Peköz: Kıbrıs ve Kürt sorununda Abdullah Öcalan'ın paradigması Ankara için fırsat

img
ANKARA - Türkiye'nin Kürt ve Kıbrıs konularında değişme gitmemesi durumunda, uluslararası baskıyla değişme zorlanacağını söyleyen Dr. Mustafa Peköz, Abdullah Öcalan'ın projesinin Ankara'nın kendisini yenilemesi için bir fırsat olduğunu söyledi. 
 
Soğuk Savaş döneminin ardından zayıflayan "jeopolitik konumunu" Arap Baharı'yla yeniden kazanan ancak yayılma emeliyle izlediği "Müslüman Kardeşler" politikasıyla bu konunu kısa sürede yitiren Türkiye'nin "güvenilir ortak olma" rolünün sorgulanması, Batı dünyasını yeni alternatif arayışlarına itti. Enerji yollarının güvenliği ve Ortadoğu'ya müdahalede stratejik bir konumda bulunan Kıbrıs, Türkiye'ye alternatif olarak uzun süredir ABD, İngiltere ve Fransa üçlüsünün markajında. Doğu Akdeniz'deki güç ilişkilerinin merkezinde bulunan Kıbrıs'la ABD, İngiltere ve Fransa merkezli enerji şirketleriyle yaptığı anlaşmalar, İsrail'in güvenliğini sağlama politikası, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarını kontrol etme mücadelesi adanın önemini artırıyor. Küresel güçlerin, Kıbrıs'a ilgisi, Türkiye'nin adaya yönelik emelleri, Türkiye ile Batı arasında yeni bir krizin de habercisi. 
 
Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtlayan Dr. Mustafa Peköz, devletin hem Kürt hem de Kıbrıs gibi stratejik konularda büyük bir değişime gitmesi gerektiğini söyledi. 
 
Kıbrıs'ın tarihsel olarak önemi nedir?
 
Kıbrıs'ı tanımak gerek. Kısacası şunu söyleyebilirim. Kıbrıs'ın yüzölçümü 9 bin 251 kilometrekare olup, Sicilya ve Sardunya adalarından sonra tüm Akdeniz'in üçüncü, ancak Doğu Akdeniz'in en büyük adasıdır. Kıbrıs adasının Türkiye'ye uzaklığı 71, Suriye'ye 98, Mısır'a 384, Yunanistan'a ise 900 kilometredir. Ocak 1950'de Doğu Ortodoks Kilisesi, Kıbrıs Türklerinin boykot ettiği bir referandum düzenledi. Referandumda oy kullananların yüzde 90'ı Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesi yönünde oy kullandı. Böyle bir karar, aynı zamanda Birleşik Krallık'ın Kıbrıs'ı terk etmesi yönünde bir irade beyanı olarak okundu. Kıbrıslı Rumların kurduğu EOKA örgütü, Birleşik Krallık kuvvetlerini adadan çıkarmak için silahlı eylemlere başladı. Bu süreçten sonra, 1960'ta Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda İngiltere/Birleşik Krallık, Yunanistan ve Türkiye garantör devletler olarak belirlendi. Aynı yıl yapılan nüfus sayımına göre, ada nüfusunun yüzde 82'si Rum, yüzde 18'i Türk olarak tespit edilmişti.
 
Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulmasının adaya nasıl bir etkisi oldu?
 
1974'te Türk silahlı birliklerinin Kıbrıs'a yaptıkları askeri harekâtın ardından, adanın kuzeyinde uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Kıbrıs Türk Federe Devleti'nin kurulduğu ilan edildi. 12 Eylül 1980 tarihinde Türkiye'de yapılan askeri darbeden sonra, Ankara'nın Kıbrıs politikasında yeni bir süreç başlatıldı ve 1983'te adanın kuzeyi "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" olarak kabul edildi. Ankara'nın askeri ve politik zorlamasıyla tek taraflı kurulan "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" bugüne kadar hiçbir ülke tarafından tanınmadı. Uluslararası toplum "Tek Kıbrıs" planını sürekli gündemde tuttu. Özellikle Birleşmiş Milletler, "Tek Kıbrıs" stratejisini hayata geçirmek için yoğun bir çaba sarf ediyor. 4 Nisan 2004'te, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan birleşme planı, adadaki Rum ve Türk yönetimleri tarafından kabul edildi. Ancak planın hayata geçmesi için her iki tarafın halkına sunulması adına referandum kararı alındı. Kuzey Kıbrıs yani Türk tarafı, plana yüzde 35'e karşı yüzde 65 oranında "Evet" diyerek kabul etti. Ancak Güney Kıbrıs yüzde 25'e karşı yüzde 75 oranında "Hayır" diyerek planı reddetti ve böylece plan hayata geçirilemedi.
 
