DEM Parti İBB adayı Beştaş: Kimseden yana değiliz, kendimizden yanayız

img

İSTANBUL - DEM Parti İBB adayı Meral Danış Beştaş, kentte tek hedeflerinin kazanmak olduğuna işaret ederek, "İstanbul’da kadın zamanı. Kimseden yana değiliz, kendimizden yanayız" dedi. 

Mayıs seçimlerinin etkisi henüz devam ederken yeni bir seçim sürecine girildi. Milyonlarca seçmen, 31 Mart'ta yeniden sandık başına giderek, yerel yöneticileri belirleyecek. İki aydan az bir sürenin kaldığı seçimlerde, ittifak ve adaylara dair tartışmalar büyük oranda sona erdi. Partiler, dün listelerini seçim kurullarına teslim etti. 
 
Seçim sürecinde gözlerin çevrildiği kentlerin başında İstanbul geldi. İstanbul seçimleri, genel siyaset üzerinde yaratacağı etki bakımından önem arz ediyor. Özellikle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) burada aday çıkarıp çıkarmayacağı merak ediliyordu. 
 
DEM Parti, "Kent Uzlaşısı" kapsamında hareket ederek, batı kentlerinin büyük bölümünde adaylarıyla seçimlere girmeye karar verdi. DEM Parti, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) için Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni'yi aday gösterdi. 
 
DEM Parti'nin adaylarından Meral Danış Beştaş, partinin batı stratejisi ve hedefleri ile İstanbul seçimlerine dair sorularımızı yanıtladı. 
 
DEM Parti, batıda birçok il ve ilçede kendi adaylarını çıkardı. Birinci ya da ikinci olmadığınız yerlerde de aday çıkardınız. Batıda izlediğiniz bu strateji ile neyi hedefliyorsunuz?
 
Batı stratejimizde, parti olarak her şeyden önce kendi kimliğimizle, kendi programımızla, kendi siyasetimizle bu seçimlere girmek ve tabi ki kazanmayı hedeflemek üzerinden bir yaklaşımımız var. Tıpkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde olduğu gibi. Demokratik ülkelerde siyaset bir rekabet işidir. Her parti kendi programını, ilkelerini ideolojik ve siyasi yaklaşımını anlatır ve halktan destek ister. DEM Parti Türkiye’nin her yerinde ne istiyor, nasıl bir yerel yönetim anlayışını talep ediyor, niçin mücadele ediyor... Bir kere bunları en geniş şekilde anlatacağız. Türkiye’nin her yerinde bu yaklaşımımız var ve rekabet edeceğiz.
 
Bu ülkenin asli unsurları olarak demokratik siyasette ısrarımızı ve mücadelemizi ortaya koyuyoruz. Kazanamayacağız diye bir şey yok. Niye kazanmayalım? 
Neticede seçimler aynı zamanda kendimizi anlatmanın ve insanlara ulaşmanın bir yoludur. Partimizi anlatmak, destek alabilmek ve Türkiye’nin her yerinde ‘biz varız’ demek, bu ülkenin asli unsurları olarak demokratik siyasette ısrarımızı ve mücadelemizi ortaya koyuyoruz. Kazanamayacağız diye bir şey yok. Kazanacağız diye giriyoruz. Biz bir iktidar yarışı olarak görmüyoruz. Bir yönetim yarışı, yönetim anlayışını yaşama geçirmek için bir hat izliyoruz. Normal sohbetlerde de ‘kazanamayacaksınız, niye aday oluyorsunuz’ diyenler var. Niye kazanmayalım?
 
 
Stratejinizin bir ayağı “Kent Uzlaşısı” idi. Batıda kaç kentte bunu sağlayabildiniz? 
 
Kesin bir rakam vermeyeceğim ama Mersin ve Esenyurt’u örnek verebilirim.
 
Esenyurt en çok tartışmalı ve merak edilen yerler arasındaydı. Esenyurt’ta uzlaşı sağlandığını hem partiniz hem de CHP açıkladı. Nasıl bir uzlaşı sağlandı?
 
