Kobanê Davası: Jineoloji hakikatin peşine düşmüştür

img

ANKARA – Tarihte en eski sömürge olan kadının, diğer tüm sorunları açığa çıkarmada önemli bir rol oynayacağına vurgu yapan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Jineoloji hakikatin peşine düşmüştür” dedi. 

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen eylemler gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın da olduğu 18'i tutsak 108 siyasetçi hakkında Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen Kobanê Davası, DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in esasa dair savunmasıyla devam etti.

Duruşmaya, HDP Eş Genel Başkanları Cahit Kırkazak ve Sultan Özcan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çİğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, Tevgere Jinen Azad (TJA) aktivistleri ve Barış Anneleri’nin yanı sıra çok sayıda yurttaş ile kurum temsilcisi katıldı. 

Verilen öğle arası sırasında  tutsak kadın siyasetçiler Kürtçe şarkılar ve marşlar söyledi. Aranın ardından savunmasına devam eden Tuncel, savcının mütalaasında Kürt siyasi partileri illegalize ettiğini belirtti. 

‘HDP TALİMATLA KURULMADI’

HDP’nin kuruluşu ile Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap verdiklerini aktaran Tuncel, demokratlar, aydınlar ve sosyalistler ile her zaman bir diyaloglarının olduğunu hatırlatırken, “HDP’ öncesinde çatı partisi çalışması yapıldığını ifade ederek, “Bir çatı kurmak istemiştik ama çatı akıyordu. ÖDP deneyimi vardı ama istenilen sonuç alınamadı. Biz Türkiye’deki bütün siyasi partilere, kadın derneklerine, ekoloji hareketlerine gittik. ‘Türkiye’nin yeni bir şeye ihtiyacı var, yeni bir anlayışa ihtiyacı var’ dedik. HDP’nin program ve tüzüğünde aydınların büyük emeği var. Biz günlerce sadece bir başlık için tartışma yürüttük. ‘Demokrasinin kazanılması’ diye bir başlık hazırladık çünkü ortada bir demokrasi yoktu. HDP bir müzakere partisi olarak kuruldu, sadece devlet ile değil. Biz farklılıklarımızla bir arada yürüme meselesinde yol aldık. Öyle talimatla falan kurulmadık. Toplumda yeni bir siyasete ihtiyaç var. Bugün de öyle. Mevcut partiler toplumun taleplerine cevap vermiyor. Bizim halk ile buluşmadığımız tek bir alan bir kalmamıştı. Böylesi bir yapının talimat ile hareket edeceğini düşünüyor musunuz? Bizim içerimizdeki sosyalist hareketlerin birçok noktada farklı düşünceleri olabiliyor ama HDP neden umut oldu? Çünkü herkese alan açtı, ‘gelin ve sözünüzü söyleyin’ dedi. 2015’te 6 milyon kişinin arkasında gelmesinin nedeni de bu” dedi. 

‘DEVLETİN KÜRT’E KİNİ BİTMİYOR’

HDP Kapatma Davası ve Kobanê Davası’nın açılmasındaki asıl nedeninin HDP’nin toplumda yarattığı yeni siyaset anlayışı olduğunu ve Kürt sorunundaki çözümsüzlükte ısrar olduğunu anlatan Tuncel, dava konusu olan HDP MYK toplantısına dönük iddiaları da yalanladı. Tuncel, “Talimat ile tweet meselesi kocaman bir yalandan ibaret. Toplumu maniple ediyorlar. İnsanlara mikrofon uzatsanız herkes Erdoğan’ın dilinden bu davayı anlatır. Bizim ise imkanlarımız kısıtlı. Ancak iyi ki de HDP’yi kurmuşuz, iyi ki bu yola girmişiz. Bunun için bizi cezalandırmaya çalışıyorsanız o sizin sorununuz. Bu tehditler bizi mücadeleden vazgeçirmez. Demokrasi mücadelesini devam ettirebilmek için onlarca Kürt siyasetçi katledildi. Biz bu süreçlere kolay gelmedik. Devletin Kürt’e kini bitmiyor. Bu yargılamadaki mesele de bu. Bu yargılama halkların birlikte yaşama umudunu ortadan kaldırma yargılamasıdır. HDP’yi kapatmaktaki amaç budur” ifadelerini kullandı. Tuncel, “Ben bu iktidarı beğenmiyorum, değiştirmek istiyorum. Bu nedenle de siyaset yapıyorum. Siz de beni hapsediyorsunuz” diye ekledi.

