Kobanê Davası: Jineoloji hakikatin peşine düşmüştür

img

ANKARA – Tarihte en eski sömürge olan kadının, diğer tüm sorunları açığa çıkarmada önemli bir rol oynayacağına vurgu yapan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Jineoloji hakikatin peşine düşmüştür” dedi. 

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen eylemler gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da olduğu 18'i tutsak 108 siyasetçi hakkında Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen Kobanê Davası, DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in esasa dair savunmasıyla devam etti.

Duruşmaya, HDP Eş Genel Başkanları Cahit Kırkazak ve Sultan Özcan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çİğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Tevgere Jinen Azad (TJA) aktivistleri ve Barış Anneleri’nin yanı sıra çok sayıda yurttaş ile kurum temsilcisi katıldı. 

Verilen öğle arası sırasında  tutsak kadın siyasetçiler Kürtçe şarkılar ve marşlar söyledi. Aranın ardından savunmasına devam eden Tuncel, savcının mütalaasında Kürt siyasi partileri illegalize ettiğini belirtti. 

‘HDP TALİMATLA KURULMADI’

HDP’nin kuruluşu ile Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap verdiklerini aktaran Tuncel, demokratlar, aydınlar ve sosyalistler ile her zaman bir diyaloglarının olduğunu hatırlatırken, “HDP’ öncesinde çatı partisi çalışması yapıldığını ifade ederek, “Bir çatı kurmak istemiştik ama çatı akıyordu. ÖDP deneyimi vardı ama istenilen sonuç alınamadı. Biz Türkiye’deki bütün siyasi partilere, kadın derneklerine, ekoloji hareketlerine gittik. ‘Türkiye’nin yeni bir şeye ihtiyacı var, yeni bir anlayışa ihtiyacı var’ dedik. HDP’nin program ve tüzüğünde aydınların büyük emeği var. Biz günlerce sadece bir başlık için tartışma yürüttük. ‘Demokrasinin kazanılması’ diye bir başlık hazırladık çünkü ortada bir demokrasi yoktu. HDP bir müzakere partisi olarak kuruldu, sadece devlet ile değil. Biz farklılıklarımızla bir arada yürüme meselesinde yol aldık. Öyle talimatla falan kurulmadık. Toplumda yeni bir siyasete ihtiyaç var. Bugün de öyle. Mevcut partiler toplumun taleplerine cevap vermiyor. Bizim halk ile buluşmadığımız tek bir alan bir kalmamıştı. Böylesi bir yapının talimat ile hareket edeceğini düşünüyor musunuz? Bizim içerimizdeki sosyalist hareketlerin birçok noktada farklı düşünceleri olabiliyor ama HDP neden umut oldu? Çünkü herkese alan açtı, ‘gelin ve sözünüzü söyleyin’ dedi. 2015’te 6 milyon kişinin arkasında gelmesinin nedeni de bu” dedi. 

‘DEVLETİN KÜRT’E KİNİ BİTMİYOR’

HDP Kapatma Davası ve Kobanê Davası’nın açılmasındaki asıl nedeninin HDP’nin toplumda yarattığı yeni siyaset anlayışı olduğunu ve Kürt sorunundaki çözümsüzlükte ısrar olduğunu anlatan Tuncel, dava konusu olan HDP MYK toplantısına dönük iddiaları da yalanladı. Tuncel, “Talimat ile tweet meselesi kocaman bir yalandan ibaret. Toplumu maniple ediyorlar. İnsanlara mikrofon uzatsanız herkes Erdoğan’ın dilinden bu davayı anlatır. Bizim ise imkanlarımız kısıtlı. Ancak iyi ki de HDP’yi kurmuşuz, iyi ki bu yola girmişiz. Bunun için bizi cezalandırmaya çalışıyorsanız o sizin sorununuz. Bu tehditler bizi mücadeleden vazgeçirmez. Demokrasi mücadelesini devam ettirebilmek için onlarca Kürt siyasetçi katledildi. Biz bu süreçlere kolay gelmedik. Devletin Kürt’e kini bitmiyor. Bu yargılamadaki mesele de bu. Bu yargılama halkların birlikte yaşama umudunu ortadan kaldırma yargılamasıdır. HDP’yi kapatmaktaki amaç budur” ifadelerini kullandı. Tuncel, “Ben bu iktidarı beğenmiyorum, değiştirmek istiyorum. Bu nedenle de siyaset yapıyorum. Siz de beni hapsediyorsunuz” diye ekledi.