Kıbrıs'ın tarih boyunca farklı imparatorluklar tarafından işgal edilmesinin, adanın stratejik konumuyla nasıl bir ilişkisi vardır? Tarihsel önemini biraz daha açabilir misiniz?
 
Sicilya Adası Kuzey Afrika ile Avrupa arasında, Batı Akdeniz'de stratejik bir rol üstlenirken; Kıbrıs ise Doğu Akdeniz'in merkez üssü olarak değerlendirilmiştir. Kıbrıs Adası, tarih boyunca Fenikeliler, Hititler, deniz kavimleri, Asurlular, Mısırlılar, Persler, Büyük İskender, Ptolemaioslar, Romalılar, Bizanslılar, Katolik Krallar, Venedikliler, Luzinyan Hanedanlığı, Cenevizliler, Memlukler ve Osmanlılar tarafından işgal edilmiş ve bir bakıma işgallerin devamında önemli bir sıçrama tahtası olarak kullanılmıştır. Kıbrıs, 361 yıl Osmanlıların egemenliğinde kalmıştır. İmparatorluğun dağılma dönemine paralel olarak ada, 1878 yılında kapitalist sistemin yeni imparatorluk gücü olan İngiltere tarafından zorla kiralanmıştır. Birinci Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde Kıbrıs, Birleşik Krallık tarafından ilhak edilmiş ve Lozan Anlaşması ile bu ilhak resmileştirilmiştir. Tarihin bütün süreçlerinde, Akdeniz'in kıyı-kara bölgelerine ilgi duyan ve işgal eden tüm imparatorluklar için Kıbrıs, özellikle Doğu Akdeniz'in vazgeçilmez bir jeopolitik alanı olarak önemini hep korumuştur. Süveyş Kanalı ile birlikte Akdeniz, İstanbul-Marmara ve Cebelitarık Boğazı üç kıtanın kesişme noktası veya buluşma merkezi olmuştur. Süveyş Kanalı üzerinden Asya'ya, Cebelitarık Boğazı'ndan Amerika'ya, İstanbul Boğazı üzerinden özellikle Doğu Avrupa'ya ve Avrasya'ya olan bağlantısı nedeniyle bu alan dünya stratejik güvenliğinin en önemli bölgeleri arasındadır. Kıbrıs da bu stratejik güvenlik alanının en önemli merkezlerinden biri olarak değerlendirilmiştir. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batı-Kapitalist, Doğu- Sosyalist blok arasındaki rekabette ve yakın tarihimizde küresel sistem içerisinde Avrupa, Asya ve Afrika'nın buluşma noktası olan Doğu Akdeniz üzerindeki çatışma alanı içerisinde Kıbrıs'ın stratejik konumu çok daha fazla ön plana çıktı.
 
Kıbrıs'ın küresel güçler açısından stratejik önemi göz önüne alındığında, adanın askeri, enerji ve ticaret yollarındaki rolü, bölgedeki jeopolitik dengeyi nasıl etkileyebilir?
 
 
İran ve Orta Asya enerji stratejileri, İran ve Orta Asya doğalgaz ve petrolünün, İran-Güney Kürdistan-Rojava üzerinden Akdeniz'e taşınıp, buradan Kıbrıs ve Yunanistan yoluyla Avrupa'ya ulaştırılması, küresel güçlerin belirlediği uzun vadeli stratejilerden biridir.
 
