Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî (Tavşantepe) mahallesinde, 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cenazesi 19 gün sonra daha önce iki kez arama çalışması yapılan Eğertutmaz Deresi’nde bulundu. 

 

Güran soruşturmasında çocuğa ait DNA örneklerinin aracında bulunması üzerine şüpheleri üzerine çeken aynı zamanda mahalle muhtarı amca Salim Güran, aynı köyde yaşayan Nevzat Bahtiyar'ın “Narin’in içinde olduğu çuvalı bana Salim verdi” itirafı üzerine tutuklandı. Amcanın tutuklanmasının ardından cenazeyi bir çuval içinde dere kenarına götürerek gizlediğini söyleyen Nevzat Bahtiyar da tutuklandı. Soruşturma kapsamında iki kişi tutuklanırken, Güran'ın annesi Yüksel, babası Arif Güran'ın da aralarında bulunduğu 24 kişi gözaltına alındı. Mahalle imamının serbest bırakılmasıyla gözaltındakilerin sayısı 22 indi. 

 

Güran’ın cenazesi deforme olduğu için ölüm sebebi de Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından alınan biyolojik ve patalojik örneklerin incelenmesi sonucunda belirlenecek. 

 

Öte yandan Güran’ı arama çalışmaları devam ederken HÜDA-PAR'dan birçok ismin sık sık aileyi ziyaret etmesi ve aileye ait bir evde çok sayıda silahın bulunduğu iddiası tartışma yarattı. Aynı zamanda AKP’li Galip Ensarioğlu’nun Narin Güran'ın ailesi ile 40 yıllık dostluğunun bulunduğunu ifade ederek, “Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var çünkü aile bizim dostlarımızdır” sözleri de tepkilere neden oldu. 

 

Narin Güran cinayeti ile ilgili hala birçok cevaplanmamış soru dururken, Amed’de binlerce kişi 8 Eylül’de bu gelişmeler ışığında “Katil Hizbullah işbirlikçi AKP” sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştirdi. 

 

Narin Güran katliamında soruşturma sürecini Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Adalet Kaya ve Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen ile konuştuk. 

 

‘SUSANLAR KATLİAMA ORTAK OLDU’ 

 

Narin Güran cinayetinde susan herkesin katliama göz yumarak, bu suça ortak olduğunu dile getiren DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, "Şu anda biz soruşturmanın berraklaşmasını ve otopsi raporunun sonucunu bekliyoruz. Ona göre aileye ve diğer mahalle sakinlerine karşı tutum alacağız. Bizim anlayışımızda faille muhataplık söz konusu değil. Dolayısıyla bizim için asıl olan Narin’in hakkını savunmaktır. Bir daha başka hiçbir çocuğun böyle bir şey yaşamaması için, çocuk koruma politikasının geliştirilmesi için ortamlar oluşturulmalı. Devletin çok güçlü bir çocuk koruma politikası olmak zorunda. Yani çocuğun üstün yararı gözetilmeli. Uluslararası sözleşmelerde Türkiye’nin de imzasını koyduğu şekilde bu maddeler uygulanmalı” dedi. 

 

‘KADIN VE ÇOCUK CİNAYETLERİ POLİTİKTİR’

 

8 Eylül’de Amed’de “Narin için adalet” şiarıyla yapılan yürüyüşün ardından “jin, jiyan, azadî” sloganının hedef alındığını hatırlatan Kaya, aynı zamanda bazı çevreler tarafından “Çocuk ölümünü siyasallaştırıyorsunuz” yönünde yapılan eleştirilere, “Kadın ve çocuk cinayetleri politiktir” yanıtını verdi. 

 

Kaya, “Bugün toplumda yükselen şiddetin temel motivasyon kaynağı, bu iktidarın yürüttüğü siyasi anlayışı, zihniyeti ve söylemleridir. Binlerce yıllık erkek egemen toplum anlayışından ileri geliyor. Biz bununla mücadele ediyoruz. Dolayısıyla esasında bizim mücadele etiğimiz taraf AKP, MHP veya HÜDA-PAR değil. Biz bir bütün faşist, ırkçı, cinsiyetçi, dinci anlayışla toplumu çürütmek isteyen herkesle mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

İktidarın sanattan, spordan, kültürel değerlerden arınmış, tamamen tahakküm altına alınmış bir toplum modeli yaratmak istediğini dile getiren Kaya, “Biz de bunu kabul etmiyoruz. Özellikle de biz kadınlar bunun mücadelesini ‘Jin, jiyan, azadî’  felsefesi ile vereceğiz. Çünkü 'kadın özgür olmadan toplum özgür olamaz' diyoruz. Bizim de temel amacımız toplumun özgürleşmesidir ve demokratik ulus modelini inşa etmektir” diye konuştu. 

 

‘NEDEN KATİLLER KORUNUYOR?’

 

Narin’in cenazesini saklayan ve susan herkesin Narin’i öldüren kadar suçlu olduğunu ve cezalandırılması gerektiğini söyleyen Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, “Sorun delilerin karalatılmasına dönük verilen yoğun çabadır. Asıl eleştirilmesi gerekilen, gündem olması gereken budur. Neden katiller sürüsü korunmaya çalışılıyor? İktidarın o katillerin üzerine hızlı bir şekilde gitmesi gerekirdi” şeklinde konuştu. 

 

‘NARİN’İ KATLEDEN ZİHNİYET IŞİD ZİHNİYETİDİR’ 

 

AKP iktidarının kendinden olmayan herkesi düşman gördüğünü belirten İşbilen, “Bu düşmanlığın başında da kadınlar vardır. Kadınlar, AKP iktidarının politikalarından kaynaklı şiddet görüyor, zulme uğruyor. Çünkü kadına yönelik şiddet uygulayan, kadını katleden, kadını eve hapseden zihniyete karşı uygulanan cezasızlık politikası bir bütünen bu iktidarın getirdiği bir durumdur. Narin’i katledenlerin zihniyeti de IŞİD zihniyetidir” ifadelerini kullandı.