İBB Eşbaşkan adayı Çepni: DEM Parti’ye en çok Karadenizlilerin ihtiyacı var

İSTANBUL - Kendisine "Karadenizli bir sosyalist" diyen DEM Parti İBB Eşbaşkan adayı Murat Çepni, Kürtler ile Karadeniz'deki halkların yaşadığı sorunlar arasındaki bağa işaret ederek, "DEM Parti'ye en çok Karadenizlilerin ihtiyacı var" dedi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Yerel Seçimler kapsamında Kurdistan’da ön seçim, batıda ise kent uzlaşısı ile adaylarını belirledi. Resmi verilere göre 15 milyon nüfusuyla seçimlerde gözde kentlerden biri olan İstanbul için seçim stratejisi merak edilen DEM Parti, Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni’yi aday gösterdi. Demokratik yerel yönetim ilkesiyle seçimlere hazırlanan DEM Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayları Beştaş ve Çepni, seçim bildirgelerini açıkladıktan sonra çalışmaları kapsamında saha indi. 
 
DEM Parti Türkiye’nin aynası da olan eşbaşkanlık sistemiyle girdiği seçimlerde, kozmopolit bir kent olan İstanbul’da halkların ulaşım, deprem, yoksulluk, işsizlik gibi çok boyutlu sorunlarını çözmeye talip olduklarını söyledi. DEM Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adaylarından Murat Çepni, 2018 Genel Seçimleri’nde Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili olarak seçildi. Rize İkizdere’de 1974 yılında dünyaya gelen Çepni, 1985’ten sonra Samsun’da yaşama başladı. Lise öğrenimini tamamladığı Samsun’da siyasetle tanışan Çepni, 1990'lı yıllarda örgütlü mücadeleye başladı. Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) kuruluşunda yer alan Çepni, aynı zamanda Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nde (ESP) görev aldı. Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) görevlerinde bulunan Çepni, Karadeniz bölgesinde HDP’nin örgütlenme çalışmaları yürüttü. HDP’de MYK üyeliğinde yer alan Çepni, son olarak partinin 27'nci dönem İzmir Milletvekilli olarak Meclis’te yer aldı. 
 
Siyasi çalışmaları nedeniyle 9 yıl cezaevinde kalan Çepni, Ulucanlar’dan Kandıra’ya çeşitli cezaevlerinde tutsak kaldı. 19 Aralık 2002’de cezaevlerinde dönük “Hayata Dönüş Operasyonu” adı altında gerçekleştirilen katliamda Ümraniye’de tutuklu bulunan Çepni, F Tipi cezaevlerinde tutsak kalan ilk isimlerden biri olarak o sürece de tanıklık etti. 
 
“Karadenizli bir sosyalistim” diyen Çepni, Karadeniz’in Mahir Çayan, Deniz Gezmiş ve Kemal Pirlere kadar çok güçlü bir devrimci sosyalist damara sahip olduğunu söyledi. 1980 sonrası devletin devrimci damarı yok etmeye çalıştığını dile getiren Çepni, ancak tüm saldırılara rağmen bunun yok edilemediğini vurguladı. Milletvekilliğinden sonra partisinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi eşbaşkan adayı olarak siyasi çalışmalarını sürdüren Çepni, seçimlerde İstanbul’un önemini değerlendirdi, seçim çalışmalarını anlattı. 
 
Karadenizli bir sosyalist olarak HDK ve DEM’de yer aldınız. Seçmen nasıl karşıladı?
 
Geçen gün seçim çalışmaları kapsamında yaptığımız ziyaretlerde, Rizeli bir esnafla karşılaştım. O esnaf bana ‘Hiç Rizeli bir HDP’li görmedim’ dedi. Tabi ben ilk değilim. Karadeniz'de partimizin çok güçlü bir damarı var. Hele 7 Haziran 2015 sürecinde bütün kentlerde çok önemli oylar aldık. Önemli çalışmalarda yaptık. Karadeniz dediğinizde iktidar tarafından pompalanan, örgütlenen bir ruh, bir düşünüş biçimi var. Gerçeklerden ziyade, televizyonlarda saray medyasında pompalananın kişilerde oluşturduğu ruh hali ve bilinç bu. O esnafa bu gerçekliği anlattım. Aslında DEM Parti’ye en çok Karadenizlilerin ihtiyacı var.
 
DEM Parti’ye neden ihtiyaç var?
 
