DÊRSIM - Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için komisyonun bir an önce Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini belirten Dêrsimli yurttaşlar, devleti somut adım atmaya çağırdı. 
	Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı bağlamında Kürt Özgürlük Hareketi de somut adımlar atmayı sürdürüyor. Son olarak 26 Ekim’de Qendil’de yapılan açıklamayla gerilla güçlerinin Türkiye ve Kürdistan’dan tamamen çekilmeye başlandığı duyuruldu. Bu tarihi adımın ardından gözler devlet ve iktidarın atacağı somut adımlara çevrildi. 
	Dêrsim’de mikrofon uzattığımız yurttaşlar, devletin sürecin gerekliliklerini yerine getirmesini istedi.
	Hüseyin Ercan, barış istediklerini vurgulayarak bunun için adımların atılması gerektiğini söyledi. Halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarının yerine atanan kayyımların bir an önce gitmesi gerektiğini ifade eden Ercan, “Kayyımlara bir an önce son verilmeli. Kimin eli kimin cebinde belli olmuyor. Barışa inanıyorum mutlaka barış olacak ama bunun için Tayyip Erdoğan’ın adım atması gerekiyor. Herkes barıştan yana, süreç yolunda giderse ilkbahara kadar barış olur” diye konuştu.     
	SİYASİ TUTSAKLARIN DURUMU
	Herkesin barış istediğini söyleyen Haydar Ozan, barış için gerekenlerin yerine getirilmesi gerektiğini kaydetti. Haydar Ozan, “Adımlar atılmalı ve ilk adım olarak cezaevlerindeki siyasilerin bırakılması gerekiyor” dedi.   
	Nurettin Sayman, “Bu coğrafyanın daha önce çekmiş olduğu acıların, faili meçhullerin hesabının sorulması gerekiyor. Bugün gördüğümüz sürecin sadece adı barış süreci, bunun için adım atılmış değil. Barış adına bizlerin gördüğü bir şey yapılmış değil. Kürt halkı bu kadar hukuksuzluklar yaşadı. Bunun için bir adım atıldığı yok. Elle tutulur bir bilgi ya da somut bir şey yok. Gerçek anlamda barışın oluşması için geçmişten ders alınıp bunların masaya yatırılması gerekiyor. Kayyımların atandığı,  insanların kendini rahatça ifade edip konuşabileceği bir ortam olmadığı sürece nasıl bir barıştan bahsedebiliriz. Çok sayıda hak savunucusunu cezaevlerindedir. Barışın olabilmesi için bütün bunların serbest bırakılması, rahatça konuşabilme hakkı olabilmesi gerekiyor. Devletin şu ana kadar hiçbir samimiyetini görmedik” diye belirtti. 
	Yaşanan savaşta herkesin büyük acılar çektiğini ve gözyaşı döktüğünü söyleyen Ayten Gürbüz, aynı acıların bir daha yaşanmaması için bir an önce barışın gelmesi gerektiğini ifade etti.
	Müslüm Aykut, “Son barış sürecinde insanlar binalarla gömüldü. Bunun hesabı sorulmadı. Barışın ciddiyetle yapılabileceğini, bunun için toplumla yüzleşilmelidir. Bu toplumun coğrafyanın kaderi hep sıkıntılı ve bedel ödemekle geçti. Maraşlar, Sivaslar, Gaziler oldu. Bir daha yaşanmaması için herkes herkesle yüzleşmeli. Toplumla, tabanla yüzleşilmeli” diye konuştu.
	BARIŞ DİLİ VURGUSU 
	Barış için demokrasinin işlemesi gerektiğini söyleyen Ali Göner, “Siyasi tutsakların cezaevlerinden çıkması gerekiyor. Devletin adım atması gerekiyor. Atılmayan adımlar yüzünden hiç ümidimiz yok” şeklinde konuştu. 
	Fethi Kathurman, “Medyalarındaki dile bakıp umutsuz oluyoruz. Dilleri barış dili değil. Barış için kurulan komisyon kesinlikle Abdullah Öcalan ile görüşmelidir. Bir tarafı rehin tutuyorsun bir taraftan da masada oturuyorsan o öyle olmuyor.  Bir kere tarafların özgürlüğü şarttır” dedi. 
	İnsanların ölmemesinin dünyaya bedel olduğunu dile getiren Remziye Erdoğan, “Barışın bir an önce sağlanması gerekiyor. Hangi taraftan olursa olsun herkesin duyarlı olması gerekiyor. Yeter ki bu barış sağlansın. Şimdiye kadar bir adım görmedik” ifadelerini kullandı.
