Başaran: İran’da özgürlük ve değişim isteyen halkları selamlıyorum

  • kadın
  • 11:01 30 Eylül 2022
  • |

ANKARA - İran rejiminin yükselen itirazlara yönelik saldırılarını kınayan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “İran’da değişim, özgürlük, demokrasi için mücadele eden günlerdir sokaklarda olan kadınlar başta olmak üzere Rojhilat ve İran’daki halkları selamlıyorum” dedi.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, parti Genel Merkezi’nde kadın gündemine dair değerlendirmelerde bulundu. Başaran, ikinci dalga feminist öncülerinden Meredith Tax’i anarak, sözüne başladı. Dünyanın dört bir yanında büyüyen kadın mücadelesinin özgürlükle sonuçlanacağını dile getiren Başaran, “Türkiye, Kürdistan ve dünyanın gündeminde olan İran’a ilişkin bir kaç söz kurmak istiyorum. Jina Amina molla rejimine karşı yaşamayı kabul etmeyen bir Kürt kadınıydı. Saçı göründüğü için gözaltına alındı, işkence sonucunda yaşamını yitirdi. Bu saldırıları gerçekleştirenler kendilerine ahlak polisi olarak tanımlayan, paramiliter güç olarak adlandırılabilecek güçlerdir. Bunlar molla rejiminin varlığını sürdürebilmek için kadın bedeni üzerinden kadınları başta toplumu zapturapt altına almak için kurulan şebekelerdir. Jina Amini’nin katledilmesinden sonra Rojhilat başta olmak üzere İran’ın Kürdistan’ın Ortadoğu ve dünyanın dört bir yanında itirazlar yükseliyor. İran ve Rojhilat’ta gerçekleştirilen protestolar nedeniyle en az 83 kişi yaşamını yitirdi rejimin saldırıları sonucunda. Haklı taleplerini savunan halka karşı rejim saldırıyla bastırmaya çalışılıyor. Tıpkı dünyanın pek çok yerinde Türkiye ve Kürdistan’da olduğu gibi” dedi.
 
‘SALDIRILARI KINIYORUZ’
 
İran’da biriken itirazların “jin, jiyan” sloganlarıyla yaygınlaştığının altını çizen Başaran, “Şu anda ‘jin jiyan azadî’ sloganı başta Kürtler olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki kadınların enternasyonal sloganı haline geldi. İran rejimi tıpkı Türkiye’de olduğu gibi bu talepleri baskıyla, zorla, katliam ve saldırıyla bastırmaya çalışıyor. Ama Jina Amini başta olmak üzere İran'da itirazını yükselten, protestosunu ifade eden bütün halkın taleplerini haklı ve meşru talepler olduğunun altını çizmek istiyoruz. Bu haklı ve meşru talepler konusunda İran rejiminin tutumu kabul edilemezdir bu saldırıları kınıyoruz” diye belirtti.
 
‘KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMELİ’
 
İran halkının haklı taleplerine karşı rejimin dış güçlerle açıklamasına da tepki gösteren Başaran, “Hewler ve Süleymaniye’de PDK-İ devrimci emekçiler ve PAK’ın üslerini vurarak tavrını göstermiş oldu. Bu saldırılarda aralarında hamile bir kadının da olduğu çoğunluğu sivillerden oluşan 13 kişi hayatını kaybetti 58 kişi yaralandı. Erkek egemen sistem kendi devamını sağlamak için bu tür militarist saldırıları devreye sokmaktan vazgeçmiyor. Buradan İran rejimine seslenmenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Dış güçlerle, Kürtlerle tariflenen bir yaklaşımdan vazgeçilmelidir. İran’daki en temel sorun olan Kürt sorunun çözümü için adım atmalıdır. Yine kadınlar üzerinde uygulanan baskı politikalarına son verilmeli, kadınların meşru politikaları konusunda düzenlemeler yapılmalıdır. İran’da değişim, özgürlük, demokrasi için mücadele eden günlerdir sokaklarda olan kadınlar başta olmak üzere Rojhilat ve İran’daki halkları selamlıyorum” ifadelerini kullandı.
 