 
Kürtlerin kendi coğrafyalarında yaşadıkları sorunların bir boyutu da Karadeniz’de. Oradaki sorunun bağlantıları, devamı Karadeniz’de, Ege’de, İç Anadolu’da devam ediyor
 
Şimdi bir tarafta DEM Parti ‘Kürtlerin partisidir’ diye anlatılır. Doğrudur, DEM Parti Kürtlerin partisidir ama aynı zamanda Türkiyeli halkların da partisidir. Bütün ezilenlerin partisidir. Ama Kürtlerin durumu özgün bir durum. Kürtlerin kendi coğrafyalarında yaşadıkları sorunların bir boyutu da Karadeniz’de. Oradaki sorunun bağlantıları, devamı Karadeniz’de, Ege’de, İç Anadolu’da devam ediyor. Dolayısıyla bir tarafta ölümler yaşanırken, bir boyutu da ırkçılık ve milliyetçiliğin arka bahçesi haline getirilen Karadeniz gibi coğrafyalarda yaşatılıyor. Karadeniz çok yoksul bırakılmış, talan edilmiş, coğrafyası ve tarımı bitirilmiş neredeyse ama bu insanlar hala iktidarın arka bahçesi gibiler. 
 
Peki bu durumun arkasındaki temel motivasyon ne?
 
Bu, vatan, millet, din, iman edebiyatıyla oluyor.
 
 'Kürt düşmanlığı’ da bu siyasetin bir parçası değil mi?
 
Evet, tam burada Kürt ve Kürt düşmanlığı gündeme geliyor. Savaş politikalarının durması sadece Kürt halkı için değil, aynı zamanda Türkiye halkları içinde bir kazanım. O yüzden en çok Karadenizlilerin, yani ırkçılık ve milliyetçilikten en çok etkilenen kesimlerin DEM Partili olması lazım. Tabi biz bunları fırsat buldukça anlatabiliyoruz ama çoğunlukla anlatamıyoruz kuşkusuz. O yüzden Kürt halkıyla Türkiye halklarının yan yana durması sadece bir iyi niyet değil. Yani sadece bir insanlık gösterisi falan da değil, yani siyasi bir ihtiyaç ve zorunluluk aynı zamanda. 
 
Karadeniz’de hala bir sosyalist damarın olduğunu ve partinizin etkili olduğunu belirttiniz. Partiniz, sizin deyiminizle ‘İktidarın arka bahçesi’ gibi gösterilen Karadeniz’de bir değişim ve dönüşüme öncülük etti mi?
 
Karadeniz dediğimiz coğrafya çok bilinmiyor maalesef. Karadeniz coğrafyası Tayyip Erdoğan gibi iktidar partilerinin bazı kimlikleriyle özdeşleştiriliyor. Bir de bu faşist milliyetçi hisler ona bağlı olarak değerlendiriliyor. Karadeniz böyle bunların vatanıymış gibi bir algı var. Oysa değil. Karadeniz dediğiniz yer, aslında tam da DEM’in kendisi. DEM çoğulcu, içinde herkes var. Bütün halklar var, bütün kimlikler, bütün ezilenler var. Herhalde bu coğrafyada Karadeniz kadar renkli bir coğrafya yok, bölge yok. Ermeni, Rum, Türk, Çerkez, Alevi… Daha sayamadığım çok sayıda etnik kimlik yaşıyor. Şimdi böyle bir coğrafyada ırkçılığın yaşama şansı yok, mümkün değil, imkansız. Ama öyle bir hale getirilmiş ki Türklük ve Müslümanlık dışında sanki hiç kimse yokmuş gibi. Dolayısıyla biz HDP olarak Karadeniz’e girdiğimiz her anda emin olun bir karşılık aldık. Örneğin 7 Haziran seçimlerinde bütün Karadeniz'de çok kapsamlı bir çalışma yürüttük. Ve çok etkili sonuçlar da aldık. Fakat bu çok özel olarak kesildi. 1 Kasım 2015, basit bir süreç değildi. 1 Kasım sürecinin startının verilmesi, HDP’nin Karadeniz’deki pozisyonuyla da doğrudan alakalıdır. 
 
Bir yönüyle partinizin Türkiyelileşme politikasına dönük bir saldırı diyebilir miyiz?
 
Tabii ki doğrudan alakalı. Çünkü Karadeniz’de böylesi bir alt yapı var; Partimizin kendisini çok rahat anlatabileceği bir yapı var.
 
Parti olarak belediyecilik anlayışınızda çok dilli hizmet vurgusu sıkça yapılıyor, sizin anadiliniz ne?
 
Anadilim Türkçe. Ama benim anneannemi dinleseniz anlayamazsınız. Sadece şivesinden kaynaklı değil, içinde çok sayıda farklı kelime var. Bunların bir çoğu Türkçe ama büyük çoğunluğu da Rumca, Ermenice... o coğrafyadan alınan kelimeler. 
 
