Öcalan'ın avukatı: İktidar, barış isteğini AİHM kararını uygulayarak gösterebilir

img
İSTANBUL - Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Emran Emekçi, "Siyasi irade Kürt-Türk demokratik ittifakından yana bir barış istiyorsa, bunu 11 yıldır uygulanmayan AİHM kararını uygulamaya başlayarak gösterebilir" dedi. 
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkarılmasının üzerinden 27 yıl geçti. Uluslararası komplo süreci, Öcalan'ın 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilmesiyle devam etti. Ancak Öcalan'ın imhasının ve PKK'nin tasfiyesinin hedeflendiği komplo hedefine ulaşmadı. Öcalan, ağırlaştırılmış tecrit koşullarına rağmen fikirleriyle Kürdistan ve Türkiye başta olmak üzere tüm dünyada milyonları etkileyen bir konumda. 
 
Abdullah Öcalan'ın avukatlığını yapan Asrın Hukuk Bürosu'ndan Emran Emekçi, komplonun hedeflerini ve sonrasında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. 
 
Abdullah Öcalan’ın Suriye'den çıkarılmasının üzerinden 27 yıl geçti. Uzun yıllardır Öcalan'ın avukatlığını yapıyor ve bu süreci yakından takip ediyorsunuz. Tüm bu süreci göz önünde bulundurduğunuzda, komplonun bölgeye ve ülkeye etkilerine dair neler söylersiniz?
 
Günümüzde bölgede ve dünyada yaşanan gelişmeler neredeyse herkes tarafından 3. Dünya Savaşı olarak tanımlamakta. Oysa Sayın Öcalan bu tespiti, 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkarılmasının ardından 15 Şubat 1999 tarihinde korsanca kaçırılarak İmralı tecrit sistemine alındığı ilk günden beri yapmıştı. Uluslararası komployla Suriye’den çıkarılmasını 3. Dünya Savaşı'nın ilk adımı olarak tanımlamış, ikinci adımının Irak ardından Suriye’nin düşürülmesi olacağını, sonra sıranın diğer ülkelere geleceğini birçok kez söylemişti. 26 yıllık İmralı sürecinde bu öngörülerinin gerçekleştiğine şahit olduk.
 
Öcalan’ın demokratik çözüm ve barış çabalarına etkili bir yanıt verilmemesi hepimiz için kayıp olarak tarihe geçti. Bu nedenle her zamankinden daha fazla Kürt-Türk demokratik ittifakına ihtiyaç vardır. 
 
Sayın Öcalan, İmralı’ya alındığı ilk günde hatta öncesinde daha uçaktayken komplonun Kürt-Türk savaşını derinleştirme amacı taşıdığının farkındaydı. O süreçte bir avukat görüşmesinde, kendisinin bir ateş topu gibi Türkiye üzerine atılarak sonu gelmez Türk-Kürt savaşına yol açılmak istendiğini söylemiş, bu oyunu bozmak için İmralı konumunu Türk-Kürt demokratik ittifakı ve barışını sağlayarak komployu boşa çıkarmak olarak belirlemişti. Bu temelde dikkat edilirse İmralı süreci boyunca avukat görüşmelerine ve savunmalarına damgasını vuran hep bu yönlü demokratik çözüm ve barış çabaları olmuştur. Eğer bu tutuma doğru yaklaşım gösterilseydi daha 99’lu, 2000’li yıllarda sorun çözülebilirdi. O dönem sınır dışına çıkmış, kongre kararıyla silahlarını bırakıp demokratik cumhuriyete katılmak için bekleyen silahlı güçlere yönelik yasal düzenleme yapılmadı. Sonraki dönemlerin pişmanlık yasaları da bırakalım hukuksal bir çözüm olmayı daha da kördüğümleştiren bir rol oynadı.
 