Esenyurt uzun süre tartışılan bir ilçeydi ve İstanbul’un en büyük ilçelerinden bir tanesi. Partimizin güçlü olduğu yerlerden biri. Esenyurt’ta çok uzun süredir ‘bir kent uzlaşısı olabilir mi’ konusunda çokça tartışma, görüşme, ziyaret ve değerlendirme oldu. Esenyurt’taki odalardan tutalım derneklere ve vakıflara kadar, oradaki yaşayan yurttaşlara kadar genel eğilim kent uzlaşısının olması gerektiği yönündeydi. Uzun görüşmeler sonucunda Esenyurt’ta bir uzlaşı sağlandı. Belediye meclislerinde kaç üye olacak emin olun onu sormadım bile. Çünkü bizim için önemli olan orada heyetlerimizin ve kent dinamiklerinin bu konuda ortaklaşması ve uzlaşıya onay vermesiydi. Bu onay çıktığı için Esenyurt özgünlüğünde bir uzlaşı temelinde bu seçim yürüyecek.
 
 
Seçmenleriniz üzerinde uzlaşılan adayı tanıyor mu? Yaklaşımı nasıl oldu ya da olur?
 
Bu konuda şüphesiz lokal da olsa eleştiriler var, bunun farkındayız. Partinin genel merkezi olarak ya da adaylar olarak bize de ulaşıyor bu eleştiriler. Ama yoğun bir şekilde destek de var. Burada biz kazan-kazan politikası üzerinden gidiyoruz. Kent uzlaşısı konusunda da bizim değil, halkın kazanması üzerinden gidiyoruz. Bu tepki ve eleştiride bulunan partililerimiz ve yoldaşlarımız da önümüzdeki günlerde aslında bunun daha olumlu neticeler verdiğini göreceklerdir. Çok büyük devasa tepkiler olduğunu ifade etmiyorum ama biz demokratik bir partiyiz. 
 
Biz de Mayıs seçimlerinden sonra binlerce toplantı aldık. Halkın taleplerini, görüşlerini alabilmek ve yolumuzu çizebilmek açısından toplantılar aldık. Tek derdimiz vardı; yerinden, yani tabandan tavana doğru yönetim aygıtını işletebilmek. Bu yönüyle Esenyurt’taki yaklaşımımız, birincisi kent uzlaşısı, ikincisi kazanmak temelinde oldu. Bu yönlü görüşmelerimiz devam ediyor.
 
 İstanbul’a gelecek olursak; iktidarından muhalefetine “İstanbul’u kazanmak, Türkiye’yi kazanmak” şeklinde bir anlam yükleniyor buradaki seçimlere. Partiniz nasıl bir anlam atfediyor? 
 
İstanbul, Türkiye seçimlerinde en önemli merkezlerden biridir. İstanbul, Türkiye demek. Yozgat’tan, Hakkari’ye, Şırnak’a kadar akrabası İstanbul’da olmayan bir aile herhalde yoktur. Mutlaka bir bağı vardır İstanbulla. Bu nedenle İstanbul hakikaten Türkiye. Bu yönüyle bizim açımızdan da önemli.
 
Biz kimseden yana değiliz, kendimizden yanayız. Seçimlerde bir partiye kaybettirmek ya da kazandırmak gibi bir hedefimiz yok. Tek bir yolumuz var, İstanbul'a ulaşmak.
Bir diğer yönüyle, İstanbul'da DEM Parti çok güçlü. Bizim seçmen kitlemizin önemli bir bölümü burada. Diyarbakır kadar bir seçmen kitlemiz var. En büyük Kürt nüfusunun olduğu kent İstanbul. DEM Parti’nin Türkiye’deki demokratikleşmede başat sorun olarak ifade ettiği Kürt sorunu var. Kürtlerin eşit ve özgür yurttaş olarak mücadelesi on yıllardır sürüyor. En büyük Kürt emekçi nüfusu burada, neredeyse yoksulluk Kürtleşmiş, emekçilik Kürtleşmiş.
 
