DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Yerel seçimlere damga vurmaya hazırız

ANKARA- Genel Kurul'da konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yerel seçimlere “Kazan-kazan” formülü ile gireceklerini belirterek, “Biz 3. Yol siyasetimizle 2024 yılı seçimlerine de damga vurmaya hazırız” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri başlayan 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinde konuştu.

İlk olarak söz alana Bakırhan, konuşmasına Kürtçe başladı. Halkı ve cezaevlerinde bulunan tutsakları Kürtçe selamlayan Bakırhan, “Selam ‘Jin jiyan azadî’ felsefesini takipçisi olanlara. Selam olsun demokrasi ve hakikat yolunun emeğine…” dedi. Bu sırada Meclis’i oturumu yöneten Numan Kurtulmuş, “Burası Türkiye Cumhuriyeti, ifadelerini Türkçe de söyleyin. Biz de anlayalım” şeklinde ifadeler kullandı.

TERCİHLERE BAĞLI

Ortadoğu yanı sıra dünya genelinde yaşanan dengelere işaret e den Bakırhan, bu nedenle dünya halklarının savaş, ekonomik kriz, göç ve gözyaşı yaşadığını ifade etti. Bakırhan, “Bugün yaşananlar, adı konmamış bir 3. Dünya Savaşıdır. Sistem içi çekişmelerin bir doyuma ulaştığı, bölgesel ve yerel düzeyde tarihin hızlandığı, enerji koridorları üzerinden yeniden dizayn etme çabaları söz konusuyken Kürt sorunu da büyümeye, dengeleri değiştirmeye devam etmektedir. Evet, her ne kadar Kürt Sorunu yok sayılsa da temelde yok sayılan Kürtlerin varlığıdır. Varlığı, dili, temel hakları yok sayılan, yurttaşlığına şerh konulan Kürtler varlar ve her yerdeler. Sorunun özü de işte bu inkâr ve yok saymadır! Bu sorunun önümüzdeki süreçte nereye evirileceği, nasıl şekilleneceği, büyük oranda Türkiye’nin politik tercihlerine bağlıdır. Bundan sonra tercih demokrasi mi yoksa şiddet mi? Bunlar; sağduyu mu hamaset mi? Müzakere mi yoksa çatışma mı olacak? Bilindik yolları seçip gözyaşı ve şiddeti sürdürmek yerine cesaretle az gidilen patikalar tercih edilecek mi hep beraber göreceğiz” diye kaydetti.

‘TARİHTEN SÜZÜLMÜŞ RAFİNE’

Kürt kelimesinin “terör” kelimesi ile eşitlenmeye çalışıldığını, Meclis’te konuşan vekillere sürekli “Anayasa 3’üncü Madde” hatırlatması yapıldığına dikkat çeken Bakırhan, “Bu akıl, bunu iyi düşünmelidir. Biz samimiyetle, tüm birikimimizle bu sorunun çözümüne odaklanmış bulunuyoruz. Çünkü bu ülkede geleceğe, ekonomiye, sosyal refaha, demokrasiye dair ne söylenirse söylensin son kertede bütün problemlerin kaynağında Kürt meselesinin çözülmemiş oluşu yatıyor. Bu, bir iddia değildir. Gören gözler, duyan kulaklar için tarihten süzülmüş rafine bir gerçektir” diye konuştu.

‘ÇÖZMEYEN ÇÖZÜLÜR’

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siz de biliyorsunuz; geçen birinci yüzyılda 42 başbakan, 12 Cumhurbaşkanı ve sayısız bakan, inkâr ve yok sayma dışında tek bir şey yapmadı, çözüme yanaşmadı ve kaybeden Türkiye halkları oldu. Tarih de gösterdi ki: Kürt sorununu çözemeyen kendisi çözülür. Bir siyaset malzemesi ve kullanışlı bir iç düşman olarak görülen, her ekonomik ve siyasi krizde düşman ilan edilen, her ekonomik krizde Kürtleri inkâr etmek bir işe yaramıyor. Bu artık görülmelidir, bu artık anlaşılmalıdır.