‘KÜRT KADIN MÜCADELESİ DÜNYA KADINLARINA DEĞER KATTI’

Kadınlara dönük saldırılara dikkat çeken Tuncel, saldırıların bütün toplumun sorunu olduğunu ifade etti. Kürt kadın mücadelesinin dünya kadınlarına değer kattığını aktaran Tuncel, şöyle devam etti: “Biz kadınlar eşitlikçi bir düzen kurulmasının tüm toplumda devrimsel bir değişime yol açacağını düşünüyoruz. Kadın erkek eşitliğinin ortadan kaldırılarak, emeğinin ve bedeninin sömürülmesine neden olan bu sistemin değişmesi için mücadele ediyoruz. Bu talep yüzlerce yıldır kız kardeşlerimiz mücadele ediyor. Kadınların yürüttüğü özgürlük mücadelesi erkek egemen sistemler tararfından hedef alınmıştır. Kadınlar bu süreçte bedeller ödese de önemli kazanımları da olmuştur. Kürt kadın hareketinin yargılanmasındaki esas amaç değişim umudunu taşımasıdır. Kadın siyasetçilere ve aktivistlere dönük baskı politikaları yeni değil ama kız kardeşlerimiz gibi zulme karşı direnmek bize mirastır. 

‘KAZANIMLARIMIZ GÜVENCEDE DEĞİL’

Erkek akıl kadın üzerinden büyük operasyonlar gerçekleştirmiştir. Kadının soyu sürdürülecek birer döl yatağı olarak görülmesini sağlamışlardır. Erkek egemen sistem kadını cinsel bir köle olarak görmüştür. Kadına dönük şiddetin katliama dönüşmesi ya da çocuk yaşta evlilikler, erkeklerin kadını mülk olarak görmesinin bir sonucudur. Kadın cinselliği ayıplanırken erkeklik bunun üzerinden kurulur. Aile içinde kurulan düzende kadın emeğinin değeri erkeklerden aşağı tutulmuştur. Kadınlar yüzlerce yıldır bu baskılara karşı mücadele yürütmektedirler. Kadınların sorunları henüz çözülmüş değildir. Erdoğan bir gecede kadınların kazanımlarını iptal etti. O yüzden sürekli mücadele gereklidir. Bakın şimdi nafaka hakkını gündeme koydular. Toplumsal bir baskıyla hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar. Kazanımlarımız güvencede değil. Bu erkek egemen zihniyet fırsat bulduğunda her şeyi elimizden alabilir. 

‘KADIN EN ESKİ SÖMÜRGEDİR’

Erkek egemen sistem kadınları bir meta haline getirmiştir. Kadının sunulmadığı hiçbir alan yoktur. Kadının konumunu en eski sömürge olarak tanımlayabiliriz. Kadınların içine düşürüldüğü bu durum ideolojik aygıtlarla günlük olarak üretilmektedir. Kadın erkek akıl tarafından insanlıktan çıkarıldıkları için haklarını kullanabilmek için yüzlerce yıl mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu yıkıcı aklın, savaşları da başlatması bizim açımızdan anlaşılırdır. Özgürlüklerin mümkün olabilmesi, erkek aklın yıktığı ahlaki-politik toplumun yeniden inşasıyla mümkündür. Savaşın en büyük faturasını kadınlar ve çocuklar çekmekte. Bu savaşlar kadınlar yüzünden çıkmadı. Tüm bilimlerde olduğu gibi sosyal bilimlere de damgasını vurmuş olan erkeklik sözleri, kadının gerçek statüsünü örtbas etmiştir. Feminist hareket işte bu gizlenen örtü ile mücadele ediyor. Ancak feminizminin kendini sınırlandırması günümüzde yetersiz kalmasına neden olmuştur. Feminist hareketin kendini güncelleyerek bu ihtiyaca cevap olması zorunluluktur. Kürt kadın hareketi olarak kadın özgürlük mücadelesini bin yıllarca süren deneyimlerden geliştirdik. 21’inci yüzyılın kadın özgürlük yüz yılı olması için üçüncü cinsel kırılmanın kadınların lehine kırılması mücadele ediyoruz. Kadın gerçekliğine dair araştırma yöntemleri geliştirmek ve bir iktidar ideolojisi olan cinsiyetçiliğe karşı olarak kadının varlığını güven içerisinde devam ettirebilmesinin yöntemlerini Jineoloji’de geliştiriyoruz. 

