HABER MERKEZİ - Afganistan depremindeki çok sayıda can kaybının yaşanmasının Taliban'ın ölümcül rejiminin sonuçları olduğunu belirten Mor Cumartesi Hareketi, sessiz kalmanın rejimin suç ortaklığı olacağını ifade etti.
Mor Cumartesi Hareketi, Afganistan'da meydana gelen ve bin 400'ün üzerinde insanın yaşamını yitirdiği depremle ilgili "Kunar'da deprem sonrası: Taliban Yönetimi altında ölüme terk edilen kadın ve çocuklar" başlığıyla yazılı açıklama yaptı. Depremin sadece bir alt yapı sorunu olmadığı belirtilen açıklamada, yaşanan can kayıplarının Taliban'ın Kunar eyaletindeki politikalarının da ölümcül sonuçları olduğu kaydedildi.
'KADIN SAĞLIKÇILARIN EKSİKLİĞİ ÖLÜMCÜL OLDU'
Deprem bölgesinde kadın doktorların olmamasının depremin sonuçlarını ağırlaştırdığı ifade edilen açıklamada, yaralı kadınlar için bölgede güvenli bir tıbbi sığınak olmadığı kaydedildi. Açıklamada, "Taliban yönetimi tarafından pekiştirilen kültürel kısıtlamalar, erkek doktorlar tarafından tedavi edilmelerini engelliyor. Kadınların eğitim almasının ve sağlık sektöründe istihdam edilmesinin yasaklanmasıyla birlikte, kadın tıp uzmanlarının eksikliği ölümcül oldu. Kadınlar sırf onları tedavi edebilecek nitelikte bir kadın olmadığı için kan kaybettiler, acı çektiler ve öldüler" denildi.
Doğum öncesi bakımdan da mahrum bırakılan gebe kadınların ölümle sonuçlanan durumlara maruz kaldığı belirtilen açıklamada, toplanan verilerin temel tıbbi müdahaleyle kurtarılabilecek bebeklerin doğumdan önce kaybedildiği belirtilerek, kadınları toplumdaki tüm rollerinden silen bir sistemin kurbanları olduğu vurgulandı.
‘SESSİZLİK SUÇ ORTAKLIĞIDIR’
Yaşanan durumun doğal afetin sonucu olmadığı kaydedilen açıklamada, Taliban rejiminin kadınları kamusal alanlardan kasıtlı olarak kaldırmaya çalışmasının önlenebilir ölümlerin kaçınılmaz hale gelmesine neden olduğu ifade edildi. Açıklamada, "Kunar'da felaket iki yönlüdür; Deprem evleri yıktı; ama Taliban politikaları da umutları yıktı. Dünya bunun sadece insani bir acil durum değil, aynı zamanda kadınlara ve çocuklara karşı affedilemez bir suç olduğunu görmeli. Taliban, kadınları toplumun tüm dokusundan tasfiye ederek, toplumsal cinsiyeti bir baskı aracı olarak silah haline getirmiştir. Kunar'da kaybedilen her hayat, Taliban rejiminin ölümcül sonuçlarının bir kanıtıdır. Sessizlik suç ortaklığıdır. Afganistan'ın kadın ve çocukları daha fazla sessizliği kaldıramaz" ifadelerine yer verildi.