ZARAR ZİYAN BİÇER

2024 Merkezi Bütçesi 11 trilyon civarıyken, bu yoksulluk ve kriz koşullarında bunun yüzde 10’unun savaşa ayrılmış olması nasıl açıklanabilir? Verdiğimiz her 100 lira verginin 10 lirası bu halka şiddet ve baskı olarak dönüyor. Bu nasıl izah edilebilir, hangi vicdan bunu kabul edebilir? Barışın maliyeti yoktur ama savaş, şiddet, çatışma maliyetlidir. Bakın size bir örnekle bunu açıklayayım: 2022 yılında Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş patlak verdi. Türkiye bu savaşta ne bir cepheye sahipti ne de koruması gereken bir sınırı vardı. Buna rağmen bu savaştan Türkiye’nin zararı 8 milyar dolar oldu. O halde sormak gerekiyor: 40 yıldır, doğrudan yürütülen ve her bakımdan kayba neden olan bir çatışmanın ekonomik olarak yarattığı yıkımın maliyeti nedir? Kürtçe’de bir söz vardır… Tencereye ne koyarsan onu yersin. Bugün halkın boş tencerelerine ‘merminin fiyatını biliyor musun?’ denilerek çirkin gerekçeler üretenlerin verdiği zarar bundan ibaret değil, maalesef bu yoksul halkın pişirdiği dert, yediği ise kandır, acıdır. Unutmayın ki, savaş eken, zarar-ziyan biçer.

TECRİDE VE AÇLIK GREVLERİNE DİKKAT ÇEKTİ

Kürt sorunu çözülmedikçe Türkiye halklarının barışçıl ve huzurlu bir geleceğinin olmayacağı nettir. 21. yüzyılda Kürt sorunu ve bu sorunun çözümünün güncel adına dönüşen Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, tüm yakıcılığıyla gündemdedir. Mutlak tecridin kalkması için hukuki ve meşru taleplerle cezaevlerindeki binlerce tutsak şu anda açlık grevindedir. Biz bir kez daha herkesi aklı selime davet ediyoruz. Demokratik çözüm ve darbe mekaniği arasında sıkışan anlayışı, demokratik çözümde uzlaşmaya çağırıyoruz. Yüzyıl önce bu kürsülerden ‘Kürt yoktur’, ‘Türk olmayanların görevi hizmetkârlıktır’ diyorlardı. Kürt halkı ‘Êdî Bese! Em li virin’ diyerek bu aşamayı geçti. Korku ve tehdit girdabını çoktan aştı! Bugün artık Kürt sorununu bütçeye koyduğunuz 12 cezaevi yapımıyla çözemezsiniz, parti adımıza kafayı takarak bizi durduramazsınız.

ÇÖZÜMÜN KAPILARINI ARALAYALIM

Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarınız sürdükçe, emrinizdeki yargıyla yürüttüğünüz Kobanî ve HDP kapatma davası gibi kumpaslar ayağınıza dolanır. Kentlerin yıkımında askere verdiğiniz dokunulmazlık, döner dolaşır darbe girişimi olarak sizi bulur. Yargıtay da bir ceza dairesi de darbe mekaniğini canlı tutmaya heveslenir. Sizin dilinizde haklar suç, barış hakaret, adaletse cezaevi demek oldukça, hiçbir soruna çözüm üretemezsiniz. Ama bilin ki, bu ülkede toprak bile ölümden, zulümden, adaletsizlikten yoruldu. Bu sebeple gelin artık Kürt sorunundan, kutuplaşmadan ve düşmanlaştıran siyasetten nemalananlara bu fırsatı vermeyelim, demokratik çözümün kapılarını aralayalım.

TRENİ KAÇIRMAYALIM

21. yüzyılda Kürt sorunu artık bir tanınma sorunu değil, statü sorunudur. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına giriyoruz. Kürt sorunundaki çözümsüzlükten dolayı aynen 90’larda olduğu gibi çürümüş, yozlaşmış ve suçtan ibaret hale gelmiş bu düzende ısrar edenler, etrafımızı saran ve yaklaşan ‘muazzam fırtınayı’ görmelidir. Bugün artık Kürt sorununu Türkiye’nin iç dinamikleriyle çözmemiz gereken bir süreçteyiz. Treni kaçırmayalım! İnanın bu sorunun çözümü başka yerlerde değildir. Kürt sorunu Ankara’da çözülür, Diyarbakır’da çözülür, yeter ki samimiyetle güçlü bir irade ortaya koyalım! Bu bir ‘tarihe geçme’ veya ‘tarih olma’ seçimidir! Gelin yeni bir dille Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlayarak ikinci yüzyılda demokratik bir cumhuriyet inşa edelim.