 2019 ve 2023 seçimlerinde siyaseti domine eden şey ittifaklar oldu. Fakat bu seçimde durum, özellikle muhalefet partileri açısından değişti. Sizin hemen hemen her yerde adaylarınızla seçime girmenizin partiniz açısından nasıl bir etkisi oldu? 
 
DEM Parti, bütün demokrasi taleplerini birleştiriyor. Hiyerarşi kurmadan, kimin ne acısı, ne sıkıntısı, ne talebi varsa, DEM Parti’nin programı buna yanıttır. Halk ittifakı ve demokrasi ittifakı yapmış oluyoruz. 2023 seçimlerinden sonra büyük bir karamsarlık ve umutsuzluk ortaya çıktı. Millet İttifakı’nın yarattığı büyük bir hayal kırıklığı oldu. Solcular, sosyalistler de dahil olmak üzere büyük bir kesim Millet İttifakı’nın gelişiminden, başarısından büyük bir umut açığa çıkarttılar. Bu beklentinin çok büyük büyük bir hayal kırıklığı olduğu ortaya çıktı. Bunun hiçbir gerçekliği yoktu ama maalesef AKP karşıtlığı böyle bir ruh halini yarattı. Bizde seçim sonrası halkımızla çok yaygın toplantılar yürüttük. Bu toplantılardan sonra atacağımız adımlara dair yerelde de karar vermemiz gerektiği gibi bir sonuç çıktı. Bunu halkımız söyledi. Kent uzlaşısı böyle ortaya çıktı. Her yerde halkımız demokratik, özgürlükçü adaylar kimse, tercihini böyle yapabilir. Partimiz yerel yoklamalar yaptı. Bunun dışında da kent uzlaşısı ile aday çıkarmadığımız yerlerde halk kendi tutumunu kendisi belirleyecekti. Bugünkü politikamız böyle oluştu.
 
Seçmenlerinizin tepkisi ne oldu? 
 
Halkımızın şimdiye kadar yaptığımız ittifaklara eleştirisi var. Çünkü ittifak dediğiniz şeyin bir karşılığı olmalıdır. Size siyasi, örgütsel olarak bir şey katmalıdır. Eğer katmıyorsa, bu yanlış ittifak demektir. Bir şey katmasından ziyade, birçok şeyin ortadan kaybolmasına neden oldu. Örneğin Kılıçdaroğlu’nun protokol meselesi gibi. Düşünün kazanabilirlerdi değil mi? Çok az bir farkla kaybettiler. Bugün İçişleri Bakanı ağzından salyalar akıtan, mülteci düşmanı, Kürt düşmanı olabilirdi. Ve o anlaşmanın başka maddeleri de vardı. Kayyım ile ilgili maddeleri vardı. Düşünün; siz milyonlarca insanı, bu ekip etrafında konsolide ediyorsunuz. Ortaya çıkıyor ki bırakın nefes almayı, daha beter bir tabloyla karşı karşıyayız. Şimdi biz buna mecbur muyuz? Biz ikisinden birine mecbur değiliz.
 
İstanbul seçimlerine dair kimi çevreler ve yayın organları AKP’nin adayının çıkmaması için seçmeninizin İmamoğlu’na oy vereceğini yazıyor. Saha gözlemleriniz nedir? 
 
Seçim öncesinde Türkiye’de AKP ve CHP olmak üzere sadece iki parti var şeklinde bir atmosfer yaratıldı. Sanki bu iki partinin adayları dışında kimse yok! Ama başka adaylar da var. Başta biz varız. Bu özel olarak örgütlenen bir politika. AKP korkusu üzerinden, karşısında kazanabilecek kim varsa, ona oy verin deniyor. Stratejik oy deniyor buna. Şimdi stratejik oy falan değil bu. Bu bir burjuva siyaseti. Bu, ‘Siz kendi programınızla örgütlenmeyin’, ‘demokrat, devrimci, sosyalist alternatifleri görmeyin’ demektir. Biz alana çıktığımızda, halkımız bizi gördüğünde, bu tablo tuzla buz oluyor. Anlatıyoruz, halkımız da burada son derece kararlı. Dolayısıyla halkımızda bundan etkilenebilir ama alanlara çıktığımızda, bu konuda bambaşka bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Halkımız kendi partisini gördüğünde, büyük bir coşkuyla kenetleniyor. Ama tabi çok çalışmamız lazım. DEM Partililerin bu konuda kendi partisinin etrafında kenetleneceğinden hiçbir şüphemiz yok. 
 
