HABER MERKEZİ - Dünyanın çeşitli bölgelerinden tanınmış kadınlar, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”nın uygulanması için Avrupa Konseyi’ne mektup gönderdi. 5 somut talebin yer aldığı mektupta, AİHM’in kararının uygulanması, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması gibi başlıklar dikkat çekiyor.
	Dünyanın çeşitli bölgelerinden tanınmış kadınlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”nın uygulanması için Avrupa Konseyi’ne (AK) mektup gönderdi. Mektubun imzacıları arasında; Hindistanlı feminist Abha Bhaiya, ABD kadın hareketinin kurucularından Harriet Fraad, Arjantinli düşünür Rita Segato, Yemenli Barış Elçisi Dr. Raida Al Zabhani ve Fransız filozof Catherine Malabou gibi ünlü kadınlar yer alıyor. 
	Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı İan Borg ve Bakan Yardımcıları Başkanı Francesca Camilleri Vettiger’e gönderilen mektupta, “Barış ve Demokratik Toplum sürecinin temel muhatabı ve Kürt halkının meşru temsilcisi olarak Sayın Öcalan’ın bu sürece tam katılabilmesinin ve nihayetinde özgürlüğünün koşulları yaratılmalıdır” denildi. Avrupalı kurumların Türkiye’nin demokratikleşmesine destek sunmasının önemine işaret eden kadınlar, “Mahkeme kararı ve uygulanması için mekanizmalar söz konusu; şimdi ihtiyaç duyulan şey, demokratik siyasete bağlılığı gerçekleştirecek siyasi irade ve eylemdir” vurgusunda bulundu. 
	Beş somut talebin yer aldığı mektupta, AİHM’in 2014 kararının uygulanması, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması, Meclis’in Kürt sorununun çözümü için somut adımlar atması, AB ve uluslararası aktörlerin Türk devletini adım atması için cesaretlendirmesi, PKK’nin “terör” örgütleri listesinden çıkarılması ve Kürtlere yönelik kriminalizasyonun sona erdirilmesi talepleri de yer aldı.  
	Mektubun tamamı şu şekilde: 
	“Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı Ian Borg ve Bakan Yardımcıları Başkanı Francesca Camilleri Vettiger’e; 
	Bugün sizlere barış ve insan hakları kaygısı taşıyan kadınlar olarak acil bir talep ile yazıyoruz. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 1999 yılında uluslararası bir komplo sonucu kaçırılıp İmralı Ada Cezaevi’nde hapsedildi. Öcalan Kürtlerin Ortadoğu’da verdiği özerklik ve demokrasi mücadeleleri açısından merkezi bir yere sahiptir. Kuramları, kadın kurtuluşu, ekoloji ve ortak yaşam için örgütlenen hareketlere küresel düzeyde ilham veriyor.   
	Bugün, devam etmekte olan ‘Barış ve Demokratik Toplum’ sürecinin temel muhatabı ve Kürt halkının meşru temsilcisi olarak Sayın Öcalan’ın bu sürece tam katılabilmesinin ve nihayetinde özgürlüğünün koşulları yaratılmalıdır. Hukuki süreçlerle ilgili olarak, Sayın Öcalan’ın yeniden yargılanması ve nihayetinde özgürlüğüne kavuşması hakkının tanınmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2014 yılında ‘Umut Hakkı’ ile ilgili vermiş olduğu kararın uygulanması hala hayatidir. 
	Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 15-19 Eylül 2025 tarihleri arasında, Sayın Öcalan’ın dosyasını ve Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulamayı reddeden tutumunu bir kez daha ele alacaktır. Bu, Avrupalı kurumlar açısından bu konuda net bir tutum alma ve Türkiye’nin demokratikleşmesine destek sunma yönde önemli bir fırsat oluşturuyor. Mahkeme kararı ve uygulanması için mekanizmalar söz konusu; şimdi ihtiyaç duyulan şey, demokratik siyasete bağlılığı gerçekleştirecek siyasi irade ve eylemdir. 
	O nedenle sizden acilen bu konularda ısrarlı bir tutumu beklediğimizi ifade etmek için yazıyoruz: 
	* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Öcalan’ın Türkiye’ye karşı davasına ilişkin 2014 yılında aldığı karar uygulanmalıdır. Özellikle de tahliye olasılığını içermeyen ömür boyu hapsin işkence ve kötü muamele yasağının ihlali olduğunu ortaya koyan umut hakkına ilişkin Türk hukukunda yapılması gereken değişiklikler konusunda. 
	* Türkiye Sayın Abdullah Öcalan’ı serbest bırakmalı. Mevcut barış sürecinin mimarı olan Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü Kürt sorununun çözümü için gereklidir. Siyasi süreçlere katılım yanı sıra avukatları, basın, siyasi parti ve temsilciler, sivil toplum örgütleri ve diğer aktörlerle serbest iletişim imkanı sağlanmalıdır. 
	* Türkiye Büyük Millet Meclisi, ülkede yaşayan bütün halkların eşitliğini destekleyecek ve koruyacak bir demokratikleşme ve Türkiye’deki Kürtlerin haklarının tanınması yönde somut siyasi ve yasal adımlar atmalıdır. 
	* AB üye devletleri ve diğer uluslararası aktörler, samimi bir şekilde sürece katılma yönde acil adımlar atması için Türkiye’yi cesaretlendirmeli. Türkiye’nin demokratik ilkelere uyması, askeri düşmanlıkları durdurması ve güvenilir, kapsayıcı ve uluslararası düzeyde desteklenen bir barış sürecine bağlı kalması için diplomatik baskı uygulanmalı ve arabulucu girişimler teklif edilmeli. 
	* Türkiye, AB üye devletleri, Birleşik Devletler ve diğer ilgili ülkeler PKK’yi terör örgütleri listesinden çıkarmalı ve Kürtlere uygulanan haksız kriminalizasyona son vermeli. Bu, yeni sürecin başarısının yolunu açacaktır. 
	YASAL VE SİYASAL YOLLAR YARATIN
	Kürt sorununun çözümü için yasal ve siyasal yollar yaratılmalıdır. Türkiye, demokratik bir ülke haline gelmesi için Kürt sorununu demokratik bir temelde çözmelidir. Bu sürecin başarısı bütün bölge için kapsamlı sonuçlar yaratıp, barış ve demokratik toplumun güçlendirilmesi amaçlı benzer süreçlerin önünü açacaktır. Bölge halklarının aleyhine olan ulus-devletler arasındaki savaşlarla giderek daha fazla tüketilen Ortadoğu’da barış ve demokratik öz yönetimde ısrar yüksek öneme sahip olup, mevcut birçok krize çözümler sunan ‘üçüncü bir yol’ da göstermektedir. 
	Bununla birlikte hem yerel hem de uluslararası düzeyde toplumun bütün kesimlerinin güçlü katılımı gereklidir. Sayın Öcalan bu yeni süreci boşuna ‘demokratik toplum’ olarak isimlendirmedi. Geçmişte de barış girişimleri aktif bir şekilde desteklemiş kadınlar olarak bu sürecin sivil toplum örgütleri, kadınlar, gençler ve toplumun her kesiminden insanlar tarafından kucaklanması durumunda süreci mevcut hükümet politikalarının çözümsüzlüğünden çıkarıp gerçek ve kalıcı bir barışa doğru götürebiliriz. Bu nedenle yukarıda ifade edilen beş adıma katılım sağlamanız ve bağlı kalmanız zorunludur.  
	İlginiz için teşekkür ederiz. 
	Saygılarımızla,
	Abha Bhaiya, feminist yazar ve aktivist - Hindistan
	Catherine Malabou, California Üniversitesi Öğretim Görevlisi - ABD 
	Harriet Fraad, feminist yazar ve aktivist - ABD
	Dr. Raida Al Zabhani, Barış Elçisi - Yemen
	Donna Haraway, yazar - ABD
	Rita Segato, yazar - Arjantin
	Bahiyah Al Saqqaf, PASS Vakfı - Sürdürülebilir Toplumlar İçin Barış Başkanı - Yemen
	Rahila Gupta, yazar ve aktivist - İngiltere
	Coni Ledesma, Uluslararası Kadınlar Ittifakı IWA - Hollanda
	Saloua Guiga, Afrika Birliği Kadın ve Barış Komitesi Başkanı - Tunus 
	Chiara Cruciati, İl Manifesto Gazetesi - İtalya
	Dinah Altai, Irak Komünist Partisi Merkez Komitesi - Irak
	Franziska Stier, BastA! Sekreteri - İsviçre
	Sawsan Shoman, Nun İnisiyatifi Sözcüsü - Lübnan
	Afraa Al Hariri, Barış Yolu İnisiyatifi - Yemen
	Dr. Carol Mann, FemAid Başkanı- Fransa
	Margaret Owen O.B.E., Uluslararası İnsan Hakları Hukukçusu - İngiltere
	Sherifah Ghaddar, Bizim Cezayirimiz Örgütü Başkanı - Cezayir
	Dr. Farah Sabir, Bağdat Üniversitesi Öğretim Görevlisi - Irak
	Janet Biehl, bilimci - ABD
	Lara Reddy, editör, yazar, şair ve örgütleyici - İtalya 
	Bianca Argentieri, Yönetmen ve aktivist - İtalya 
	Dr. Houssami Mahjoub, Profesör - Tunus
	Dr. Fernaz Attia, Siyaset Bilimci - Mısır
	Shamsa Najar, Siyasetçi - Irak
	Dr. Alaa Alqaisi, Kadın Hakları Savunucusu - Irak
	Ashwaq Abdullah, Hak Savunucusu - Irak
	Yusra Ahmad Majid, Gazeteci - Irak
	Iman Ibrahim, Irak İşçi Sendikası Başkanı - Irak
	Samirah Mahmoud, Kadın Hakları Savunucusu - Irak
	Aseel Hussein Ali, Gazeteci - Irak
	Ankham Ibrahim Jamil, Gazeteci - Irak
	Wassan Al Jibouri, Gazeteci - Irak
	Aseel Mohammad Hasan, Gazeteci - Irak
	Dr. Ruqeyya Mazhar Qasim, Siyasetçi - Irak
	Hanan Ismail Ahmad, Siyasetçi - Irak
	Zahraa Abdullah Mahmoud, Siyasetçi - Irak
	Zahra Khadim Yassin, Siyasetçi - Irak
	Aya Ali Jasim, Bağdat Üniversitesi Öğretim Görevlisi – Irak.
								