Birincisi, Coğrafi Konumu. Kıbrıs, çatışma merkezi haline gelen Ortadoğu'ya en yakın bölgedir. Akdeniz'deki operasyonel hava ve deniz askeri birlikleri için son derece önemli bir rol oynamaktadır ve gelecekte daha da ön plana çıkacaktır. Bugün Kıbrıs'taki İngiliz, Amerikan ve Fransız askeri üsleri, küresel güçlerin rekabetinde stratejik avantaj sağlamaktadır. Bu nedenle Kıbrıs'ın askeri olarak kontrol altına alınması, Akdeniz'deki hâkimiyet mücadelesinde büyük bir inisiyatif sağlayacaktır. İkincisi, doğalgaz rezervleri, Kıbrıs'ın deniz sahasında keşfedilen büyük doğalgaz rezervleri, adanın jeostratejik önemini artırmıştır. Kıbrıs Rum yönetimi, ABD, İngiltere ve Fransa merkezli enerji şirketleriyle yaptığı anlaşmalarla dikkatleri üzerine çekmiştir. Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının işletilmesi için oluşturulan bölgesel konsorsiyumlar stratejik önemdedir. Bu iş birliğine orta vadede Suriye de dahil edilecektir. Üçüncüsü, stratejik ticaret yolları, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs, stratejik ticaret yollarında yaşanan değişikliklerle daha da önem kazanmıştır. Doğu Akdeniz'de üretilen enerjinin Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa'ya taşınması, Avrupa'nın Rusya'ya olan enerji bağımlılığını azaltma açısından son derece stratejik bir hamledir. Dördüncüsü, İran ve Orta Asya enerji stratejileri, İran ve Orta Asya doğalgaz ve petrolünün, İran-Güney Kürdistan-Rojava üzerinden Akdeniz'e taşınıp, buradan Kıbrıs ve Yunanistan yoluyla Avrupa'ya ulaştırılması, küresel güçlerin belirlediği uzun vadeli stratejilerden biridir. Bu stratejilerin merkezinde Kıbrıs bulunuyor. Küresel güçlerin Akdeniz havzasında belirledikleri stratejiler aşamalı ve kesintisiz bir şekilde uygulanmakta olup Ortadoğu'daki değişim ve dönüşüm dünyayı bütünüyle etkilemektedir. Irak, Libya, Suriye ve Lübnan'da uygulamaya konulan planlar çok kapsamlı bir stratejinin parçalarıdır. Bu stratejinin önümüzdeki yakın hedefinin İran, orta vadedeki hedefinin ise Türkiye olduğu ve planın buna göre belirlendiği oldukça net bir şekilde ortaya çıkmış durumdadır. Stratejinin başarıyla uygulanmasının önemli unsurlarından biri, Akdeniz havzasının, ama özellikle Doğu Akdeniz'in kontrolüyle ilgilidir. Küresel güçler, İran'ın Suriye, Lübnan ve Filistin üzerinden Doğu Akdeniz'de etkin olmayı amaçlayan stratejisini büyük ölçüde tasfiye ettiler. Böylelikle Suriye'de Esad rejiminin yıkılmasıyla İran'ın yakın dönemde Akdeniz'de varlık göstermesinin olanakları ortadan kaldırılmıştır. Bu nedenle sıklıkla vurgulandığı gibi Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki stratejik rolü çok daha fazla arttı.
 
Suriye'deki gelişmelerle Doğu Akdeniz'deki ya da Kıbrıs'taki gelişmeler arasında bir paralellikten bahsedebilir miyiz?
 
Suriye aynı zamanda bir Doğu Akdeniz ülkesidir. Kıbrıs ile Suriye arası yaklaşık 98 kilometredir. Kıbrıs, Suriye'nin özellikle askeri olarak kontrol edilmesinin en önemli merkezlerden biri olarak işlev görecektir. İran'a yönelik olası bir askeri operasyonunun merkez üssü de Kıbrıs olacaktır. Bütün hazırlıklar tamamlanmış bulunuyor. Aynı şekilde Şam'da konumlandırılan HTŞ'ye karşı olası bir ABD'nin veya Uluslararası Koalisyon Gücünün bir operasyonu olursa, Kıbrıs saldırı merkezi olarak kullanılacaktır. Kıbrıs Rum Yönetimi ile İsrail arasında kurulan çok yönlü stratejik işbirliğinde askeri ilişkiler belirleyici hale geldi. Bu bakımdan Kıbrıs, Suriye'yi kontrol edilen gözletleme kulesi olarak işlev göreceğini söyleyebiliriz.
 
Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs politikaları konusunda neler söylenebilir?
 
