Türkiye, KDP ile işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik askeri operasyonlarını sürdürüyor. Saldırılara paralel olarak 15 Ağustos’ta Irak hükümetiyle Türkiye arasında "güvenlik mutabakatı" imzalandı. Mutabakat kapsamında askeri anlamda ortak eğitim ve koordinasyon merkezi kurulması kararı alındı. Mutabakat kapsamında sınırda elde edilen tüm istihbari bilgiler ise yüksek komuta merkezlerine iletilecek. Mutabakat metninin ardından bölgeye yönelik saldırılar da arttı. 

 

2013-2015 ÇÖZÜM SÜRECİ VE SONRASI

 

Gazeteci Zehra Şengalî, söz konusu saldırılar ve mutabakatı "Kürtlere yönelik daha geniş bir soykırım politikasının parçası" olarak nitelendirdi. Türkiye'nin saldırılarının 2013-2015 yılları arasında yürütülen ve sonra erdirilen "çözüm süreci" sonrası arttığına dikkati çeken Şengalî, sürecin sonlanmasıyla Kobanê'nin hedef alındığını ve sonrasında Kürtlere karşı tümden bir saldırı başlatıldığını kaydetti. Şengalî, "Özellikle Kobanê süreci, Kürt halkının mücadelesi açısından kritik bir dönemeçti ve Türk devleti, bu süreçte Kürtlerin kazanımlarını engellemek için DAİŞ ile işbirliği yaptı” dedi.

 

Türkiye’nin çözüm süreci ardından devreye koyduğu "Çökertme planı" ile Kürt halkına ve özgürlük hareketine karşı sistematik bir savaş başlatıldığını hatırlatan Şengalî, bu planın 9 yıldır aralıksız bir şekilde devam ettiğini söyledi. Şengalî, “Erdoğan-Bahçeli-Barzanî ittifakı, Kürt halkının direnişini kırmak ve Kobanê'nin intikamını almak için bu savaşı sürdürmektedir. Türk devleti, 2015'ten bu yana süren saldırılarıyla Lozan Antlaşması'nın 100’üncü yılına kadar bölgedeki otoritesini yeniden kurmak istiyordu. Bu çerçevede, Hem Rojava'da hem de Başûr topraklarını işgal edecekti. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî'nin işgali diğer yandan Federe Kurdistan Bölgesin’de, Xakurk, Zap, Heftanîn ve Garê işgal edilecekti. Ancak saldırılar karşısında gelişen direniş bu birlikteliklerini ve planlarını boşa düşürdü” diye belirtti.

 

'ABDULLAH ÖCALAN UYARDI' 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecinde "Benimle görüşmeler kesilirse, yurt dışında binlerce kişinin ölümüne yol açacak geniş çaplı bir savaş başlatacaklar" şeklinde uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Şengalî, Abdullah Öcalan’ın öngörülerinin bugün gerçekleştiğini ve Türk devletinin, Kürtlere karşı saldırı politikasını sürdürdüğünü ifade etti. Türk devletinin savaş politikasında ısrar ettiğini ancak şuana kadar istediği sonuca ulaşamadığına dikkati çeken Şengalî, Türkiye’nin yaşanan başarısızlığın üstünün örtmek için komşu ve uluslararası güçlerle ittifaklar kurduğunu vurguladı. Şengalî, “Türkiye’nin Irak devletiyle yaptığı anlaşmanın tarihinin bilinçli olarak 15 Ağustos seçildiğini biliyoruz. Türkiye bugünü seçerek Kürt halkına şu mesajı verdi; ‘Ölü Kürt' politikama isyan ettiğini, ölüm uykusundan uyanıp, bana ateş ettiğini hissettiğin gün, ben bir kez daha seni yok etmeye çalışacağım. Tüm dünyanın gözü önünde sizin öldürülmenizi ve Kurdistan'ın işgalini meşrulaştırıyorum.' Böylece, Kurdistan'ın işgali ve Kürtlerin öldürülmesini meşrulaştırmada tüm dünyayı, Irak hükümetini ve kamuoyunu kendisine ortak etmiştir” dedi. 

 

Irak’ın bölgedeki siyasi-askeri gelişmeler açısından önemli ve stratejik bir merkez olduğunu ifade eden Şengalî, “Irak, Türkiye'nin taleplerine tamamen teslim olursa stratejik önemini kaybedecek ve 2003'tekine benzer bir süreç yaşayacak. Kürt halkının bölgedeki mücadelesi, direnişi ve sosyal politikaları, meşru müdafaa savaşı bölgedeki gelişmeleri her şekilde etkilemektedir. Dolayısıyla verilen mesajlarda Kurdistan'daki işgal savaşını genişletecekleri ve mevcut çatışmayı derinleştireceklerinin açık olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. 

 

'KDP AKP-MHP KOALİSYONUNA TESLİM OLDU' 

 

KDP'nin Türkiye ile yaptığı işbirliğinin Kürt halkına büyük zarar verdiğinin altını çizen Şengalî, “KDP, AKP-MHP koalisyonuna teslim olmuş durumda. Bu durum Kürt halkının mücadelesini zayıflatma çabalarının bir parçasıdır. Ayrıca, Türk devletinin Federe Kurdistan Bölgesi’nde işgal planını uluslararası güçler tarafından da destekleniyor. Bu plan sadece Kürt halkını değil, tüm bölge halklarını tehdit ediyor. Kürtlere yönelik saldırılar, bölgesel işbirlikleri ve uluslararası destekle genişlemekte ve derinleşmektedir. Buna karşı başta Kürt halkı olmak üzere bölge halkı ve uluslararası güçlerin tepki göstermesi gerekiyor. Bu saldırı politikası ancak direnişle kırılabilir” diye konuştu.