Seçim meydanlarında muhalefet adaylarının açıklamaları da tepki topluyor. Siz CHP’li Burcu Köksal’ın partinize dönük açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Burcu Köksal bir sonuçtur. Burcu Köksal gibi çok var. Biz esasen bir siyaset ve anlayıştan bahsediyoruz. Bu açıklamalara bakarak partimizin tutum belirlediğini sananlar var, ama öyle değil. O yüzden biz geçtiğimiz seçimleri değerlendirdik. Demokrasi konusunda ne kazandık? Özgürlükler ne kadar gelişti? Siyaset ne kadar özgürleşti? Bütün bunları değerlendirdik ve şimdi bu yerel seçimlerde başka bir strateji belirlemiş bulunuyoruz. Kendi adaylarımızla, çıkarabildiğimiz her yerde kendi adaylarımızla, kendi programımızla seçime gireceğiz ve şunu söylüyoruz: Biz DEM Parti’yi örgütsel olarak ve siyasi olarak ne kadar çok örgütleyebilirsek, ne kadar güçlendirebilirsek, ne kadar halklarımıza taşıyabilirsek, bu coğrafyada ancak böyle kazanabiliriz diye bugüne gelmiş olduk. 
 
Seçim bildirgenizde ‘kenti, kendimiz yöneteceğiz’ dediniz. Nasıl olacak bu? Biraz açar mısınız?
 
 
Bizim hem belediye hem de mahalle meclislerimizde halkımız örgütlenecek ve halkımızın buradan çıkardığı kararlar, belediyenin yönetiminde esas alınacaktır.
 
Biz kenti halk meclisleri ile yöneteceğiz. Bizim halkçılığımız da buradan geliyor. Mesele belediye başkanlığının iyi niyetine bırakılamayacak kadar ciddi bir mesele. Öyle, ‘Ben herkesi seviyorum, halkımı seviyorum’ demekle olmaz. Bunun mekanizmasının kurulması lazım. Bu da halk meclisidir. Bizim hem belediye hem de mahalle meclislerimizde halkımız örgütlenecek ve halkımızın buradan çıkardığı kararlar, belediyenin yönetiminde esas alınacaktır. Dolayısıyla halkımızla beraber yöneteceğiz. Biz buna yerinden yönetim diyoruz, özerklik, demokratik özerklik diyoruz. Şimdi bunu dediğimizde, herkes bir zıplıyor değil mi? ‘Vay Kürtler demokratik özerklik istiyor, bizi bölecekler’ diye. Şimdi İstanbul'un bir mahallesinde bir yeşillik var. Geçen mesela Acıbadem'de vardı. Şimdi insanlar ayaklandılar orada. ‘Bizim bir tane yeşil alanımız kalmış, bunu da hastanenin otoparkına veriyorsunuz’ diye tepki gösterdi. Biz de buranın ne olacağına bu halk karar versin diyoruz. İşte özerklik budur. Aynı şey deresine sahip çıkan, suyuna sahip çıkanlar için de geçerli. Biz böyle yöneteceğiz İstanbul'u. 
 
Seçim bildirgenizde “Dirençli bir İstanbul” vaat ettiniz. Geçtiğimiz günlerce Prof. Naci Görür ile bu konuyla ilgili görüşmeniz oldu. Neler konuşuldu, sizin deprem riskine karşı neler yapacaksınız?
 
Naci Görür hocamızla çok verimli bir görüşme yaptık. Depreme hazırlık meselesini konuştuk. Deprem olduktan sonra neler yapacağımızı konuşmadık. Bunun hiçbir karşılığı yok, hiçbir gerçekliği de yok. Deprem meselesi bir hazırlık meselesidir. Deprem öldürmüyor, bu rantçı, bu halk düşmanı siyaset öldürüyor. Dolayısıyla hocamız da bize ayrıntılı bir şekilde şunu anlattı: Bir depreme hazırlık, bu coğrafya açısından olmazsa olmazdır. Burada atılan her adım, deprem gerçeğini dikkate alarak olmak zorundadır. Bunun bütçesi depreme göre hazırlanmalıdır. Bunun bilimsel fizibilite, araştırmaları, incelemeleri, yer altının bütün boyutlarıyla bilimsel olarak incelenmesinden başlayalım yavaş yavaş yukarı doğru çıkarak kentin kurulmasına varıncaya kadar çalışmaları yapılmalıdır. Bunun çok kapsamlı bir biçimde ele alınması gerektiğini söyledi. Bizimde deklarasyonumuzda aslında temel perspektifimiz buydu, hazırlık meselesi. Dolayısıyla bu görüşmeden epeyce bir bilgilendik. Ama maalesef şöyle bir durum var, bu dönüşümün bütçesini kuramadığınızda, yoksul halkımızın depreme hazırlanması çok mümkün değil. Dolayısıyla bunun bütçesini hazırlamak lazım. O da DEM Parti’yle mümkün.
 