Sonraki süreçlerde bazı çözüm süreci girişimleri de oldu. Fakat toplamda hukuksal ve siyasi gerekliliklerin karşılanmadığı süreçler olarak kaldılar. Sayın Öcalan’ın demokratik çözüm ve barış çabalarına etkili bir yanıt verilmemesi, ülke için, devlet için, hükümet için ve hepimiz için kayıp olarak tarihe geçti. Nihayetinde herkese kaybettiren çözümsüzlük politikalarının dönüp dolaşıp yine demokratik çözüm noktasına gelmesi kaçınılmazdı. Öyle ki bu artık bir zorunluluktur, çünkü komplonun başlangıcında görünmez olan Kürt-Türk çatışmasını derinleştirme amacının, günümüzde artık küresel ve bölgesel tehditlerle ayyuka çıkarak herkes için görünür hale geldiği kritik bir dönemdeyiz. Bu nedenle her zamankinden daha fazla demokratik birliğe, uzlaşmaya, Kürt-Türk demokratik ittifakına ve barışına ihtiyaç vardır. 
 
Komplo sonrası Abdullah Öcalan ağır bir tecride alındı. Neredeyse bütün hakları ortadan kaldırıldı, dönem dönem esnetilse de uzun yıllardır avukat görüşmeleri engellendi. Bu politikadaki ısrarın altında yatan gerçeklik neydi?
 
Sayın Öcalan’a yönelik başını ABD’nin çektiği, İsrail-MOSSAD, İngiltere ve Avrupa devletlerinin çeşitli boyutlarda rol aldığı uluslararası komplonun amacıyla bağlantılıdır. İdam cezasıyla arandığı Türkiye’ye teslim edildiğinde nasıl olsa kaba bir direniş göstererek idam edileceği ve bunun da Kürt-Türk çatışmasını daha da derinleştirerek zayıflattığı Türkiye’den daha çok taviz alınacağı, Türk ve Kürtlerin ayrıştırılarak kendi politikalarına daha çok bağlanacağı hesabı üzerine kuruluydu. Kimse Sayın Öcalan’ın Kürt-Türk savaşını derinleştirme oyununa karşı demokratik çözüm ve barış stratejisi ile ortaya çıkacağını hesap etmemişti. Bu stratejiyle idam cezası boşa çıkarıldı ama bu sefer zamana yayılı idam olarak tanımlanan ölünceye kadar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası devreye girdi. Fakat Sayın Öcalan’ın 27 yıllık yalnızlaştırmaya karşı özgürlük iradesini savunmalarıyla daha güçlü ideolojik ve politik donanıma kavuşturması, tüm ezilen insanlığa umut veren fikirleriyle giderek evrensel bir konuma ulaşması, tecrit ile amaçlanan politikaları boşa çıkardı.
 
Ağırlaştırılmış tecride ve dış dünyayla bağlantısı kesilmek istenmesine rağmen Öcalan’ın etkisi kırılamadı, aksine bugün milyonlar onun izinde mücadele veriyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
 
Fikirler tecrit edilemez. Sayın Öcalan, ezilen sınıfların, kadınların, ekolojik, dini ve kültürel hareketlerin antikapitalist mücadelesinde bir ilham kaynağı oldu. 
 
Çünkü fikirler tecrit edilemez. Sayın Öcalan’ın savunmalarını okuyan ve fikirleriyle tanışan herkes, Türkiye ve Ortadoğu başta olmak üzere dünya sorunlarına getirdiği çözümlerle de tanışıyor. Bu sadece Kürt sorununun çözümünü değil, başta İsrail-Filistin sorunu olmak üzere Ortadoğu ve dünya sorunlarına da çözüm getiriyor. Kapitalist modernitenin dünyada ve bölgede yol açtığı kriz, kaos ve çatışmalara karşı alternatif ve birleştirici demokratik modernite sistemini inşa etti. Tüm halkların özgür, eşit ve gönüllü demokratik birliğine dayalı; ezilen sınıfların, kadınların, ekolojik, dini ve kültürel hareketlerin antikapitalist mücadelesinde bir ilham kaynağı oldu. Nobel Barış Ödülü alan yüze yakın fikir insanında karşılık bulması başta olmak üzere, antikapitalist mücadele yürüten kişilere, örgütlenmelere de kaynaklık etmektedir. Bu da gösteriyor ki tecrit ne kadar derin olursa olsun hiçbir güç fikirlere hükmedemez. Fikirlerin tecrit duvarlarını kırarak milyonlara ulaşmasının tipik örneğidir İmralı gerçeği. Tecrit uygulamalarına karşı verilen sosyal ve siyasal mücadele elbette önemliydi. Bununla birlikte o en ağır ve amansız koşullarda Sayın Öcalan’ın kendi öz gücüyle, zihin, fikir ve manevi direnişle bu politikaları boşa çıkarmayı başardığı bir gerçektir. Bununla da sınırlı kalmayıp bütün sorunların kaynağı kapitalist modernite dünya sistemine alternatif demokratik modernite dünya sistemini inşa ettiğine de tanıklık ettik.
 