Doğu Akdeniz'deki çatışma alanının bir başka unsuru, Türkiye'nin bölgedeki hâkimiyet mücadelesidir. Bunun merkezinde esasen Kıbrıs bulunmaktadır. Kıbrıs, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de etkin bir güç olmasının önemli sıçrama tahtalarından biridir. Bu nedenle önümüzdeki süreçte Türkiye'nin Kürt sorununa ek olarak Kıbrıs'taki hâkimiyetine son verilmesi hedefleniyor. Uluslararası güçler tarafından uzun vadeli bir planın devreye konulduğuna dair çok sayıda veri ortaya çıkmış bulunuyor. Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki etkinliğinin sona erdirilmesi, hem Doğu Akdeniz'de hem de Ortadoğu'da önemli bir değişim yaratacaktır. Kıbrıs üzerindeki stratejiler önümüzdeki birkaç yıl içinde çok daha güçlü bir şekilde gündeme gelmesi kaçınılmazdır.
 
Ankara'nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilanı ile  Doğu Akdeniz politikası arasında bir ilişkiden bahsedebilir miyiz ?
 
Ankara, Doğu Akdeniz'de hakimiyet alanını genişletmek için iki temel husustan birini tercih etmesi gerekiyordu. Birincisi, fiilen Türkiye'nin kontrolünde olan Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye'ye dahil edilmesiydi. Böyle bir kararın uluslararası ilişkilerde tahmininden çok daha büyük sorunlara yol açacağı biliniyordu. Çok istenmesine rağmen bu olasılığın pratikte gerçekleştirme şansı yoktu. İkincisini, yani Kıbrıs'ın Kuzey bölgesini ayrı bir cumhuriyet olarak ilan edilmesiydi. Bu sağlandı. Ancak belirttiğim gibi dünyanın hiç bir ülkesi tarafından tanınmayan ve bütünüyle izole edilmiş bir bölge olarak kaldı. Ankara, "Kuz ey Kıbrıs Cumhuriyeti" ilanı ile burada konumlandıracağı askeri güçle, Doğu Akdeniz'de hakimiyetini güçlendirmeyi hedefledi. Ancak bunun da pek başarılı olmadığı görüldü. Belirttiğim gibi Ankara, Kıbrıs'ın kuzey kesimine uçak ve deniz üsleri kuramadı.
 
Ankara'nın Kıbrıs stratejisinin esastan başarısız kaldığını mı söylemek istiyorsunuz?
 
Son aylarda Kuzey Kıbrıs'ta, doğrudan Ankara'daki iktidarı hedefleyen uyuşturucu, rüşvet, şantaj kasetlerinin piyasaya sürülmesi, hatta bunların ABD ve İngiltere istihbaratlarına teslim edildiğine dair ileri sürülen iddiaların bir tesadüf olmadığını söylemeliyiz.
 
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki pozisyonunu koruma çabaları, bölgede oluşan yeni dengeler içinde giderek zorlaşıyor. Ankara'nın 60 yıllık Kıbrıs politikalarını terk etmek zorunda kalacağı öngörülmektedir. İki toplumlu federal bir Kıbrıs'ın kabul edilmesi, Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki askeri hâkimiyetinin sona ermesi anlamına gelecektir. Son aylarda Kuzey Kıbrıs'ta, doğrudan Ankara'daki iktidarı hedefleyen uyuşturucu, rüşvet, şantaj kasetlerinin piyasaya sürülmesi, hatta bunların ABD ve İngiltere istihbaratlarına teslim edildiğine dair ileri sürülen iddiaların bir tesadüf olmadığını söylemeliyiz. Bütün bunlar, aslında Ankara'nın Kuzey Kıbrıs'ta kurulan kirli sistemi yöneten güç olduğuna dair mesajlardır.  Kuzey Kıbrıs'ta yaşayan Türklerin yönünü Ankara'ya değil, Güney Kıbrıs'a yani Rum kesimine dönmeye başladığına dair iddiaları ve kamuoyu yoklamalarını küçümsememek gerekir.
 
Yakın dönemde Türki cumhuriyetlerinin birleşik Kıbrıs ilkesi bağlamında Rum kesimini Kıbrıs'ın resmi temsilcisi olarak tanımaları kararı Türkiye'nin uluslararası diplomasisine etkisi ne olur?
 
