DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Yerel seçimlere damga vurmaya hazırız

ANKARA- Genel Kurul'da konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, yerel seçimlere “Kazan-kazan” formülü ile gireceklerini belirterek, “Biz 3. Yol siyasetimizle 2024 yılı seçimlerine de damga vurmaya hazırız” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri başlayan 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinde konuştu.

İlk olarak söz alana Bakırhan, konuşmasına Kürtçe başladı. Halkı ve cezaevlerinde bulunan tutsakları Kürtçe selamlayan Bakırhan, “Selam ‘Jin jiyan azadî’ felsefesini takipçisi olanlara. Selam olsun demokrasi ve hakikat yolunun emeğine…” dedi. Bu sırada Meclis’i oturumu yöneten Numan Kurtulmuş, “Burası Türkiye Cumhuriyeti, ifadelerini Türkçe de söyleyin. Biz de anlayalım” şeklinde ifadeler kullandı.

TERCİHLERE BAĞLI

Ortadoğu yanı sıra dünya genelinde yaşanan dengelere işaret e den Bakırhan, bu nedenle dünya halklarının savaş, ekonomik kriz, göç ve gözyaşı yaşadığını ifade etti. Bakırhan, “Bugün yaşananlar, adı konmamış bir 3. Dünya Savaşıdır. Sistem içi çekişmelerin bir doyuma ulaştığı, bölgesel ve yerel düzeyde tarihin hızlandığı, enerji koridorları üzerinden yeniden dizayn etme çabaları söz konusuyken Kürt sorunu da büyümeye, dengeleri değiştirmeye devam etmektedir. Evet, her ne kadar Kürt Sorunu yok sayılsa da temelde yok sayılan Kürtlerin varlığıdır. Varlığı, dili, temel hakları yok sayılan, yurttaşlığına şerh konulan Kürtler varlar ve her yerdeler. Sorunun özü de işte bu inkâr ve yok saymadır! Bu sorunun önümüzdeki süreçte nereye evirileceği, nasıl şekilleneceği, büyük oranda Türkiye’nin politik tercihlerine bağlıdır. Bundan sonra tercih demokrasi mi yoksa şiddet mi? Bunlar; sağduyu mu hamaset mi? Müzakere mi yoksa çatışma mı olacak? Bilindik yolları seçip gözyaşı ve şiddeti sürdürmek yerine cesaretle az gidilen patikalar tercih edilecek mi hep beraber göreceğiz” diye kaydetti.

‘TARİHTEN SÜZÜLMÜŞ RAFİNE’

Kürt kelimesinin “terör” kelimesi ile eşitlenmeye çalışıldığını, Meclis’te konuşan vekillere sürekli “Anayasa 3’üncü Madde” hatırlatması yapıldığına dikkat çeken Bakırhan, “Bu akıl, bunu iyi düşünmelidir. Biz samimiyetle, tüm birikimimizle bu sorunun çözümüne odaklanmış bulunuyoruz. Çünkü bu ülkede geleceğe, ekonomiye, sosyal refaha, demokrasiye dair ne söylenirse söylensin son kertede bütün problemlerin kaynağında Kürt meselesinin çözülmemiş oluşu yatıyor. Bu, bir iddia değildir. Gören gözler, duyan kulaklar için tarihten süzülmüş rafine bir gerçektir” diye konuştu.

‘ÇÖZMEYEN ÇÖZÜLÜR’

Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Siz de biliyorsunuz; geçen birinci yüzyılda 42 başbakan, 12 Cumhurbaşkanı ve sayısız bakan, inkâr ve yok sayma dışında tek bir şey yapmadı, çözüme yanaşmadı ve kaybeden Türkiye halkları oldu. Tarih de gösterdi ki: Kürt sorununu çözemeyen kendisi çözülür. Bir siyaset malzemesi ve kullanışlı bir iç düşman olarak görülen, her ekonomik ve siyasi krizde düşman ilan edilen, her ekonomik krizde Kürtleri inkâr etmek bir işe yaramıyor. Bu artık görülmelidir, bu artık anlaşılmalıdır.

