'SESSİZLİĞE SON VERİLMELİ'
 
Koç, tutuklularda, sadece söylemde değil davranış ve hareketlerinde de halka bağlı olmanın çok güçlü olduğunu belirterek, “Halk da bunu görmeli. Çünkü yıllarca menfaat beklemeden zindanda direniyorlar. Her biri kendinden bir parça veriyor. Bir ayda 7 arkadaşımız yaşamını yitirdi. Halkın içine düştüğü bu sessizliğe artık son vermesi lazım. Halk kalkmadığı sürece, anneler zılgıt atıp karşı koymadığı sürece, cezaevinden cenazelerimiz çıkmaya devam edecek” şeklinde konuştu.
 
BASKILAR DEVAM EDİYOR
 
Cezaevinden çıktıktan sonra gözlemlerini paylaşan Koç, sözlerini şöyle noktaladı: “Kürtler üzerindeki baskı ve zulüm devam ediyor. Dün bu baskı kabaydı. Açık açık öldürüyordu ve yakıyordu. Ancak bu gün ilmek ilmek dokunmuş ince bir politika ile bunu yapıyorlar. Zihni bulanıklaştırıyor. Bugün de kaba baskı ve zor aygıtından ödün vermemiş, ancak medyasından tut mitinglerindeki konuşmalarına kadar insanların zihinlerini bulanıklaştırmayı amaçlıyorlar. Bu fiziki bir şekilde yapılmıyor. Bu şekilde yapılsa karşı koyuşun da o şeklide olur. Sonucunda ölüm de olsa başının öne eğilmemesi için direnirsin. Ancak bu 14 yıl içinde şunu fark ettim; artık kılcal damarlarına kadar bombardıman altındasın. Bunun için bir şey dediklerinde üzerinde 10 kere düşünmemiz gerekiyor.”
 
MA / Mehmet Aslan - Enes Sezgin

Diğer başlıklar

16/11/2025
23:15 Riha Barosu: İki çocuğun öldüğü iş cinayeti denetimsizliği göstermiştir
22:44 Tuncer Bakırhan, Barış Akademisyenleri ile bir araya geldi
22:34 BMGK, Gazze’ye ‘çokuluslu güç konuşlandırılmasını' yarın oylayacak
22:19 Gazeteci Alican Uludağ'ın Akand paylaşımına soruşturma açıldı
21:29 Ahmet Kaya’nın 1996’daki sözleri yayınladı
20:44 Bakanlıktan Şule Çet'in faillerinden Berk Akand hakkında açıklama
19:47 Annesi kızı Rojbin Sönmez’i ağıtlarla andı
18:54 Ekoloji Kervanı 2'nci gününde: Talana karşı sesimizi yükseltiyoruz
18:50 Reqa'da 2 Kürt genci kaçırıldı
18:46 İHD’nin yeni Eş Genel Başkanları belli oldu
18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem
20:35 Êlih'te iş cinayeti
19:46 Gülhan'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:19 ‘Aç kalalım ama kültürsüz kalmayalım’
18:37 İşçiler 107 gündür eylemde: Taleplerimiz karşılansın
18:24 CHP'den İBB iddianamesine ilişkin HSK'ye başvuru
18:18 DEM Partili Oluç: Eli kulağındadır, kayyım rejiminin sonuna geliniyor
18:08 Riha’da toz taşınımı etkili oldu
18:02 HPG’li İş, kitlesel bir şekilde toprağa verildi
17:32 25 Kasım eylemleri: Dayanışmayla karanlığı yeneceğiz
17:06 Çetin'in taziyesine 'şehit namirin' sloganıyla ziyaret
17:01 Vince çıkan işçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı
16:42 DEM Parti Kadın Meclisi direnişteki kadınları ziyaret etti
16:41 DEM Parti Turizm Bakanlığından Kürtçe ve diğer dilleri teşvik edilmesini istedi
15:52 Dilek İmamoğlu: Adalet yara alırsa umut yeşermez
15:19 İHD: 6 bin 94 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
15:00 Bireysel silahlanma protestosu
14:07 Silahlı saldırıda 4 kişiyi yaralayan korucular serbest bırakıldı
13:54 LeMan davasında Pehlevan hakkında tahliye kararı
13:09 KESK'li kadınlar 25 Kasım programını açıkladı: Barış talebinde ısrarcıyız
12:26 MB anketine göre enflasyon beklentisi yükseldi
11:45 Çakıroğlu: Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının kurucularından biri Abdullah Öcalan olacak
11:31 Tanrıkulu: Güven artırıcı adımlar atılmalı
Ekmen: Toplumun desteği süreç için önemli
11:13 AB Türkiye Delegasyonu Amed Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti
11:09 Sürecin etkili öncülere ihtiyacı var
10:55 Seyîd Rıza'nın mezar yeri açıklansın: Gidersem gözüm açık kalacak
10:51 Bakırhan: Süreçte belediyelere büyük sorumluluk ve görev düşüyor
09:58 92 yaşındaki tutsak annesi: Ölmeden oğlumu görebilecek miyim?
09:44 Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ‘suça göre’ muamele!
09:43 'Katliama işveren yer hazırlıyor, devlet göz yumuyor'
09:41 Prof. Dr. Nilgün Toker: Süreç hukuki güvence altına alınmalı