 İstanbul aynı zamanda işçi-emekçi kenti. Sahada kurduğunuz temaslarda işçilerin İstanbul’da yaşadıkları sorunlar konusunda açığa çıkan temel başlıklar nelerdir?
 
Bazı kesimler, partimizi sınıf mücadelesinin tümden dışında tutuyor. Hatta partimizle yan yana gelmenin sınıf mücadelesi yürüttüğünü söyleyen partilerin gelişimini engellediğini de söyleyen epeyce bir kesim var. Tabi bunlar çok hatalı yaklaşımlar. Kimseye de bir şey katmıyor. Devletle çok karşı karşıya gelmeden, devletin çok sinir uçlarına dokunmadan, bu coğrafyanın bazı yapısal sorunlarına değinmeden, enstitü solculuğu yapma eğilimleri bunlar. O yüzden biz bunları esastan tabi tartışıp eleştiriyoruz, yok sayıyoruz. Yer yer uyarmaya da çalışıyoruz ama herkes tabi yapacağını kendisi bilir. Partimiz bir sınıf partisi. Aynı zamanda, işçilerin ve yoksulların partisi. Piramit dersek, bu piramidin en altındakilerin partisiyiz biz. Bu coğrafyada yoksullar neyle zehirleniyorlar? Irkçılık ve şovenizm ile zehirleniyorlar. Bu da Kürt düşmanlığından besleniyor. Şimdi demokrasi ve sosyalizm birbiriyle bağlantılı kavramlar ve modeller. Şimdi siz demokrasiyi kazanmadan, demokratik bilinç kazanılmadan, sosyalizm gelişemez. 
 
 
Bizim partimizin programında sosyalist iktidar yok. Ama demokratik halk iktidarı var. Demokratik halk iktidarı kazanılmadan, sosyalizm zaten kazanılamaz. 
 
Şimdi Kürt sorunu konusunda eğer bir işçiye kendi devletine, kendi sermayesine, patronuna ‘Benim paramla bu Kürt halkına savaş açmış durumdasın, bu savaşın bana getirdiği tek şey, açlık ve yoksulluk’ dedirtemediğimiz koşullarda, o işçi ne der peki? ‘Ben aç kalayım, evsiz kalayım ama vatanım sağ olsun’ der. Vatan onunmuş gibi, sermayenin kasasını vatanı zanneden işçinin demokrasi bilinci gelişmediği kadar sosyalizm gelişemez. İşte tam olarak biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. O yüzden DEM Parti hem Kürt halkına hem Türkiye halklarına hitap ederken, işte o birleşikliği inşa etmeye çalışıyor. O yüzden sınıf mücadelesinin bir parçasıyız biz. Her boyutuyla sınıf mücadelesinin bir parçasıyız ama demokrasi mücadelesi yürütüyoruz. Örneğin bizim partimizin programında sosyalist iktidar yok. Ama demokratik halk iktidarı var. Demokratik halk iktidarı kazanılmadan, sosyalizm zaten kazanılamaz. 
 
İstanbul devasa bir işçi kenti ve işçi cinayetlerinin en yaygın yaşandığı kentlerden bir tanesi, işçiler burada kölece yaşıyorlar. Ulaşım koşullarından kaynaklı, sabahın köründe kalkıp işe gitmek zorundalar. Geç saatte eve gelmek zorundalar. Anadolu kentinde olsalar, kendilerine daha fazla belki zaman ayırabilirler ama bu kentte bildiğiniz robot gibi çalıştırılıyorlar. Sendikasızlaştırma saldırısıyla bağlantılı olarak güvencesizlik var. Türkiye'nin en büyük finans kenti burası. Ama bu finans kentinden işçi sınıfı tümüyle ücretli köle biçiminde çalıştırılıyor. Tuzla’ya gittik, Tuzla'da çok çıplak görüyorsunuz zaten. İşçi cinayetlerinden tutun kimyasal zehirlenmelere, sendikasızlaştırmaya varıncaya kadar bir dizi sorun var. 
 
Bu sorunlara çözümünüz nedir?
 
Buna bizim çözümümüz; bütçe tercihi. Biz, bizim belediyemiz yoksulların yoksulluğunu yönetme belediyesi değildir. Biz Türkiye'de yoksulluğu çok iyi yöneteceğiz demiyoruz. Biz yerel ve merkezi iktidarımızda yoksulluğun olmadığı bir ülke yaratacağız. Bizim farkımız bu. Dolayısıyla işçi sınıfının kendi örgütlülüğünün önünü açacağız. En büyük sözümüz budur. Böyle devlet sendikalarında değil tabi. Aynı zamanda işçi sınıfının belediyenin yönetiminde doğrudan rol almasını sağlayacağız. Doğrudan bir işçi denetimini burada sağlayacağız. Örneğin bütçenin nereye harcanacağı konusunda işçi sınıfının, sendikaların doğrudan katılımı olacak. 
 