 ALEVİ İNANÇI REDDEDİLİLİYOR

Başta Alevi toplumu olmak üzere, Hıristiyan, Süryani, Asuri Êzidî, Yahudi inançlarına yönelik ayrımcı uygulamalara da cumhuriyetin kurulduğu günden beri karşı durduk, mücadele ettik. Aynı şekilde Demokratik bir İslam’ı da her zaman savunduk. ‘Zulme karşı direnmeyen benim ümmetimden değildir’ sözünden ve Medine Sözleşmesinden hareketle, özellikle Müslüman coğrafyada iktidarların halka karşı uyguladıkları zulüm ve baskılara dikkat çekerek, hak mücadelesini yükselterek; Firavun ve Nemrutların varlığına karşı İbrahimi duruşla ses olmaya çalıştık. Alevi toplumu, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana sistematik ayrımcılığa maruz kalıyor. AKP-MHP ittifakı da Alevi inancını inkar etmeye devam ediyor.

BELÇİKA KADAR ALANI YOK ETTİ

Doğaya açılan savaş yaşama açılan savaştır. Bu açıdan yeni yaşam iddiası ekolojik bakış açısından ayrılamaz ve çok iyi biliyoruz ki ekolojik bir bakış açısında istikrarın sağlanması demokratikleşmeyle mümkündür. Ama ‘istikrar’ kelimesini tekrarlayıp duran AKP’nin en istikrarlı olduğu konulardan biri ekolojik yıkımdır. Bu iktidar döneminde ekosistemde yer alan ne varsa, denizler, göller, nehirler, dağlar, ovalar, tarım alanları, ormanlar, sulak alanlar hepsi birer enkaza dönüştürüldü. Son yirmi yılda 3 milyon hektar tarım alanı yok edildi. Bu alan öyle bir ilçe, bir köy kadar bir il kadar değildir. Belçika’nın yüzölçümü kadardır. Bu alanları yok ettiğiniz için bugün buğdayı, eti, temel gıda maddelerini ithal etmek zorunda kalıyoruz. 

EKMEĞE MUHTAÇ HALE GELECEĞİZ

Derdiniz toprak gördüğünüz yere beton dikmektir. Beton dikerek rant sağlamaktır. Size soruyoruz: kaç çimento, kaç beton bir dirhem toprağın ve bereketinin yerine geçebilir? Ne ekmeğe ne özgürlüğe çözüm olan bu bütçe hayata geçerse yetersiz beslenen insan sayımız 15 milyondan, 80 milyona çıkacak. Yaşayabilmek için artık öğün sayımızı azaltmak yetmeyecek, ekmeğe muhtaç bir hale geleceğiz. Bu düzen böyle gitmez. Bizler havamıza, suyumuza, aşımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Nerede sebzeyi çöpten toplayan bir yoksul, nerede en basit sosyal etkinliğe dahi katılamayan bir genç, nerede ay sonunu getiremeyen bir emekli varsa, derdini bu parlamentoda dillendirdik, dillendirmeye devam edeceğiz.

ÖLÜM GETİRDİ

Bu ülkenin temel sorunu, kurulduğu günden beri merkezi toplumu dışlayan rejimdir. Bir ülkede küçük bir azınlık bolluk, bereket içinde yaşıyor; nüfusun yüzde 99’u sefalet ve yoksulluk içinde yaşıyorsa orada rejim ve sistem sorunu vardır. 2015 yılında Çözüm Süreci’nin iktidar tarafından bitirilmesi ve 2018 yılında OHAL koşulları altında geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu ülkeye ölüm ve açlıktan başka bir şey getirmemiştir. Buzdolabına konan çözüm süreci, OHAL’e dayanan yeni sistem, Türkiye halklarını büyük bir çöküşle karşı karşıya bırakmıştır. Sürekli kriz üreten bu sistemin her şeyi merkeze bağlayan anlayışı, felaketin postacısıdır. Tüm kaynakları merkezden dağıtan anlayış artık dünyada iflas etmiştir. Siirt’in, Tekirdağ’ın, Antalya’nın sorunlarını Saray’dan kaynak gitmesine bağlamak çağ dışılıktır. İlçe milli eğitim müdürünü de, Bakanları da tek bir kişinin ataması bu sistemdeki merkezileşmenin trajedisidir.

