Kobanê Davası'nda son sözler alındı: Son sözü direnenler söyler

img

ANKARA – Kobanê Davası’nda hüküm öncesi son sözleri alınan tutsak siyasetçiler, mahkeme salonunun kendileri için direniş alanı olduğunu belirterek, son sözü ise direnenlerin söylediğini belirtti.

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçesiyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 18'i tutuklu 108 kişi hakkında açılan davada bugün son gün. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafında Sincan Kampüsü’ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada tutsak siyasetçiler hüküm öncesi son sözlerini söyledi. 

YAĞLI: İSTER CEZA VERİN İSTER VERMEYİN

Duruşma verilen aranın ardından tutsak siyasetçi Dilek Yağlı’nın savunmaları ile sürdü. Yargılama usulüne tepki gösteren Yağlı, “İddia makamı böyle bir yargılama var diyecek, biz yok diyeceğiz. Kim karar verecek? Siz karar vereceksiniz. Ki verdiniz.  Bugüne kadar bizi tutuklu yargıladınız. Artık bir hükme varacaksınız. Bu varlık ve yokluk meselesini neye dayandıracaksınız? Bugüne kadar hukuki olmayan delillere dayandırdınız. Yani bizleri ilk günden beri talimatla hareket edecek insanlar olarak görmenizi kişisel olarak da kabul etmiyorum. Etmeyeceğim. Hayatımın hiçbir döneminde herhangi birinin yönlendirmesiyle iradem dışında hiçbir şey kabul etmedim. Bundan sonra da etmeyeceğim. İster ceza verin ister vermeyin ama iradem dışında bana hiçbir şeyin dayatılamayacağınızı bildirmek istiyorum. Ben kendimi hiç yalnız hissetmedim. Söylediğimi de ilk günden bu yana, hatta 2014'te o çağrıyı nasıl benimsediysem, bugün de benimsiyor hatta çağrının yetersiz olduğunu düşünenler arasındayım” dedi.

YÜKSEKDAĞ: HALKIMIZA KARŞI GEREĞİNİ YAPMAYA ÇALIŞTIK

HDP Eski Eş Genel Başkanı tutsak Figen Yüksekdağ ise uzun ve zorlu bir maratonun sonuna geldiklerini söyleyerek şöyle devam etti: “Takdir edersiniz ki yaşamda maratonlar bitmez. Hele bizim gibi uzun ve zorlu yürüyüşleri olanların hiç bitmemiştir. Bu dava süresince de yargılanan bütün siyasetçiler olarak elimizden geleni yapmaya çalıştık. Her şeyden önce halkımıza karşı, kadınlara karşı, ezilen bütün halklara ve inançlara karşı politik sorumluluğumuz gereği elimizden geleni yapmaya çalıştık.

KARŞINIZDA SIZLANAN YAKILAN OLMADIK

Hiçbir zaman karşımızda sızlanan, yanan, yakılan insanlar olmadık. Yine hiçbir zaman pişmanlık duyan, nedamet getiren insanlar olmadık. Bugüne kadar meydanlarda, kürsülerde ne konuşmuşsak, neyi söylemişsek, bu mahkeme kürsüsünde de aynı şeyleri söyledik. Öncesinde söylediğimiz sözleri savunduk. Her şeyden önce bu davayı bir onur savunması olarak, bir kadın savunması olarak ve bir halkın savunması olarak gördük. Bu değerleri, bu mücadeleyi bizler sadece vicdanımızı rahatlatmak için vermedik. Dar anlamda kendimizi savunmak değil, hukukun bir takım olanakları içerisinde kendimize güvenli yerler, güvenli kurumlar bulmak ve oralara sığınmak için değil, tas tamam halkımızın ve kadınların mücadele değerlendirileni ve kazanma iddiasını savunmak için söz söyledik ve bir irade ortaya koyduk. Bu davada sizin için bugün son sözler söyleniyor olabilir. Ama o sizin gerçeğiniz, o sizin düşünceniz. Bizim gerçeğimiz bu memleketteki ezilen halkların, kadınların, bütün inançların toplumun hakikati ise sözün yeniden üretileceği hakikatidir. Uğruna nice bedeller verdiğimiz, uğruna ölümlerden döndüğümüz, yeni geldiğinde canımızdan vazgeçip ondan vazgeç dediğimiz söz kendi hakikati, kendi gücünü yenilebilmek için. O yüzden bugün sözün bittiği aşamadayız demiyorum.