Son yıllardaki eylem ve etkinliklerde tek bir talep öne çıkıyor. O da Öcalan'ın fiziki özgürlüğü. Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ni de düşünürsek eğer, Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması bölgeyi nasıl etkiler? Bunun sonuçları ne olur?  
 
Sayın Öcalan’ın İmralı öncesi ve İmralı sürecinde ortaya koyduğu demokratik çözüm ve barış, halklar lehine olan demokratik birlik ve demokratik ulusçuluk ile Ortadoğu ve dünya demokratik uluslar birliği fikri, herkesin hatta hükümetlerin ve devletlerin de yararınadır. Bazen öyle tarihsel anlar oluyor ki bütün yerel ve evrensel sorunların çözüm yolları tek kişide kesişebiliyor. Sayın Öcalan’ın konumu böyledir. O, kapitalist modernite dünya sisteminin tutsağıdır, dolayısıyla yanıtı da yerel olduğu kadar kapitalist dünya sistemine karşı evrensel bir karakter taşıyor. Bir yanı Kürt sorununu herkes yararına demokratik birlik anlayışıyla çözen bir konumu temsil ederken, diğer yanı kapitalist modernitenin ateşe attığı bölgeye ve dünyaya gerçek barışı getiren çözüm perspektifleri olmaktadır.
 
 
Öcalan’ın özgürlüğü Kürt sorunu başta olmak üzere İsrail-Filistin sorunu, bütün ötekileştirilenlerin sorunu, dünyanın içine düştüğü savaş, çatışma, kriz ve kaos sorunlarının herkes lehine doğru bir rotada çözüm yoluna girmesini beraberinde getirecektir. 
 
Yerel ile evrensel sorunların ve çözüm yollarının buluştuğu odak noktasıdır İmralı. Bu odağın önünün açılması kriz, kaos ve savaşa karşı çözüm arayan, barış arayan tüm dünya halklarına güç verecektir. Tecrit altında sınırlı olanaklarıyla bu gücü yayan bir insanın önünün açılması halinde, sonucu herkes için hatta doğa ve evren için pozitif ve yararlı barışçıl enerji dalgalarının yayılması olacaktır. Barışa her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulan günümüz koşullarında İmralı kapılarının açılması ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğü Kürt sorunu başta olmak üzere İsrail-Filistin sorunu, bütün ötekileştirilenlerin sorunu, dünyanın içine düştüğü savaş, çatışma, kriz ve kaos sorunlarının herkes hatta hükümetler ve devletler lehine doğru bir rotada çözüm yoluna girmesini beraberinde getirecektir. Dünya entelektüellerinin, bilim insanlarının, gazeteci ve yazarların çığ gibi büyüyen desteği ve ilgisi bu gerçeğin yansımasıdır.
 
Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü bağlamında "umut hakkı" sürekli gündemde. Bahçeli'nin çağrısı oldu ancak 1 yıl geçmesine rağmen adım atılmadı. Bu durum süreci nasıl etkiliyor?
 