‘KÜRT KADIN MÜCADELESİ DÜNYA KADINLARINA DEĞER KATTI’

Kadınlara dönük saldırılara dikkat çeken Tuncel, saldırıların bütün toplumun sorunu olduğunu ifade etti. Kürt kadın mücadelesinin dünya kadınlarına değer kattığını aktaran Tuncel, şöyle devam etti: “Biz kadınlar eşitlikçi bir düzen kurulmasının tüm toplumda devrimsel bir değişime yol açacağını düşünüyoruz. Kadın erkek eşitliğinin ortadan kaldırılarak, emeğinin ve bedeninin sömürülmesine neden olan bu sistemin değişmesi için mücadele ediyoruz. Bu talep yüzlerce yıldır kız kardeşlerimiz mücadele ediyor. Kadınların yürüttüğü özgürlük mücadelesi erkek egemen sistemler tararfından hedef alınmıştır. Kadınlar bu süreçte bedeller ödese de önemli kazanımları da olmuştur. Kürt kadın hareketinin yargılanmasındaki esas amaç değişim umudunu taşımasıdır. Kadın siyasetçilere ve aktivistlere dönük baskı politikaları yeni değil ama kız kardeşlerimiz gibi zulme karşı direnmek bize mirastır. 

‘KAZANIMLARIMIZ GÜVENCEDE DEĞİL’

Erkek akıl kadın üzerinden büyük operasyonlar gerçekleştirmiştir. Kadının soyu sürdürülecek birer döl yatağı olarak görülmesini sağlamışlardır. Erkek egemen sistem kadını cinsel bir köle olarak görmüştür. Kadına dönük şiddetin katliama dönüşmesi ya da çocuk yaşta evlilikler, erkeklerin kadını mülk olarak görmesinin bir sonucudur. Kadın cinselliği ayıplanırken erkeklik bunun üzerinden kurulur. Aile içinde kurulan düzende kadın emeğinin değeri erkeklerden aşağı tutulmuştur. Kadınlar yüzlerce yıldır bu baskılara karşı mücadele yürütmektedirler. Kadınların sorunları henüz çözülmüş değildir. Erdoğan bir gecede kadınların kazanımlarını iptal etti. O yüzden sürekli mücadele gereklidir. Bakın şimdi nafaka hakkını gündeme koydular. Toplumsal bir baskıyla hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar. Kazanımlarımız güvencede değil. Bu erkek egemen zihniyet fırsat bulduğunda her şeyi elimizden alabilir. 

‘KADIN EN ESKİ SÖMÜRGEDİR’

Erkek egemen sistem kadınları bir meta haline getirmiştir. Kadının sunulmadığı hiçbir alan yoktur. Kadının konumunu en eski sömürge olarak tanımlayabiliriz. Kadınların içine düşürüldüğü bu durum ideolojik aygıtlarla günlük olarak üretilmektedir. Kadın erkek akıl tarafından insanlıktan çıkarıldıkları için haklarını kullanabilmek için yüzlerce yıl mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu yıkıcı aklın, savaşları da başlatması bizim açımızdan anlaşılırdır. Özgürlüklerin mümkün olabilmesi, erkek aklın yıktığı ahlaki-politik toplumun yeniden inşasıyla mümkündür. Savaşın en büyük faturasını kadınlar ve çocuklar çekmekte. Bu savaşlar kadınlar yüzünden çıkmadı. Tüm bilimlerde olduğu gibi sosyal bilimlere de damgasını vurmuş olan erkeklik sözleri, kadının gerçek statüsünü örtbas etmiştir. Feminist hareket işte bu gizlenen örtü ile mücadele ediyor. Ancak feminizminin kendini sınırlandırması günümüzde yetersiz kalmasına neden olmuştur. Feminist hareketin kendini güncelleyerek bu ihtiyaca cevap olması zorunluluktur. Kürt kadın hareketi olarak kadın özgürlük mücadelesini bin yıllarca süren deneyimlerden geliştirdik. 21’inci yüzyılın kadın özgürlük yüz yılı olması için üçüncü cinsel kırılmanın kadınların lehine kırılması mücadele ediyoruz. Kadın gerçekliğine dair araştırma yöntemleri geliştirmek ve bir iktidar ideolojisi olan cinsiyetçiliğe karşı olarak kadının varlığını güven içerisinde devam ettirebilmesinin yöntemlerini Jineoloji’de geliştiriyoruz. 