HALA DİM DİK KARŞINIZDAYIZ

Mahkeme salonlarında olabiliriz ama hala dimdik ve gururla söylediklerimizin doğru çıktığını görme haklılığı ile karşınızdayız ve bu siyasi iktidarın karşısındayız. Yıkamadılar, ortadan kaldıramadılar.  Tabi bunu görmeyi çok istediler ama dediğim gibi başaramadılar. Göreceksiniz ki bizim temsil ettiğimiz, inandığımız, içinde var olduğumuz bu siyasi irade yine büyüyüp kazanacak. Ve kazandıklarından vazgeçmeyecek. Hayal etmekten vazgeçmeyeceğim. Büyük düşülmekten vazgeçmeyeceğim.  Kazanmayı istemekten korkmadık, yine de bu cesareti kazanma cesaretinin ve iddiasını bundan sonraki süreçte de sürdüreceğiz. En başta da belirttiğim gibi söz bitmez, sonuna kadar savunulur ama bugün eğer söz söylenecekse bu davada da hayatta da kısa ve nettir. Bizim sözümüz Newrozdur, bizim sözümüz 8 Mart’tır, bizim sözümüz Newroz’un ruhudur. O nedenle esas olan hayatın içerisinde mücadelenin içerisinde sözünüzü söyleme iradesini yükseltmektir.

RABE DEMA AZADÎYÊ YE

Ben o nedenle Nevroz'un ruhuyla, Nevroz'un sözüyle seslenmek istiyorum herkese, bütün Türkiye halklarına Rabe, Dema, Azadîyê, Serkeftine'ye. Rabe diyoruz. Kalkın ve sözünüzü söyleyin diyoruz. Peşine inanıyoruz. Tarihin en güzellerinde, en güzel zamanında son sözü daima direnen gösteriyor. Direnenler sözün gerçeğin özgür bedeller bu davalara bütün mücadele meydanlarında da son sözü söyleyenler direnenler olacaktır.”

KUBİLAY: ÇOCUKLAR ÖLÜRKEN DEĞİL, UYURKEN SUSULUR

Savunma yapan bir diğer tutsak Günay Kubilay ise şunları söyledi:Son sözün ön sözü şudur; benim başım dik, alnım ak, vicdanım rahattır. Benim gerek HDP’ye gönül vermiş milyonlarca insan ve demokratik kamuoyu karşısında, gerekse genelde kadınlar, özelde kız kardeşlerim ve kızlarım karşısında başım eğik, yüreğim buruk olmayacak. Çünkü IŞİD’e karşı demokratik bir protesto çağrısı yapmak suç değildir, olamaz da… Aksine Ezidi soykırımının altına imza atan, kadınlara tecavüz eden, esir pazarlarında satan, çocukları kaçıran, kitlesel katliam yapan bir barbarlık çetesine karşı sessiz kalmak, insanlığa karşı işlenen suçları görmezden gelmek suçtur. Şairin dediği gibi ‘çocuklar uyurken susulur, ölürken değil!’ bu Şengal’de, Kobane’de, Filistin’de de böyledir. Dünyanın her ülkesinde dünyanın her yerinde böyledir. Tam da bu nedenle IŞİD gibi bir barbarlık çetesine karşı demokratik protesto çağrısı yapanları cezalandırmak, IŞİD’i ödüllendirmek olacaktır. İnsanlık tarihi IŞİD’e bu ödülü bahşedenleri asla affetmeyecek, asla unutmayacaktır.