ZARAR ZİYAN BİÇER

2024 Merkezi Bütçesi 11 trilyon civarıyken, bu yoksulluk ve kriz koşullarında bunun yüzde 10’unun savaşa ayrılmış olması nasıl açıklanabilir? Verdiğimiz her 100 lira verginin 10 lirası bu halka şiddet ve baskı olarak dönüyor. Bu nasıl izah edilebilir, hangi vicdan bunu kabul edebilir? Barışın maliyeti yoktur ama savaş, şiddet, çatışma maliyetlidir. Bakın size bir örnekle bunu açıklayayım: 2022 yılında Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş patlak verdi. Türkiye bu savaşta ne bir cepheye sahipti ne de koruması gereken bir sınırı vardı. Buna rağmen bu savaştan Türkiye’nin zararı 8 milyar dolar oldu. O halde sormak gerekiyor: 40 yıldır, doğrudan yürütülen ve her bakımdan kayba neden olan bir çatışmanın ekonomik olarak yarattığı yıkımın maliyeti nedir? Kürtçe’de bir söz vardır… Tencereye ne koyarsan onu yersin. Bugün halkın boş tencerelerine ‘merminin fiyatını biliyor musun?’ denilerek çirkin gerekçeler üretenlerin verdiği zarar bundan ibaret değil, maalesef bu yoksul halkın pişirdiği dert, yediği ise kandır, acıdır. Unutmayın ki, savaş eken, zarar-ziyan biçer.

TECRİDE VE AÇLIK GREVLERİNE DİKKAT ÇEKTİ

Kürt sorunu çözülmedikçe Türkiye halklarının barışçıl ve huzurlu bir geleceğinin olmayacağı nettir. 21. yüzyılda Kürt sorunu ve bu sorunun çözümünün güncel adına dönüşen Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, tüm yakıcılığıyla gündemdedir. Mutlak tecridin kalkması için hukuki ve meşru taleplerle cezaevlerindeki binlerce tutsak şu anda açlık grevindedir. Biz bir kez daha herkesi aklı selime davet ediyoruz. Demokratik çözüm ve darbe mekaniği arasında sıkışan anlayışı, demokratik çözümde uzlaşmaya çağırıyoruz. Yüzyıl önce bu kürsülerden ‘Kürt yoktur’, ‘Türk olmayanların görevi hizmetkârlıktır’ diyorlardı. Kürt halkı ‘Êdî Bese! Em li virin’ diyerek bu aşamayı geçti. Korku ve tehdit girdabını çoktan aştı! Bugün artık Kürt sorununu bütçeye koyduğunuz 12 cezaevi yapımıyla çözemezsiniz, parti adımıza kafayı takarak bizi durduramazsınız.

ÇÖZÜMÜN KAPILARINI ARALAYALIM

Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarınız sürdükçe, emrinizdeki yargıyla yürüttüğünüz Kobanî ve HDP kapatma davası gibi kumpaslar ayağınıza dolanır. Kentlerin yıkımında askere verdiğiniz dokunulmazlık, döner dolaşır darbe girişimi olarak sizi bulur. Yargıtay da bir ceza dairesi de darbe mekaniğini canlı tutmaya heveslenir. Sizin dilinizde haklar suç, barış hakaret, adaletse cezaevi demek oldukça, hiçbir soruna çözüm üretemezsiniz. Ama bilin ki, bu ülkede toprak bile ölümden, zulümden, adaletsizlikten yoruldu. Bu sebeple gelin artık Kürt sorunundan, kutuplaşmadan ve düşmanlaştıran siyasetten nemalananlara bu fırsatı vermeyelim, demokratik çözümün kapılarını aralayalım.