‘HERGÜN EN AZ BİR KADIN KATLEDİLİYOR’
 
“İran’da gelişmeler bütün dünyanın gündemindeyken Türkiye ve Kürdistan gündeminde de maalesef durum çok farklı değil” diyen Başaran, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Orada Şii ve Fars rejim inşası varken Türkiye'de de adım adım Türk, Sünni yani cinsiyetçi, milliyetçi ve militarist bir faşist rejim inşasını görüyoruz. Türkiye’de de her gün iktidarın politikaları nedeniyle en az bir kadın yaşamını yitiriyor. İstanbul bağcılarda 58 yaşındaki Havva Sayan oğlu tarafından katledildi görüntüler kamuoyu ile paylaşıldı. Biz o görüntüleri bir kez daha ifade ederek bu saldırıların normalleştirilmesini istemesek de hepimiz hafızasına kazınan görüntüler idi.
 
KIŞKIRTILAN ERKEK
 
Zaliha Durmuş, Antep’te evli olduğu erkek Süleyman Durmuş tarafından katledildi. Dilek Çamur, Giresun'da boşanma aşamasındaki Nuri Çamur tarafından katledildi. Çamur, olayı engellemeye çalışan Ayşe Kılıç ve Damla Çokçu’yu da katletti. Aleyna Aras, Ankara’da patronunun 13’üncü kattaki evinden düşerek yaşamını yitirdi. Biz daha önceki tecrübelerimizden, yüksekten düşmelerin, balkonlardan ve binalardan düşmelerin intihar ve kaza olmadığını, şüpheli bir biçimde ortaya çıkan kadın cinayetleri olduğunu biliyoruz. Berna Kargı, Şırnak’ta evli olduğu Sinan Bulduklu tarafından katledildi. Yine Mersin Toroslar ilçesinde bugün basına düşen bir habere göre Hakan T. tarafından kesici aletlerle ağır bir biçimde yaralandı ve hastanede yaşamını yitirdi. İllere ve bölgelere baktığınızda aslında Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında kadınlar iktidarın yürüttüğü politikaları nedeniyle kışkırtılan erkeklik tarafından yaşamını yitirdi. Erkek şiddetiyle her gün yüz yüze kalıyorlar. Şırnak’tan Ankara'ya, Giresun’dan Mersin’e kadar aslında bu politikaların her gün biraz daha genişletilip büyütüldüğünü görüyoruz. Kadınlar erkekler tarafından şiddete uğratılıp, katledilirken iktidar yargısıyla medyası ve kolluğuyla bu şiddeti meşrulaştırmaya ve yaygınlaştırmaya devam ediyor.
 
KADIN DÜŞMANI POLİTİKALAR YAYGINLAŞTIRILIYOR
 
Özellikle son günlerde muhalif kadınlar üzerinde uygulanan baskı politikalarını hepimiz dehşetle izliyoruz. Muhalif oldukları için iktidarın politikalarına itiraz ettikleri için bu politikayı benimsemedikleri için muhalif kadın sanatçıların konserleri iptal ediliyor, Gülşen’de olduğu gibi kendi aralarında yaptığı sohbetler suç olarak kabul ediliyor, yargılanıyor ve tutuklanıyor. Bu da yetmiyor kendilerine din alimi diyen, imam diyen bazı kişiler medya üzerinden sürekli kadınları hedef gösteriyor kadın düşmanı politikalarını daha da yaygınlaştırıyor. 
 