31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul’da seçmenin tercihi neden DEM Parti olmalı?
 
Biz halkımıza şunu diyoruz: Derdiniz özgürlük, sana özgürlük veren var mı? Siz yoksulluk ve açlıkla ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Bununla mücadele ederken, bu ülkede şirketler dünya ortalamasının üzerinde, yüzde 300, 500 kar ettiler. Ortada bir kriz var ama bu kriz aslında yoksullaşma krizidir. Sizin yoksulluğunuzu gideren bir parti var mı? Bizim dışımızda yok. Kadın arkadaşlarımıza aynı çağrıyı yapıyoruz. Gençler için aynı şeyi söylüyoruz. Derdiniz ne, çözümü ne? Bu soruya cevabınızı verin, DEM Parti mi, başka partiler mi? Kararı size bırakıyoruz. Sizi kandırmalarına izin vermeyin. Bizim kendi yolumuz var, ‘Üçüncü Yol’ diyoruz, pekala başarabiliriz. O yüzden DEM Parti etrafında hem seçimlerde hem de tüm süreçte kenetlenme çağrısını yapıyoruz.
 
MA / Diren Yurtsever - İbrahim Irmak
 

Diğer başlıklar

14/03/2024
14:45 İHD: Av. Ronahi Çiftçi derhal serbest bırakılmalı
14:27 Konya'da askeri eğitim uçağı düştü
14:11 Antalya’da şüpheli kadın ölümü
14:10 AP 'Basın Özgürlüğü Yasası'nı onayladı
13:36 Fidan, Güler ve Kalın sınır ötesi operasyon için Bağdat'a gitti
13:21 Koğuş baskınlarında 'otur-kalk' dayatması
13:10 'Açlık grevine giren tutsaklar hücreye konuluyor'
12:57 Kışanak: İkiz adaylar vaatlerini sıraladıkça batıyor
12:38 AKP'li Beyoğlu bu kez de oğlunu belediyede işe aldı
12:23 Dep’te Newroz heyecanı: Özgürlüğü haykırmaya çağırıyoruz
12:17 Gazeteci ve siyasetçilerin 'akademi' davasında gizli tanık dinlendi
12:11 Aydın'da bir çocuk katledildi
12:07 36 aydır haber alınamayan Abdullah Öcalan için yeni başvuru
11:14 GOP’ta Newroz ateşi yakıldı
11:13 Aram Yayınevi’nden iki yeni kitap
10:48 Demirtaş’a yönelik ayakkabı çıkartma dayatmasından vazgeçildi
10:32 Hizbulkontra cinayetleri: Kimse unutmamızı beklemesin
10:00 ORÇEV: Kanalizasyon dereye akıyor, OBB ve DSİ seyrediyor
09:31 Kocaeli Newroz’a hazır
09:26 Tutsakların eylemi 109'uncu gününde
09:25 Özgürlük tutkusuyla Newrozlaşanlar
09:22 Akbelen'de kamulaştırma kararı iptal
09:20 Vali seçim öncesi beyaz eşya dağıtmaya başladı
09:18 İstanbul Newrozu 17 Mart'ta: Dehaklara cevap verelim
09:12 Erzirom’da anne ve kızı katledildi
09:12 Efendiler ve kölelerin hikayesi: Vâsıl
09:09 Hareketli seçmenler için karekod uygulaması
09:09 Wan Newrozu'nda 'Öcalan’a özgürlük' diyecekler
09:08 Ege kentleri Newroz halayına duracak
09:06 TJA'nın kampanyası Newroz'a taşınıyor
09:05 92 Cizîr Newrozu’nun tanıkları: O direniş önümüzü açtı
09:05 Garê'ye saldırı hazırlığındaki Türkiye 161 köy boşalttı
09:03 DEM Parti Mêrdînîk'i AKP'den kurtarma hedefinde!
09:02 DEM Parti’den hareketli seçmen seferberliği
09:00 14 MART 2024 GÜNDEMİ
09:00 TIR şoförlerinin eylemi 6’ncı gününde
01:29 Kayseri’de DEM Parti’nin seçim aracına silahlı saldırı
13/03/2024
23:18 Gezici’ye yönelik işkenceye tepki: Bu tablo devletin Kürtlere bakış açısının örneği
22:37 İran rejimi, bir kolberi katletti
21:30 Qesrik’te mayın patlaması sonucu bir çoban yaralandı
20:03 Emine Şenyaşar’ın iftar sofrasına ÖHD'den ziyaret
20:02 Beştaş, canlı yayına katıldı: Bizim oyumuz bize