Umut hakkı –ki Sayın Öcalan’ın deyimiyle umut ilkesi- herkesi ilgilendiren evrensel bir temel ve vazgeçilmez infaz hukuku ilkesidir. Bu ilkeye istisna getirmenin kabul edilemez olduğunu AİHM "Öcalan 2" kararı kanıtlamış durumdadır. Buna karşı Türkiye Cumhuriyeti, zamana yayılı idam anlamına gelen ve AİHM’in işkence yasağı ihlali olarak değerlendirdiği infaz rejimini sürdüren devlet görünümünden çıkacak mı çıkmayacak mı? Meselenin bir yönü böyledir, bu da doğrudan hukuk devleti olup olmama sorunudur. Diğer yönüyle Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile olan bağıdır. Ki gelinen aşamada umut hakkı siyasi iradenin hukuka ne kadar önem verdiğini test eden turnusol kâğıdı işlevini görmektedir.
 
Siyasi irade umut hakkını düzenlemekle bir yönüyle hukuka bağlılığını göstererek sürece olan güveni artıracak, diğer yönüyle de sürecin pratikte hız kazanmasını hukuki zeminde sürdürme olanağını değerlendirmiş olacaktır. Sayın Öcalan geçmiş çözüm süreçlerinde rol oynamasına olanak sağlanmamasını “boş havuzda yüzemem” diyerek eleştirmişti. Ki o dönem bunu sağlayacak bir hukuki zemin yoktu, ama şimdi var. Umut hakkının, AİHM kararı gereği mevzuata yedirilmesi, kendisinin hükümlü statüsünden çıkarılmasının ve bu temelde süreci hızlandıracak özgür ve çalışır koşullara kavuşturulmasının yolunu açacaktır. Eğer siyasi irade Kürt-Türk demokratik ittifakından yana ve barışı istiyorsa, bunu 11 yıldır uygulanmayan AİHM kararını uygulayarak göstermekle başlayabilir. Ki zaten Anayasanın 90. maddesi de bunu emretmektedir. Burada sorun, hukukun üstünlüğünün bir gereği olarak AİHM kararının Anayasa hükmüne rağmen hayata geçirilmemesidir. Kaldı ki sürecin ivme kazanması ve sonuca ermesinde temel rolü olan Sayın Öcalan’ın bu rolünü oynamasını sağlayacağından, sürece yönelik güven sorununu da giderecektir. Sonuç olarak AİHM kararı doğrultusunda mevzuat değişikliğine gidilmesi temelinde Sayın Öcalan’ın cezaevi/hükümlü statüsünden çıkarılması, özgür çalışır koşullara kavuşturulması hem hukukun hem de sürecin sağlıklı yürümesinin gereğidir. Bu temelde umut hakkının bu kadar gündeme getirilmesinin nedeni, hem hukuk devleti olma hem de çözüm sürecini hukuki zeminde sonuca götürmenin gerekçesini birlikte sunmasındandır. 
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin de yakın bir zamanda buna dair bir ara kararı oldu. Ancak yeniden Türkiye'ye süre verildi. Bu karar ne anlama geliyor, siz kararı nasıl değerlendirdiniz?
 
Avrupa sistemi, komplo sürecinde Avrupa’ya Kürt sorununa demokratik siyasi çözüm arayışıyla gelen Sayın Öcalan’a siyasi sığınma hakkı tanımadı. İtalyan mahkemesi, bizzat D’Alema’ya uygulanan baskılar yüzünden kararı sürüncemede bıraktı. Sayın Öcalan, İmralı sistemine alındıktan 9 ay sonra Ekim 1999’da bu kararı aldı ama artık iş işten geçmişti. Daha sonra AİHM sürecinde, herkesin gözü önünde gerçekleşen hukuk dışı korsanca kaçırmayı örtbas ederek, sadece Sayın Öcalan’ın adil yargılanmadığı ve yeniden yargılanması gerektiğine hükmetti. Ama konsey üyesi devletler, Türkiye ile olan diplomatik ilişkilerinde bu durumu pazarlık konusu haline getirerek, sonuçta “yeniden yargılansa da aynı cezayı alır” gerekçesi üzerinde uzlaşarak, AİHM kararı gereği duruşmalı, savunmalı olması gereken yeniden yargılamayı dosya üzerinden, sadece dosyayı açıp kapama yöntemiyle konuyu bir kez daha çıkar ilişkilerine kurban etti. AİHM kararına sahip çıkmadı, bütün bunlar da politik bir yaklaşımdı.
 