ÖZERLİKLİĞE DİKKAT ÇEKTİ

Bu ülkede merkezileşmenin panzehiri, adem-i merkeziyetçiliktir. ‘Milli Kurtuluş’ diye menkıbe yazanlar 1920-1923 yılları arasına bakarsa 1921 Anayasasındaki özerklik gerçekliğini görür. Rejimler halkı kendine uydurmaz, halkın gerçekliğine uygun şekilde yapılır. Hiçbir rejim ve sistem kutsal değildir. İster milli mücadele dediğiniz döneme bakın; isterseniz de daha önceki dönemlere bakın, her ikisinde de bu ülkeyi kurtaran gerçeklik, yerel demokrasidir. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında artık toplumu sisteme değil, sistemi topluma uyumlu hale getiren bir anlayışa ihtiyaç vardır. Bunun adı Demokratik Cumhuriyettir. Demokratik Cumhuriyet çağrısı aynı zamanda tarihsel Türk-Kürt ilişkilerinin demokratik temelde yeniden inşa edilmesidir. Toplumsal hakikatle savaş içinde olan ve sürekli kriz üreten merkeziyetçiliğe karşı önümüzdeki seçim sadece belediye seçimi değildir. Aynı zamanda yerel demokrasi talebini dillendirmektedir. Bu kapsamda, yerel seçimler merkeziyetçi devlete karşı toplumun demokrasi çağrısı olacaktır.

SÖMÜRGE VALİSİNİ İSTEMİYORUZ

Evet, önümüzde bir yerel seçim var. Bizler, kayyımlarla iradesi en fazla gasp edilen, en eşitsiz şartlarda seçimlere katılan, haksızlık ve hukuksuzluklarla en fazla mücadele eden parti olarak bu seçimlere de hazırız! Belediyelerimize kayyım atanırken, ‘şuraya buraya para aktarıldı’ yalanına sarılanları, bölgede tabela partisi haline getirmekte kararlıyız. Herkes biliyor, biz kaynakları halk için kullandık, kayyımlar ise ceplerini doldurmak için. Kayyım rejimi, belediyelerimizden başlayıp tüm Türkiye’ye yayıldı. Biz de önümüzdeki seçimde belediyelerimizden başlayarak tüm Türkiye’de kayyım rejimini ortadan kaldıracağız. Kayyım irade gaspıdır. Kayyım talandır, yolsuzluktur, usulsüzlüktür. Belediyeleri halktan ayıran ve Batı Şeria’da olduğu gibi yükselen utanç duvarları demektir. Atadığınız kayyımların bulaşmadığı suç kalmadı. Kayyıma kayyım atamak zorunda kaldınız. Tarihe geçtiniz. Bir kez daha diyelim. Kayyım Kürt’e atanmış sömürge valisidir. Kürt halkı kayyımlarınızı istemiyor. Demokratik kamuoyu kayyımlarınızı istemiyor.

HALKIN EVİ HALİNE GETİRECEĞİZ

Türkiye halkları, biz sadece kayyımları göndermeyeceğiz. Muş’ta, Şırnak’ta, Ağrı’da, Bingöl’de ve daha birçok bölge belediyesinde hizmetsizlik, yolsuzluk ve ranta bulaşmış belediyeleri de alacağız ve bu belediyeleri halkın evi haline getireceğiz. Türkiye’nin batısında ‘Kent Uzlaşısı’ stratejimizle halkımızı belediye yönetimlerine taşıyacağız. Yol yapmayan, su ihtiyacını dahi gideremeyen, yolsuzluktan geçilmeyen yönetimleri değiştirerek demokratik yerel yönetimler anlayışımızla herkesi buluşturacağız. Bizimle belediyeleri yönetecek olanlar; müteahhitler, sermaye yanlıları, parti bürokratları değil; ilde, ilçede üreten, emek veren, orada yaşayan, sokağını dert eden halktır, halklarımız olacaktır.

YENİ FORMÜL

2019 yılında seçim sonucunu belirleyen ‘Kaybettir-Kazan’ formülünü ‘Kazan-Kazan’ formülü ile tekrar güncelliyoruz. Biz 3. Yol siyasetimizle 2024 yılı seçimlerine de damga vurmaya hazırız. Önümüzdeki seçimler bizim için Demokratik Yerel Yönetimler anlayışımızı Türkiye’nin her tarafına yayma seçimidir. Demokratik Yerel Yönetimler anlayışımızla, örneğin artık deprem olduğunda Beştepe’den talimat gelmesini beklemeyecek, kendi yaralarımıza ilk müdahaleyi kendimiz yapacağız.