‘JİNEOLOJİ HAKİKATİN PEŞİNE DÜŞMÜŞTÜR’

Jineoloji bir hakikatin peşine düşmüştür. Ortaya çıkardığı olgular bilim alanlarında kadınların gizlenen tüm gerçekliklerini açığa çıkaracağını düşünüyoruz. Jineoloji, kadın bilimi tartışmaları bugün dünya kadın hareketleri tarafından da tartışılıyor. Kadının doğasının karanlıkta bırakılması tüm doğanın da karanlıkta kalmasıdır. Kadının sömürgeleştirmesi tarihin diğer tüm konularının açığa kavuşturulmasında önemli bir rol oynayacağı kesindir. Kadın statüsünün açığa çıkarılması sorunun bir yönünü ifade eder. Kadın özgürlük mücadelesi yürütenler, toplumun genel özgürlük düzeyiyle kadının özgürlük düzeyinin dengesine dikkat çeker. Kadınlık biyolojik değil sosyolojik bir olgu olarak görülmezse bu sorun çözülemez. Kadının erkek tarafından tanımlanmaktan kurtulması kadınların kurtuluşu için zorunludur. 

İLK KIRILMA

M.Ö 6000-4000 arası tanrıçaların gücünün doruğunda olduğu bir dönemdir. 4000-2000 arası tanrıçalar iktidarını erkeklerle paylaşmaya başlıyor. Bu süreç aynı zamanda kadın ve erkek arasından güç mücadelesini başlatıyor. M.Ö 2000’lerde denge kadın aleyhine bozulmaya başlar. Tanrıçalar çağı son bulur ve kadın köleliği başlar. Kadınların yarattığı değerler erkek egemenliği tarafından gasp edilir ve bu süreç ilk cinsel kırılma dönemi olarak tarif edilir. 

Sonrasında erkek egemen aklın kadınları Lilith ve Havva kimliği etrafından örülen dışlama, karalama ve kimliğin utanç konusu haline getirilmesi süreci başlar bu da ikinci cinsel kırılmadır. Buna karşın kadınlar hiçbir zaman mücadeleyi bırakmamış ve erkek egemen sisteme karşı çıkmışlardır. Savaşçı amazonlar ve tanrıçaların gayelerini devam ettirmişlerdir. Bu süreçte dahi güçlü kadınlar tarihte kendisine yer bulabilmiştir. Kapitalizmin hakim sistem haline gelmesiyle kadınların payına düşen yine kadınların yaşam alanlarından dışlanması olmuştur. Pozivitist bilim, mitolojiyi, doğayı dışlamıştır. Bu dışlama kadının da dışlanmasını sağlamıştır. Kapitalizmin erkek egemen sistemini sorguluyor, yarattığı krizlere karşı toplumsal çözüm bulma arayışındayız. Bugün yargılanmamızın temel nedenlerinden bir tanesi de bu. 