TRENİ KAÇIRMAYALIM

21. yüzyılda Kürt sorunu artık bir tanınma sorunu değil, statü sorunudur. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına giriyoruz. Kürt sorunundaki çözümsüzlükten dolayı aynen 90’larda olduğu gibi çürümüş, yozlaşmış ve suçtan ibaret hale gelmiş bu düzende ısrar edenler, etrafımızı saran ve yaklaşan ‘muazzam fırtınayı’ görmelidir. Bugün artık Kürt sorununu Türkiye’nin iç dinamikleriyle çözmemiz gereken bir süreçteyiz. Treni kaçırmayalım! İnanın bu sorunun çözümü başka yerlerde değildir. Kürt sorunu Ankara’da çözülür, Diyarbakır’da çözülür, yeter ki samimiyetle güçlü bir irade ortaya koyalım! Bu bir ‘tarihe geçme’ veya ‘tarih olma’ seçimidir! Gelin yeni bir dille Kürt sorununun demokratik çözümünü sağlayarak ikinci yüzyılda demokratik bir cumhuriyet inşa edelim.

 ALEVİ İNANÇI REDDEDİLİLİYOR

Başta Alevi toplumu olmak üzere, Hıristiyan, Süryani, Asuri Êzidî, Yahudi inançlarına yönelik ayrımcı uygulamalara da cumhuriyetin kurulduğu günden beri karşı durduk, mücadele ettik. Aynı şekilde Demokratik bir İslam’ı da her zaman savunduk. ‘Zulme karşı direnmeyen benim ümmetimden değildir’ sözünden ve Medine Sözleşmesinden hareketle, özellikle Müslüman coğrafyada iktidarların halka karşı uyguladıkları zulüm ve baskılara dikkat çekerek, hak mücadelesini yükselterek; Firavun ve Nemrutların varlığına karşı İbrahimi duruşla ses olmaya çalıştık. Alevi toplumu, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana sistematik ayrımcılığa maruz kalıyor. AKP-MHP ittifakı da Alevi inancını inkar etmeye devam ediyor.

BELÇİKA KADAR ALANI YOK ETTİ

Doğaya açılan savaş yaşama açılan savaştır. Bu açıdan yeni yaşam iddiası ekolojik bakış açısından ayrılamaz ve çok iyi biliyoruz ki ekolojik bir bakış açısında istikrarın sağlanması demokratikleşmeyle mümkündür. Ama ‘istikrar’ kelimesini tekrarlayıp duran AKP’nin en istikrarlı olduğu konulardan biri ekolojik yıkımdır. Bu iktidar döneminde ekosistemde yer alan ne varsa, denizler, göller, nehirler, dağlar, ovalar, tarım alanları, ormanlar, sulak alanlar hepsi birer enkaza dönüştürüldü. Son yirmi yılda 3 milyon hektar tarım alanı yok edildi. Bu alan öyle bir ilçe, bir köy kadar bir il kadar değildir. Belçika’nın yüzölçümü kadardır. Bu alanları yok ettiğiniz için bugün buğdayı, eti, temel gıda maddelerini ithal etmek zorunda kalıyoruz. 

EKMEĞE MUHTAÇ HALE GELECEĞİZ

Derdiniz toprak gördüğünüz yere beton dikmektir. Beton dikerek rant sağlamaktır. Size soruyoruz: kaç çimento, kaç beton bir dirhem toprağın ve bereketinin yerine geçebilir? Ne ekmeğe ne özgürlüğe çözüm olan bu bütçe hayata geçerse yetersiz beslenen insan sayımız 15 milyondan, 80 milyona çıkacak. Yaşayabilmek için artık öğün sayımızı azaltmak yetmeyecek, ekmeğe muhtaç bir hale geleceğiz. Bu düzen böyle gitmez. Bizler havamıza, suyumuza, aşımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Nerede sebzeyi çöpten toplayan bir yoksul, nerede en basit sosyal etkinliğe dahi katılamayan bir genç, nerede ay sonunu getiremeyen bir emekli varsa, derdini bu parlamentoda dillendirdik, dillendirmeye devam edeceğiz.