Aynı zamanda parti olarak Türkiye’de ne kadar iddialı olduğumuzu ortaya koyuyoruz. Bize hep sorulan soru şu: ‘Siz kazanmayacaksınız, kime kaybettirmek istiyorsunuz? Kimden yanasınız’ diye. Biz kimseden yana değiliz, biz kendimizden yanayız ve bu mücadelede biz varız. Bu seçimde ‘A’ şahsına ya da partisine kaybettirmek ya da ‘B’ partisine kazandırmak gibi bir hedefimiz yok. Bizim tek bir yolumuz var o da kazanmak ve tabi ki tüm İstanbul’a ulaşmak. Kendimizi ifade etmek temel bir yaklaşım.
 
 İktidar ve muhalefet partileri, İstanbul'da aday çıkarmanızı epey tartışıyor. Yaşanan tartışmalara dair neler söylersiniz? 
 
DEM Parti’nin aday çıkarması hem iktidar hem muhalefet cenahından tartışılıyor. Yani sanki bizim irademiz yok, sanki biz siyasi parti değiliz! Bu da aslında partimize ne kadar hiyerarşik yaklaşıldığını, ne kadar ötekileştirici bir dille yaklaşıldığını ortaya koyuyor. Bunu reddediyoruz, asla kabul etmiyoruz. ‘Biz varız’ diyoruz.
 
Seçmeninizden de aday çıkarma yönünde bir basınç vardı…
 
Evet. Çok yoğun bir basınç vardı. Tabanımızdan, ‘Biz kendimiz olmak istiyoruz, kendimiz bu seçimlerde var olmak istiyoruz ve bu mücadelede güçlü bir şekilde bulunmak istiyoruz’ şeklinde güçlü bir talep ve tepki vardı.
 
Mevcut adayların hepsi erkek. Siz, İstanbul’da eşbaşkanlık sistemi ile seçimlere giriyorsunuz. Nasıl bir fark hedefliyorsunuz bu anlamda?
 
Bütün adaylar erkek, sade kadın ben tek varım. İstanbul’un yarısı da kadın, tıpkı Türkiye’de ve dünyada olduğu gibi. Bir kere kadın bakış açıları yok. Yönetim anlayışlarında kadın yok. İddialarına bakmayın. CHP, ‘Çok ilericiyiz, özgürlükçüyüz, Atatürk 1934 yılında kadınlara seçme seçilme hakkı verdi, çok şey borçluyuz’ diyerek çokça propaganda yapıyor. Ama daha son seçimde yeni yeni CHP’de kadınlar grup başkanvekili oldular. Hala sayıları yüzde 20’leri aşamıyor. AKP de MHP de öyle. Biz İstanbul’da kadın gücünü ortaya çıkarmaya çalışacağız. Kadının sesini, rengini, iradesini ortaya koymaya çalışacağız.
 
İstanbul'un yarısı kadın, tıpkı Türkiye'de olduğu gibi. İstanbul'da kadın gücünü ortaya çıkarmaya çalışacağız. Kadının sesini oraya koymaya çalışacağız.
Bu sabah beni gülümseten bir mesaj aldım. Akademi dünyasından kadınlar şöyle bir mesaj yolladı bana: ‘Onlar çirkin, biz güzeliz’ diye bir öneri geldi. Bu belki bizim siyasetimizde çok kullanılan bir şey değil ama biz eril dil, o erkek egemen ideolojiyi yıkmak için aynı zamanda geliyoruz. Bu seçimlerde DEM farkını ortaya koyacağız.
 
Bir yandan Ekrem İmamoğlu, diğer yandan Murat Kurum.... Nasıl bir yarış bekliyor bizi? 
 