19:46 DEM Parti'nin İBB adayları esnaf ve öğrencilerle buluştu
19:44 KHK eylemi 285’inci haftasında: Direnmek yaşamaktır
19:05 Şirinevler Meydanı’nda Newroz bildirileri dağıtıldı
18:30 Şirnex’te konuşan Erdoğan Kürt coğrafyasını bölmekle övündü
17:52 Erdoğan’ın koruma ekibi kaza yaptı: 1 polis öldü
17:39 Bilinmeyen cisim patladı, bir çocuk hayatını kaybetti
17:36 AP, 'yapay zeka yasası'nı onayladı
17:05 İstanbul’da gözaltına alınan kadınların ifadesi yarına kaldı
16:38 Emine Şenyaşar Adalet Bakanlığı’ndan adalet istedi
16:36 Anneler 'tecrit insanlık suçudur' yazılı önlükleriyle esnafı gezdi
16:34 Marmara cezaevlerinde 7 binin üzerinde hak ihlali
16:20 Eğitim Sen: MESEM ve ÇEDES derhal durdurulmalı
16:13 Kadınlardan saldırıya uğrayan gazeteciye destek
16:10 Adalet Nöbetlerinden kararlılık mesajı: Sonuç alana kadar nöbet sürücek
16:00 Şirnex’te Newroz startı
15:43 İHD ‘Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı’ düzenleyecek
15:41 Silopiyalı çocuklar için yeni park
15:37 Kazanhan davasında mahkeme tüm talepleri reddetti
15:19 Demirtaş üst araması nedeniyle görüşe çıkmadı
15:13 Sağlık örgütleri acil taleplerini sıraladı
15:03 Leyla Zana, Amed Newrozu’na katılıyor
14:59 Eğitim Sen: Wan’daki okullar Erdoğan mitingi için fiili olarak kapatılıyor
14:53 Dündar Apartmanı davası ertelendi
14:49 5 yeni dokunulmazlık fezlekesi Meclis'te
14:39 Karadeniz boydan boya madenlere teslim edildi
14:34 Mersin halkına Newroz daveti
14:33 Wan’da Erdoğan’ın afişlerinin billboardlarda kaldırılmasına karar verildi
14:03 ASM çalışanları vergide adalet talep etti
13:50 Bayındır: Farqîn’i kayyımlardan kurtaracağız
13:35 Wan kayyımının acelesi var: 600 bin metrekare arsayı satacak
12:03 Şirnex’te öğrenciler zorla AKP mitingine götürüldü
11:58 AKP Mêrdînîk adayının kampanyası belediye işçilerine yaptırıldı
11:47 Palet fabrikasında yangın
11:01 Bursa’da 8 deniz otobüsü seferi iptal edildi
10:33 İkizköy'deki kamulaştırma kararına karşı dava açılacak
09:56 Rojnews editörü Ahmet’ten 141 gündür haber yok
09:46 Avrupa Konseyi Demirtaş ve Kavala dosyalarını görüşecek
09:38 'Öcalan’a özgürlük' isteyen tutsaklar 108 gündür açlık grevinde
09:28 Erdoğan mitingi için taşıma başladı
09:12 Adalet Nöbeti 100'üncü gününde: Özgürlükten vazgeçmeyeceğiz
09:11 Mektubunda 'Bir halk asla kendini var edenden ayrı kalamaz' diye yazıyordu
09:10 Gever eşbaşkan adayları: 31 Mart’ta kayyımları göndereceğiz
09:08 Tahliye edilen gazeteci Karakaş: Tutsaklar 'özgürlük' talebinde kararlı
09:07 Tutsak Ayas: Direniş büyütülmeli
09:06 En genç eşbaşkan adayı: Çözüm için geliyoruz
09:05 Hareketli seçmenlere çağrı: Bir oy hileleri bozar
09:04 Şirnex’te Cafirîler DEM Parti'yi destekleyecek
09:04 Solaklı Vadisi'ne yeni HES: Hem doğa hem turizm bitecek
09:03 Kiras-fîstan diken terzilerde Newroz yoğunluğu
09:02 Kayyımdan tanıtım ve reklama 44 milyon 815 bin TL
09:02 Her seçim öncesi kadınlar ve kazanımları hedefte
09:01 EHP Genel Başkanı Öztürk: Newroz meşalesini birlikte yakacağız
09:00 90'lardan bugüne Newroz manşetleri
09:00 13 MART 20224 GÜNDEMİ
12/03/2024
23:41 Êlih’te binler Newroz halayında: Öcalan’a özgürlük Newroz’u