ÖLÜM GETİRDİ

Bu ülkenin temel sorunu, kurulduğu günden beri merkezi toplumu dışlayan rejimdir. Bir ülkede küçük bir azınlık bolluk, bereket içinde yaşıyor; nüfusun yüzde 99’u sefalet ve yoksulluk içinde yaşıyorsa orada rejim ve sistem sorunu vardır. 2015 yılında Çözüm Süreci’nin iktidar tarafından bitirilmesi ve 2018 yılında OHAL koşulları altında geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu ülkeye ölüm ve açlıktan başka bir şey getirmemiştir. Buzdolabına konan çözüm süreci, OHAL’e dayanan yeni sistem, Türkiye halklarını büyük bir çöküşle karşı karşıya bırakmıştır. Sürekli kriz üreten bu sistemin her şeyi merkeze bağlayan anlayışı, felaketin postacısıdır. Tüm kaynakları merkezden dağıtan anlayış artık dünyada iflas etmiştir. Siirt’in, Tekirdağ’ın, Antalya’nın sorunlarını Saray’dan kaynak gitmesine bağlamak çağ dışılıktır. İlçe milli eğitim müdürünü de, Bakanları da tek bir kişinin ataması bu sistemdeki merkezileşmenin trajedisidir.

ÖZERLİKLİĞE DİKKAT ÇEKTİ

Bu ülkede merkezileşmenin panzehiri, adem-i merkeziyetçiliktir. ‘Milli Kurtuluş’ diye menkıbe yazanlar 1920-1923 yılları arasına bakarsa 1921 Anayasasındaki özerklik gerçekliğini görür. Rejimler halkı kendine uydurmaz, halkın gerçekliğine uygun şekilde yapılır. Hiçbir rejim ve sistem kutsal değildir. İster milli mücadele dediğiniz döneme bakın; isterseniz de daha önceki dönemlere bakın, her ikisinde de bu ülkeyi kurtaran gerçeklik, yerel demokrasidir. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında artık toplumu sisteme değil, sistemi topluma uyumlu hale getiren bir anlayışa ihtiyaç vardır. Bunun adı Demokratik Cumhuriyettir. Demokratik Cumhuriyet çağrısı aynı zamanda tarihsel Türk-Kürt ilişkilerinin demokratik temelde yeniden inşa edilmesidir. Toplumsal hakikatle savaş içinde olan ve sürekli kriz üreten merkeziyetçiliğe karşı önümüzdeki seçim sadece belediye seçimi değildir. Aynı zamanda yerel demokrasi talebini dillendirmektedir. Bu kapsamda, yerel seçimler merkeziyetçi devlete karşı toplumun demokrasi çağrısı olacaktır.

SÖMÜRGE VALİSİNİ İSTEMİYORUZ

Evet, önümüzde bir yerel seçim var. Bizler, kayyımlarla iradesi en fazla gasp edilen, en eşitsiz şartlarda seçimlere katılan, haksızlık ve hukuksuzluklarla en fazla mücadele eden parti olarak bu seçimlere de hazırız! Belediyelerimize kayyım atanırken, ‘şuraya buraya para aktarıldı’ yalanına sarılanları, bölgede tabela partisi haline getirmekte kararlıyız. Herkes biliyor, biz kaynakları halk için kullandık, kayyımlar ise ceplerini doldurmak için. Kayyım rejimi, belediyelerimizden başlayıp tüm Türkiye’ye yayıldı. Biz de önümüzdeki seçimde belediyelerimizden başlayarak tüm Türkiye’de kayyım rejimini ortadan kaldıracağız. Kayyım irade gaspıdır. Kayyım talandır, yolsuzluktur, usulsüzlüktür. Belediyeleri halktan ayıran ve Batı Şeria’da olduğu gibi yükselen utanç duvarları demektir. Atadığınız kayyımların bulaşmadığı suç kalmadı. Kayyıma kayyım atamak zorunda kaldınız. Tarihe geçtiniz. Bir kez daha diyelim. Kayyım Kürt’e atanmış sömürge valisidir. Kürt halkı kayyımlarınızı istemiyor. Demokratik kamuoyu kayyımlarınızı istemiyor.