SON SÖZ HENÜZ SÖYLENMEDİ

Son söz henüz söylenmedi… Bütün insanlık tarihi boyunca son sözler mahkeme salonlarında değil, mücadele alanlarında söylenmiştir. Bugüne kadar böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır. Son sözü mahkemeler değil, tarih söyler… Tarih en büyük yargıçtır, zamanı gelince hepimiz için hükmü kuracak, son sözü söyleyecektir.

ŞENGÜL: IŞİD KATLİAMLARINI DURDURMAYA ÇALIŞTIK BU YÜZDEN TUTUKLUYUZ

Tutsak İsmail Şengül, “IŞİD’in katliamları hepimizin gözü önünde oldu. Hepimiz bunu gördük, izledik. Ha biz bunu durdurmak için elimizden geleni yaptık. Girişimde bulunduk, duyarlılık çağrısı yaptık. Bizim çağrımız bununla sınırlıydı. Bunun ötesine geçmemişti. Üç buçuk yıldır süren bu yargılamada bunların hepsinin anlaşıldığını düşünüyorum. Ancak biz hala tutukluyuz. Bunun nedenini de tabii ki siz biliyorsunuz. Çünkü bu kararları veren sizlersiniz. Evet. Bunlar gerçeklerdir. Bunların dışında bu çağrı meselesinin dışında iddia makamının buraya getirdiği tanıkların söyledikleri de oldukça tutarsız ve spekülasyona dayalı beyanlardır. Bu dosyanın hiçbir yerinde yüksek yargının örgüt üyeliğiyle ilgili kriterlerini karşılayacak herhangi bir delillendirmede söz konusu değildir” diye konuştu.

ADIBELLİ: ESKİ DOSYALARI ÖNÜMÜZE KOYDUNUZ

Davanın en başından beri yargılandıkları davanın hukuki ve meşru olmadığını söyleyen Meryem Adıbelli ise  “Bu davanın siyasi amaçlı olduğunu sürekli dile getirdik. Avukatlarımız da suçun maddini unsurunu oluşturan hiçbir delil olmadığına dair önünüze belgeler, dosyalar koydu. Ancak siz eski dosyalarımızı toplayıp getirdiniz. Üç yıldır bu dosyalardan dolayı tutukluyuz. Ben suçlandığım tüm iddiaları reddediyorum. Şuna inanmak istiyorum. Sizin hukuk esaslarına göre, vicdana göre ve önünüzdeki delillere göre onlara bakıp, ona göre karar vermenize inanmak istiyorum” diye belirtti.

GÜR: BARIŞ VE DEMOKRASİ İÇİN MÜCADELE ETTİK

Tutsak Nazmi Gür, “Bu dört başı mamur üretilmiş bir dava. Savcıların dosyada unuttuğu o belge aslında kumpas davasının deliliydi. Türkiye için, Türkiye'deki barış mücadelesi için, demokrasi mücadelesi için mücadele ettik. Bu konuda asla umudumuzu kaybetmedik. Umudumuzu yitirmedik. Biz sonunda haklıydık ve biz kazandık. Fakat barışı kazanmak, demokrasiyi getirmek, özgürlükleri getirmek yetmiyor. Bunları korumak ve sürdürmek mühimdir” dedi.

ODUNCU: CEZANIZ CEBİNİZDE GELDİNİZ

Tutsak siyasetçi Pervin Oduncu “Çözülmeyen Kürt sorunu bu ülkenin handikabıdır, bu ülkenin yarasıdır ve bu yara kapanmadığı sürece bizler burada hep yargılanan konumda olacağız. Egemenler de hep bizi yargılayan konumda olacaklar. Ama biz haklılığımızı, doğruluğumuzu kendi düşüncelerimizden alıyoruz. Bundan da vazgeçmenin niyetinde değiliz. Ağır ceza tehditliyle karşı karşıyayız. Biz başından beri, ben hani ilk savunmamda da söyledim; cezanız cebinizde geldiniz. Şimdi o cezayı çıkarıp çıkarmamanın siyasi erkin tercihlerine bağlı olacak. Bunu da biliyoruz adımız gibi. Siyasi irade cezayı bas geç derse vereceksiniz. Ya da bir kısmını çıkar, bir kısmını tut derse öyle de yapacaksınız. Ya da ne bileyim hepsini bırak derse de hepsini bırakacaksınız. Çünkü bu davanın hukukla açıklanabilecek bir tarafı yok” dedi.