KAPİTALİZM VE KADIN MÜCADELESİ

Kapitalizm ile birlikte kadınlara dönük baskıların biçim değiştirerek devam ettiğine dikkat çeken Tuncel, şöyle konuştu: “Sanayi örgütlenmesindeki değişiklikler kadınların yaşamlarını değiştiriyordu. Çıraklık resmi hale geldikçe mesleklerin kapıları kadınlara kapatıldı. 16’ıncı yüzyıldan itibaren erkekler tarafından kadınlara ayrılmış kimi işlere de sızılmıştır. Kadınların birçok işi yapması yasaklanmıştır. Örneğin ip eğirme işi kadınlar tarafından kolayca yapılır ancak kapitalizm ile birlikte bu meslek bile kadınların elinden alındı. Kadının ev içinde ürettiği değerler değersiz kılındı. Para getirene verilen değer kadının ev içindeki emeğini görünmez kıldı. Kadınlar tamamen yaşamın dışına itildi. Kadınlar güçsüz bırakıldıkları ya da sömürüldükleri başkaca alanlara sıkıştırdı. İş piyasasında rekabete girmesi sınırlandırıldığından kadınlar cinsellik piyasasına itildi. Dişi yaratıkların çaresizliği, mantıksızlığı ileri sürülmeye başlandı. Kadının köleleştirilmesine karşı kadınlar yeni yol ve yöntem arayışlarına girmeye devam etti. 18’inci yüzyılda feminizme yeni bir akım katılır: Erkeklerin küçümsenmesi’. O süreçte kadınlar burjuva erkeğinin özelliklerini genelleştirip tüm erkekler için geçerli olduğunu ifade eder. O süreçte kadınlar sistem ile uzlaşmaya gitmiştir. Liberal anlayış, sorunun fırsatlardan eşit yararlanmak ve eğitim sorunu olarak ele almıştır. Fırsatlardan eşit faydalanınca kadın sorunu olmayacak mı? Kadın sorunu ideolojik bir sorundur.”

‘CADI AVLARI YENİ ÇAĞIN ERKEK AKLIDIR’

Kapitalist sistem ile birlikte kadınların becerilerinin ellerinden alındığını söyleyen Tuncel, Orta Çağ’da kadınların “cadı avı” ile soykırıma uğratıldığını hatırlattı ve “Cadı avcılarının işkence odaları, kadın bedeninin anatomisinin incelendiği bir laboratuvar görevi görmüştür. Bu süreçte öldürülen kadınların sayısı milyonlarla ifade edilmiştir. Cadılara yapılan zulüm karanlık ya da akıl dışı değil, yükselen yeni çağın erkek aklıdır. Kapitalizme girişte kadınlar toplumu düzeni inşa eden yapıdan kopartılıyorlar, o yüzden kitlesel imhaya maruz kalıyorlar. Cadı yargılamaları erkek egemen sistem açısından ekonomik açıdan da fayda sağlamıştır. Yargılamalar orduya istihdam sağlamıştır. Cadı avının mağdurları yoksullardan aldıkları paralarla keselerini doldurdular” diye konuştu. 

TÜRKİYE YARGISINDA ‘CADI AVI’

Cadı yargılamalarının ekonomik bir alan olarak görülmesine dair “Cadı avında görevli hukukçular, sorumluluk sahibi görünmek için işkenceye başlıyorlardı” ifadesini kullanan Tuncel, Günümüz Türkiye’de de benzer bir durumun yaşandığını aktardı. Tuncel, “Savcı Ahmet Altun, iktidarın taleplerine göre Kürt kadın siyasetçileri ve siyaseti üzerinden bir kumpas kurmuştur. Önceki mahkeme heyeti başkanının da çete üyesi olmasının ortaya çıkmasıyla bu davanın bir kumpas olduğu netleşmiştir. İktidarın ‘cezalandırılmaları gerekiyor’ ifadeleri mahkemeniz tarafından karşılıksız bırakılmayacaktır” sözlerine yer verdi. Kürt kadınlarının “yurttaş olma” mücadelesi verdiğini aktaran Tuncel, “Kürtler özel bir hukuk sistemiyle yargılanıyor. Fiilen yurttaşlıktan çıkarılmış durumdayız. Siyaset yapma, örgütlenme, eylem yapma hakkımızı kullandığımız için terörist olmakla suçlanıyoruz. Kadınların siyasetten men edilmeleri ezmenin önemli koşullarından biri olmuştur” dedi. 

Duruşma yarın saat 10.00’da Tuncel’in savunmasıyla devam edecek.