HALKIN EVİ HALİNE GETİRECEĞİZ

Türkiye halkları, biz sadece kayyımları göndermeyeceğiz. Muş’ta, Şırnak’ta, Ağrı’da, Bingöl’de ve daha birçok bölge belediyesinde hizmetsizlik, yolsuzluk ve ranta bulaşmış belediyeleri de alacağız ve bu belediyeleri halkın evi haline getireceğiz. Türkiye’nin batısında ‘Kent Uzlaşısı’ stratejimizle halkımızı belediye yönetimlerine taşıyacağız. Yol yapmayan, su ihtiyacını dahi gideremeyen, yolsuzluktan geçilmeyen yönetimleri değiştirerek demokratik yerel yönetimler anlayışımızla herkesi buluşturacağız. Bizimle belediyeleri yönetecek olanlar; müteahhitler, sermaye yanlıları, parti bürokratları değil; ilde, ilçede üreten, emek veren, orada yaşayan, sokağını dert eden halktır, halklarımız olacaktır.

YENİ FORMÜL

2019 yılında seçim sonucunu belirleyen ‘Kaybettir-Kazan’ formülünü ‘Kazan-Kazan’ formülü ile tekrar güncelliyoruz. Biz 3. Yol siyasetimizle 2024 yılı seçimlerine de damga vurmaya hazırız. Önümüzdeki seçimler bizim için Demokratik Yerel Yönetimler anlayışımızı Türkiye’nin her tarafına yayma seçimidir. Demokratik Yerel Yönetimler anlayışımızla, örneğin artık deprem olduğunda Beştepe’den talimat gelmesini beklemeyecek, kendi yaralarımıza ilk müdahaleyi kendimiz yapacağız.

‘HERKES KAZANACAK’

Önümüzdeki seçimler sadece belediye kazanma seçimi değildir. Kendimize, dilimize, kültürümüze, kaynaklarımıza sahip çıkma seçimidir. Önümüzdeki seçimlerde biz kazanınca, herkes kazanacak, Türkiye halkları kazanacaktır. Fabrikalarda, işyerlerinde, üniversitelerde, sokaklarda, köylerde, bütün yaşam alanlarında eşitlik, barış, özgürlük, adalet mücadelemizi büyütecek ve mutlaka kazanacağız.”