‘JİNEOLOJİ HAKİKATİN PEŞİNE DÜŞMÜŞTÜR’

Jineoloji bir hakikatin peşine düşmüştür. Ortaya çıkardığı olgular bilim alanlarında kadınların gizlenen tüm gerçekliklerini açığa çıkaracağını düşünüyoruz. Jineoloji, kadın bilimi tartışmaları bugün dünya kadın hareketleri tarafından da tartışılıyor. Kadının doğasının karanlıkta bırakılması tüm doğanın da karanlıkta kalmasıdır. Kadının sömürgeleştirmesi tarihin diğer tüm konularının açığa kavuşturulmasında önemli bir rol oynayacağı kesindir. Kadın statüsünün açığa çıkarılması sorunun bir yönünü ifade eder. Kadın özgürlük mücadelesi yürütenler, toplumun genel özgürlük düzeyiyle kadının özgürlük düzeyinin dengesine dikkat çeker. Kadınlık biyolojik değil sosyolojik bir olgu olarak görülmezse bu sorun çözülemez. Kadının erkek tarafından tanımlanmaktan kurtulması kadınların kurtuluşu için zorunludur. 

İLK KIRILMA

M.Ö 6000-4000 arası tanrıçaların gücünün doruğunda olduğu bir dönemdir. 4000-2000 arası tanrıçalar iktidarını erkeklerle paylaşmaya başlıyor. Bu süreç aynı zamanda kadın ve erkek arasından güç mücadelesini başlatıyor. M.Ö 2000’lerde denge kadın aleyhine bozulmaya başlar. Tanrıçalar çağı son bulur ve kadın köleliği başlar. Kadınların yarattığı değerler erkek egemenliği tarafından gasp edilir ve bu süreç ilk cinsel kırılma dönemi olarak tarif edilir. 

Sonrasında erkek egemen aklın kadınları Lilith ve Havva kimliği etrafından örülen dışlama, karalama ve kimliğin utanç konusu haline getirilmesi süreci başlar bu da ikinci cinsel kırılmadır. Buna karşın kadınlar hiçbir zaman mücadeleyi bırakmamış ve erkek egemen sisteme karşı çıkmışlardır. Savaşçı amazonlar ve tanrıçaların gayelerini devam ettirmişlerdir. Bu süreçte dahi güçlü kadınlar tarihte kendisine yer bulabilmiştir. Kapitalizmin hakim sistem haline gelmesiyle kadınların payına düşen yine kadınların yaşam alanlarından dışlanması olmuştur. Pozivitist bilim, mitolojiyi, doğayı dışlamıştır. Bu dışlama kadının da dışlanmasını sağlamıştır. Kapitalizmin erkek egemen sistemini sorguluyor, yarattığı krizlere karşı toplumsal çözüm bulma arayışındayız. Bugün yargılanmamızın temel nedenlerinden bir tanesi de bu. 