Diğer başlıklar

14:50 BM’ye mektup: ‘Umut hakkı’ kararı konusunda teşvik edici olun
14:48 Kürtçe kurs engeli protestosu: Dilimiz, onurumuzdur
14:28 ÖHD, İHD ve barolardan İnsan Hakları Haftası açıklaması: İhlaller artarak devam ediyor GÜNCELLENİYOR
14:23 Suriye Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nden ‘umut hakkı’ açıklaması
14:03 ‘Taliban İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni çiğniyor’
13:46 İzBB'den iş bırakan işçilere soruşturma
13:22 İşten çıkarılan maden işçileri: Maden bizim emek bizim
12:54 TJA, DBP ve DEM Parti’den İnsan Hakları Haftası açıklaması
12:37 Antalya’da 'Geçinemiyoruz' mitingine katılım çağrısı
12:35 HTŞ’nin bir yıllık iktidarında kadınlar: Kaçırılma, katliam, cinsel şiddet
12:28 Barış Anneleri: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep ediyoruz GÜNCELLENİYOR
12:18 Amed’de insan hakları yürüyüşü: Kürt sorunu çözülmeli
11:43 ÇHD’li avukat gözaltına alındı
11:39 Gar Katliamı anması: Savaş severliğinizi alt edeceğiz
10:57 MKG'nin Kasım raporu: Kadın gazetecilere baskılar sürüyor
10:54 İzBB işçilerinin eylemi 3'üncü gününde
10:23 Mahkeme durdurdu, bakanlık tekrar ÇED süreci başlattı
10:15 Araştırma: DEM Parti seçmeninin yüzde 97'si İmralı ziyaretinin sürmesini istiyor
10:04 Amed'de yoğun sis zor anlar yaşattı
10:00 Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 18 yaralı
09:43 600 haneye ceza kesen DEDAŞ, hızını alamayıp sağlık ocağının da elektriğini kesti
09:29 Ermeni Meclisi Eşbaşkanı: Heval Apo'nun felsefesiyle kendimizi tanıdık
09:22 'Xwêfiroş'un yönetmeninden doğaya sahip çıkma çağrısı
09:21 Ayşe İnceyol'u kaçırarak tecavüz eden Oral aynı gece jandarmayla mesajlaşmış
09:19 'Eğitime ayrılan bütçe yanlış kullanılıyor'
09:13 Oscar adayı filmin yönetmeni: Amed Kürdistan'ın Cannes'ı olmalı
09:13 Fırat Acar’ın IFC adına hazırladığı sahte projeyle 30 milyon TL aldığı iddiası
09:11 DEM Parti 'Ekmek ve Barış' için Ankara'ya yürüyecek
09:06 Artemêt kadınların özgür ve ekolojik kenti oluyor
09:04 Dr. Yaviç: Hasta tutsakların durumu ATK’nin insafına bırakılmamalı
09:04 Basklı avukat Azurtza: Abdullah Öcalan'ın kilit kişi olduğunu anlamak gerekir
09:01 Panos'ta Girêsor, çöp tepesi oldu
09:00 10 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:45 Mısırlı akademisyen: Öcalan'ı özgür koşullarda Riha'da görmek isterim
08:33 Abdullah Öcalan’dan toplumsal sorunlara dair önemli mesajlar
09/12/2025
23:51 Qers’te kar yağışı: 17 köyün yolları kapandı
23:08 Meclis, AYM, Sayıştay, Adalet ve Dışişleri Bakanlığı'nın bütçeleri kabul edildi
22:45 KYK yurdunda öğrenciler tarihi geçmiş mantıdan zehirlendi
22:32 Süveyda’da 3 toplu mezar bulundu
21:16 İzBB işçilerinden meşaleli yürüyüş: Müzakere masası kuralım
21:01 Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Ersoy gözaltına alındı
20:33 Dêrazor’da operasyon: 3 DAİŞ'li yakalandı
20:22 Mülkiyeliler Birliği tiyatro gösterimi için salon vermedi
19:47 ÖHD'den Burdur Cezaevi için çağrı: Soruşturma başlatılsın
19:43 İşçilerin eylemi 133'üncü gününde
19:38 Amed Film Festivali'nde 14 film ve belgesel izleyicisiyle buluşturuldu