 
Konsey, Sayın Öcalan konusunda hukuki değil, politik bir tutum sergiledi. Ancak Meclis'i, komisyonu ve hükümeti teşvik edici olması nedeniyle önemlidir. 
 
Nihayetinde bir kez daha konsey, Sayın Öcalan konusunda hukuki değil, politik bir tutum sergiledi. Hukukun gereği, 11 yıldır AİHM kararını uygulamayan ve bu yönlü tavsiyeleri yerine getirmeyen devlet hakkında etkili yolların devreye girmesiydi. Ama bunun yerine konuyu siyasilere, meclise ve komisyona havale eden politik bir karar aldı. Meclise ve komisyona atıfta bulunarak bu yönlü mevzuat değişikliğinin acilen yapılması için Haziran 2026'ya kadar ek bir süre verdi. Bu yönüyle politik bir karar olsa da, yine de komisyonu, Meclis'i ve hükümeti umut hakkı ve barış süreci konusunda teşvik edici olması nedeniyle önemlidir. Hükümetin, komisyonda ve mecliste yer alan siyasi partilerin bu yönlü mevzuat değişikliğine gitmesi için elini güçlendirecek bir ara karardır.
 
 "Umut Hakkı" için ne gibi düzenlemelere ihtiyaç var?
 
Bu yönlü Meclis'e yıllardır sunulan yasa tasarıları beklemede duruyor. DEM milletvekillerinin de bu yönlü çalışmaları var. AİHM kararını göz önüne alarak değerlendirdiğimizde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılanların şartlı tahliyeden yararlanmayacağına ilişkin ibarelerin ve geçici maddelerin kaldırılması, azami bir ceza haddinin olması ve ondan sonra gözden geçirme mekanizması öngörüyor.
 
İnfaz hukukunun evrensel ilkeleri bağlamında ele alındığında ise, idam cezasının zamana yayılı hale getirilmesi biçimi olarak işkence yasağını ihlal eden ölünceye kadar ağırlaştırılmış müebbet hapis rejiminin tümüyle kaldırılması gerekir. "Öcalan yasaları" da denilen ve “yeni” olarak dayatılan 2005 TCK-CİK düzenlemeleri ileriye değil geriye gidişti. Ki yürürlükten kaldırılan eski ceza infaz kanunundan bazı açılardan daha geriydi. Zira bu kanunlarda siyasi ve adli ayrımı yapmadan infaz bakımından en fazla yatar süre 20 yıldı. 1991 TMK ile birlikte istisnai düzenlemelere gidilerek bu süre 36 yıla dek çıkarıldı. 1999’da Sayın Öcalan’ın İmralı’ya getirilmesiyle birlikte de ölünceye kadar infaz rejimi denilen bir garabet daha infaz mevzuatına eklendi. Böylece İnfaz mevzuatı infazda eşitlik ilkesini, topluma kazandırma ilkesini rafa kaldıran karman çorman bir hale getirilmiş oldu.
 
Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile birlikte demokratik siyaset stratejisine geçildiğine göre TMK ve ona bağlı tüm istisnai infaz düzenlemelerinin mevzuattan çıkarılması gerekir. İnfazda eşitlik ilkesi gözetilerek ortak bir ceza haddi olarak AİHM kararı da gözetilerek en fazla yatar sürenin düzenlenmesi uluslararası hukuk yükümlülüklerinin de bir gereğidir. Avrupa Birliği mevzuatı da bu yönlüdür. İnfaz hukuku bir bütün olarak bu temelde evrensel standartlar ve Avrupa mevzuatına uyumlu hale getirilmelidir.
 