Semerkant'ta yapılan AB-Orta Asya Zirvesi'nde, Türk Devletleri Teşkilatı'nın üç önemli ülkesi olan Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne büyükelçi atama kararı aldı. Rum kesiminin Kıbrıs'ın resmi devleti olarak kabul etmeleri, Ankara'nın Kıbrıs stratejisine vurulmuş önemli bir politik ve diplomatik darbedir. Ankara'nın Orta Asya'da Türk devletleriyle güçlü diplomatik ilişkileri olduğu ve yakın gelecekte Kıbrıs Türk kesiminin bağımsız bir devlet olarak kabul edileceğine dair yapılan açıklamalarının hiç bir politik ve diplomatik karşılığının olmadığı görüldü. Türk devletlerinin bu kararı, Ankara'nın Kıbrıs politikasının başarısızlığının en somutlaşmış halidir.
 
Türkiye'nin Kıbrıs'tan vazgeçmesine karşılık Kerkük ve Musul'da etkin güç olması konusunda bir anlaşmadan bahsediliyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
 
Enerji kaynaklarının bulunduğu her bölgede Ankara'nın uzak tutulmaya çalışıldığı çok açıktır.  Bu nedenle Ankara'nın devlet refleksinde Musul ve Kerkük hayali olabilir ama gerçekler her zaman farklı işler.
 
Böyle bir gelişmenin olabilmesi hiç bir şekilde mümkün değil. Küresel güçler bakımından Doğu Akdeniz'in stratejik konumu neyse Kerkük ve Musul'un konumu da odur. Kerkük ve Musul ancak askeri olarak kontrol edilebilir. Ankara'nın başından itibaren kaybedeceği belli olan böyle bir maceraya gireceğini düşünmüyorum. Ayrıca bölgenin enerji kaynakları bakımından en önemli iki bölgesinin Türkiye'ye teslim edilmesi ne küresel güçlerin belirlediği stratejiye uygundur ne de bölgesel denklem bunu izin verir. Bunun üzerine bir tartışma yapmak, stratejik belirlemek dahi zaman kaybıdır. Enerji kaynaklarının bulunduğu her bölgede Ankara'nın uzak tutulmaya çalışıldığı çok açıktır.  Bu nedenle Ankara'nın devlet refleksinde Musul ve Kerkük hayali olabilir ama gerçekler her zaman farklı işler.
 
Kıbrıs ile Kürt meselesinin denklemini nasıl kuruyorsunuz?
 
Ankara, devlet stratejisinde Kıbrıs ve Kürt sorunu son derece önemli bir yer işgal eder. Devletin gizli anayasası olarak tanımlanan "Kırmızı Kitap'ta" devletin vazgeçilmez ve asla taviz verilmemesi gereken iki sorun var, Kıbrıs'tan asla vazgeçilmemesi ve Kürt realitesinin kabul edilmemesi. Ankara, küresel dünyanın değişimine ve özellikle bölgedeki jeostratejik ve jeopolitik gelişmeleri kabullenememesi nedeniyle iki sorunda kaybetmeye başladı denebilir. Devletin bekasını Kürtlerin yokluğu üzerine kurmuş bir devlet anlayışı, Kürtlerin bölgesel bir güç olarak kendisini ortaya koymaları ve Irak ve Suriye'de sistem kuran güçler olarak kabul görmeleri, önümüzdeki yakın dönemde İran'da bu sürecin yaşayacağı dikkate alındığında Ankara'nın devletin kırmızıçizgisinin çoktan aşıldığını ve Kürt gerçeğiyle kaçınılmaz olarak yüzleşeceği açıktır. Devlet hem Kürt hem de Kıbrıs gibi stratejik konularda büyük bir değişime gitmesi  gerekiyor. Bu değişim gerçekleşmediğinde Türkiye'nin bu konularda uluslararası baskılarla değişime zorlanması kaçınılmaz olacaktır. Öcalan'ın önerdiği "Demokratik Toplum Projesi" aslından Ankara'nın kendisini yenilemesinin ve değişmesinin önemli bir adımı olabilir. Böylelikle Kürtlerle kuracağı doğru ve objektif bir ilişki bölgesel ilişkilerde kendilerine yeni bir alan açabilir. Bunun tek yolu da Ankara'yı yönetenleri gerçekçi olmaları ve değişimi içselleştirmeleridir. 
 