19:12 Sevilay Çelenk: Türkiye, Suriye Kürtlerinin kazanımlarını korumalı
19:08 Alevilere dönük katliamlar protesto edildi
18:39 Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu: Savaşa değil barışa bütçe
17:52 DEM Partili Dilan Ayan: Barış ve demokratik toplum yasaları çıkarılmalı
17:45 Gazze’de ateşkese rağmen 70 çocuk katledildi
17:42 İsrail askerleri Kuneytra’da yurttaşlara ateş açtı
17:39 Torununa tecavüz eden erkek yine tutuklanmadı
17:36 Sakık’tan Fidan’a: Şam yerine kardeşlerimizin olduğu Rojava’ya gidin
17:18 Çanakkale'de bir kadın katledildi
16:43 Serap Avcı cezaevi önünde alkışlarla karşıladı
16:15 Dêrsim'de 4.2 şiddetinde deprem
15:56 Öz savunmada bulunan Serap Avcı için tahliye kararı
15:39 Haber telif hakkının 'örgüte yardım' olarak değerlendirildiği dava görüldü
14:56 Fotoğraftaki kişi iddiasına beraat
14:47 Wan'da Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu ve GABB kadınlar ile bir araya geldi
14:35 Rojbin Sönmez anıldı
14:28 Gelecek Partili Torun: Suriye'de kalıcı çözümün anahtarı kapsayıcı diplomasidir
14:27 'Türk'ün gücünü göreceksin, denilerek tutsağa işkence yapıldı'
14:19 Ayla Akat Ata’nın yargılandığı davada mütalaa hazırlanacak
14:16 Şırnak Adliyesi'nde intihar girişimi
14:12 Hukuk örgütleri Riha'daki cezaevlerindeki ihlalleri açıkladı
13:43 Patron işkencesinde 4 kişiye hapis cezası
13:13 Dêrsim’de kampüsün kamu kurumlarına açılmasına tepki
13:09 HDK soruşturmasında sanatçı Pınar Aydınlar'a hapis cezası verildi
13:05 Partiler ‘çözüm’ raporlarını Meclis’e sunacak
12:11 QSD’den Şam’a: Barışı bozan girişimlere karşılık verilecektir
12:09 Yasadışı bahis soruşturmasında 20 gözaltı
12:07 Hevsel ve On Gözlü Köprü'deki işgal gündemiyle toplantı
11:13 Dilan ve ‘komünün çocuğu’
10:28 Kayyıma gerekçe yapılan davadan beraat eden eşbaşkandan göreve iade başvurusu
10:11 İşçiler, işe iade kararını uygulamayan İzmir Belediyesi'ni protesto etti
10:02 Bahisten Fenerbahçe’nin kaptanının da aralarında olduğu 20 kişiye tutuklama
09:44 Suriye bölünmesin ama Halep benim olsun!
09:33 Akademisyen Lemkow: Abdullah Öcalan'a katılıyorum
09:25 Irmak: Ortak dil festivallerde yakalanır
09:23 KYK'de öğrenciler dinci yapılara yönlendiriliyor
09:21 ‘Erkek-devlet şiddetine karşı birbirimizin güvencesiyiz’
09:20 'Abdullah Öcalan bizi yepyeni bir sosyalizm tartışmasına davet ediyor'
09:19 Licê’de kadınlardan ortak mücadele çağrısı
09:16 İHD Antalya Eşbaşkanı: Abdullah Öcalan’ın koşulları düzeltilmeli
09:10 Agirî Belediyesi bir yılda kentin çehresini değiştirdi
09:06 Ekolojist Özdemir: Toplumsal ve ekolojik adalet yan yana gelmeli
09:01 Hîlala Zêrîn çarpıtılan tarihe sanatla ışık tutuyor
09:00 09 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:26 Wan, Şirnex, Sêrt ve Colemêrg için sarı kodlu uyarı
08/12/2025
23:14 Hesekê'de Orkêş Müzik Festivali başladı
22:49 Wan'da oteldeki yangın kontrol altına alındı
22:05 KESK’ten 30’uncu yıl etkinlikleri
22:03 Öğrencilerden Eskişehir Kurdî Topluluğu'na destek
22:00 Amed'de festival ikinci gününde: Hafızaya kazınan konular beyaz perdede
21:46 Wan'da otel yangını
20:59 DEM Parti'den Selvi'ye: Süreci sabote edenleri başka yerde ara