Kesinlikle bir yarış bekliyor. Birilerinin iddia ettiği gibi danışıklı ya da arka plan şeklinde değil. Şu algıyı da eleştirmek istiyorum: ‘CHP sizi ziyaret etti, açık görüştünüz’, sanki bir lütufmuş gibi. CHP bizi ziyaret edecek tabi. Diğer partiler de. Biz meclisin üçüncü büyük partisiyiz. Parlamentoda bütün partilerle birlikte çalışıyoruz. Ekrem İmamoğlu, Murat Kurum, Buğra Kavuncu... diğer adaylarla da sonuna kadar yarışacağız.
 
Bizim derdimiz İmamoğlu veya Kurum değil. Bu yarışta varız ve kazanmak istiyoruz. Kimseyle ittifakımız yok. İttifakımız olsaydı bunu açık yapardık zaten. 
 
İmamoğlu’nu eleştirmeyeceğiz diye bir şey yok. Belediyecilik anlayışını da, Kürtlere yaklaşımını da, İstanbul’daki ötekileştirilenlere ve yoksullara karşı yaklaşımını da eleştireceğiz. Eleştireceğimiz yığınla alan var. Bizim derdimiz İmamoğlu veya Kurum değil. Bizim derdimiz biz bu yarışta varız ve kazanmak istiyoruz. Bizim kimseyle ittifakımız yok. İttifakımız olsaydı bunu açık yapardık zaten. 
 
Seçim beyannamelerinizi de açıkladınız. Hem genel hem de kadın seçim beyannamenizde somut projeler yer alıyor. Kürtlerin, Alevilerin ve göçmenlerin/mültecilerin yoğun yaşadığı İstanbul için ne gibi projeler hedefliyorsunuz? 
 
Biz diğer partiler gibi ‘şu projeleri hazırladık, bunu sunalım’  gibi bir yaklaşımda değiliz. Biz bunu işin muhataplarıyla, bileşenleriyle, taraflarıyla tartışıp bu konudaki projelerimizi paylaşacağız. Öngörülerimizi, iddialarımızı, yapmak istediklerimizi seçim bildirgemizdeki çizdiğimiz hatta paylaşacağız. Mesela, İstanbul deprem riski olan bir yer. Biz TMMOB ve şehir plancılarıyla, bu konuda çalışan sivil toplum örgütleri ve deprem uzmanları ile çok geniş ve yaygın görüşmeler yapacağız. Yine insanları mağdur eden kentsel dönüşüm yerine, yerinde dönüşümü ifade ediyoruz. Şüphesiz elimizde öngörülerimiz, hazırlıklarımız var ama bunu aynı zamanda tarafları ile birlikte tartışıp, onların çözüm önerileri ile ortaklaştırmak istiyoruz. 
 
Önümüzdeki günlerde görüşmelerimizi tamamladıktan sonra bunu kamuoyuyla da paylaşacağız. İstanbul’da gerçekten demokratik bir belediyecilik, halkın sözünü dinleyen, katılımcı bir yöntemle bir belediyecilik anlayışını hedefliyoruz. Kadınların ‘vitrinde’ sayı ile çok az olduğu, kadın sorunlarından bihaber bir yönetim değil, kadının bizzat yönettiği, kadın sorunlarına bizzat çözüm ürettiği, kadınların içinde olduğu bir anlayışla kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik bir belediyecilik anlayışını hayata geçireceğiz.
 
Yapmak istediklerimizi seçim bildirgemizdeki çizdiğimiz hatta paylaşacağız. Taraflarla birlike tartışıp, çözüm önerilerini ortaklaştıracağız. Deprem, çok dilli belediyecilik, Kanal İstanbul...
Yine çok dilli belediyeciliği savunuyoruz. Mesela, İmamoğlu İstanbul’da ne yaptı Kürtlere? Ne verdi? Birkaç istisna dışında, burada milyonlarca Kürt nüfusuna yönelik ne adım attı? İhtiyaçlarına ne yanıt verdi? Kreş açmakla övünüyor İmamoğlu. Peki İstanbul’da yaşayan Kürtlerin çocukları o kreşlerde anadilleri ile eğitim alabiliyorlar mı? Yok. Kürtçe tiyatro yasaklandığında ya da havalimanında bir anne Türkçe bilmediği için mahsur kaldı. Tek cümle duyabildik mi İBB’den? Hayır, duymadık. Burada Kürtler yaşıyor, belediye hizmetleri kesinlikle Kürtçe de olacak. Burada Araplar mı yaşıyor; belediye hizmetlerinde Arapça olacak. Bu bütün farklı dil ve inanç için geçerli.
 
