Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 2024 yılındaki gelişmeleri değerlendirmek ve 2025 yılı hedeflerini açıklamak için Beşiktaş'ta bulunan sendikanın genel merkezi önünde basın açıklaması yaptı. "Sendikalı ol asgari ücrete mahkûm olma", "TÜİK elini cebimizden çek" dövizleri taşınırken sık sık "İnadına sendika inadına DİSK", "Vergide adalet istiyoruz", "İşçi memur el ele genel greve" sloganları atıldı. Konuya ilişkin açıklamayı yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Yüksek enflasyonun yaşandığı 2022 ve 2023 yıllarından farklı olarak 2024 yılında asgari ücrete yılda iki kez değil, bir kez zam yapıldı. Onlarca itirazımıza ve eylemlerimize rağmen asgari ücret 2024 yılı içinde ikinci kez artırılmadı. Siyasal iktidarın emek gelirlerini bastırarak enflasyon düşürmeye yönelik ekonomi politikaları milyonları açlığa sürükledi" dedi. 

 

Geride kalan yılda işsizliğin kronikleştiği ve istihdamın niteliğinin bozulduğunu vurgulayan Arzu Çerkezoğlu, "Mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Ekim 2024'te 11 milyon 245 bin kişi olarak gerçekleşti. 2024'ün üçüncü çeyreğinde çalışma çağındaki 65,9 milyon kişinin sadece yüzde 34'ü, 22 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı istihdam kapsamında idi. Kadınlarda ise durum çok daha vahim oldu. Çalışma çağındaki her 5 kadından sadece 1'i kayıtlı ve tam zamanlı istidamda yer alabildi. Emekliler perişan edildi. Ucube bir sistem ile en düşük emekli aylığı 12 bin 500 TL'ye tamamlanırken ortalama emekli aylığı da 14 bin 500 ile 15 bin lira arasında kaldı. Kıdem tazminatımız erimeye devam etti. 1978'de asgari ücretin 7,5 katı olan kıdem tazminatı tavanı, 1982'de asgari ücret ile bağının koparılmasının ardından hızla düşmeye başladı ve yeni kıdem tazminatı tavanı Ocak 2025 itibarıyla asgari ücretin 1,8 katına geriledi" ifadelerini kullandı.

 

BİN 708 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRDİ

 

Vergide adaletsizliğin devam ettiğini söyleyen Arzu Çerkezoğlu, "2024 yılında işçiler bir yandan gelir vergisi bir yandan dolaylı vergilerle boğuşurken işverenlere vergi indirimleri, teşvikler devam etti. İş cinayetleri hız kesmedi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 2024 yılının ilk 11 ayında önlenebilir iş kazalarında en az bin 708 işçi hayatını kaybetti. 2024 yılına çocuk işçiliği ve MESEM'lerde yaşanan iş cinayetleri damgasını vurdu" şeklinde konuştu. 

 

'MÜCADELEMİZİ BÜYÜTMEYE DEVAM ETTİK'

 

Tüm baskı ve engellemelere rağmen 2024'te işçi sınıfının demokratik mücadelesini yükselttiğini belirten Arzu Çerkezoğlu, "Ama 2024 aynı zamanda işçilerin, çalışanların hak arama girişimlerinin zorla bastırıldığı bir yıl da oldu. Anayasa ayaklar altına alınarak Birleşik Metal-İş Sendikamızın grevleri yasaklandı, yine Anayasa Mahkemesi kararları yok sayılarak Taksim 1 Mayıs Meydanı hukuksuz biçimde işçilere kapatıldı. DİSK Genel Başkan Yardımcısı Genel-İş Sendikamızın Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Çukurova Bölge Temsilcimiz Kemal Göksoy keyfi ve hukuksuz biçimde tutuklandı. Sendikal faaliyetler suç olarak gösterilmek istendi. Önümüzdeki tüm engellere, barajlara, baskılara, tutuklamalara rağmen 2024’te işyeri işyeri, meydan meydan, kent kent mücadelemizi büyütmeye devam ettik. Sokakları ve meydanları boş bırakmadık" dedi.  

 

'ASGARİYE MAHKÛM OLMA'

 

“Gelirde adalet, vergide adalet, ülkede adalet" şiarıyla 2025'te yıl boyunca meydanlarda olacaklarına dikkati çeken Arzu Çerkezoğlu, "Bizler 2025 yılını kadını-erkeği, beyaz yakalısı-mavi yakalısı, tüm işkollarında çalışan ve asgari yaşamaya mahkûm edilmek istenen Türkiye'nin dört bir yanındaki sınıf kardeşlerimizle buluşacağımız bir yıl olarak görüyoruz. Evet, hepimizi asgaride eşitlemeye çalışan ve bunun için her türlü adaletsizliği derinleştiren bu düzenden kurtulmanın parolası bellidir: 'Sendikalı ol, asgariye mahkum olma.' İşimizi, aşımızı, ekmeğimizi, demokrasiyi, adaleti ve aslında memleketimizi savunmanın yolu sendikalı olmak, DİSK'li olmaktır" diye belirtti. 

 

ÖRGÜTLENME SEFERBERLİĞİ

 

DİSK'in 2025'te örgütlenme seferberliğiyle tüm ülkede çalışmalar yürüteceğini söyleyen Arzu Çerkezoğlu, şunları kaydetti: "2025 yılında tüm bu işçi karşıtı politikaların sorumlusu olan mevcut iktidar karşısında daha fazla genç, daha fazla kadın, daha fazla işçi dayanışması ile güçlenmiş, haklarını talep etmekle kalmayıp söke söke alan bir emek mücadelesini bulacak. İddia ediyoruz. İşyerlerinde, işçi havzalarında, işe gidiş yolunda, çarşıda, pazarda, sokakta kulaktan kulağa yayılan bir çığlık, bir isyan olacak DİSK'li olmak. Hep söylediğimiz gibi, kurtuluş yok tek başına."

 

Eylem açıklamanın ardından sloganlarla son buldu.