Diğer başlıklar

21:15 Bayındır'dan partilere çağrı: Demokrasi istiyorsanız sürece destek verin
20:46 Çewlîg'te kadınlar ilk kez gece yürüyüşü düzenledi
20:38 Wan’da kadın yürüyüşü: Rojin için yaşamak ve yaşatmak istiyoruz
20:27 AİHM kararının uygulanmamasına tepki: Yargı siyasi kararı bekliyor
20:21 Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için başlatılan eylem 861'inci gününde
19:54 Yarın yapılması beklenen komisyonun toplantısı ertelendi
19:36 Okulda fenalaşan öğrenci hayatını kaybetti
19:16 Dêrhafîre yapılan saldırıda bir çocuk yaralandı
19:15 Böcek ailesinin ATK Raporu: Fosfin gazı zehirlenmesi
19:13 Binlerce kadın Taksim’den seslendi: Erkek-devlet şiddetine son YENİLENDİ
19:09 11'inci Yargı Paketi 28 Kasım'da Meclis’e sunulacak
19:02 Irak, Ekim ayında 110 milyon varil petrol ihraç etti
18:27 Nijerya'da açlık krizi derinleşiyor
18:15 Süveyda'da ateşkes ihlal edildi
18:11 Kaplan davasında 9 kişiye gözaltı
18:01 Alpaslan Yüce İYİ Parti'den istifa etti
17:40 BM: İsrail ateşkese rağmen Lübnan’da 127 sivili öldürdü
17:36 'Polis yanlış ev baskınında bir genci öldürdü' iddiası
17:23 Qoser’deki 3 kişinin ölümüne ilişkin detaylar: Silah evde yok, bir kovan kayıp
17:09 Hasta tutsak Yıldırım’ın tahliyesi bir kez daha engellendi
17:02 'Öcalan Kürt ve Türklerin barış içinde yaşaması gerektiğini net bir biçimde ortaya koydu'
16:55 Adalet Bakanı’na çağrı: Siyasi tutsaklar serbest bırakılmalı
16:32 Kadınlar Amed’den haykırdı: Demokratik toplumu kadın özgürlüğüyle inşa edeceğiz
16:18 MKG: Hakikati birlikte savunalım
16:14 Urfa Adliyesi'nde patlama: 1 yaralı
16:04 Şam hükümeti, Lazkiye ve Humus’ta eylemcilere ateş açtı
15:21 Sabrî Tendurek ve Masîro Xabûr için mevlit verildi
14:36 Kadınlar eşitlik temelinde bir yaşam talebiyle alanlarda GÜNCELLENİYOR
14:18 Askerlerden mahalleye maden ablukası
14:13 DEM Parti Eş Genel Başkanı: İmralı tutanaklarının açıklanmasını talep edeceğiz
14:12 'Ses verin'
14:10 Aydın'da JES borusu patladı
13:27 '40 kişilik koğuşta 60 kişi kalıyor'
13:25 BM raporu: Günde 137 kadın ve kız çocuğu yakınları tarafından katlediliyor
12:55 Tülay Hatimoğulları: Kadın cinayetlerinin üstü örtülüyor
12:03 Derya Çağlar'ın taziyesine kitlesel ziyaret
12:02 İBB iddianamesi kabul edildi
11:29 İstiklal Caddesi'nde 25 Kasım ablukası
11:29 Gazeteci Gök hakkındaki adli tedbir kontrolü kaldırılmadı
11:06 Qoser'de bir evde biri çocuk 3 kişi vurulmuş halde bulundu
11:03 Bahçeli: Komisyonun İmralı ziyareti tarihi bir gelişmedir
11:01 Varlığı yarım asır, etkisi bir ömür
10:55 Abdullah Öcalan’dan kadınlara demokratik yaşam için öncülük çağrısı
10:45 Mehmet Öcalan: Görüşme halkla paylaşılmalıdır
10:28 Ajansa Welat bir yılını geride bıraktı
09:42 Hilton'un taşeronundan prim usulsüzlüğü
09:39 EHP Genel Başkanı: Birinci partiyim diyorsanız Kürt meselesine uzak kalamazsınız
09:34 ‘Faile ceza vermemek için uğraşan bir sistem var’
09:24 İstanbul'da bazı vapur seferleri iptal edildi
09:23 Selma Irmak: CHP tarihsel yanlıştan dönmeli
09:21 Licê’deki fuhuş ağını anlattı
09:15 Yazar Çelenk: CHP’nin kararı eski kodlarından kopmadığı anlamına geliyor
09:13 Agirî Belediyesi eşit temsiliyeti birimlere de taşıdı
09:13 Zihinsel engelli raporuna rağmen ağırlaştırılmış müebbet verildi, tekli hücreye konuldu
09:12 Rojin Kabaiş için adalet isteyen kadınlara 'sanal taciz'
09:06 Tutsaklar ve ziyaretçilerine çıplak arama dayatması
09:05 2026'da savaş bütçesi 2.1 trilyon: Daha büyük sosyal sorunlar olacak
09:04 Suriye'de kadınlar saldırılara karşı birlikte güçleniyor
09:03 Uşak ve Manisa'da ekolojik yıkıma karşı mücadele çağrısı
09:00 25 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:34 Pakistan’dan Afganistan’a hava saldırısı: 9 çocuk ve bir kadın yaşamını yitirdi
24/11/2025
23:53 Çiftyürek: Türkiye çölleşiyor, asıl beka sorunu bu
23:36 Şex Xezal’dan Suriyeli yurttaşlara: Mezhepçi söylemlerden uzak durun
23:32 Federe Kürdistan'tan gelen gençlerden Amara'ya ziyaret
23:28 Mêrdîn’de iki ayrı kazada 3 kişi hayatını kaybetti
22:45 Mêrdîn’de şüpheli çocuk ölümü
22:38 George Aslan: Boşaltılan Süryani köylerin taşınmazları gasp ediliyor
22:03 Ahmet Özer'den CHP'ye: Herkes elini taşın altına koymalı
21:53 Mizgin Ertekin'in telefonu incelemeye gönderildi
21:35 Adalet Kaya: Çiftçiler ürünlerini çöpe atıyor
21:20 Komisyon İmralı görüşmesi gündemiyle toplanacak
21:14 ‘Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan artık sürecin resmi muhatabı’
21:01 TJA’dan Sûr'da meşaleli yürüyüş
20:13 Meclis Başkanlığı duyurdu: Heyet İmralı’ya gitmiştir, olumlu sonuçlar alınmıştır
19:14 Kağıthane'de bir kadın katledildi
18:48 Suriye'deki Alevi katliamına karşı uluslararası kurumlara çağrı
18:41 Belçika’da 3 günlük genel grev başladı
18:34 Pakistan’da jandarmaya saldırı: 3 ölü
18:23 Gazze’de mülteci kampında 14 kişinin cenazesine ulaşıldı
18:17 Ortak açıklama: Sarıçam ormanları coğrafyanın nefesidir
18:12 DEVA Partisi’nde 'İmralı’ istifası
18:01 Venezüella’ya uçuşlar durduruldu
17:39 Meclis Komisyonu heyeti İmralı’dan döndü
17:26 Siirt Üniversitesi bölüm başkanı lojmanda ölü bulundu
17:21 AB: Ukrayna barış görüşmelerinde önemli ilerlemeler var
17:17 25 Kasım yürüyüşlerine çağrı: Şiddeti birlikte durduracağız
17:10 DİSKİ: Atıksu Arıtma Tesisi 20 gün içinde tam kapasite devreye girecek
17:08 Seyhan Belediyesi'ndeki tacize tepki
16:42 Tarım ve Orman Bakanı’na tepki: Türkiye zehirleniyor
16:40 Aykol'un kan değerlerini bozan antibiyotik tedavisi durduruldu
16:07 Kendirci soruşturmasında 3 kamu görevlisi açığa alındı
15:44 Hayali eylem nedeniyle verilen cezaya itiraz edildi
15:04 İnanç örgütleri: Kadına biçilen tüm baskı biçimlerini reddediyoruz
15:03 Wan’da taziyelere kitlesel katılım
14:19 CHP eski vekillerden Özel’e ‘İddialar’ araştırılsın mektubu
14:08 Şakran Cezaevi önünde 25 Kasım eylemi
13:59 Aykol'un kan değerlerinde bozulma görüldü
13:49 'İşkenceyi' haberleştiren Öznur Değer ve Osman Akın'a dava açıldı
13:36 Erdoğan: Komisyonun aldığı karar sürecin önünü açacaktır
13:33 İHD: Kürdistan'da son bir yılda 88 kadının yaşam hakkı ihlal edildi
13:19 Biri cezaevinde 17 kadına yapılmamış bir eyleme katılmaktan ceza
12:42 Abdullah Öcalan ile yapılacak görüşmenin tutanakları Meclis Komisyonu’na getirilecek
12:27 Meclis Komisyonu İmralı'ya gitti
11:22 Feti Yıldız İmralı’ya gitmeden önce paylaştı
11:20 Gazeteci Ali Barış Kurt'un tahliyesi ertelendi
11:00 Meclis Komisyonu İmralı'ya gidiyor
10:52 Filozof Therborn: Abdullah Öcalan çağrısıyla Nobel Ödülü'nü hak etmiştir
10:48 Karayılan: CHP yanlıştan geri dönsün
09:53 Gazeteci Özdemir: Duhok'taki fotoğrafın gerekleri yerine getirilsin
09:29 Mazlûm Ebdî: İmralı’yı ziyaret ihtiyacı duyuyoruz, Türkiye bundan korkmamalı
09:13 'Özgürlük şehitlerine barışın müjdesini vermek istiyoruz'
09:11 'Tüm halklar süreci desteklemeli'
09:10 ‘25 Kasım’da kadını yok sayan politikalara cevap verelim’
09:09 'CHP Kürtler üzerinden oyun oynamaya son versin'
09:08 Beluc Fariba Borhanzahi: Jin, jiyan, azadî ortak haykırış olarak benimsendi
09:02 Rojhilat Genç Kadınlar Birliği üyesi: Temel kazanım özgürlüktür
09:00 İstanbul’da 'Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı' düzenlenecek
09:00 24 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:55 Meteoroloji’den 32 il için sağanak uyarısı
00:00 İstanbul'da ulaşıma 25 Kasım engeli
23/11/2025
23:08 Humus’ta 2 kişi katledildi
22:30 Egîdê Cimo Ma Muzik okulu bir yaşında
20:48 Kavga eden Gürhan ve Dündar ailelerine sağduyu çağrısı
20:43 Mersin’de 14 işçi zehirlendi
19:29 Trump’tan Biden’ı suçlama, Zelenski’ye sitem
19:22 Beluc hak savunucusu Turan Halamzahi cezaevine girecek
18:39 Paris’te kadınlardan görkemli yürüyüş
18:00 Metin-Kemal Kahraman’ın ‘Ferfecir’ albümünün 25 yılına özel konser
17:54 İsrail Beyrut’a saldırı düzenledi
17:48 Humus’ta Alevi ve Hristiyan mahallelerine saldırı
17:43 Bakanlık Şêx Said'i aşağılayıcı ürün satışını durdurdu
17:39 İmamoğlu, CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararını destekledi
17:36 İsrail’in ateşkesi tanımıyor: 339 kişi katledildi
17:30 Kadınlardan örgütlülük çağrısı: Asla yalnız yürümeyeceksin
17:20 İtalyan Sosyolog: Kürt siyasi hareketi başka bir dünyanın önünü açacak adımlar attı
17:19 Dilovası’nda açıklama: Kastik katillere karşı özgür yaşamı inşa edeceğiz
17:14 19 HPG’linin taziyesine kitlesel ziyaret
17:10 Awesta'dan anadilde eğitim talebi
17:08 Alevilerden süreç talebi: Her toplum baskısız yaşayabilmelidir
15:48 Sabahat Tuncel'den CHP'ye: İmralı'ya gitmeden Kürt sorununu çözemezsiniz
15:29 Tülay Hatimoğulları: Süreç devletle yürütülen bir süreçtir
15:14 HPG'li Gündüz'ün taziyesine kitlesel ziyaret
15:11 Gazeteci Aykol'a PEG tedavisi uygulanacak
14:42 Dorşîn’de ağaç kıyımına karşı fidan ekimi
13:40 Ronahi Gazetesi basılı yayına yeniden başladı
12:49 Şengal’de kadınlar erkek şiddetine karşı çözümü tartıştı
12:43 Öğrenci yurdunda şüpheli ölüm
10:50 Wan'da silahlı kavgada baba-oğul yaşamını yitirdi
10:26 Sakarya'da zehirlenen tutuklu sayısı 171'e yükseldi
10:22 Agirî'de 'güvenlikçi' adımlar: Barış sürecinin ruhuna ters düşüyor