MA / Selman Güzelyüz 

Diğer başlıklar

21:10 SES Eş Genel Başkanı: Emek özgürleşene kadar mücadele edeceğiz
21:01 ‘Kürtçe eğitim dili olsun’
20:44 'Faille aynı kampüste bulunmayı reddediyoruz'
20:27 Adalet Kaya: Barışı kadınlar inşa edecek
20:02 CPT: Türkiye Amêdiyê kırsalını 26 kez bombaladı
19:36 DEM Parti Eş Genel Başkanları, Devlet Bahçeli ile görüşecek
19:18 Kayyım kadınlara hukuki destek sağlayan protokolü feshetti
18:59 Ahmet Özer tahliye edilmedi
18:10 DEM Parti ve Gelecek Partisi görüşmesi sona erdi
18:06 Çatışmalı süreçler tartışıldı: Karşılıklı güven çok önemli
17:43 Vanspor maçı öncesi tehditvari açıklama
17:00 Çimento fabrikasının ÇED sürecine itiraz
16:54 Erdoğan 10 yılı 'Aile Yılı' ilan etti
16:24 DEM Parti ve Gelecek Partisi görüşmesi başladı
16:22 Şirnex’te 'hasta tutsaklara özgürlük' çağrısı
16:07 Bahçeli: Erdoğan'ın caymaya hakkı yoktur
15:59 DEM Parti'den 'toplumsal mutabakat' çağrısı
15:54 KATDER kongresini yaptı
15:51 İşçiler 13 gündür eylemde: Kazanana kadar susmuyoruz
15:04 S ve Y tipi cezaevlerinin kapatılması için kanun teklifi
15:00 Maden kirliliği soruşturmasında takipsizlik kararı
14:59 Koğuş tellerini söken 47 tutsağa seri cezalar
14:28 KESK: Yiğiter’e saldıranların arkasındaki güçleri açığa çıkarın
13:52 Halkın tepkisi üzerine JES toplantısı iptal edildi
13:37 Amed'de 'Kadın Emek ve Kültür Sanat Buluşması' başladı
13:24 Meslektaşlarının katledilmesini protesto eden gazeteciye soruşturma
13:15 Yaşam hakkı savunucuları sokaktaki hayvanlar için açlık grevinde
13:05 Ayşegül Doğan: Meclis Başkanı komisyon için sorumluluk almalı
12:45 Aleyna Çakır davasında keşif talebine ret
12:30 Barcelona, Kuzey ve Doğu Suriye'de ‘Umut Ligi’ projesi başlattı
12:14 20 cezaevine dair rapor: 2 kişi 1 ranzada yatıyor
11:52 13’üncü Engelsiz Film Festivali başladı
11:46 Şam’dan Çinli şirketle 20 yıllık yatırım anlaşması
11:21 Hanehalkı enflasyon beklentisi arttı
11:21 İmamoğlu'nun fotoğraf, görüntü ve sesine yasak getirildi
11:14 Koğuşa yerleştirilen kameraya karşı 'tek kollu' direniş
10:41 Ailelerden İmralı başvurusu
10:23 Tülay Hatimoğulları: Kayyım yasası lağvedilmeli, yerel yönetimler güçlendirilmeli
10:18 Balıkesir'de bir kadın katledildi
09:55 ‘Kürt Dirilişi’ belgeseli internet sitesi açıldı
09:35 Menzione: Öcalan başlatmak istediği değişimi dışarıdan yönetebilmeli
09:29 Temel: İktidarın çekingenliği çözüm karşıtlarını cesaretlendiriyor
09:23 Çatışmalarda yakınlarını yitirenlerin talebi: Özgürlük ve barış
09:21 Yayınevi sahibi ve çalışanına 'kitap' davası
09:19 Tutsakların görüntülü görüşme hakkına 'teknik eksiklik' engeli
09:16 Altun’un cezaevi arkadaşı: Hiçbir koşulda taviz vermezdi
09:13 ÖHD Eş Genel Başkanı: 'Umut hakkı'nın uygulanması elzem
09:12 Tarihçi Ulugana: Çözüm Lozan'ı lağvetmek değil, demokratik bir anayasanın teşkilidir
09:09 Çelenk: Yeni süreçte bağımsız muhafazakar STÖ'lere de ihtiyaç var
09:08 'Bir Heykelin Gölgesinde' kadın mücadelesi