MA / Esra Solin Dal

Diğer başlıklar

23:48 Muğla'da 11 mahalle karantinaya alındı
22:55 Wan'da 4.6 büyüklüğünde deprem
21:32 DEM Parti'den Kumluca’da şölen
20:53 Amed Film Festivali, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne adandı
20:02 Wan’da şüpheli ölüm
19:58 Colemêrg’te heyelan
19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
16:27 Anavarza Kültür ve Sanat Derneği açıldı
16:18 Haydar Ergül: O ışık Öcalan'ın kendisidir
16:07 Marksist John Hollaway: Abdullah Öcalan’ın yaktığı ışık beni buraya getirdi
15:47 İzmir'de asgari ücret ve bütçe tepkisi
15:15 Nobel Ödüllü Shirin Ebadi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sürecin temel koşuludur
15:12 Macaristan Başbakanı Orban yarın Türkiye'ye geliyor
14:59 Dil kurumlarından çocuklara alfabe öğretme etkinliği
14:26 PKK'liler için kurulan taziye ve verilen mevlide kitlesel ziyaret
14:08 Demirtaş: Süreç parçalanma değil, onurlu birliği sağlayacak bir süreç
Figen Yüksekdağ: Yeni bir dönemin kapıları açıldı
14:00 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'nın ikinci oturumu
13:57 Seferleri azaltan kayyım öğrencileri mağdur etti
13:30 Mêrdîn’de sağanak: Caddeler göle döndü
13:03 Prof. Paech: Kürtlerin ve azınlıkların varlığı kolektif haklarla korunmalı
12:17 Dubbins: 27 Şubat çağrısı Türkiye ve Ortadoğu için muazzam fırsat yarattı
10:30 DEM Parti'nin 'Uluslararası Konferansı' konuşmalarla sürdü
10:08 Hindistan’da gece kulübü yangını: En az 25 ölü
09:57 Jin dergi ‘Komün’ kapağıyla çıktı
09:53 Hintli eski Parlamenter: Öcalan'ın ilkeleri bütün dünyaya barış getirecektir
09:43 Konferansa katılanlar: Tarihi seyreden değil, yapan bir dönemdeyiz
09:24 Psikolog Hatice Göz: Güçlü bir çocuk hakları hareketi oluşturulmalı
09:21 Çok sayıda bölgede sağanak bekleniyor
09:19 Emekliler: 2026 yılını emeklilere düşman yılı kabul ediyoruz
09:12 Cezaevindeki yemek borcu gerekçesiyle kızının bursuna el konuldu
09:12 Wan kayyımı ‘Sit alanı’ olan yapıyı bakanlığa devretti
09:10 Licê’deki fuhuş ağına karşı komisyon kurulacak
09:08 Dêrsim’de fuhuşa tepki: Yapılanlar bilinçli bir politikanın devamıdır
09:06 Özgür sinemanın adresi
09:02 Anneler: Önderliğimiz özgür olmadan barış olmaz
09:00 07 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
06/12/2025
23:49 Yemeklerinde ölü fare çıktığını söyleyen öğrencilerden protesto
23:23 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli M.S. yaşamını yitirdi
23:13 Uluslararası konferansta yarın da önemli başlıklar tartışılacak
23:07 Metin ve Kemal Kahraman’ın konserine yoğun ilgi
22:54 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
22:51 Hatun Esen: Doğayı katledenler değil mücadele kazanacak
22:11 BMGK'den Lübnan'a destek açıklaması
22:01 Ankara'da 'Ev' filmi gösterimi ve söyleşisi
21:14 'Hakikat ve adalet olmadan barış inşa edilemez'
20:49 Kaldırım çalışmaları esnafı da yurttaşı da mağdur etti
18:41 Halep’te Abdullah Öcalan için özgürlük çağrısı
18:33 Fidan: Öcalan Suriye'de rol oynayabilir
18:08 BM: Suriye’de insan hakları ihlalleri devam ediyor
18:04 Azime Işık: Dönüşüm için ilkin adalet kıstası benimsenmeli