‘HERKES KAZANACAK’

Önümüzdeki seçimler sadece belediye kazanma seçimi değildir. Kendimize, dilimize, kültürümüze, kaynaklarımıza sahip çıkma seçimidir. Önümüzdeki seçimlerde biz kazanınca, herkes kazanacak, Türkiye halkları kazanacaktır. Fabrikalarda, işyerlerinde, üniversitelerde, sokaklarda, köylerde, bütün yaşam alanlarında eşitlik, barış, özgürlük, adalet mücadelemizi büyütecek ve mutlaka kazanacağız.”

Diğer başlıklar

10/07/2025
23:17 Halk buluşmaları sürüyor: Bu süreç halkın sürecidir
22:48 Festivalin 14’üncü günü kadın ve çocuklara adandı
22:20 Siyasi partilerden Barrack’ın açıklamalarına tepki
21:03 Törene katılacak heyetten açıklama: Tarihi ana tanıklık edeceğiz
20:53 ‘Beşler’ anıldı
20:16 Hesendîn yaylasına dayanışma ziyareti: Direnişimizi büyütelim
20:09 DEM Parti ekolojistlerle buluştu
20:02 Törene katılacak heyet sınırdan geçti
19:59 Dêrsim’de uyuşturucu ve şiddete karşı yürüyüş
19:39 Riha’da Sit alanının kooperatiflere peşkeş çekilmesi protesto edildi
19:07 Ali İsmail Korkmaz darp edildiği sokakta anıldı
18:50 Agirî’de ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyeleri
18:32 Törene katılacaklar Cizîr’den zılgıtlarla uğurlandı
18:17 Meclis 10 gün boyunca ara vermeden çalışacak
18:04 Lazkiye yangını büyüyor, konvoylar yola çıktı
18:00 Ege'de 3 kentte yangın
17:53 Yargıtay TTB Merkez Konseyi kararını bozdu
17:45 Danıştay Harmandalı kararının verdi: Depolama durdurulacak
17:41 Mağdur yakınları: En ağır şekilde cezalandırılsın
17:25 Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere görevden uzaklaştırıldı
17:12 Ağuçan’da aşure pay edildi: Doğamız kutsalımızdır
17:04 11 yıl sonra tahliye edilen ağır hasta tutsak Aşa’ya coşkulu karşılama
17:01 Amed’den yola çıkanlar: Yarın yeni bir aşamaya geçilmiş olacak
17:00 Fens davasında tutsakların savunma yapmasına izin verilmedi
16:55 Yusuf Akın'ı öldüren askerler aklandı!
16:51 Gazeteci Hividar Önver ifade verdi
16:21 30 yıl sonra tahliye oldu: Mücadeleye devam edeceğiz
15:40 Abdullah Okur’un taziyesine kitlesel ziyaret
15:25 PKK’nin töreni için yola çıkan gazeteciler: Tarihi anlara tanıklık edeceğiz
14:34 İşkenceyle katledilen Kocakaya’nın ailesine ceza
14:18 İzmir’de belediye işçilerinden işten çıkarmalara karşı eylem
14:05 7 gazeteci için hapis talebi
13:56 Wan TUHAY-DER kongresinde 'görüntülü mesaj' coşkusu
12:20 PKK'nin töreni için Amed'den yola çıktılar
12:17 Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı
11:56 Amed’de petrol arama ruhsatı 2 yıl uzatıldı
11:47 İran rejiminin artan baskılarına karşı çağrı
11:34 Uşak'taki yangınlar kontrol altına alındı
11:29 Mêrdîn'de şüpheli kadın ölümü
11:20 İnstagram’dan Ajansa Welat’a sansür
10:43 Erdoğmuş: Gerekçe ortadan kalktı, herkese sorumluluk düşüyor
10:33 Tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Çalık anjiyoya alındı
10:24 'Devlet süreci uzatmamalı'
10:01 Rusya'dan Ukrayna'ya hava saldırısı: 2 ölü
09:40 Teksas’taki selde yaşamını yitirenlerin sayısı 119’a yükseldi
09:39 Hamas, İsrailli rehineleri serbest bırakmayı kabul etti
09:28 Tahmaz: Öcalan’ın çağrısı demokratik siyasetin görevlerini tarif ediyor
09:23 ÖHD Eş Genel Başkanı: Artık yasal değişiklikler yapılmalı
