MÊRDÎN - Mêrdîn’de 2 kardeş kadının birlikte yaşadıkları evlerinde ölü bulunmasına dair özel savcı görevlendirildi. Kadınlara ait ziynet eşyalarının yerinde olmadığı iddia edilirken, yakınları olayın açığa çıkarılmasını istedi.

 

Mêrdîn'in Artuklu ilçesine bağlı Teker Mahallesi'nde 21 Ağustos’ta Leyla Işıktaş (60) ile ablası Muatter Işıktaş (65) yaşadıkları evde yaşamını yitirmiş halde bulundu. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından kardeşlerin cansız bedenleri sağlık ekipleri tarafından otopsi için Diyarbakır Adli Tıp Kurumuna götürüldü. Yapılan otopsi işleminin ardından kız kardeşlerin cansız bedenleri ailelerine teslim edilerek, Artuklu ilçesinde bulunan Şeyh Salih mezarlığında defnedildi. İki kadının evlerinde ölü bulunması emniyet kayıtlarına “şüpheli ölüm” olarak geçerken, olayın nasıl yaşandığı ise halen belirsizliğini koruyor.

 

ÖN İNCELEME RAPORU HENÜZ VERİLMEDİ

 

Olayın cinayet olabileceği şüphesi üzerinde duruluyor. Edinilen bilgilere göre; evde bulunduklarında biri divanda sırt üstü, diğeri ise kapının önünde yüzüstü yerde yatarken bulundu. Kadınlar bulundukları esnada vücutlarının şiştiği ve şişmeye bağlı olarak mide kısmından patladığı ve iç organlarının bir kısmının dışarıda olduğu öğrenildi. Yapılan otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına sadece ölüm belgesi verilirken, ön inceleme raporu ise henüz verilmedi.

 

ÖZEL SAVCI GÖREVLENDİRİLDİ

 

Olayın soruşturulmasına ilişkin Adalet Bakanlığı tarafından özel savcının da görevlendirildiği öğrenilirken, soruşturmanın çok yönlü yürütüldüğü otopsi sonucuna göre soruşturmada bir yol izleneceği bilgisine ulaşıldı. Kadınların evlerinde daha önce bir miktar ziynet eşyasının olduğunun ancak olay günü bu eşyaların yerinde olmadığı iddia edildi.

 

‘EVDE OLDUKLARINI BİLMİYORDUK’

 

Olaya dair iki kadının komşuları da herhangi bir bilgiye sahip olmadıklarını belirtirken, iki kadının sessiz ve kendi halinde insanlar olduğunu söyledi. Kadınların ölümünün kendilerini şoka uğrattığını belirten komşuları “Kimse ile bir sorunları yoktu. Normal bir şekilde mi hayatlarını kaybettiler, yoksa öldürüldüler mi bilmiyoruz. Bazen akrabalarının yanına gider, görünmezlerdi. Hastalıkları da vardı, bazen tedavi için beraber giderlerdi. Ama ilk defa bu kadar uzun süre kendilerini görmedik. Öldükleri aklımıza hiç gelmedi. Akrabalarının yanında ya da hastanede olduklarını düşünüyorduk. Evde olduklarını bilmiyorduk” dedi.

 

‘OLAYIN ORTAYA ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ’

 

İki kadının yakını Garip Işıktaş, iki kardeşin olaydan kısa süre önce İstanbul’a akrabalarının yanına gittiğini söyledi. Kendilerinin kadınların İstanbul’dan döndüklerinden haberleri olmadığını ifade eden Işıktaş, “Belli aralıklarla kendilerini ziyaret ediyorduk. İstanbul’dan döndüklerinden dahi haberimiz olmamıştı. Geldiklerinde normalde haber verirlerdi. Muhtemelen fırsatları olmamış. 10 gün diye yazıyorlar ama en fazla 5-6 gün önce hayatlarını kaybetmişler. Komşular koku alınca bize haber verdiler, eve gittiğimizde bu manzara ile karşılaştık. Ne diyeceğimizi bilmiyoruz. Kimsenin günahını da almak istemiyoruz. Ama ikisinin birlikte ölmesi haklı olarak şüpheleri akla getiriyor. Olay nasıl olmuşsa ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Televizyonlardan arıyorlar, haberleri görüyoruz. Magazin gibi anlatıyorlar. Acımızı yaşamamıza dahi izin vermiyorlar. Biz de ortaya çıkmasını istiyoruz ama şu an yasımız var. Otopsileri çıkınca konuşmak daha kolay olacak” diye belirtti. 

 

MA / Ahmet Kanbal