KAPİTALİZM VE KADIN MÜCADELESİ

Kapitalizm ile birlikte kadınlara dönük baskıların biçim değiştirerek devam ettiğine dikkat çeken Tuncel, şöyle konuştu: “Sanayi örgütlenmesindeki değişiklikler kadınların yaşamlarını değiştiriyordu. Çıraklık resmi hale geldikçe mesleklerin kapıları kadınlara kapatıldı. 16’ıncı yüzyıldan itibaren erkekler tarafından kadınlara ayrılmış kimi işlere de sızılmıştır. Kadınların birçok işi yapması yasaklanmıştır. Örneğin ip eğirme işi kadınlar tarafından kolayca yapılır ancak kapitalizm ile birlikte bu meslek bile kadınların elinden alındı. Kadının ev içinde ürettiği değerler değersiz kılındı. Para getirene verilen değer kadının ev içindeki emeğini görünmez kıldı. Kadınlar tamamen yaşamın dışına itildi. Kadınlar güçsüz bırakıldıkları ya da sömürüldükleri başkaca alanlara sıkıştırdı. İş piyasasında rekabete girmesi sınırlandırıldığından kadınlar cinsellik piyasasına itildi. Dişi yaratıkların çaresizliği, mantıksızlığı ileri sürülmeye başlandı. Kadının köleleştirilmesine karşı kadınlar yeni yol ve yöntem arayışlarına girmeye devam etti. 18’inci yüzyılda feminizme yeni bir akım katılır: Erkeklerin küçümsenmesi’. O süreçte kadınlar burjuva erkeğinin özelliklerini genelleştirip tüm erkekler için geçerli olduğunu ifade eder. O süreçte kadınlar sistem ile uzlaşmaya gitmiştir. Liberal anlayış, sorunun fırsatlardan eşit yararlanmak ve eğitim sorunu olarak ele almıştır. Fırsatlardan eşit faydalanınca kadın sorunu olmayacak mı? Kadın sorunu ideolojik bir sorundur.”

‘CADI AVLARI YENİ ÇAĞIN ERKEK AKLIDIR’

Kapitalist sistem ile birlikte kadınların becerilerinin ellerinden alındığını söyleyen Tuncel, Orta Çağ’da kadınların “cadı avı” ile soykırıma uğratıldığını hatırlattı ve “Cadı avcılarının işkence odaları, kadın bedeninin anatomisinin incelendiği bir laboratuvar görevi görmüştür. Bu süreçte öldürülen kadınların sayısı milyonlarla ifade edilmiştir. Cadılara yapılan zulüm karanlık ya da akıl dışı değil, yükselen yeni çağın erkek aklıdır. Kapitalizme girişte kadınlar toplumu düzeni inşa eden yapıdan kopartılıyorlar, o yüzden kitlesel imhaya maruz kalıyorlar. Cadı yargılamaları erkek egemen sistem açısından ekonomik açıdan da fayda sağlamıştır. Yargılamalar orduya istihdam sağlamıştır. Cadı avının mağdurları yoksullardan aldıkları paralarla keselerini doldurdular” diye konuştu. 

TÜRKİYE YARGISINDA ‘CADI AVI’

Cadı yargılamalarının ekonomik bir alan olarak görülmesine dair “Cadı avında görevli hukukçular, sorumluluk sahibi görünmek için işkenceye başlıyorlardı” ifadesini kullanan Tuncel, Günümüz Türkiye’de de benzer bir durumun yaşandığını aktardı. Tuncel, “Savcı Ahmet Altun, iktidarın taleplerine göre Kürt kadın siyasetçileri ve siyaseti üzerinden bir kumpas kurmuştur. Önceki mahkeme heyeti başkanının da çete üyesi olmasının ortaya çıkmasıyla bu davanın bir kumpas olduğu netleşmiştir. İktidarın ‘cezalandırılmaları gerekiyor’ ifadeleri mahkemeniz tarafından karşılıksız bırakılmayacaktır” sözlerine yer verdi. Kürt kadınlarının “yurttaş olma” mücadelesi verdiğini aktaran Tuncel, “Kürtler özel bir hukuk sistemiyle yargılanıyor. Fiilen yurttaşlıktan çıkarılmış durumdayız. Siyaset yapma, örgütlenme, eylem yapma hakkımızı kullandığımız için terörist olmakla suçlanıyoruz. Kadınların siyasetten men edilmeleri ezmenin önemli koşullarından biri olmuştur” dedi. 

Duruşma yarın saat 10.00’da Tuncel’in savunmasıyla devam edecek.