09:07 Valilikten koçerlerin yaylalara gidişine yasak
09:04 Kürtçe oyuna salon engelinin gerekçesi: Müdür uygun görmedi!
09:02 Gabar’daki tahribatın uydu fotoğrafları
09:02 DGD Yardımcısı Taş: Öcalan'a güveniyoruz, katkı sunmaya hazırız
09:00 23 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:00 İBB'ye 4’üncü dalga operasyonu: 49 kişiye gözaltı kararı
22/05/2025
23:10 Vanspor, Elazığspor’u 4-1’lik skorla yendi
22:59 Özerk Yönetim heyeti Paris’te parlamenterlerle görüştü
22:44 MESEM cinayeti davasında savcı ve sanık duruşmaya katılmadı
22:13 Kürt siyasetçi Çağro Mêrdîn’de toprağa verildi
21:34 İsrail, Lübnan'ın güneyine saldırdı
21:16 Çalıştırıldığı inşaattan düşen 12 yaşındaki çocuk entübe edildi
20:37 İBB'ye yönelik bir operasyon daha: 7 kişiye tutuklama talebi
20:06 ABD'de uçak düştü
20:00 İzmir'de 'Kent hakkı bağlamında göç, mültecilik ve dönüşüm meselesi' paneli
19:49 PKK kararı sonrası MGK ilk kez toplandı
19:16 Süveyde'de patlama: 2 ölü
19:13 Otel yangınında bakan yardımcısına soruşturma izni verilmemesi kararına itiraz
19:11 Vanspor-Elazığspor maçı öncesi stadyumda gerginlik
19:01 Öznur Değer: Gazeteciliğe devam edeceğim
18:52 DEM Parti ve AKP görüşmesinde hangi konular gündeme geldi?
18:16 Agirî’de Kürt Dil Bayramı kutlaması
18:11 Erzingan’da şüpheli ölüm
18:04 Gever’de ‘Kadın Tarihi’ atölyeleri
17:54 Rojin Kabaiş’in aile ve avukatları dosya savcısı ile görüştü
17:47 Süreç gündemli DEM Parti PM toplantısında neler tartışıldı?
17:27 Pîran’da 4 bölge ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edildi
17:23 Çocuklarını rehin alan Alpaslan’ın davasında görevsizlik kararı
17:18 Baro başkanına tehdit davasında ev hapsi
16:26 DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret
16:22 MHP'li Yıldız: İnfaz düzenlemesi KHK mağdurlarını da kapsamalı
16:19 Kadınların barış sürecine aktif katılımı için Meclis Araştırması talebi
16:10 Colemêrg’de 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı açıklaması
15:22 Fatma Oğur’u katleden failin yeniden yargılandığı dava görüldü
15:18 ‘Tecrit kaldırılsın, hasta tutsaklar serbest bırakılsın’
14:41 Savunma Bakanlığı’ndan açıklama: Saldırılar sürecek
14:34 Mülteci hakları savunucusu Taha Elgazi'nin sınır dışı edilmesine tepki
14:19 Sibel Ayğan'ı katleden erkeğe ağırlaştırılmış müebbet
14:13 Ege Üniversite Hastanesi çalışanları iş bıraktı
14:04 Amed Kent Konseyi Çocuk Meclisi ilan edildi
14:00 Erdoğan’da anayasa açıklaması: Tekrar seçilme gibi bir derdim yok
13:11 DYO işçileri greve çıktı
13:07 Temel Conta işçileri: Saldırılar kararlılığımızı artırıyor
12:55 Gazeteci Öznur Değer tahliye edildi
12:11 ÇED sürecini beklemeden otel inşaatını bitirdiler
12:02 MB enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmedi
11:59 Silahlı saldırıya uğrayan Yiğiter'in tedavisi sürüyor
11:52 Gazeteciye cinsiyetçi hakaretlerde bulunan polise takipsizlik
11:32 AKP'li Alagöz'ün madeni suyu zehirliyor, yetkililer izliyor