İstanbul’da 'Kanal İstanbul' gibi bir ucube ve bir proje var. Buna tepkiler devasa oranda. Danıştay iptal etti ama 'Kanal İstanbul' demek, doğanın ve tüm canlıların yok olması demek. İnsanların yerinden edilmesi demek. Bu konularda da tabi ki yaklaşımımızı ve projelerimizi açıklayacağız.
 
 Bir süre önce seçim bölgenize geldiniz. İlgiyi nasıl buldunuz? 
 
Güzel bir enerji vardı. Hepimiz alanlardan geldik, İstanbul’da çok yoğun bir çalışma yürüttü. Fakat buna rağmen kilometrelerce yoldan gelip heyet olarak karşılanmamız gurur vericiydi. Aynı zamanda mutluluk vericiydi. İlgi yoğundu. Biz startımızı o gün verdik. Bundan sonra daha yoğun çalışacağız.
 
Bu arada birine cevap vermem lazım; İsmail Saymaz yazmış. Bizim için ‘Adaylar İstanbullu değilmiş’ diye. Soralım hangisi İstanbullu diye? İmamoğlu mu, Kurum mu? Ya da diğerleri mi? DEM olunca mı İstanbullu sorusu soruluyor? İsmail Saymaz, benim kadar İstanbul’u bilmiyordur.
 
 İstanbul için bir sloganınız var mı? 
 
DEM gelir, İstanbul değişir. İstanbul’u değiştireceğiz. Daha güzel daha ve yaşanabilir bir İstanbul için mücadele edeceğiz. İstanbul’da kadın zamanı diyebilirim.
 