09:21 AYM kayyım düzenlemesinin iptalini görüşecek
09:19 Hesendîn için direnişteler: Dayanışma bekliyoruz
09:18 26 yıl sonra Öcalan'ın sesini duyan anneler: Umudumuzu büyüttü
09:17 Ali İsmail Korkmaz'ın annesi: Hukuksuzluk canımızı daha çok yakıyor
09:16 Gazeteci Er: Sürecin geleceği hükümetin tutumuna bağlı
09:15 Tokat Cezaevi'nde 8 aydır tedavi edilmeyi bekleyen tutsaklar var
09:14 Francesco Cerasani: Öcalan çağrısıyla yeni bir kapı araladı
09:13 Çatışmalı süreçte 2 çocuğunu yitirdi: Komisyon kurulmalı, adım atılmalı
09:12 KHK’liler 9 yıldır işe iade edilmeyi bekliyor
09:11 Sanatçı Pınar Aydınlar: Barış ve özgürlük tüm ülkenin derdi olmalı
09:10 Mûş Baro Başkanı: Meclis üzerine düşen rolü oynamalı
09:10 Roboskîli anneler: El ele verirsek barış gelir, acılarımız azalır
09:04 Şirnex doğası 10 yeni enerji faaliyetiyle talan edilecek
09:02 Dengbêj Şakiro’nun adı Agirî’de yaşatılacak
09:00 10 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:51 Şile Belediyesi Başkanı Kabadayı gözaltına alındı
08:00 KCK'den Öcalan'ın çağrısına yanıt: İstenilen somut adımı atacağız
07:38 Yüzde 91 engelli ağır hasta tutsak Hasan Aşa tahliye edildi
00:28 AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fahrettin Altun’u görevden aldı
09/07/2025
23:21 Tetwan'da dengbêjler sahne aldı
23:09 AKP Sözcüsü Çelik: Cumhurbaşkanımız cumartesi tarihi bir açıklama yapacak
22:55 Halk buluşmalarına Abdullah Öcalan’ın görüntülü mesajı damga vurdu
21:56 Tülay Hatimoğulları: Türkiye halkları görüntüyü dört gözle bekliyordu
21:27 Kuzey ve Doğu Suriye'de Abdullah Öcalan'ın görüntülü mesajını kutlandı
21:01 Eyn Îsa’da mayın patladı: 1 kadın yaşamını yitirdi
20:47 Ege’de orman yangınları sürüyor
19:49 ABD Büyükelçisi: SDG, Suriye'ye entegre olup orduya katılabilir
19:23 Nesrin Teke mezarı başında anıldı
19:14 Şam toplantısının detayları: 10 Mart anlaşması eksiksiz uygulanmalı
18:59 31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi: Miraslarına sahip çıkacağız
18:40 Girê Spî’de paramiliter güçler arasında çatışma: 1 ölü, 4 yaralı
18:26 Korucuların katlettiği Gün davası görülmeden ertelendi
18:18 Özerk Yönetim ile Şam geçiş hükümeti görüşmesi sona erdi
18:03 Dêrsimliler uyuşturucuya karşı yürüyecek
17:30 Öcalan’ın mesajı Meclis gündeminde: Büyük barışı sağlayabilir
16:29 Zeydan Karalar ve Ahmet Şahin görevden uzaklaştırıldı
16:28 Kurtulmuş ve Kalın görüştü
16:10 Kadın işçilerin CHP önündeki eylemi 60’ıncı gününde
16:00 ÖHD'den ağır hasta tutsak Ayık için tahliye çağrısı
15:59 Sincan Cezaevi'ndeki tutsaklar için İHİK'e başvuru
15:36 Barış Akademisyeni Fulya Atacan hayatını kaybetti
15:30 Tayip Temel: Yasal zeminin hazır edilmesi kaçınılmazdır
15:03 Bayındır: Öcalan’ın çözüm haritası geleceğin şekillenmesine katkı sağlayacak
14:04 Ayşegül Doğan açıkladı: 11 Temmuz'da Süleymaniye'de olacağız
14:04 İzBB’nin işten çıkarma kararına karşı yürüyüş
13:39 Güleç: Komisyon vurgusu yerinde bir açıklama
Canpolat: Öcalan’ın tarihi çağrısı yüzyılın resmidir
13:34 Leman’ın yazı işleri müdürü hakkında gözaltı kararı
13:28 26 yıl sonra Öcalan'ın sesini duydular: Acil adımlar atılmalı
13:25 KESK'ten ajansımıza ziyaret