11:31 Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un ailelerinden teşekkür mesajı
10:32 Bakırhan: Ya Kürt-Türk ilişkilerini yeniden kuracağız ya da tükenip gideceğiz
10:03 İstanbul’da gözaltına alınanlar adliyeye sevk edildi
09:49 Yazar Gretchen Dutschke-Klotz’dan Öcalan’a destek açıklaması
09:17 Mahkeme valiliğin Şêx Seîd yasağı kararını iptal etti
09:09 Amed'de sürecin nabzı: Öcalan'ı Meclis'e çağırıp özgürlüğünü sağlamıyorlar!
09:08 'Cezaevlerinde infaz değil, öldürme politikası uygulanıyor'
09:07 Asker kurşunuyla katledildi: Jandarmadan 'evi kaçak mı değil mi' talebi
09:06 Besta yok ediliyor
09:02 'Haksız tahrik' indirimi failleri cesaretlendiriyor
09:01 Cemile Çağırga'nın annesi: 2 çocuğum katledilmesine rağmen barış diyorum
09:00 22 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
07:54 Ege Denizi’nde 6.0 büyüklüğünde deprem
21/05/2025
23:55 Tayyip Temel: Sürecin inisiyatifi Sayın Öcalan’da
23:45 İsrail saldırılarında 63 Filistinli katledildi
23:26 Rusya: Ukrayna'da ilk önce ateşkesin sağlanması yaklaşımına karşıyız
22:48 Hacettepe Üniversitesi öğrencilerine ırkçı saldırı
21:36 ‘Kent Uzlaşısı’ davasındaki karara tepki: Kazanan biz olacağız
21:14 İBB soruşturmasında bir şirkete daha kayyım atandı
20:57 ‘Kent Uzlaşısı’ davasından tahliye çıkmadı
20:46 Kadın Zamanı Derneği: Şiddetsiz yaşam için mücadele edeceğiz
20:31 Kürt Dil Bayramı etkinlikleri devam ediyor
20:11 RTÜK'ün yeni üyeleri seçildi
19:41 Gazze'de devre dışı kalan hastane sayısı 20'ye yükseldi
19:17 Şirnex’te doğa talanına karşı yürüyüş
19:10 Tutsak öğrenciler için eylem
19:04 KHK eylemi 332'nci haftasında
19:02 Wan’da 38 örgütten çağrı: Hasta tutsaklar serbest bırakılsın
18:31 Kürt Dil Bayramı kapsamında dengbêj dinletisi
18:25 Seyithan Durdu’yu öldürmekten yargılanan asker: Kürtçe konuşsa bile bir vatandaşın ölümüne üzüldüm!
18:20 ‘Askerler Kürtçe dil derneğine gelip hukuka aykırı yorumlar yaptılar’
18:12 Neşet Güven 31 yılın ardından tahliye edildi
17:45 Fırtına Vadisi davası görüldü
17:42 Avukat Ruken Gülağacı’na ev hapsi
17:18 Hasta tutsak Koyuncu'nun tahliyesi 9 ay ertelendi
16:42 Eş genel başkanlardan Tekik’in ailesine ziyaret
16:36 DEM Partili Livan Orman serbest bırakıldı
16:28 DEM Parti'den grevdeki işçilere dayanışma ziyareti
15:16 Yüksel Koç tutuklandı
14:49 AB ülkeleri 'savunmayı güçlendirme' konusunda uzlaştı
14:44 HSK seçiminin iptali için AYM’ye başvuru
14:43 Wan'da zırhlı araç motosiklete çarptı: 2 yaralı
14:35 İmamoğlu protestoları raporu: İşkence yasağı ihlal edildi
14:21 Tahliye edilmeyen Saymadi: HDK toplumsal bir örgütlenmedir
14:03 'Etkin pişmanlıktan' ifade veren Yıldız tahliye oldu
13:59 Asker ve polis annelerine çağrı: El ele verelim
13:54 Eş genel başkanlardan Sağlam'ın taziyesine ziyaret
13:12 Çerkes Soykırımı 161. yılında: Yüzleşme çağrısı
12:32 Çankaya Belediyesi’nin köpek katliamı protesto edildi
12:19 Kayyım Tekbıyıkoğlu merkeze çekildi
11:57 Katledilen meslektaşlarını anan gazetecilere soruşturma