MA / Diren Yurtsever  

Diğer başlıklar

19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 TJA: Leyla Zana’ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı
11:55 İşçilerin eylemleri 9'uncu gününde
11:54 İstanbul'da ev baskınlarında 12 kişi gözaltına alındı
11:32 Ayşe Şan Amed'de çeşitli etkinliklerle anılacak
11:01 DEM Parti ve AKP milletvekilleri Wan’ın sorunları için bir araya geldi
10:26 Bir mezar hasreti: Nazım ve Cihan'ın köşesi
10:19 İmralı Heyeti ile Gelecek Partisi görüşmesi başladı
09:41 Aykol tutsakların sesi olmaya devam ediyor: Hücre cezasından beraat etti ama tahliyesi engellendi
09:36 İlçeden geçen uluslararası yol tehlike saçıyor
09:35 Kayyımın bitmeyen 12 milyon TL'lik mezbahası!
09:26 Rojhilat Aksoy: Festivalde komün ruhu oluştu
09:25 Nazım'ın gülüşünde devrim gizliydi
09:25 Doğa talanına karşın palamut ekimi
09:19 Sait Yıldırım’ın tahliyesi ‘örgütsel’ konuştuğu iddiasıyla engellendi
09:17 Çilek üreticileri: İthalat durdurulmazsa üretici ayakta kalamaz
09:14 Şiddet uygulayan zabıtalar mağdur, kendisi şüpheli oldu
09:11 Kooperatifçilikle geçinen köyde 92 yıldır tiyatro sahnesi kuruluyor
09:08 Aydın'dan çağrı: Bütçe halka ayrılsın
09:04 Türkiye hangi ‘özerklik’ maddelerinde çekimser?
09:02 2025 Ekoloji Karnesi: Dünya yok oluşa gidiyor
09:00 16 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:17 Meteoroloji'den sağanak ve kar yağışı uyarısı
08:07 GAİN'e operasyon: Şirket yetkilileri gözaltında, TMSF kayyım olarak atandı
15/12/2025
23:41 BES-AR: Asgari ücretle insanca yaşam mümkün değil
23:36 Buğday silosunun altında kalan işçi hayatını kaybetti
21:52 Tom Barrack ile Netanyahu görüştü
21:07 Xarpêt’ta iş cinayeti
21:04 Paramiliter grupların işkence ettiği Efrînli hayatını kaybetti
21:01 Wan’da engellilerle atölye çalışması
20:58 Erciyes Üniversitesi’nde bir kadın katledilmek istendi
20:34 ATK raporlarının kadın davalarındaki rolü: Asıl sorun sistemde
20:15 Gülderen Varlı: Kayyımların usulsüzlükleri Şam'a kadar yol olur
20:04 DEM Partili Uçar: Norm dışı devlet hala devrede
19:57 Sel sonrası Endonezya’dan 'orman ruhsatı' hamlesi
19:48 Rojava Kadın Platformu’ndan sel mağdurları için yardım çağrısı
19:43 DEM Parti milletvekilleri: Asker ve polisler çetelerle işbirliği yapıyor
19:33 Sevcan Demir'i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet istendi
19:25 Erdoğan: Ayrıştırıcı söylemlere izin vermeyeceğiz
18:15 İran'da 1’i çocuk 4 Kürt yurttaş gözaltına alındı
18:08 Suudi Arabistan’da 340 kişi idam edildi
18:04 Okul müdürü, öğrenciyi darp etti
18:00 Adana Kadın Platformu: Meclis’teki çocuk istismarının üstü örtülmesin
17:15 İsrail saldırılarında 70 bin 665 kişi hayatını kaybetti
17:09 Sincan Cezaevi'ndeki şüpheli ölüm için soruşturma talebi
17:06 Siyasi tutsaklara üzerinde ‘İtirafçı sol terör örgütü’ yazılı kimlik dayatması
17:04 Adalet Bakanlığı önünden seslendiler: Hakan Tosun’a ne oldu?
17:00 Arkaş: Demokratik cumhuriyete entegreye varız
16:44 Kayyım müdürünün ‘para’ dağıttığı görüntüler için Bakanlığa çağrı
16:28 KAYY-DER'den 'Gaxand Gecesi'
15:51 Gazeteci Aykol'a bir kez daha kan takviyesi yapıldı
15:49 Tülay Hatimoğulları: Yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı
15:32 'Umut hakkı mutlaka güvenceye kavuşturulmalı'
15:12 Wan’daki halk buluşmasına binler katıldı: Mücadelemiz Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüyle sonuçlanacak
15:00 Berfîn Nûrhaq ve Sema Roza Mêrdîn ve Amed'de anıldı
14:12 Kazanhan'ı katleden polis 11 yıldır yakalanamıyor
14:00 5 No'lu'daki katliam ve işkencelerle yüzleşme çağrısı
12:37 Hatay'da 4.2 büyüklüğünde deprem
12:35 Aykol’a mektup: Bizim dünyamızda en çok sen varsın
12:20 'Silahların susması başlangıçtır, hedef pozitif barış'
11:52 İmralı Heyeti, Davutoğlu ile görüşecek
11:37 BİSAM Raporu: Yoksulluk sınırı 94 bin 393 lira
11:30 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesi ertelendi
11:25 İnşaat çalışanı artı, sanayininki düştü
11:00 Gazeteci Kurt'un tahliyesinin ertelenmesi kararına itiraz reddedildi
10:32 Nazım Daşdan ve Cihan Bilgin anılacak
10:27 Ekmek ve barış için yürüyenler: Savaşa değil, barışa yatırım yapılsın
09:32 Avustralya'daki silahlı saldırıda ölü sayısı 15'e yükseldi
09:07 Prof. Jorge Riechmann: Abdullah Öcalan’ın adımları yeni barış yolları açtı
09:05 Kirli havadan 230 kişi ölmüştü: Nedeni doğa talanıdır, dur denilmeli
09:04 Halkın süreçten ortak beklentisi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü
09:01 Barış Anneleri: Abdullah Öcalan halkıyla beraber olmalı