13:01 Siyasetçi ve aydınlar Süleymaniye'deki tören için yola çıkacak
13:00 Köyler ve mahaller tehlikede: MUÇEP’ten Meclis’e acil çağrı
12:58 Erdoğan: Olumlu haberler alacağız
12:48 ESP Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş tahliye edilmedi
11:33 Türkiye basını görüntülü çağrıyı nasıl gördü?
11:30 Suriye’de uluslararası katılımla diyalog toplantısı başladı
11:29 Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısı dünya basınında
11:19 Abdullah Öcalan’ın çağrısı sanal medyada TT oldu
11:05 İBB soruşturmasında 10 gözaltı
10:59 Polen Ekoloji üyesi Yılmaz için ‘özgürlük’ çağrısı
10:38 Kuzey ve Doğu Suriye heyeti ile geçiş hükümeti bir araya gelecek
10:17 Ege'de orman yangınları
10:12 İzmir'de bir ayda 26 bin hektar alan yandı
09:39 Türkiye yapay zekaya erişim engeli getirdi
09:38 Teksas'ta selde hayatını kaybedenlerin sayısı 111'e çıktı
09:38 Türkiye'nin Suriye planı: Amaç Akdeniz sınırını denetime almak
09:23 Amed'de 80 toplantı: Sürece destek de kaygı da yüksek
09:20 Koichi: Öcalan bugünün Mandela ve Che Guevara’sıdır
Bilongo: Asıl mesele silahsızlanma sonrası ne olacağı
09:15 Halide Türkoğlu: Kadınlar barış mücadelesinde ortaklaşıyor
09:14 'Sağlık örgütlerinin sürece dahil olması lazım'
09:13 Kadınların TİS talepleri: Eşitlik
09:11 Hafize İpek: Birlik için elimizi taşın altına koymalıyız
09:09 Kadınların talebi üzerine pazara 'Bazara Jinan' ismi verildi
09:08 Yanan ormanlar bir kez daha ranta mı açılacak?
09:06 Agirî Baro Başkanı: Meclis'teki komisyona desteği memnuniyetle kabul ederiz
09:00 Öcalan'dan görüntülü çağrı: Siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum
09:00 09 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:07 Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısı yayınlanacak
08/07/2025
23:16 Tetwan festivali 12’nci gününde
23:01 Tülay Hatimoğulları’ndan Karalar’ın tutuklanmasına tepki: Gölge düşürüyor
22:04 Adana Belediyesi önünde tutuklama protestosu
21:54 Halk toplantıları sürüyor: Adım atma sırası devlette
21:42 Mêrdîn’de 13 gündür haber alınamayan kız çocuğu bulundu
21:34 Tutuklanan Manavgat Belediye Başkanı Kara görevden alındı
20:39 Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Karalar tutuklandı
20:23 Tahliye edilen Erbaş: Süreç konusunda umutluyuz
20:04 Suriye, orman yangınları için AB’den yardım istedi
19:03 Gazeteci Üçar cezaevinden çıktı
18:32 Manavgat Belediye Başkanı tutuklandı
18:05 DEM Parti'den AİHM kararına dair açıklama
17:47 Gazeteci Ceylan Şahinli ifade verdi
17:33 Kobanê Davası’nda siyasetçilere verilen yurt dışı yasağı kaldırıldı
17:23 Komisyon için partiler taslaklarını Kurtulmuş’a sundu
16:20 Yüzde 76 engelli hasta tutsağın tahliye başvurusuna ret
16:07 İran’da 5 tutsağa daha idam cezası verildi
16:01 Semsûr Belediye Başkanı Tutdere'ye ev hapsi
15:44 Manavgat Belediye başkanına tutuklama talebi
15:30 Maden yasasına karşı Meclis önüne yürüdüler
15:26 Karalar'a tutuklama, Tutdere'ye adli kontrol talebi
15:12 Özel: Sandığın gücüne savaş açtılar
14:35 31 yılın ardından tahliye edildi
14:20 AİHM'den Demirtaş için ihlal kararı: Siyasi amaçlar nedeniyle tutuklu
14:05 CHP İstanbul İl Başkanı Çelik ifadeye çağrıldı