17:56 Êlih'te panel: Barışı örgütlemek zorundayız
17:48 İsrail, 70 bin 354 Filistinliyi katletti
17:45 Afşin Belediyesi’nin işine son verdiği işçi intihar etti
17:01 Cizîr'de mağarada bir kişiye ait cenaze bulundu
16:32 Aydın Erdem mezarı başında anıldı
16:31 İrlandalı milletvekili Kearney: Sivil toplum sürece dahil edilmeli
Katalonya eski Başbakanı Garcia: En önemlisi halkınızla yaptığınız sözleşmedir
16:20 Bahçeli: Barış kuşunun ikinci kanadı takılacak ve herkes uçuşunu görecektir
16:18 Wan’da Şiyar Be Platformu kitlesel yürüyüşle deklere edildi
16:01 Gazeteci Aykol’un tedavisi sürüyor
15:54 Suriye’de Alevilere dönük saldırılar Amed’de protesto edildi
15:52 Prof Köker: Nihai hedef barış ve demokratik toplumun inşasıdır
15:19 Neçirvan Barzani: Barışın inşa edilmesi tüm bölgeyi etkiler
15:18 Amed Sağlık Platformu çalıştayının sonuç bildirgesi açıklandı
15:04 Üç kentte hasta tutsaklar için çağrı
15:03 CHP'de yeni MYK belli oldu
15:01 Güney Afrikalı Senatör Bhabha: Yasal kılındığımız an dönüm noktası yaşandı
14:49 Arzu Yılmaz: Abdullah Öcalan’ın söylediği entegrasyon, birlikte yaşamın formülüdür
Nobel Ödüllü Oleksandra Viacheslavivna Matviichuk: Kadınları sürece dahil etmeliyiz
14:19 DAİŞ saldırısı ihtimaline karşı kutlama yasağı
14:02 İstanbul’da Barış Çalıştayı: Süreçte aktif rol almak istiyoruz
13:59 Suriye’de savaş kalıntıları nedeniyle 665 kişi yaşamını yitirdi
13:44 İmralı Heyeti üyesi Erol: Abdullah Öcalan Kürtlerin hukuka dahil edilmesini istiyor
13:36 İmralı’ya giden komisyon üyesi Yıldız: Süreç ertelenmeyecek bir devlet meselesidir
13:27 Yiğit ve Turgut’un taziyelerine kitlesel ziyaret
13:19 'Esas duruş' dayatmasını reddeden tutsak, 10 gardiyan tarafından darp edildi
13:13 Mehmet Güler, Rojhat Özdel ve Faik Kevci için adalet istendi
13:11 Cumartesi Anneleri Hüseyin Taşkaya’nın akıbetini sordu
12:28 İstinaf da 'yetki davası'nda DİSK Basın-İş'i haklı buldu
12:26 Barzani: Sürece her anlamda katkı sunmaya hazırım
Talabani: Barış ve demokrasi umudu için atılan her adımı savunuruz
12:01 Îlham Ehmed: Kendimizi Türkiye’de, Türkiye’yi burada görmek istiyoruz
11:26 15'inci İnsan Hakları Film Günleri başlıyor
11:18 Boşanmak isteyen kadın ve kız kardeşine saldırı
11:07 Abdullah Öcalan: Demokratik toplum sosyalizmi temelinde kurtuluşa yürüme zamanı
10:53 ‘Uluslararası konferasta’ barış deneyimleri tartışılacak
10:38 Uluslararası konferans: Abdullah Öcalan’ın demokratik paradigması büyük bir çözümdür
10:30 Osmaniye'de kaza: Çok sayıda ölü ve yaralı var
09:41 Dilan Karaman’ın ölümüne dair açılan soruşturma ne aşamada?
09:31 DAİŞ Suriye'de yeniden varlık gösteriyor
09:13 Kuvvetli yağış ve rüzgar uyarısı
09:12 ‘Katıldığı sınav bulunmadı’ iddiasıyla 30 yıllık tutsağın tahliyesi 9 ay ertelendi
09:11 1 ayda 4 kez hastane sevk edildi: Artık beni hastaneye götürmesinler
09:09 Her Yer Çocuk Derneği gönüllüsü: İktidarın politikalarıyla çocukluk kısalıyor
09:08 Wan-Bedlîs-Colemêrg Eczacılar Odası Başkanı: Fiyat belirsizliği ilaçları vurdu
09:07 'Savaş engelliliği artırıyor, barış için mücadele edeceğiz'
09:07 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat etti: Belediye iade edilmeli
09:06 Avukat Özdemir: 11'inci Yargı Paketi beklentileri karşılamadı
09:05 ÖHD'li Kantarci: Abdullah Öcalan'ın özgür yaşar ve çalışır koşulları sağlanmalı
09:04 Türkdoğan: Komisyon raporunun en önemli başlığı entegrasyon olacak
09:04 Licêlilerden 'fuhuş ağına' karşı birlik çağrısı
09:03 31 yıllık tutsağı arkadaşı anlattı:Yaşamını halkının mücadelesine adadı
09:02 Kırmızı halısız festival
09:00 06 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
05/12/2025
23:34 Rojin Kabaiş’in telefonu 10 gün içinde İspanya’ya gönderilecek
22:56 BM: Gazze'de insani kriz kritik seviyede
22:38 Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı silahı grup, Alevi türbelerini yaktı
22:06 Abdullah Öcalan'dan komisyona: Görüşme tarihidir
21:37 Provokatör polis açığa alındı
21:27 Barış paneli: Daha somut uygulamaların tartışılması gerekiyor
21:06 Licê’de fuhuşa karşı çalışmalar 5’inci gününde
20:52 Tetwan’da Zîn Kadın Dinlenme Merkezi açıldı
19:35 SAMER araştırması: Katılımcıların yüzde 70'i boykotu etkili buluyor
19:25 Alevi katliamına karşı birlik olma çağrısı
19:17 30 yıldan sonra tahliye edildi: Artık Kürt halkının özgürlüğünün zamanı
19:08 Erxenî'de kavga: İki kişi hayatını kaybetti
19:01 İşçilerin hak arayışı 129'uncu gününde
18:15 Ferdi Zeyrek davasında tahliye
18:08 İstanbul’da yapılacak konferansın hazırlıkları tamamlandı
17:34 Son bir yılda 85 çocuk işçi yaşamını yitirdi
16:40 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
16:30 Cizîr’de Kezi Dayanışma Mağazası açıldı
16:29 ÇHD: İdare ve Gözlem Kurulları lağvedilmeli
16:20 Kadri Bağdu'nun anısına 'Yara' belgeseli yayımlandı
16:05 Kadınlardan uyuşturucu ve fuhuşa karşı ortak mücadele çağrısı
15:30 İzBB işçileri, eylem takvimini açıkladı
15:29 Rapçı Barody madde bağımlılığına karşı şarkı besteledi
15:26 'Hasta tutsak Yıldırım tahliye edilmeli'
14:42 Şerzan Kurt öykü ödülü sahiplerini buldu
14:41 Sosyolog Holloway’den Asrın Hukuk Bürosu’na ziyaret
14:39 BM ve AK'ye Suriye'deki katliamlara karşı sorumluluk alma çağrısı
14:11 Neslihan Şedal hakkında beraat kararı
13:49 Îlham Ehmed de İstanbul’daki konferansta konuşacak
13:44 BES'ten 'adil ücret' çağrısı
12:56 HPG'li Ali Kaya'nın taziyesine kitlesel ziyaret
12:34 Ajanlaştırma baskısı ve takip tacizine suç duyurusu yapılacak
11:54 Filozof Bourg: Kürtlerin siyasete aktif katılımı demokratikleşme için zorunlu
11:41 Eğitim Sen: MESEM iktidarın eğitimi piyasalaştırma politikasıdır
11:36 İmralı görüşmesini anlattı: Bir güç orduya katılacak, diğer güç asayişi sağlayacak
11:22 Abdullah Öcalan’dan Mexmûr Kadın Meclisi Konferansı’na mesaj
11:12 Barış ve Demokratik Toplum Konferansı'na kimler katılacak, neler tartışılacak?
10:39 Kayyım atama davasında beraat
10:34 Bahis soruşturmasında 46 kişi hakkında gözaltı kararı verildi
10:02 Ebru Günay: Kürt sorunu uluslararası zeminde tartışılacak
10:00 11. Yargı Paketi Adalet Komisyonu'nda kabul edildi
09:22 Siyaset bilimci İnsel: Bütüncül hukuk ikili hukuk yapısına son vermektir