TUNCEL: BU SALON BİZİM İÇİN DİRENİŞ SALONU OLDU

Sebahat Tuncel ise kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Tuncel, yargılama sürecinde tüm tutsak arkadaşları ile birlikte tarihe not düşen bir direniş sergilediklerinin altını çizdi. Tuncel şöyle devam etti: Biz bu kürsüyü direniş kürsüsü haline getirdi. Bu salon bizim açımızdan bir direniş salonu oldu. Dava arkadaşlarıma, bu dirençleri dolayısıyla da teşekkür ediyorum. Size de teşekkür etmek isterdik aslında. Çünkü adil bir yarılama yaptınız! Gerçekten hakikati ortaya çıkardınız! Dolayısı ile kumpasa ortak olmadınız! Maalesef bunları diyemiyoruz. Çünkü siz her defasında hakikati katlettiniz. Hakikat mutlaka bir gün açığa çıkacak. Hakikatin böyle bir özeliği var. Her zaman açığa çıkacaktır. Ben buradan bir kez daha Rojava devriminin Kobanê direnişini selamlıyorum. İyi ki o devrim gerçekleşti. Bütün dünya halklarına başka bir yaşamın mümkün olduğunu ifade etti.  Bu mücadelede de yaşamını yitirenleri saygıyla anıyorum. Sizler bu kumpasla dayanışmayı öldüremediniz, mümkün değil. Bizim eşitlik ve özgürlük demokrasi mücadelenizde vazgeçirdiniz mi? Asla. Biz her zaman daha da güçlenerek mücadele edeceğiz.   

KARAMAN: SAVCI KENDİ GÖZLÜĞÜNE GÖRE BAZI ŞEYLERİ GÖRÜYOR

Tutsak siyasetçi Zeynep Karaman ise Savcı kendi gözlüğüne göre bazı şeyleri görüyor. Bazı şeyleri görmezden geliyor. Bizim kendi şahsi kişiliklerimiz üzerine bu yöntemi yürüttü. Ve yakın tarihe de bu şekilde yaklaştı. Biz daha çok bu zihniyetten dolayı yargılanıyoruz. Mahkeme heyeti ile savcılık birlikte çalışmış. Bu da bir hukuksuzluktur. Ancak şunu söylemek istiyorum; biz bugüne kadar boynumuz bükmedik, bundan sonra da bükmeyiz. Boyun eğmedik, eğmeyiz. Bizim için asıl olan özgürlük, demokrasi ve halkların özgürlüğüdür. Cezaevindeki arkadaşlarım bizim için de halklarımızın Newroz’unu kutlayın dediler. Ben şimdi onlar için de halklarımızın nevrozu kutlu olsun diyorum. Yaşamamak özgürlük, özgürlük direnmektir” diye belirtti.

ÖLBECİ: HUKUKU ESAS ALAN KARAR VERMENİZİ TEMENNİ EDİYORUM

Ardından söz alan tutsak siyasetçi Zeynep Ölbeci ise herkesin Newroz’unu kutladığını belirterek, Newroz’un Ortadoğu halkları üzerine kurulan hegemonik ilişkileri sonlandırması dileğinde bulunarak, “Ben bu Newroz'u dışarıda gerçekten halkımla beraber kutlamak istemiştim. O yüzden daha büyük bir engel de yoktur inşallah. İnşallah siz de bu gerçeğe göre karar verirsiniz. Hakikati esas alan ve hukuk vermenizi temenni ediyorum” dedi.                                                                          

MEMİŞ: SÖYLENMESİ GEREKEN HERŞEYİ SÖYLEDİK

Tutuksuz yargılanan siyasetçi Can Memiş ise bugüne kadar söylenmesi gereken her şeyi söylediklerinin ve söylenecek hiçbir şeyin kalmadığını ifade etti.