22:58 Kadıköy’de gözaltına alınan 18 kişi serbest bırakıldı
22:55 Erdoğan’ın mitingi öncesi DEM Parti’nin billboardları söküldü
22:47 Silopiya'da Öcalan'ın özgürlüğünü isteyen halk alana sığmadı
22:32 6 çocuğa cinsel tacizde bulunan müdür yardımcısı tutuklandı
21:15 AKP'de başkanlık yapan isimden DEM Parti'ye destek
20:46 Ajansımıza erişim engeli
20:00 Şirnex’te öğrencilere Erdoğan’ın mitingine zorla katılma talimatı
19:54 İzmir Eşbaşkan adayları: Özgür basına saldırılar tesadüf değil
19:49 Emine Şenyaşar iftarını Adalet Bakanlığı’nın önünde açtı
18:58 Kadıköy’de bildiri dağıtan çok sayıda kişi gözaltına alındı
18:30 İstismar davasında gazeteci ve tanık saldırıya uğradı
18:21 İstanbul’da gözaltına alınan 9 kişiden 3’ü tutuklandı
18:13 Emine Şenyaşar bir kez daha bakanlık önünde
17:38 Ziyaretlerini sürdüren DEM Parti adaylarına yoğun ilgi
17:24 Paşinyan Karabağ’dan vazgeçti
17:08 Emekli-Sen: İnsanca yaşam istiyoruz
17:00 Êlih'te ortak açıklama: Mehdi Öztüzün adayımız değildir
16:29 Tutsak yakınları 'özgürlük' talepli eylemlerini sürdürüyor
16:21 KYK yurdunda bir öğrenci silahla öldürüldü
16:02 Gazi’de katledilenler anıldı: Sorumlular cezalandırılsın
15:57 30 yıl sonra tahliye olan Şek: Mücadeleye devam edeceğiz
15:50 Hukuk örgütleri: Tutsaklara para yatırmak suç değildir
15:34 Milazgir'de coşkulu buluşma: AKP'ye giden her oy JİTEM ittifakına gidiyor
15:32 DBP Eş Genel Başkanları Êlih’te: Seferberlik ruhuyla çalışıyoruz
15:32 Akbelen'de kamulaştırma kararına tepki
15:20 20 Mart'taki Êlih Newrozu'na katılım çağrısı
14:56 Tüm Bel-Sen tutum belgesini açıkladı
14:41 Hatimoğulları'ndan 'gerçekleri haykırın' diyen Erdoğan'a yanıt: Kurdistan ve tecrit hakikattir
14:35 Müdür yardımcısından 3 öğrenciye cinsel taciz
13:44 Ehmedê Xanî türbesinden söz verdiler: Kürtçe için ne gerekiyorsa yapacağız
13:38 Hatimoğulları: Depremi hatırlayarak sandığa gideceğiz
13:36 Newroz startı Dep’ten verilecek
13:35 78’liler 12 Mart darbesiyle yüzleşme çağrısı yaptı
13:00 MSD: Qamişlo serhildanı Suriye halk devriminin ilk kıvılcımıdır
12:34 Bakırhan: Dilimize ‘bilinmeyen dil’ diyenleri sandığa gömeceğiz
12:31 Amed’de trafik kazası: 4’ü çocuk 9 kişi yaralandı
11:53 Gazeteci Gök'ün yurt dışı çıkış yasağının devamına karar verildi
11:51 Sabancı için acele kamulaştırma kararı
11:49 Cizîr’de ev baskınları
11:39 DEM Parti: Gazi Katliamı’nı yapanlar ödüllendirildi
11:26 Leyla Güven'den Riha'ya mesaj: Nemrudi anlayıştan arındırma zamanı geldi
11:17 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için başvuru
11:16 TIR karşı yönden gelen yolcu otobüsüne çarptı: 1 ölü, 3 yaralı
11:06 Taş ocağı ormana doğru genişleyecek
11:05 İstanbul Newrozu'nun adresi Yenikapı
10:42 'Linkteki formu doldurun, sizi oy kullanacağınız sandığa götürelim'
10:36 Tarım arazisi linyit maden sahası olarak kamulaştırıldı
09:52 140 gündür alıkonulan Gazeteci Ahmet'in annesi: Oğlumdan haber almak istiyorum
09:50 İstanbul’da çok sayıda gözaltı
09:48 Gazeteci Babaoğlu 30 yıldır kayıp!
09:17 Şengal’de yeniden inşa edilen yaşamın merkezinde kadınlar var
09:14 Taciz davasında beraat: Kararla çocuğun adalete olan inancı kırılacak
09:14 Bazîd’de sokağın sesi: DEM kazanacak