DOKU’YU İKTİDARIN POLİTİKALARI KAYBETTİRDİ
 
Hala Gülistan Doku’dan bir haber alamadığımızın bir kez daha altını çiziyorum. Bugün Gülistan Doku’nun kaybedilmesinin üzerinden 1000 gün geçti. Bin gündür Gülistan Doku’nun ailesi, kadın örgütleri, bizler HDP kadın meclisi olarak Gülistan Doku nerede diye soruyoruz, sormaya devam ediyoruz. Kaybedildiği ilk günden beri söylediğimiz gibi Kürdistan’da kimse kaybolmaz kaybettirilir. 90’lı yıllarda onlarca, yüzlerce kişi yine devletin içerisindeki karanlık güçler tarafından kaybedilmişti. Bugün bir Kürt kadını olan Gülistan Doku arkadaşımızdan da 1000 gündür haber alınamıyor. Kaybedilmesiyle ilgili yürütülen soruşturmadan hiçbir sonuç alınamıyor. Biz HDP kadın meclisi olarak her tarafı mobese kameralarıyla izlenen, kimin kim olduğu herkesçe bilinen Dersim gibi küçük bir ilde bir genç kadın kaybettirildi. Peki her yerde mobese kayıtlarını izleyen bizim en ufak eylemimizde yanımızda biten kolluk neredeydi. Bugüne kadar Gülistan Doku ile ilgili herhangi bir adım atılmadı, soruşturmalarda neden herhangi bir ilerleme yok. Gülistan Doku nerede? Sormaya devam edeceğiz ailesi, arkadaşları ve kadın örgütleriyle birlikte sormaya devam edeceğiz. Gülistan Doku’yu kaybeden iktidarın kendisidir o politikaların sonucunda Gülistan Doku kaybettirilmiştir. 
 
BİREYSEL SİLAHLANMA
 
28 Eylül Dünya silahsızlanma günüydü. Tam da kadına yönelik şiddeti katliamları konuşurken bireysel silahlanmanın ne kadar tehlikeli olduğunu buradan söylemek isterim. Türkiye’deki silahlı şiddet araştırması raporuna göre 2021 yılında silahlı olaylarda 2 bin 145 kişi yaşamını yitirmiş, 3 bin 896 kişi yaralanmıştır. Ateşli silahlı saldırılar en fazla kadınlar ve çocuklara karşı kullanılmış. Yine vakfın raporuna göre silahların yüzde 60 oranında kadın ve çocuklara karşı kullanıldığı keza ağustos ayında katledilen 33 kadının 21 birinin ateşli silahlarla öldürüldüğünü yani kadına yönelik cinayetlerin yüzde 64’ünün ateşli silahlarla gerçekleştirildiği tespit edilmiş. Bu kadar pervasızca bir silahlanma ve bu bireysel silahlanmanın kadın ve çocuklara karşı kullanılması konusunda biz daha önce de hem itirazlarımızı hem de şerhimizi koymuştuk. İktidarın bireysel silahlanmaya karşı tedbir alacağına maalesef paramiliter güçleri sokağa dökerek daha fazla şiddeti körüklediğini görüyoruz.
 
ÖZGÜRLÜĞÜ KURMA İDDAMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ
 
Tabii ki bu kadar saldırı, katliam şiddet ortamında bizler bir de mücadelenin her gün biraz daha büyüdüğünü görüyoruz. Özellikle Jina Amini’nin katledilmesinden sonra Türkiye Kürdistan ve dünyanın dört bir yanında bizlerin de içerisinde olduğu güçlü refleksler gerçekleşti. Bugün ‘jin jiyan azadî’ sloganı her yerde tek bir ağızdan ifade ediliyor. Çünkü dünyanın her yerinde kadınların talepleri aynı, kadınlar özgür bir yaşam talebinde bulunuyorlar. Kadınlar erkeklerin yarattığı bu tehlikeli ortamda artık yaşamak istemiyor. Kadınlar giyim kuşamlarından, verdikleri kararlara ve politik taleplere kadar kararlarını kendileri vermek istiyor şiddetle karşı karşıya kalmak istemiyor. Biz buradan bu talebi bir kez daha yükseltiyoruz. Biz kadınlar kendi özgürlüğümüzü ve toplumun özgürlüğünü kurma iddiamızdan vazgeçmeyeceğiz. 
 