ÜSTÜN: GARİP SÜRECİ HALA SÜRDÜRÜYORSUNUZ

Tutuksuz yargılanan siyasetçilerden Beyza Üstün’de yargılamaya tepki göstererek, garip bir sürecin hala mahkeme heyeti tarafından sürdürüldüğünü söyledi. Üstün şunları kaydetti: “Savcı suç olmayan suçlarla önümüze dosya koydu. Bu bir siyasi müdahaleydi. Aslında HDP'nin politikalarına yapılan bir müdahaleydi. HDP'nin temel politik düzeyini yok ediyorsunuz. Bu süreç devam ediyor. O yüzden sizi de kapsayan yani ‘yapıyorsunuz’ sözünü kullanıyorum. Akla aykırı bir şekilde ‘Son sözünüz nedir’ diye soru yöneltip, tekrar mahkemeye davet edildik. Ben ideolojik mücadeleye devam edeceğim. Bu ülkede eşit barış içinde kadınların, çocukların, gençlerin ekosistemlerin, yaşam alanlarının yok edilmediği, sömürülmediği bir düzenlik buluncaya kadar bu ideolojik mücadele hattımı sürdüreceğim. Dolayısıyla bu sözler hiç son olmayacak.”

AKKAYA: BU DAVA SİYASİ BİR DAVADIR

Tutuksuz yargılanan bir diğer siyasetçi Gülfer Akkaya da, “Açıkçası içimden size hiçbir şey söylemek gelmiyor. Çünkü sözlerimin karşılığının olup olmadığını bilmiyorum. Şimdiye kadar yaptığım tüm savunmalarda söylemek istediğim her şeyi fazlasıyla söyledim. Bu dava zaten siyasi bir davadır. Siyasi bir dava olmasaydı ben de arkadaşlarımla bu davada yargılanıyor olmazdım. Üç buçuk yıldır devletin şiddeti altındayım. Özgürlüğüm kısıtlanıyor. Baskı altındayım. Artık buna bir son vermenizi talep ediyorum. Beratımı istiyorum” şeklinde ifadeler kullandı.

TÜM ARKADAŞLARIMIN BERAATİNİ TALEP EDİYORUM

Duruşmada son olarak konuşan ve tutuksuz yargılanan Mesut Bağcık ise şunları söyledi: “Anlattığımız siyaset hiçbir zaman savaşı değil, her zaman barışı esas aldı. Bizler hiçbir zaman şiddetin yanında olmadık. Haliyle siyaseten yürütülen bu komployu ve bu komplonun parçası olan tanıkları ve tanıkların beyanlarını tümden reddediyorum. Sadece tanıklarla oluşturulan bu davanın çöktüğü çok açıktır. Ama ben yine de bazı vurguları yapacağım. Tüm tanıklar yalan söylediler. Her söylemleri satır satır çürütüldü. Bunları çok detaylı şekilde anlattığımı ve somut deliller ile çürüttüğümü ifade etmek isterim. Önümüzdeki günlerde de yazılı savunmamı göndereceğim. Tüm arkadaşlarım beraatini talep ediyorum.”

Diğer başlıklar

17/10/2024
16:45 Pasur'da sağanak hayatı olumsuz etkiliyor
16:31 DFG’den ‘kriz haberciliği’ atölyesi
16:03 Barış Annelerinin eyleminde kaburgaları kırılan Kösen taburcu oldu
15:57 Dicle Nehri'nden alınan numuneler temiz çıktı
15:53 Şirnex’te öğrenciler Rojin için yürüdü
14:51 Şebnem Korur Fincancı'ya para cezası
14:40 Fernas işçileri Soma'ya doğru yola çıktı
14:31 Merkez Bankası faizi yüzde 50'de sabit tuttu
14:18 Barış Anneleri: Savaş istemiyoruz
13:38 Gençlik örgütlerinden ajanlaştırmaya tepki
13:33 Çıplak arama davası: Polislere beraat ve ‘iyi hal’ indirimi
13:14 Bakanlığa göre polis şiddeti yasal!
13:11 Kırşehir Cezaevi’nde ihlallere karşı açlık grevi
13:06 Şemrex'te coşkulu konser
13:04 Kürtçe Kitap Fuarı: Kitaplarımızı tanıyıp, okuyalım
12:55 Serbest bırakılan gazeteciler: İşkenceyi belgelediğimiz için hedef alındık
12:40 Sendika üyeliği nedeniyle işten çıkarıldılar
11:44 Sivas'ta 4.7 büyüklüğünde deprem
11:34 Arınç: Öcalan çağrı yapsın diyorsanız, bunun içini doldurmalısınız
10:58 Eski FARC üyeleri ile ateşkes 6 ay uzatıldı
10:46 Avukatlardan savcı ve cezaevine görüşme başvurusu
10:39 Lübnan'dan Kuzey ve Doğu Suriye'ye göç sürüyor
09:43 Silopiya'da savaş karşıtı direniş 3'üncü gününde
09:36 Sıfıra Yükselmek'le 'erkekliğe' mercek tutuyor
09:32 Pasûr’da halk konserine yoğun ilgi
09:19 30 yıllık hasta tutsağın tahliyesi uzatıldı: Örgütle bağı kopmadı!
09:01 Seçimlere 3 gün kaldı: Yarış 'xakfiroş' ve 'xakparêz'ler arasında
09:01 Abdullah Öcalan’ın avukatı: Görüşme söylemleri manipülatif bir değer taşıyor
09:00 Abdullah Öcalan’dan kadınlara: Tek kurtuluş özgürlük
09:00 Tahliyeye 'toplumla bütünleşmeye hazır değil' engeli
09:00 17 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:13 11 kent için sarı kodlu uyarı
08:04 Fernas işçileri: Müzakere yolu açıldı
00:19 Önder, Nasıroğlu ile görüştü: Ön mutabakat zemini hazırlandı
16/10/2024
23:29 WHO: Lübnan'da 72 sağlık çalışanı ve hasta öldü
22:09 Yük treninin çarptığı kadın ağır yaralandı
21:35 Fernas işçileri, Nasıroğlu’nu yerinde bulamadı
21:16 Paramiliter gruplar çatıştı Kilis’te yangın çıktı
21:13 Barış Anneleri: Direnişi büyütelim
21:10 İHD: Mahpuslarla dayanışmak suç değil
20:45 Eskişehir'den Fernas işçisine destek
20:16 Ağır hasta tutsak Güler, İskenderun'a sevk edildi
19:37 Arende ilçe eşbaşkanı serbest bırakıldı
19:34 Wan Barosu’ndan Kabaiş açıklaması: ATK sürecinin dışında tutulduk
19:25 Yargıtay, Argın’a verilen müebbet hapis cezasını onadı
19:16 KESK'ten 'geçinemiyoruz' mitingine katılım çağrısı
19:03 Wan’da meşaleli yürüyüş: Rojin Kabaiş’e ne oldu?
18:23 İzmir'de sağlık emekçisine saldırıda 1 tutuklama
18:20 Yönetmen Kazım Öz'e soruşturma
18:09 Hastane işçilerinden eylem: Krizin faturasını ödemeyeceğiz
18:03 Kürtçe Kitap Fuarı’nda bir kitaba el konuldu
18:00 Yerlikaya: Depremde 187 kişi etkilendi
17:55 Kılıçdaroğlu hakkında ‘zorla getirme’ kararı
17:39 Cenevre eyleminde uluslararası kurumlara ‘harekete geç’ çağrısı
17:20 Silopiya’da gözaltına alınan gazeteciler serbest bırakıldı
17:14 Barış Anneleri, duruşmaya 9 gün kala başka cezaevine sevk edildi
17:05 Polis şiddetine uğrayan gazeteciler İHD’ye başvurdu
16:44 Kürtçe Kitap Fuar’ının startı verildi
16:19 ‘Wan Ekoloji Derneği’ açılışını gerçekleştirdi
16:11 Şemrex’te çocuklar Kürtçe tiyatro ile eğlendi
16:07 Özgür Özel Demirtaş’ı ziyaret edecek
15:58 Tutsak gazeteci Ezîzî’nin ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi engelleniyor
15:56 Depremde Xarpêt’te 94 kişi yaralandı
15:46 Kadınlardan Kabaiş için sessiz yürüyüş: Katillerini bulacağız
15:26 Fernas işçileri barikata rağmen eylemlerini sürdürmekte kararlı
15:13 Dink davası, Yılmazer'in savunması için son kez ertelendi
14:52 Erdoğan Barzani görüşmesi başladı
14:34 Kabaiş’in otopsi işlemine katılan Dr. Yaviç: Süreç şeffaf yürütülmeli
14:24 Rojin Kabaiş'in babası: İntihar değil cinayettir
14:14 TFF: Amed stadyumu oyun akışı ve sporcu sağlığı için uygun değil
14:05 Wan'da öğrenciler Rojin Kabaiş için yürüdü
13:51 RTÜK üyesi İpekyüz: Açık Radyo'nun lisans iptali adil değildir
13:45 Mustafa Karasu: Devlet Bahçeli’nin el sıkması özel savaş siyaseti gereğidir
13:34 Hasta tutsağa ilacı verilmedi
13:07 Barış Anneleri'nin nöbeti ikinci gününde
12:46 8 ay sonra iddianame hazırlandı, mahkeme kabul etmedi
12:36 Deprem sonrası Amed’de eşbaşkanlar sahaya indi
12:33 İçişleri Bakanı’ndan deprem açıklaması
12:29 Meslek örgütleri: Gazetecileri hedef almaktan vazgeçin
12:24 BES-AR: Açlık sınırı bir ayda yüzde 3,99 arttı
12:11 Deprem sonrası açıklama: 2023'ün artçısı
11:50 Fernas işçileri serbest bırakıldı
11:12 DEM Parti’nin İnegöl ilçe binasına saldırı
11:11 Kaburgaları kırılan Kösen: Annelerin direnişini selamlıyorum
10:54 Meletî'de 5.9 büyüklüğünde deprem: Birçok kentte hissedildi
10:35 Silopiya’da gözaltına alınanların ifade işlemleri tamamlandı
10:30 Amed ve Meletî'de gözaltı
10:22 Nöbetteki Barış Anneleri: Mücadelemiz sürecek
09:52 İstinaf Dedeoğulları'na ilk saldırı davasında itirazı reddetti
09:39 Erkek şiddeti: Ağır yaralanan kadının hayati tehlikesi var
09:02 Askeri duvar ve kuleler köyü yaşanmaz hale getirdi
09:02 Cenazesi 18 gün sonra bulunan Kabaiş defnedildi
09:02 Yeni Yaşam'a engelleme: Tecridin itirafıdır
09:02 Katliamlara karşı kadınlardan örgütlü mücadele çağrısı
09:00 İşçiler 20 Ekim'de Kartal’da olacak: Çözüm birleşik mücadelede
09:00 16 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:38 Katledilen kadınları suçlayan AKP'li istifa etti
08:18 Barış Anneleri nöbette: Askerler battaniyeleri çöpe attı
08:06 Rojin’in ön otopsisi raporu Wan Barosu’na verilmedi
00:09 Gözaltı sırasında kaburgaları kırılan Kösen hastaneye kaldırıldı
15/10/2024
23:37 Açlık grevindeki Fernas işçiler gözaltına alındı
23:08 Kastamonu'da bir polis, Burçin Sevgi T.'yi katletti
22:44 Bakırhan ve Hatimoğulları'ndan Kabaiş açıklaması: Meclis acil göreve
22:33 Talabani’den Barzani’ye: Seni durduracağım
22:04 Licê’de hava hareketliliği
20:26 ‘Fernas İşçileriyle Dayanışma Platformu’ kuruldu
20:04 Bismil Belediyesi’nden Dicle Nehri uyarısı: Suyunu kullanmayın
19:48 Bakan ‘ekiplerimiz buldu' demişti: Kabaiş’in cenazesini mahalleli buldu
19:19 KESK 56 ilde emekçilere seslenecek: Gelin omuz omuza verelim
18:36 Saldırıya uğrayan Barış Anneleri'nin direnişi sürüyor
18:13 Rojin Kabaiş’in cenazesi ATK’ye getirildi
18:08 17 kurumdan ortak çağrı: Hasta tutsak Gemicioğlu'nun infazı ertelensin
17:43 DEM Parti, Demirtaş ve Yüksekdağ’ı ziyaret edecek
17:02 Önder'den 'tokalaşma' yorumu: İyi niyeti aşan bir boyutu var
16:28 196 akademisyenden Fernas işçileri için imza kampanyası
16:21 Êlih Kürtçe Kitap Fuarı yarın başlıyor
16:10 Rojin Kabaiş'in cansız bedeni bulundu
16:08 Barış Anneleri ve 3 gazeteci gözaltına alındı
15:57 Şemrex’te kültür ve sanat etkinliklerine yoğun ilgi
15:54 Kadın katliamlarını protesto edenlere faşist saldırı
15:51 Çocuğa tacizde bulunan temizlik görevlisi tutuklandı
15:43 Merîwan'da kolberlere işkence
15:13 Tevriz Dora davasında 'polis' uyarısı sonrası karar değişti
14:56 Fatma Oğur'un failine ağırlaştırılmış müebbet ceza talebi
14:38 Bütçe açığı geçen yıla göre yüzde 110 arttı
14:30 Silopiya'da 'Savaşa hayır barış hemen şimdi' eylemi
13:46 Halk JES toplantısına izin vermedi
13:23 5 askerin yargılandığı davada ATK raporu beklenecek
12:47 Gazeteciler davası: Adli kontrol şartı kaldırıldı, yeni soruşturma açıldı
12:43 Bakırhan’dan Bahçeli’ye: İmralı’nın kapılarını açın, Öcalan'ı dinleyelim
12:26 Mahkeme Nisêbîn'i yağmalayanları akladı!
12:12 Gazetecilerin katledildiği yerde inceleme yapılmamış
11:42 Fernas işçilerinin açlık grevi eylemi 2’nci gününde
11:30 Bahçeli: Devletin masaya oturmasını kimse beklemesin
11:19 Kadınları hedef alan AKP'li disipline sevk edildi
10:48 Erdoğan'ın inkar ettiği anadil yasakları sürüyor
10:46 Özgür Gündem davası ertelendi
10:33 43 aydır haber alınamayan Abdullah Öcalan’ın avukatlarından başvuru
09:58 Faili meçhul cinayetler davasında beraat kararları onandı
09:25 Gözaltında şiddet ve taciz: İrademizi kıramazlar
09:06 36 ilde 269 gözaltı
09:01 Cengiz Çiçek: HDK, toprağın yaşam suyuyla buluşmasıdır
09:00 'Öcalan'ın fikirlerinin iletilmesiyle barış sürecine yeniden girilmeli'
09:00 15 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:50 Gundikê Melê’de bir parka ‘Narin’ ismi verildi
08:24 Serhat için sağanak uyarısı
14/10/2024
23:42 Jîna Emînî’nin katledilmesini haberleştiren gazetecilere 5 yıl hapis
23:24 ÖÇAV’lı kadınlar: Sloganlarımızı ırkçılara karşı atmaya devam edeceğiz
23:02 Semsûr'da ağaç kesimine karşı çıkan 6 kişiye gözaltı
22:18 Enternasyonalist kadınlar Abdullah Öcalan için yürüdü