ANKARA - Abdullah Öcalan’ın Meclis komisyonunda dinlenmesi gerektiğini belirten DAD Eş Genel Başkanı Zeynel Kete, “Öcalan ve ekibi Meclis’e gelsin. Muhatapların bir araya gelmesi barış sürecini güçlendirir” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla başlayan süreç kapsamında kurulan Meclis Komisyonu’nun çalışmaları sürüyor. Bu kapsamda siyasi partiler çok sayıda ismin komisyonda dinlenmesi için davet gönderdi. Halkların Eşitlik ve Demokratik Parti'nin (DEM Parti) önerdiği Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Zeynel Kete sürece dair değerlendirmelerde bulundu.
Kete, komisyonun işleyişine dair değerlendirmelerde bulunarak, cumhuriyetin yüzyıllık tarihinde bir ilkin yaşandığını belirterek, 1924 Anayasası’nın tekçilik üzerine inşa edildiğini belirtti. Kete, anayasanın ruhunun “tek dil, tek din, tek mezhep, tek ırk, tek tip” anlayışıyla şekillendiğini, bunun da güvenlik bürokrasisinin ve ötekilere yönelik operasyonların hukuki zeminine dönüştüğünü vurguladı.
‘İNKAR SÜRECİ BİTMİŞTİR'
Toplumun tıpkı doğa gibi tekçiliği kabul etmediğini kaydeden Kete, “Nasıl ki doğa binbir renkten meydana geliyorsa toplumsal gerçeklik de tekçiliği reddediyor. Yaşanan sorunların temelinde inkar ve imha süreci var. Yeni başlayan sürecin çoklu nedenleri vardır. Genelinde yüzyıl özelinde de kırk yılı aşan bir savaş söz konusu. İnkar ve imha söz konusu. Yapılan açıklamada Kürt halkı tanınmıştır, inkar süreci bitmiştir, Kürt halkı artık kendisini ifade eder duruma gelmiştir. Bundan sonra özgürlük sürecidir" dedi.
Anadilin önemine vurgu yapan Kete, modernizmin tekçi anlayışını aşmaya dönük çalışmalar yürütülürken insanların kendi anadilinde konuşmalarının engellenmesinin kabul edilemeyeceğini söyleyerek, "Doğal olarak bir insanın Kürtçe, Ermenice, Lazca, Türkçe veya başka bir dille, anadiliyle konuşması Hakk’ın emri rızasıdır" diye belirtti.
ALEVİLERE DÖNÜK KATLİAMLAR
Barışın Alevilikteki yerine ve önemine dikkat çeken Kete, Alevilerin tarih boyunca yoğun soykırım ve katliamlara maruz kaldığını ve katliamlarla en fazla ulus devlet döneminde tanıştığını söyledi. Kete, İran, Irak, Suriye, Ortadoğu, Mezopotamya ve Türkiye’deki Alevi katliamlarının çoğunun cumhuriyet modernitesi döneminde gerçekleştiğini anımsatarak, "Böyle olduğundan dolayı Alevilerin barış sürecine katkısı çok fazladır. Bir toplum barış ve demokrasi mücadelesini, hakikat ve özgürlük mücadelesini ne kadar fazla vermişse, bunun bedellerini ne kadar ödemişse demokrasi ve barış kültürünü de o kadar savunur” diye konuştu.
ALEVİLERİN TALEPLERİ
Kete, Alevilerin taleplerine dair değerlendirmelerde bulunarak, “Kutsal mekan ve yerleşkelerimiz var. Başta Hacı Bektaş olmak üzere birçok Alevi-Bektaşi süresine ait dergahlarımıza tekke ve zaviyeler yasasıyla el konuldu, mal varlıkları ele geçirildi, camiye çevrildi ve müzeye dönüştürüldü. Bu kutsal dergahlarımızın barış ve demokratik siyasetle ve yeni süreçle birlikte komisyonun da bunu gündeme almasıyla tekrar talip topluma, sahiplerine verilmesi lazım. Ayrıca özgürlükçü, laikliği esas almak lazım. Biz buna karşı ‘İnanç İşleri Meclisi’ni önerdik. Devlet bütün inançlara eşit uzaklıkta olmalı. Bir inanç, diğer inancın yok edici silahı haline getirilmemeli. Devlet inancı ideolojik silah olarak kullanmamalı. Eğitimde tekçi anlayışın bir an önce kaldırılması, ders kitaplarındaki çifte standartlı resmi ideolojiye ait ve Alevileri ötekileştiren bütün verilerin ve yazılı kaynakların bir an önce kaldırılması gerekiyor. Okullarda Alevi inancıyla ilgili dersler, Alevi öğretmenler tarafından verilmeli. Türkiye’de din derslerini isteyen bir İslami sürek olabilir, bu da demokratik bir çerçevede seçmeli olmalı" ifadelerini kullandı.
'ÖCALAN KOMİSYONDA DİNLENSİN'
Abdullah Öcalan’ın komisyonda dinlenmesi gerektiğini vurgulayan Kete, “Sayın Abdullah Öcalan ve yanında bulunan ekibinin Meclis'e gelmesi ya da Meclis'teki komisyonun İmralı’ya gitmesi işi kolaylaştırır. Toplumdaki barış talebini savunanları netleştirir. Bir şekilde muhatapların yan yana gelmesi lazım. Birbirlerini birinci elden dinlemeleri hem bu işi sabote etmeye çalışan norm dışı devlet aklının algı oluşturma operasyonlarını etkisiz hale getirir hem de barış mücadelesi yoluna engel olmaya çalışan anlayışları rahatlıkla devre dışı bırakır” dedi.