Diğer başlıklar

21:25 Riha ve Dîlok’ta 4 Ocak mitingi çalışmaları sürüyor
20:48 Denizli'de kadınlardan eylem: Direneceğiz
20:34 Abdullah Öcalan’ın yeni yıl mesajı yayınlanacak
19:50 8 kentte kar tatili
19:40 Avukattan çocuğa darp, aileye ‘istihbarat' tehdidi
19:32 Şam’a bağlı güçler Tişrîn Barajı’na saldırdı
19:30 Koma Amed'in Ankara konserinin bilet satışı başladı
19:21 Ukrayna’dan Putin’in konutuna saldırı
18:46 Hamas Ebu Ubeyde’nin öldüğünü doğruladı
18:43 Gazze’de soğuktan 25 kişi yaşamını yitirdi
18:41 Herran'da 3 çocuğun cenazesine ulaşıldı
18:00 Zelenski: 50 yıllık güvenlik istiyoruz
17:57 Mêrdîn ve Mersin'de 'Umut ve Özgürlük' mitingine katılım çağrısı
17:56 Gazeteci Aykol 14 Ekim'den bu yana yoğun bakımda
17:50 Çin’den Tayvan çevresinde tatbikat: Tayvan Ordusu alarmda
17:47 Manisa'da bir kadın katledildi
17:27 Kar yağışına rağmen 4 Ocak çağrısı: Sessiz kalırsak özgürlük gecikir
17:19 Gazeteci Altaylı hakkında tahliye kararı
17:14 Elif Kumal’dan 2 gündür haber yok
16:58 Emekliler 'insanca yaşam' talebiyle yürüdü
16:54 3 kentte tutsaklara yeni yıl kartı gönderildi
16:46 Yalova’da çatışma: 3 polis ve 6 DAİŞ’li yaşamını yitirdi, 9 yaralı
16:25 Colemêrg-Şirnex Karayolu ulaşıma kapandı
16:18 5 yıl sonra karın düştüğü Cizîr'den kareler
16:17 Wan’da cadde ve sokakları halk temizledi
16:03 Cizîr'den 'Umut ve Özgürlük" mitingi çağrısı
15:50 Sulama kanalına düşen araçta 4 kişi kayboldu
15:43 Narin Güran davası: Yargıtay anne, ağabey ve amcanın cezasını onadı
15:19 Tahran'daki eylemlere saldırı: Çok sayıda gözaltı
15:12 Bakırhan: DAİŞ’e karşı ortak tutum sergilenmeli
15:01 Free Web Turkey 2025 İnternet Raporu: Kürt basını hedefte
14:59 Devlet hastanesinde güvenlikten saldırı iddiası: Gözümü kaybedebilirdim
14:55 Kürdistan kara teslim: 502 köy yolu ulaşıma kapandı
14:53 SAMER’den rapor: Amed’de uyuşturucu kullanım yaşı 5-11’e düştü
14:30 Serhatlı seçilmişlerden miting çağrısı: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü şarttır
14:08 Selçuk Kozağaçlı’nın durumuna ilişkin açıklama
14:01 Karayollarının işini de belediye yaptı: Yollar temizlendi
13:45 Mêrdîn ve Şirnex’te yollar kapandı: Öğrenciler mahsur kaldı
13:33 İran’da ekonomik kriz: Halk sokağa çıktı
12:28 DAİŞ operasyonunda 3 polis yaşamını yitirdi
11:45 Amed BB Kadın Politikaları Daire Başkanlığı faaliyet raporunu açıkladı
11:43 Amed’de eğitime ara verildi
11:22 Suriye Êzidîler Birliği, Alevilere yönelik saldırıları kınadı
11:06 Yolava’daki DAİŞ operasyonuna yayın yasağı
10:46 Tarihi surlarda kartpostallık görüntüler
10:43 Özerk Yönetim ile Şam görüşmesi ertelendi
10:01 Dêrsim'de tamamlanan GES mühürlendi, köylüler projenin iptalini istedi
09:26 Abdullah Öcalan'ın avukatı: Çözümün aktörlerinin önü açılmalı
09:23 Karakuş: Pozitif entegrasyon özyönetim ve konfederal yapılara açıktır
09:22 İklim krizini yaratanların zirvesine karşı halk zirvesi düzenlenecek
09:20 Rosa Kadın Derneği 8 yaşında: Tek hedef kadınlara ulaşmak
09:19 Rojhilatlı avukatın ölümü: Dosyada görüntülerin saklanması cinayet ihtimalini güçlendiriyor
09:13 ‘Failler cezasız kaldıkça hiçbir kadın güvende değil’
09:10 Canpolat: Süreç cezaevlerine uğramadı, tam tersini yaşıyoruz
09:07 Sağlıkta 2025: Sorunlar daha da derinleşti
09:00 29 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:41 Mêrdîn beyaza büründü
08:17 Yalova'da DAİŞ operasyonu: 7 polis yaralandı, çatışma sürüyor
07:50 Amed’de ilk karla kent beyaza büründü
28/12/2025
23:47 38 siyasi parti ve örgütten Geçiş Hükümeti’nin saldırılarına tepki
23:42 Trump, Zelenski ile görüştü
23:32 Bedlîs'te dengbêj gecesi
23:00 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Demokratik Suriye eşit yurttaşlıkla mümkün”
22:17 PCCWS: Suriye’de yurttaşlara ateş açıldı, uluslararası koruma şart
22:12 Cezaevinden tahliye edilen Okan Gür, bir kadını katletti
21:32 Libya heyetini taşıyan jetin olay yeri incelemesi tamamlandı
21:29 Amedspor maçında Leyla Zana sloganları durmadı
21:12 Pirsûs'ta Noel kutlaması
19:26 Mêrdîn’de ev ev, sokak sokak ‘Umut ve Özgürlük’ çağrısı
19:12 Özerk Yönetim saldırıları kınadı: Sorumlu Geçiş Hükümeti'dir
18:52 Suriye Alevi Yüksek İslam Konseyi: Geçiş Hükümeti devleti temsil etmiyor
18:41 Suriye'de Alevilerin federalizm talebine saldırı: Ölü ve yaralılar var
18:12 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası: Herkesin değeriydi
18:02 4 Ocak mitingi için çalışmalar sürüyor
17:45 Gazeteci Aykol iki ayı aşkın süredir yoğun bakımda
17:24 Binlerce kişi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
17:18 DMS 1’nci Olağanüstü Kongresini gerçekleştirdi
17:01 Din alimleri yeni yönetimlerini belirledi
16:50 Kayyım, belediye taşınmazı satışını eleştiren eşbaşkana tazminat davası açtı
16:44 Demokratik Birlik İnisiyatifi Mersin'de iki aileyi barıştırdı
16:42 İstanbul’da Azize Kaplan için anma
16:19 İzmir'de bağımlılık ve fuhşa karşı yürüyüş
15:48 Dêrsim’de GES tepkisi: Doğanın sesine kulak verin
15:32 Amed’de taziyelere kitlesel ziyaret
15:32 İhlalleri anlatan tutsağa 'panik yaratma' iddiasından soruşturma
15:12 Amed’de ‘Edebiyat ve Toplum’ paneli
15:01 Roboskî anmaları: Sorumlular yargı önüne çıkarılsın
13:49 Tülay Hatimoğulları: Barışın yolu Roboskî’den geçer
Keskin Bayındır: Roboskî defteri kapanmayacak
13:22 Abdullah Öcalan: Gençliğin öncülük rolünü oynayacağına inanıyorum
13:03 Serhat'ta kar yağışı: 3 bin 46 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
13:00 AKKAY-DER yeni yönetimini belirledi
12:48 İzmir'de tutsaklar Toprak ve Taş tahliye oldu
12:32 Roboskî'de 14'üncü yıl anması: Adalet çığlığımızı duyun
12:06 Rojhilat’ta iki kolber çığ altında kalarak yaşamını yitirdi
11:32 Esenyurt’taki kazada yaşamını yitirenlerin sayısı 5 oldu
10:04 Meteoroloji’den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:50 Kadınların 2025'teki mücadelesi Jin dergi kapağında
09:19 Onlarca çocuğun istismar edildiği Ensar Vakfı, ahlak dersi verecek
09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş