Uluslararası Delegasyon: İmralı model olarak kullanılıyor

İSTANBUL- Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon üyeleri, İmralı tecrit sisteminin işkence yöntemi olduğunu ve bunun tüm toplumu etkilediğini belirterek, İmralı Adası’nın model olarak kullanıldığına dikkat çekti.
 
Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon, Amed, İstanbul ve Ankara’da 3 gün boyunca gerçekleştirdikleri ziyaretler ve temasların ardından İstanbul’da “Tecride Karşı Uluslararası Forum” düzenledi. Siyasetçi, aydın, yazar, hukukçu ve insan hakları savunucularının aralarında bulunduğu 7 ülkeden 36 kişiden oluşan delegasyon üyeleri yer aldığı foruma, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay ve milletvekilleri, Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Bünyamin Şeker ve merkez yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
 
İMRALI’DA BELİRSİZLİK HALİ
 
Forumu ÖHD Genel Sekreteri Rengin Ergül ve HDP Hukuk Komisyonu üyesi Veysi Eski yönetti. Av. Veysi Eski, 23 yıldır PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’a yönelik İmralı Adası’nda ağır tecrit uygulandığını ifade ederek, “Hukuk alanı dışına çıkarılan bir belirsizlik rejimi var. Bu rejim Sayın Öcalan Suriye’den çıktıktan sonra 9 Ekim komplosuyla uluslararası güçlerin de dahiliyetiyle o günden bu yana devam etmekte. Hukukun en temel kavramlarından biri ön görülebilirliktir. Herhangi bir fiil işlediğinizde, onun neticesi hukuk tarafından tanımlanmıştır. Ama bu İmralı rejiminde ise hiçbir öngörülebilirlik söz konusu değil. Tamamen bir belirsizlik aralığında Sayın Öcalan ve diğer mahkumlar sıkıştırılmış vaziyette. Bu aralık, toplum üzerinde özellikle Kürt halkı üzerinde sürekli olarak bir baskı aracı olarak da kullanılmaktadır. Kürt halkının özellikle Sayın Öcalan ile kurmak istediği iletişim ve Kürt sorununun çözümündeki muhataplık o günden bugüne inkıtala uğratılmaktadır” dedi.
 
MUTLAK İLETİŞİMSİZLİK HALİ
 
Abdullah Öcalan’dan 23 aydır haber alınamadığını belirten Eski, “Bu mutlak iletişimsizlik hali, esasen baktığımızda, Kürt sorunundaki güvenlikçi politikaların devreye sokulmasıyla eş zamanlı ilerlemektedir. Sayın Öcalan ile ne zaman sınırlı olarak da olsa belli bir iletişim ağı kurulduğunda hem toplum üzerinde hem Türkiye halkları üzerinde rahatlama yaşandı” şeklinde konuştu.
 
HERKESİN EVİNE DÜŞEN KAYA PARÇASI
 
ÖHD Genel Sekreteri Rengin Ergül, uluslararası delegasyonun çalışmalarına değinerek, Amed, İstanbul ve Ankara’da önemli ziyaretlerin gerçekleştirildiğini söyledi. Ergül, “Bu görüşmelerde hapishanelerin, tecridin temel sorun olarak durduğu görüldü. Kürt halkı için hapishane gerçeği herkesin evine düşen bir kaya parçası gibi. O kaya çarpmasına çarpmadan yürüme imkanınız yok. Sadece Sayın Öcalan’ın avukatları değil, ses çıkarmaya çalışan herkesin gündemi haline geldi. Avrupa ve enternasyonal örgütlerin de gündemine gelmek zorunda. Bu çerçeveyi hep birlikte büyütmemiz lazım. Bu cehenneme maruz kalanlarla görüşmek isteyen delegasyon, bir çözüm ile buradan çıkacak. Delegasyon uluslararası mecrada nasıl bir mücadele yürütecek? Bunlara cevap arayacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘24 YILLIK TECRİT 10 DAKİKADA ÖZETLENEMEZ’
 
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Emran Emekçi, Abdullah Öcalan’ın avukatları olarak 24 yıllık tecrit halinin 10 dakikada özetlenemeyeceğinin altını çizdi. Emekçi, “21’inci yüzyılın başlarında uluslararası hukuk, anayasa ve yasalara aykırı şekilde uluslararası boyutu da olan müvekkil Abdullah Öcalan’a özgü İmralı tecrit sistemi inşa edildi. Zamana yayılı olarak adım adım ağırlaştırılan bu tecrit sisteminin 24’üncü yılına girmiş bulunuyoruz. Kısaca özetlersek; 1999-2005 kuruluş, 2005-2015 arası adım adım ağırlaştırma ve 2015 sonrası dış dünya ile bağı koparan mutlak tecrit, 2021’den günümüze mutlak iletişimsizlik ve haber alamama haline dönüştürülmüştür ki, müvekkillerden iki yıldır haber dahi alınamamaktadır. Bu aşamaları anlatmak on dakikaya sığmaz ama 24 yıllık tecrit seyrini, kısa paragraflar halinde 2022 verileri ile tamamlayarak sonuca bağlamaya çalışacağım” diye belirtti.
 
İMRALI TECRİT SİSTEMİNİN SEYRİ
 
Emekçi, İmralı tecrit sisteminin seyrini şöyle sıraladı: “Hakkında usulüne uygun düzenlenmiş bir yakalama tutanağı bile olmayan müvekkilimiz Sayın Abdullah Öcalan, devletlerarası gizli bir operasyonla 15 Şubat 1999 günü Yunanistan’ın Kenya büyükelçiliği bahçesindeyken korsanca kaçırılıp Nairobi hava alanında bekleyen Türk uçağına teslim edildi. Bir gece havada dolaştırıldıktan sonra Bandırma havaalanına indirildi. Oradan da bir gemiye bindirilerek 16 Şubat 1999 günü İmralı tek kişilik ada hapishanesine konuldu. Bu hapishanenin kuruluşu da yasal değildi; devletlerarası gizli protokole dayalı olarak 4 Şubat 1999 tarihinden itibaren boşaltıldı ve tek tutuklusu Sayın Öcalan olacak şekilde yeniden inşa edildi. Ki o dönem mevzuatına göre bir cezaevinin boşaltılması, tadilatı, yeniden inşası Adalet Bakanlığı kararına bağlıydı. Ama İmralı ada hapishanesi için Resmi Gazetede yayınlanmış böyle bir karara rastlanmamaktadır.
 
ÖLÜNCEYE KADAR HAPİS
 
Tek kişilik İmralı ada hapishanesi yönetimi de hukuk, anayasa ve yasa dışı olağanüstü kriz yönetimine bağlandı. Bu yönetiminin müvekkil Öcalan’a özgü kararlaştırıp uygulamaya geçirdiği hukuk dışı ceza infaz rejimi; idam yerine ada iklimi, olumsuz cezaevi koşulları ve tecrit altında sağlığı bozarak zamana yayılı öldürme politikasına dayanmaktadır. Bizzat kriz yönetiminin başındaki resmi yetkililer, bu politikayı ‘Bir kere de öldürmek mi iyi yoksa parça parça öldürmek mi iyi’ sözleriyle açıkça savundular. Hatta bu siyasi öç alma anlayışını meclis tutanaklarına da geçirerek ‘Ölünceye kadar ağırlaştırılmış müebbet hapis’ adıyla 2005 yılında ‘yasal’ hale getirdiler. Fakat bu düzenlemenin hukuki olmadığı; insanlık dışı, insanlık onuruna aykırı işkence yasağını ihlal eden bir ceza infaz rejimi olduğu 18 Mart 2014 tarihli AİHM Öcalan 2 kararlarıyla da kesin olarak kanıtlanmıştır. Bu kararda ihlalin karar anında değil, yasal düzenlemenin yapıldığı andan itibaren doğduğuna işaret edilmiştir. Ancak kararda hükmedilen tavsiyeler, aradan 9 yıl geçmesine rağmen hala uygulanmamıştır.
 
MAHKEME KARARLARI DÖNEMİ BAŞLADI
 
Hükümet, AİHM kararlarını denetlemekle yükümlü Avrupa Birliği Bakanlar Komitesine sunduğu görüş ve eylem planında, AİHM kararıyla tespit edilen işkence rejimini savunmaya devam etmiştir. Uygulamada da AİHM kararının tam tersine, ölünceye kadar infaz rejimi ve tecrit koşullarını olumsuz yönde daha da ağırlaştırılmış, 2015 yılından itibaren süregelen tam ve mutlak tecrit düzeyine vardırmıştır. 2016 yılında ilan edilen olağanüstü hale kadar İmralı ada hapishanesi mahpuslarının aile ve avukatlarıyla görüşme hakları ‘hava muhalefeti’ ve ‘koster bozuk’ gibi inandırıcı olmayan politik kararlarla sürekli engellendi. 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren Bursa 1. İnfaz hâkimliği, daha olağanüstü hal resmen ilan edilmediği halde ‘olağanüstü hal’ gerekçesiyle müvekkillerin ziyaret, telefon, iletişim vd. tüm temel insan haklarını süresiz bir şekilde ortadan kaldıran politik bir karar verdi. Bu karara bakıldığında, günümüze kadar süregelen mutlak tecrit, mutlak iletişimsizlik ve haber alamama halinin tüm unsurlarını topluca içerdiğini görmek zor değildir. Bu tarihten sonra artık inandırıcı olmayan ‘hava muhalefeti’ ve ‘koster bozuk’ gibi gerekçeler dönemi kapanmış, yerini bu seferde hiçbir hukuki, yasal ve maddi temele dayanmayan, mutlak tecrit ve haber alamama politikasına kılıf uyduran inandırıcı olmayan idare ve ‘mahkeme kararları’ dönemine bırakmıştır.
 
DIŞ DÜNYA İLE BAĞ KOPARILDI
 
2018 yılında olağanüstü hal kaldırılmasına rağmen müvekkillerin Anayasa’da, uluslararası sözleşmelerde ve yasalarda tanınan avukatları ile görüşme hakları, aile bireyleri ile görüşme hakları, telefon ile görüşme hakları ve dış dünya ile mektup, faks ve her türlü iletişim araçlarıyla haberleşme haklarına yönelik yasaklamalar, bu sefer de periyodik olarak üç ayda bir yinelenen disiplin cezaları, altı ayda bir yinelenen telefon yasağı getiren idare kararları ile hiçbir maddi, yasal, hukuki temeli olmayan altı ayda bir yinelenen avukat yasağı getiren ‘İnfaz Hakimliği kararı’ adı altında sürdürüldü, sürdürülmektedir. Mutlak tecrit, mutlak iletişimsizlik ve haber alamama halini örtme kılıfı olmaktan öteye gitmeyen bu yasal dayanaktan bile yoksun yasaklama kararlarının aldatıcı ve inandırıcı olmadığı CPT 2019 ziyareti ardından 5 Ağustos 2020’de yayınlanan raporuyla da açıkça tespit edilmiş ve giderilmesi tavsiye edilmiştir. Ancak tavsiyeler yerine getirilmemiş, tersine 25 Mart 2021 tarihinden bugüne kadar müvekkillerimiz Abdullah Öcalan, Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş’tan hiçbir şekilde haber alınamamış, dış dünya ile olan bağları tümüyle koparılmıştır.
 
İŞKENCE YASAĞI AĞIR ŞEKİLDE İHLAL EDİLDİ
 
25 Mart 2021 tarihinden yılsonuna kadar 238 avukat ve 79 aile-vasi görüşme talebine yanıt verilmemiş, bu süreçte müvekkillerden herhangi bir mektup, telgraf veya faks alınamamış, herhangi bir telefon görüşmesine izin verilmemiştir. Böylesi özellikle haber alınmasını engellemeye dönük idari ve yargısal suç mahiyetindeki işlem ve uygulamalara karşı, 2022 yılına girmeden hemen önce, 24 Aralık 2021 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunularak, ‘incommunicado’ alıkoyma haline derhal son verilmesi ve müvekkillerle bir an önce görüşme koşullarının oluşturulması konusunda tedbir kararı alması talep edilmiştir. Başvuruda ‘incommunicado’ alıkoyma halinin işkence yasağını ağır bir şekilde ihlal ettiği detaylarıyla açıklanmıştır. Anayasa Mahkemesi, 12 Ocak 2022 tarihli ara kararıyla müvekkillerin tüm haklarının topyekûn ortadan kaldırılmasını, dış dünya ile tüm bağlarının koparılmasını hukuka aykırı görmeyerek tedbir talebini reddetmiştir. 2022 yılı böyle bir hukuksuzlukla başlamış ve ‘Incommunicado’ haber alamama hali zincirleme hukuka aykırı cezaevi idaresi ve yerel mahkeme kararlarıyla kesintisiz bir şekilde sürdürüldüğünden, 2022 Yılı tümüyle mutlak iletişimsizlik ve haber alamama yılı olmuştur.”
 
TECRİT POLİTİK BİR SORUN
 
Amed delegasyonunda yer alan Almanya Cumhuriyetçi Avukatlar Örgütü’nden Anya Tamara, tecridin topluma yönelik etkilerine değinerek, “Politik aktörlere yönelik tecridin toplumu nasıl etkilediğine bakmak gerekiyor. Tecridin yarattığı tahribatları gördük. Tecrit sadece yasal değil, aynı zamanda politik bir sorun” dedi.
 
‘TECRİT İŞKENCE YÖNTEMİDİR’
 
Ankara delegasyonundan Avrupalı Demokratik Avukatlar Birliği’nden Michela Arricale, tecridin bir işkence yöntemi olduğunu belirterek, “İmralı’da iletişim ve bilgi edinme hakkı engelleniyor. Bu durum aynı zamanda AİHM’in 3’üncü maddesine aykırıdır. Bu ziyaretlerle oldukça detaylı bir resim oluşturmak istedik. Bu suçun ortadan kaldırılması ve incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu tür uygulamaların tam olarak uluslararası standarda uygun olmadığı belli. Tüm bunları raporladık” diye belirtti.
 
‘CPT DOĞRULAMA İSTEMELİ’
 
Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin Eylül ayında İmralı Adası’na yaptığı görüşmeyi hatırlatan Arricale, “İmralı’da yapılan son ziyarette yaptığımız Öcalan’ın CPT üyelerini kabul etmediği söylendi. Bunu düşünmek doğru değil. Tam olarak kimsenin onları bu şekilde reddedeceğini düşünmüyoruz. CPT en azından Öcalan’ın kendisinden bir doğrulama ister ya da avukatından doğrular. CPT aynı zamanda farklı bir haftaya görüşme sağlayabilir. Bu karşılanmazsa, CPT bu rolü oynayamaz. Bu olası yalan, ileride kendiişlerini engelleyebilir. İmralı’da bulunan diğer mahkumlar da görüş haklarını kullanamıyor. CPT de bunu raporlarında hızlı bir şekilde ortaya çıkarmıyor” eleştirilerinde bulundu.
 
AVUKATLARI TUTUKLANDI 
 
Ankara delegasyonundan Paul David Polesland, tutukluların haklarının sağlanması gerektiğinin altını çizerek, Abdullah Öcalan ile görüşmesi engellenen avukatların, daha önce yaptığı görüşmeler nedeniyle tutuklanmasının endişe verici olduğunu söyledi.
 
‘TOPLUM TAMAMEN TECRİTTE’
 
İstanbul delegasyonundan İşveç Sol Parti’den Ann Jessica Therese Karlqvist, ziyaret ve temaslarıyla hukuksuzluk halinin resmini çektiklerini ifade ederek, “Delegasyon elbette bu bölgedeki insanların yüzleştiği ve yaşadığı durumların farkında. Bu durumun tüm ülkeler için belirli bir kapsamda olması gerekiyor. Taraf olduğumuz sözleşmeler de bu şekilde işlemeli. Kürtlerin tamamının baskılandığının farkındayız. Tecridin tüm toplum üzerindeki etkilerinin farkındayız. Bazı endişelerimiz var, toplum tamamen tecritte” şeklinde konuştu.
 
‘İMRALI MODEL OLARAK KULLANILIYOR’
 
Brüksel Barosu üyesi avukat Cedric D’Hondt, İmralı’da hukuksuzluk halinin CPT raporlarında yer almasına rağmen mutlak iletişimsizlik halinin devam ettiğine dikkat çekerek, “İmralı cezaevindeki uygulamalar, Türkiye’deki diğer cezaevleri açısından model olarak kullanılıyor. Kötü koşulları duyduk, aile ziyaretlerinin engellenmesi, aile üyelerinin çıplak aramalara maruz kaldığını öğrendik. Avukat ziyaretlerinin engellendiğini gördük. Ülkedeki diğer hapishanelerde de durum böyle. Tutukluların sağlığa erişim hakları engelleniyor. Tüm bunları raporladık ve bir an önce düzeltilmesi gerekiyor” diye seslendi.
 
GÜNAY: DEMOKRASİNİN TURNOSOL KAĞIDI
 
HDP Sözcüsü Ebru Günay, İmralı tecrit sisteminin Türkiye’de demokrasinin turnosol kağıdı olduğunu belirterek, “İmralı Adası’na yaklaşım, bu ülkede demokrasiye yaklaşımın, Kürt sorununda çözümün turnosol kağıdır” dedi.
 
Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir hakikat var biz hukukçular açısından. Cezaevlerinde yaşananlar, hak ihlalleri, işkence ve kötü muamele, o ülkenin demokrasisinin aynasıdır. O ülkedeki insan hakları savunucularına yaklaşımın aynasıdır. Türkiye’deki durumun çok da iç açıcı olmadığının farkındayız. Elbette İmralı uygulamalarının bütün Türkiye’ye yayıldığını, başta cezaevleri olmak üzere bütün toplumsal mücadele alanlarına uygulandığını, tecridin artık bir yönetim biçimine döndüğü zamanlardan geçiyoruz. Tek adam rejiminin, ülkedeki faşizmin kurumsallaşmasının temeli, elbette iktidarın tecrit politikalarında ısrarın sonucudur.
 
KÜRTLER YAŞAYARAK DENEYİMLEDİ
 
İmralı’da teklik rejimi bugün Türkiye’nin her alanında uygulanıyor. İmralı’da baskı, haber alamama hâkli, keyfiyetçilik, hukuksuzluk, bugün ülkenin her yerindeki yönetme biçiminde, sokağa çıkan, faşizme itiraz eden toplumsal muhalefete de yaklaşımda da bir tecrit ve savaş uygulamasıyla kendisini göstermektedir. Savaşın ve tecridin birbiriyle orantılı olduğunu, biz Kürtler olarak bu topraklarda yaşayarak deneyimledik. Savaşın nasıl tecritten beslendiğini deneyimledik. Sayın Öcalan ile kısmi de olsa görüşmelerin olduğu zamanlarda, fiziki temasların olduğu dönemlerde Ortadoğu’da dengelerin nasıl değiştiğini, demokrasinin nasıl geliştiğini, barışçıl ortamın nasıl geliştiğini hepimiz kendi hayatlarımızla deneyimledik. Mutlak tecridin başladığı günden bu yana AKP faşizminin nasıl savaşta ısrar ettiğini, nasıl savaş politikalarıyla kimyasallar kullanarak, katliamlar gerçekleştirerek, Türkiye’nin bütün demokrasi güçlerini cezaevlerinde tutarak, nasıl bir savaş politikası içine girdiğini gördük. Bu aslında Türkiye’de demokrasi sorununun tanımlamasıdır. Biz aslında tecritle beraber bir hukuk meselesini, ihlal edilen hakları, cezaevlerindeki hak ihlallerini konuşuyoruz ama aynı zamanda da çok siyasal ve politik bir meseleyi konuşuyoruz.
 
TECRİT KARŞITLIĞI TECRİT EDİLİYOR
 
Bu nedenle bizim yürüttüğümüz tecrit karşıtı çalışmaların tecrit edildiğini görüyoruz. Tecrit karşıtı çalışmaların tecrit edildiği realiteyle karşı karşıyayız. Alanlara, sokağa çıktığımızda, ablukalarla, tecritle, şiddetle karşılaştığımız, tecrit politikalarının sonucudur. Bizler bundan asla geri durmadık. Sayın Öcalan’ın İmralı Heyeti ile yaptığı görüşmelerde söylediği; sağlık, özgürlük ve güvenlik koşullarının Ortadoğu’daki tüm halklar için, Türkiye’de demokrasi güçleri için sağlık, güvenlik ve özgürlük koşuludur. Bu nedenle savaşa karşı mücadelenin gereği olarak, özgürlüğümüze sahip çıkmanın gereği olarak, tecrit politikalarına karşı da tecride karşı özgürlüğü savaşa karşı barışı savunmakta ısrarcıyız.
 
TECRİT KAYBEDECEK, ÖZGÜRLÜK KAZANACAK
 
Türkiye’de hukuksuzluğun başladığı yer İmralı Adası’dır. Bütün hukuk dışılıklar, keyfilikler önce İmralı’da, sonra Türkiye’de bizlerin hayatlarına nüfuz edecek şekilde uygulanıyor. 2015 sonrası avukat görüşmelerinin kayıt altına alınması, aile görüşmelerine getirilen kısıtlamalar, İmralı tecrit sisteminin ülkeye yayılmasıdır. Sokağa çıkma yasakları, sokağa taşan şiddet ve işkence, İmralı tecrit sisteminin yansımasıdır. Tecrit karşıtlığında ısrarımızı büyüteceğiz. Farklı zeminlerde sesimizi yükseltmenin zamanıdır. Tecrit kaybedecek, halkların özgürlüğü kazanacak. Bu topraklara özgürlük ya gelecek ya gelecek.”
 
Forum, yapılan sunumlar ve konuşmaların ardından basına kapalı şekilde devam etti.

Diğer başlıklar

01:24 Kobanê’de SİHA saldırısı
01:18 ABD, Filistin'in BM üyeliğini veto etti
01:14 Kenya’da helikopter kazası: Genelkurmay Başkanı ve 10 asker öldü
01:10 Meclis İliç Komisyonu’nun üyeleri Resmi Gazete’de
18/04/2024
23:17 Tokat'ta 4.4 büyüklüğünde bir deprem daha
23:09 Amed Tiyatro Festivali’nin startı verildi
22:49 Dêrik Belediyesi’nde x-ray cihazları kaldırıldı
22:31 Rönesans Rezidans davası: İmar affı yapan, imzası olan herkes yargılansın
21:31 Tokat’ta ev ve ahırlarda ağır hasar oluştu, halk sokakta
21:18 DİSK’ten 1 Mayıs’a katılım çağrısı
20:16 Erdoğan, AYM başkanıyla görüştü
20:06 AKP’li belediye, kömür küllerini dereye döktü
19:35 ‘Gardiyanlar, Örkmez ve Uğur’u ‘sizi tecavüzcülerin yanına veririz’ diye tehdit ediyor’
19:22 SES eski Eş Genel Başkanı Erden'in ev hapsi kaldırıldı
19:10 Kadınlar Amed’den seslendi: Devlet şiddetine karşı mücadeleye devam
18:27 Tokat'ta 5.6 büyüklüğünde deprem
18:23 DEM Parti, AK Genel Sekreteri Pejcinovic ile görüştü
17:54 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbetine ÖHD ve DEM Parti’den destek
17:18 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanına ilişkin rapor
17:06 Et ve Süt Kurumu’ndan yüzde 25’lik zam
17:01 Hastane deposunda bir işçi ölü bulundu
15:54 Amed’de kaza: 2’si çocuk 10 yaralı
15:48 21 kişinin hayatını kaybettiği otelin 5 kolonu eksikmiş
15:46 MEB’de ‘ihale’ soruşturmasında 3 gözaltı
15:26 AKP'li Beyoğlu'nun kaldırdığı kadın heykeli yeniden dikildi
14:47 Özerk Yönetim ve Şam yeniden diyalog masasında
14:46 Êlih kayyımı 3 milyar 53 milyon 970 bin TL borç bıraktı
14:44 Wan’da düzenlenecek 1 Mayıs bölge mitingine çağrı
14:22 Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları CPT ile görüştü
14:21 Uzman çavuş tacizini takip eden Şirnex Barosu’na tehdit
14:20 Kaçak kazıda 3 kişi hayatını kaybetti
14:15 AKP'li yönetim belediye araçlarını bu hale getirdi
13:57 Gazeteci Gültekin hakkında beraat kararı
13:45 Taşımalı oylarla seçilen AKP'liler birbirlerini 'kirli işlerle' suçladı
12:52 Konya’da kuran kursu patlama davasında yeniden karar çıktı
12:43 CHP’nin yeni grup başkanvekili belli oldu
12:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:40 Wan-Gever yolu heyelan nedeniyle kapandı
11:39 AKP’nin bıraktığı borç billboardlara asıldı
11:04 Gazeteci Yalçın’a 1 yıl hapis ve para cezası
10:59 DEM Parti MYK'si toplandı
10:54 1 kolber katledildi, 1 kolber kayıp
10:36 Gülistan Doku Futbol Turnuvası: Özel savaşa karşı sahaya çıkıyoruz
10:10 Cinsel saldırıdan tutuklanan askerden 'saygın biriyim' savunması
09:45 Remziye Bor davasında AYM’den karar bekleniyor
09:28 Kayyımdan Erdoğan mitingi ve hediyelik eşyaya 8 milyon 886 bin TL harcama
09:04 177 gün oldu: Gazeteci Ahmet’ten haber yok
09:03 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
09:02 Ahtamar’da ilkbahar güzelliği
09:00 MİT’in çocuk etkinliğine tepki: Eğitim eğitimcilere bırakılmalı
09:00 'Tutsakların direnişine ortak olalım'
09:00 Gazeteci Özuğurlu: Egemenlerin düzeni arıza vermeye başladı
09:00 Gazeteci Oynaş: Cezaevinde baskılara karşı direniş arttı
09:00 18 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:54 Uluslararası 'Öcalan’la Diyalog' etkinlik günleri düzenlenecek
08:48 Deprem yaşanan Tokat’ta okullar tatil
00:43 Furkan Nesli Derneği’nde bıçaklı saldırı
17/04/2024
22:08 Şengal’de Çarşema Sor kutlamaları
20:44 Çanakkale'de kanal çalışmasında göçük: 2 işçi hayatını kaybetti
20:20 Binarê Qendîl’e saldırı
18:31 Uzman çavuş ‘cinsel saldırı’ suçundan tutuklandı
18:24 Evli olduğu Enes Suna tarafından şiddet gören kadın hayatını kaybetti
18:01 Japonya’da 6.4 ve 5 büyüklüğünde deprem
17:43 Cenevre’de CPT’ye çağrı: Tecrit işkencesini sonlandır
17:34 Şenyaşar: Üstünlerin hukukuna karşı nöbetimiz devam ediyor
17:26 Irak Parlamentosu'ndan Türkiye'ye ziyaret
17:02 Kobanê Davası’nda tahliye çıkmadı
16:45 Misirc kayyımının borçları bilboardlara asıldı
16:31 Sırrı Süreyya Önder Meclis oturumunda rahatsızlandı
16:14 Esenyurt’ta mobilya imalathanesinde yangın
15:55 Bafil Talabani: Seçimler zamanında yapılacak
15:53 Hezex’te renkli Çarşema Sor Bayramı kutlaması
15:35 Kayyım seçime 2 gün kala tüm kamera kayıtlarını sildirdi
15:29 Colemêrg’te 3 bölge 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi
15:24 Belediyede 4 görev verilen AKP'li başkan görevden alındı
15:21 Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatları AK’de: Bu kanunsuzluğu durdurabilirsiniz
15:17 Emekli ve emekçilerin maaşlarının düzenlenmesi için komisyon kurulması talebi
15:08 YSK, Hatay ve Ordu başvurularını reddetti
15:06 İşkence görüntüleri ortaya çıkan Veli’den günlerdir haber yok
14:44 Tutsak Rozerin Kalkan’ın tahliyesi 11 ay engellendi
14:38 Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çatışma
14:33 Wêranşar'da ilk 'Çarşema Sor' kutlaması
14:24 İYİ Parti'den istifa
14:05 BES mülakat uygulamasının kaldırılmasını talep etti
14:00 Sağlıkçılardan 'sağlıkta şiddete son' çağrısı
13:42 Erdoğan'dan seçim yorumu: Tek iktidar Cumhurbaşkanı’dır
12:31 Bakan Işıkhan: Temmuz'da asgari ücrete ara zam olmayacak
12:16 Kobanê Davası: 13 tutsak siyasetçi duruşmaya katılmadı
11:49 Tutsak kadınlara tehdit
11:35 Türkiye, Yeşil Gelecek Endeksi'nde son sıralarda
11:11 Yargıtay başkanı seçimi 20'nci tura kaldı
10:50 'Bêrû'nun yasaklanması hukuka aykırı bulundu
10:22 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kobanê Davası tarihi fırsata çevrilebilir
10:19 AYM'den 'tek tip elbise' kararı
10:12 İsrail’den Gazze’ye saldırı: 18 kişi yaşamını yitirdi
10:11 Giyadîn’de gözaltı
09:09 Gazeteci Ahmet 176 gündür KDP istihbaratının elinde
09:07 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:05 Mêrdîn kayyımları 3 milyar 502 milyon TL borç bıraktı
09:03 Hak savunucuları: Eylemdeki tutsakların talebi karşılanmalı
09:00 Av. Kaya: Abdullah Öcalan için yeni başvurularımız olacak
09:00 17 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:48 Kato'ya girişlere 15 günlük yasak
16/04/2024
21:43 Özel, Kobanê Davası için heyet görevlendirdi
20:34 Erdoğan, İsrail ile ticarete tepki gösterenleri hedef aldı
19:33 Çukurova’da kadınlardan öz savunma çağrısı
19:20 Wan direnişinin güler yüzlü çocuğu: İrademize sahip çıktık
19:07 Grevdeki işçiler gözaltına alındı
17:19 YSK, 2 il, 11 ilçe ve 7 beldede seçim itirazlarını reddetti
17:07 Şenyaşar, bariyerlere rağmen eylemini sürdürdü
16:55 Wan direnişinin sembolü Muhammed Orhan tahliye edildi
16:47 Seçimlerdeki şaibelerin araştırılması için önerge
16:44 Leyla Güven’e 5 ay ceza
16:41 Şiddet uygulayan polisler açığa alındı
15:24 Amed’de trafik kazası
15:13 Seçim sonrası yeni anket
14:37 İzmir’de asbestli gemi tepkisi
14:18 17 ve 18'inci turlarda da yeni başkan seçilemedi
13:35 1 Mayıs çağrısı: Adaletsiz düzene karşı alanlara çıkalım
12:46 Hatimoğulları: İktidarın 'çöktürme planı' çökmüştür
12:31 9. Amed Tiyatro Festivali'nde 19 oyun sahnelenecek
12:16 6 kadın gazetecinin davası ertelendi
11:49 Bahçeli seçim başarısızlığını görmedi: Oyumuz yüzde 16,62!
11:38 Cezaevi ve savcılığa İmralı başvurusu
11:37 ÇGD’nin ‘Yılın Başarılı Gazetecileri’ ödülleri sahiplerini buldu
11:31 Eylemdeki tutsağın annesi: Talepleri talebimizdir
11:05 BİSAM: Yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL
11:01 Kobanê Davası'nda yarın tutukluluk incelemesi yapılacak
10:57 İstanbul’da ev baskınları
09:58 Altın fiyatlarında yeni rekor
09:10 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 175 gündür haber yok
09:09 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:06 Ayşe Gökkan: Özel savaşa karşı özsavunma halkası genişletilmeli
09:03 Celadet Elî Bedirxan için saygı gecesi düzenlenecek
09:02 Hevsel'de çok emek az kazanç
09:01 Wêranşar'da Çarşema Sor kutlanacak
09:00 16 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:30 Qileban’da kaza: 4 kişi hayatını kaybetti
08:17 DAİŞ’liler 100 küçükbaş hayvan kaçırdı
08:10 91 kurum ve isimden CPT'ye İmralı mektubu
15/04/2024
21:55 AK önünde Abdullah Öcalan için miting: Sessizliği kabul etmeyeceğiz
21:34 İsrail'den İran saldırısına karşılık verme kararı
21:27 Filistinli Gazeteciler Sendikası: İsrail mart ayında 6 gazeteciyi öldürdü
19:14 Girê Sor’da aracın çarptığı çocuk yaşamını yitirdi
18:34 Adana Kadın Platformu’ndan fail H.İ’nin beraatine tepki
17:12 Şemzînan’da polisten yurttaşlara tehdit ve hakaret
16:48 DEDAŞ'tan boş daireye 34 bin TL fatura!
16:36 Adalet Bakanlığı’nın üç kapısı da Emine Şenyaşar’a kapalı
16:28 BES-AR: Yoksulluk sınırı 66 bine dayandı
16:23 Üniformalı tacizine tepki: Özsavunmamızı geliştireceğiz