20:46 Özel'den 'Suriye Kürtleri' mesajı: Huzur içinde olmaları Türkiye’ye güvencedir
19:50 Bahis soruşturması: Kaptan ve futbolcular hakkında tutuklama talebi
19:13 Bahçeli'den eş genel başkanlara 'tebrik'
19:01 AB'den iltica başvurusu reddedilenler hakkında yeni kararlar
18:11 DEM Partililerden 'bütçe' çağrısı
17:56 Japonya’da 7.2 büyüklüğünde deprem: Tsunami uyarısı yapıldı
17:50 Bakırhan'dan 'yerel yönetim' çağrısı: Mahalledeki sorunu Ankara'da çözemezsiniz
17:20 Tülay Hatimoğulları: Suriye'nin tek çaresi adem-i merkeziyetçiliktir
17:20 Gazze'ye saldırılarda 5 kişi daha hayatını kaybetti
16:19 DEM Parti’den bütçeye şerh: Sürece duyarsız bir şekilde hazırlanmıştır
16:03 ‘Büyüyen sadece yoksulluk, sefalet ve açlıktır’
16:02 Tutsaklara 'Mahabad' ve 'Kürdistan' cezası
15:32 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
14:46 ‘Sağlık emekçileri yalnız değildir’
14:46 Elkê'de yol kiralanan iş makinesi ile açtırıldı
14:20 Pirsûs'ta şüpheli kadın ölümü
13:46 Antalya’da 5.2 büyüklüğünde deprem
13:42 Belediyeden On Gözlü Köprü açıklaması
13:18 Kurtulmuş'tan süreç açıklaması: Bu bir devlet projesidir
13:11 EMEP 'halktan yana bir bütçe' için 15 acil düzenleme önerdi
13:10 'Çözüm süreci'ni bitiren olayda polisin parmak izi dosyaya eklendi
11:51 Kağanarslan: Abdullah Öcalan'ın sosyalizm tartışmasındaki fikirleri ufuk açıcı
11:17 İzBB işçileri 'emekleri' için çıplak ayaklarla yürüdü
11:12 Prof. Norman Paech: Ulus-devlet geleceğin modeli değildir
11:05 Elkê'de heyelan: Karayolları kiralık iş makinesi arıyor!
11:02 Abdullah Öcalan’ın ışığı 11 bin kilometrelik yolları arşınlattı
10:55 Veysi Aktaş'tan eleştirilere yanıt: Türkiye solunun kendini yenilemesine ihtiyaç var
09:57 JINNEWS’in Kasım ayı şiddet çetelesi: 23 kadın ve 3 çocuk katledildi
09:23 ‘Uyuşturucu ve fuhuşa karşı birlikte çözüm bulabiliriz’
09:18 Sri Lanka’da afet: 627 ölü
09:15 Hasta tutsak raporu: Çelişki, eksik tanı, yer verilmeyen hastalıklar
09:14 Akademisyen Orhan: Pozitif barış inşası için entegrasyon yasaları yapılmalı
09:12 Mele Dunayserî: Müzakerede koşullar eşit olmalı
09:10 ‘MESEM’ler eğitim değil sömürü yerleri’
09:02 'Kapitalizm büyüme hırsıyla su kaynaklarını yok ediyor'
09:00 'DAİŞ emiri' Hemo'nun hikayesi
09:00 08 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:01 Çok sayıda kent için sağanak ve kuvvetli rüzgar uyarısı
07/12/2025
23:48 Muğla'da 11 mahalle karantinaya alındı
22:55 Wan'da 4.6 büyüklüğünde deprem
21:32 DEM Parti'den Kumluca’da şölen
20:53 Amed Film Festivali, Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne adandı
20:02 Wan’da şüpheli ölüm
19:58 Colemêrg’te heyelan
19:40 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali ödülleri sahiplerine verildi
19:24 Eskişehir’de Kürtçe'ye engel
19:08 Mazlum Ebdî: Şara’dan gerçek bir değişim görmemiz gerekiyor
18:17 PYD: Yeni Suriye’nin kurulması ademi merkeziyetçilikle mümkün
17:54 Konferans sona erdi: Öcalan’ın sözlerinin gücünü ülkemize götürmek için geldik
17:42 10 yaşındaki çocuk gömüldüğü topraktan yaralı çıkarıldı
17:40 İsrail'in saldırıları sürüyor: 70 bin 360 kişi katledildi
16:37 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor