ESKİŞEHİR - Ekolojist Ozan Devrim Yay, Cengiz Holding’in Eskişehir’deki siyanürlü altın madeni projesinde "sahtecilik" tespit ettiklerini ve suç duyurusunda bulunacaklarını aktardı.
Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır A.Ş., Eskişehir’e bağlı Tepebaşı ilçesinin Atalan ile Mihalgazi ilçesinin Alpagut mahalleleri sınırları içerisinde planladığı siyanürlü altın madeni projesini tüm itirazlara rağmen adım adım hayata geçiriyor. 9 Nisan’da yapılan İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında tespit edilen eksiklilerin giderilmesi nedeniyle Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci durduruldu. Ancak 4 Temmuz’da yapılan ikinci İDK toplantısı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın “ÇED olumlu” görüşü ile sonuçlandı.
İDK toplantısına katılan Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu Üyesi ve Çevre Mühendisi Ozan Devrim Yay, projeye dair konuştu.
50 GÜNDE YENİ RAPOR HAZIRLANDI
Madene karşı olanların sürece katılımının bakanlık tarafından engellenmeye çalışıldığını belirten Yay, "İlk inceleme değerlendirme komisyonu toplantısının sonunda şirkete, mevzuat gereği bir yıla kadar hatta ihtiyaç duyarsa bir buçuk yıla kadar ek çalışma yaparak eksik ve yanlışların giderilmesi talep edildi. Ancak şirket çok ilginç bir şekilde daha 50 günde yeni bir ÇED raporuyla geri geldi. Bırakın teknik sorunların azalmasını, daha da arttığını gördük. Yine ilk rapordaki bazı bilgilerin çarpıtıldığını gördük” diye belirtti. Şirketin ilk ÇED raporunda su ihtiyacını 9 milyon metreküp olarak belirlendiğini ancak revize edilen raporda bu ihtiyacın yaklaşık 2 milyon metreküpe düşürüldüğünü aktaran Yay, “Biliyorlardı ilk rapordaki gerçek su ihtiyaçlarına dair izinlerin alınması mümkün değil. Yine ilk raporda hiçbir şekilde cevherin tenöründen bahsedilmezken; birdenbire tenöründen bahsedilmeye başlandı. Ancak bu tenörün nasıl hesaplandığı ve belirlendiğine dair ek bir çalışma yok” dedi.
İÇERİĞİ DEĞİŞTİRİLDİ
Raporda “evrakta sahtecilik” tespit ettiklerini belirten Yay, suç duyurusunda bulunacaklarını dile getirdi. Yay, “Nisan öncesi tarihli, imzalı raporlar vardı ama raporların içeriği değişmişti. Yani ıslak imzalı raporların bir şekilde içeriği değiştirilmişti. Örneğin, projemizin şu kadar olacağına dair bir cümle vardı. Projenin gerçek, taahhüt edilen ömründen daha uzun bir ömür yazılıydı. Birdenbire eski tarihli raporda o sayının değiştiğini gördük. Bölgedeki biyoçeşitliliğin incelenmesine dair bir rapor vardı; yine bu yılın başlarında imzalanmış bir rapor vardı. O tarihli ve imzalı ancak birdenbire bölgedeki biyoçeşitlilik incelemesinin alanı değişmişti. Rapor aynı, imzalar aynı, tarih eski ve içerikler değişmiş” ifadelerini kullandı.
Projenin hava kirliğine yol açacağının altını çizen Yay, şöyle devam etti: “Buranın iki önemli özelliği var. Birincisi mikroiklim özelliği. Orayı tarım açısından bu kadar değerli bir bölge haline getiren oranın mikroiklim özelliği ve topoğrafyasının engebeli olması. Bunları incelerken kullanacağınız birtakım bilimsel araçlar o bölgeye özel olmalı. İlk raporda, bu bölgeye özel olmayan bir hava kalitesi modeli kullanmışlardı. Bununla ilgili eleştirimizi dile getirdik ve şirkete de iletildi. İkinci rapora baktık yeni bir hava kalitesi modellemesi koymuşlar ancak özünde yeni hiçbir şey yok. Birkaç yeni formül, yeni hesap eklenmiş ama yine o bölgeyi incelemeye uygun olmayan araçlar kullanılmış. Bölgeyi hiçbir şekilde temsil etmeyen Eskişehir ve Ankara kent merkezindeki meteoroloji istasyonlarının verileriyle çalışılmış.
PROJE SAHASINDA FAY HATTI
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı fay haritasında proje sahasında aktif bir fay hattı tespit edildi. 50 gün içerisinde yeni bir jeoteknik çalışma yapmışlar ve diyorlar ki ‘araştırdık o bir fay hattı değilmiş başka bir oluşummuş.’ Yani bir yandan MTA’nın yani devletin kendi resmi kurumunun bir raporu var ortada. Ancak bakanlık, şirketin çok kısa sürede yaptığını iddia ettiği bir çalışmanın sonuçlarını MTA’nın çalışmalarından daha muteber görmüş olmalı ki bu eleştirimizi de tamamen göz ardı etti ve ÇED raporunu nihai hale getirdi. Tanınan revizyon kötü niyetli kullanıldı ve dosyada bazı bilgiler çarpıtıldı. Bizi dinliyormuş gibi görünen ama aslında eleştirilerimizi çok da önemsemeyen bir otorite ile karşı karşıyayız.”
MA / Enes Beyaz