SİHA SALDIRILARI
 
Türkiye içerisinde kadına yönelik şiddet ve saldırı bu kadar yoğunken bir taraftan da yanımızda kadın özgürlükçü paradigma ve fikriyat inşası var Rojava’da. Kürt ve kadın düşmanlığının bir sonucu olarak adı konulmamış bir işgal girişiminin olduğunu biliyoruz. En son SİHA’larla Kuzey Doğu Suriye’nin Cizre Kantonu’na bağlı Girkê Legê ilçesine 5 kilometre ilerisinde bulunan Til Cemal köyünde dün bir araca saldırı düzenlendi. Saldırıda Özerk Bölge Yürütme Meclisinin yaptığı açıklamada, Cizre Bölgesi Özerk Yönetimi Adalet Bürosu Eşbaşkanı Zeynep Muhammed ve Yılmaz Şero bu saldırılarda yaşamını yitirdi. Hesekê’nin Zingan ilçesine bağlı Mişervê köyüne yönelik SİHA saldırısında Naif Abdulkadir ve Rima Ahmet Siyavi yaşamını yitirdi. Aralarında çocukların da bulunduğu 5 yurttaş da SİHA saldırılarında yaralandı. Kürt düşmanı AKP ve MHP iktidarı bu süreçten savaştan ve saldırılardan besleniyor. İçteki çözümsüzlüğünü tıkanmışlığını ve artık bir karşılığının kalmamasını Kürt düşmanlığı kadın düşmanlığı ve savaş politikalarıyla örtbas etmeye çalışıyor. SİHA’larla her gün sistematik bir biçimde Rojava’ya yönelik adı konulmamış bir işgal saldırıları düzenleniyor. Geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan bu katliamlar sonucunda hayatını kaybedenlerin her gün biraz daha sayısının arttığını görüyoruz. Biz aslında bu saldırıların Rojava’da ortaya çıkan insanlık değerlerine oradaki modele yeni yaşama kadın özgürlükçü perspektife yönelik bir saldırı olduğunu biliyoruz. 
 
DAİŞ HORTLATILMAYA ÇALIŞILIYOR
 
Ancak maalesef Türkiye’de ve dünyada egemen güçler suskunluklarını koruyor. Çünkü biliyoruz ki kapitalist güçlerin alternatif olarak gördükleri Kuzey Doğu Suriye’de açığa çıkan kadın özgürlükçü ekolojik demokratik sistemi bastırma sindirme, nefessiz bırakma siyasetini desteklediklerini Türkiye’ye yol verdiklerini arka perdede desteklediklerini biliyoruz. Ama bizler kadınlar bütün saldırıların karşısında yeniyi inşa etmeye devam edecek. Artık alternatifsiz olmadığımızı çok iyi biliyoruz. Kapitalist erkek egemen sistemin dayattığı yaşam karşısında kendi yaşamımızı, geleceğimizi, modelimizi ve kendi sistemimizi inşa etmekten vazgeçmeyeceğiz. AKP ve MHP rejimi DAİŞ’in karanlık yüzünü Kuzey Doğu Suriye’de bir kez daha açığa çıkarmaya çalışıyor, bu karanlık üzerinden kendine alan açmaya çalışıyor. Buna karşı her alanda mücadele edeceğimizi kadınlar olarak ifade etmek istiyoruz. 
 
TECRİDE KARŞI DURMAYA DEVAM EDECEĞİZ
 
9 Ekim’e yaklaşıyoruz, 9 Ekim uluslararası komplosu ile Sayın Öcalan Türkiye’ye teslim edildi. 9 Ekim üzerinden 24 yıl geçti 24 yıldır Türkiye’ye teslim edilmesinden bugün güne Sayın Öcalan üzerinde mutlak ve kesintisiz bir tecrit uygulanıyor. Bu tecridin hukuken kabul edilmeyeceğini hem iç hukuk hem de uluslararası hukuk açısından insanlığa karşı suç olduğunu defaatle söyledik. Bu tecridin sadece hukukla tanımlanacak bir mesele olmadığını defalarca söyledik. Bu tecrit kadın özgürlükçü ekolojik demokratik bir paradigma olan Sayın Öcalan’ın fikriyatı üzerinde uygulanmaya çalışılıyor. Bu fikriyatı tecrit altına almak kendi sistemlerini kurmak için Sayın Öcalan yıllardır mutlak bir tecrit ile yüz yüze bırakılıyor. Bizler HDP kadın meclisi olarak her defasında ifade ettik önümüzdeki dönem mücadelesi açısından daha kararlı ve radikal bir şekilde tecritle mücadele edeceğiz. Çünkü tecrit savaş, demokratik ekolojik kadın özgürlükçü paradigmanın baskılanması, nefessiz bırakılması ve tecrit altına alınması demek. Çünkü tecrit kadına yönelik şiddetin alt yapısı olan militarizmin her alanda örgütlendirilmesi demek. Bizler bu tecride karşı 9 Ekim’de de önümüzdeki günlerde de alanda, meydanda olmaya tecride karşı özgürlüğü savunmaya devam edeceğiz. Sayın Öcalan özgür koşullarda çalışma imkanları sağlanana kadar bu mücadelemiz devam edecek. 
 
ADALETİ ORTADAN KALDIRMA PARTİSİ OLDU
 
Bu tecridin toplumsal alana olduğu gibi cezaevlerine de her gün biraz daha katı ve tehlikeli bir şekilde etkilerinin olduğunu görüyoruz. Semra Güzel arkadaşımız Kürt halkından, kadınlardan milyonlarca oy alarak parlamentoda halkı temsil eden bir arkadaşımız. Kendisine karşı başlatılan linç politikasından sonra önce dokunulmazlığı kaldırıldı akabinde tutuklandı. Şu anda Silivri Cezaevinde tutuluyor. 23 gün boyunca iktidarın düşman politikaları nedeniyle tecrit altında tutuluyor. Tek kişilik hücrede tutuluyor. Tabi ki sadece Semra Güzel değil. Bugün tutsak aileleri hasta tutsakların serbest bırakılması için Diyarbakır Adli Tıp Kurumu önünde nöbet tutuyor. 11 aydır bu mücadeleyi yürütüyor. Yine tutsak aileleri İstanbul, İzmir ve Van’da da artık bu insanlık suçu haline gelen hasta tutsakların ısrarlı bir biçimde cezaevinde tutulması siyasetine karşı eylemlerini sürdürüyor. Yine Emine Şenyaşar, 571 gündür Urfa Adliyesi önünde. Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde tecrit politikalarının topluma yansımasını bir kez daha görmüş oluyoruz. Adalet ve Kalkınma Partisi olarak kendini tanımlayan AKP’nin artık Adaleti Ortadan Kaldırma Partisi haline geldiğini, toplumun her alanında adaletsizliği büyüttüğünün şahitliğini yapıyoruz. Bu adaletsizliğe karşı bizler mücadeleyi her alanda yürütmeye devam edeceğiz. 
 
İNŞA DA KADINLAR ÖNCÜ OLACAK
 
Bu mücadelenin bir ayağı Emek ve Özgürlük İttifakıdır. Geçtiğimiz günlerde ittifak bileşenleri bir araya geldi. Bu ülkede barıştan demokrasiden adaletten özgürlükten eşitlikten yana olan herkes İstanbul’da o gün deklarasyon salonundaydı. İlan ettiğimiz Emek ve Özgürlük İttifakıyla bu buluşmada halkların, farklı inançların, emekçilerin ayrımcılığa uğrayan bütün kesimlerin, kadına yönelik şiddete karşı duyanların, cinsiyetçiliğe geçit vermeyenlerin, sömürü düzenine isyan edenlerin, Kürt sorununda bu ülkede demokratik çözüm talep edenlerin, savaş ve tecrit politikalarına son vermek isteyenlerin, rant ve talan siyasetiyle yaşam alanlarını tahrip edilmesine karşı çıkan ekoloji ve doğa savunucularının, engelleri aşa aşa engelsiz bir yaşam kurma iddiasında olan engelli bireyleri, sağlamcılık ideolojisine karşı çıkan bireylerin buluşmasıydı. Biz buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Başka bir yaşam mümkün. Bunun örneği bugün Kuzey doğu Suriye'de. Bizler Türkiye’de de Kürdistan'da da Ortadoğu ve dünyanın dört bir yanında mümkün olanı inşa edebilecek güçteyiz. Bu inşa kadınların öncülüğünde olacak. Biz kadınlar yeniyi kuracağız. Bugün masaları etrafında ittifak görüşmeleri yapabilir, bugün partiler bir araya gelip kararlar verebilirler ama esas önümüzdeki dönemi belirleyecek olan kadınları mücadelesi dayanışması ve kadın ittifakı olacak. Bu emek ve özgürlük ittifakı bunların hepsinin bir araya geldiği bu salonda daha da genişleyen biraradalığı kurabileceğimize inanıyoruz.
 
ENTERNASYONEL KADIN MÜCADELESİ
 
Yine geçtiğimiz hafta sonu Batman’da TJA konferansını gerçekleştirdik. TJA Batman’da dördüncü konferansını gerçekleştirdi. Biliyorsunuz uzun bir süredir, Kürt Kadın Hareketinin temsiliyeti olan TJA’ya karşı sistematik bir saldırı, illegalize edilme çalışması sürdürülüyor. Ben de bir TJA aktivisti olarak geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen TJA konferansına katıldım. Konferansta bütün bu saldırı, baskı ve sindirme politikalarına karşı büyük bir coşku büyük bir kararlılık ve büyük bir moralle gerçekleştirildi. İlk gününde nasıl kendimizi daha fazla örgütleyebileceğimizi, bu erkek egemen tekçi, cinsiyetçi, militarist sisteme karşı yeniyi nasıl tartışacağımızı tartıştık. İkinci gününde Kürdistan Ortadoğu Kuzey Afrika Avrupa ve dünyanın dört bir yanından Türkiye’den feminist kadınların katılmış olduğu bir tartışma gerçekleştirdik. Oradan açığa çıkan sonuçtan enternasyonal kadın mücadelesini bu süreçte daha da büyütmemiz, bu erkek egemen rejimler karşısında dayanışmamızı ittifakımızı biraradalığımızı güçlendirmek oldu. Orada da yine bugün İran’da yükselen ve dünyanın dört bir yanına yayılan Jin Jiyan Azadi sloganları yükseldi. Kadın yaşam özgürlük sloganları yükseldi. Bu slogan önümüzdeki dönemi kurucu sloganlarından biri olacağı bir kez daha açığa çıktı. Her defasında ifade ediyoruz. 
 
YENİYİ KADINLAR KURACAK
 
21 yüzyıl kadınların yüzyılı olacak, kadınların özgürlüğü ile toplumun inançların farklılıkların özgürlüğü olacak. Bu iddia ve kararlılıkla gerçekleşen TJA konferansını buradan bir kez daha selamlıyorum. İnanıyoruz ki Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesi ile feminist ve sol sosyalist kadınlarla ortak mücadele hattını kurmakla Ortadoğu, Kuzey Afrika Kürdistan'ın dört bir yarından gelen kadınların dayanışması ve enternasyonal mücadelesiyle dünyanın her yerinde yeniyi ve kadın özgürlüğünü biz kuracağız. Bütün katılımcılara teşekkür ederiz. TJA’nın gerçekleştirdiği konferansın önümüzdeki dönem açısından yol açıcı oldu.”
 
  
 

Diğer başlıklar

26/04/2024
23:55 Tutuklanan Aslan'dan mesaj: Yazmaya devam edeceğiz
23:28 3 gazeteci tutuklandı
23:23 CHP’li Tanal’den Enerji Bakanlığı önünde oturma eylemi
23:18 'Celadet Ali Bedir-Xan’a saygı' gecesine büyük ilgi
22:13 Katalonya Muzik Grubu ve Aryen Kom’dan konser
21:47 Hatay’da 27 mahalle karantinaya alındı
21:20 Gazetecilerin hakimlik ifadeleri başladı
20:56 ODTÜ'de ‘kayyım rektör'ün yasağına karşı nöbet eylemi
20:24 Doğan’dan Adalet Bakanı’na: Aba altından sopa göstermeyin, kayyım rejimi sandığa gömüldü
19:59 ‘İzmir'in Çernobil'inde nükleer tepkisi
19:24 Cizîr’de, Celadet Ali Bedirxan’ın doğum günü kutlandı
18:23 Emine Şenyaşar 87 gündür Adalet Bakanlığı önünde
18:16 Tecavüz failine ‘iyi hal’ indirimi
17:03 Serbest bırakılan gazeteciler: Hakikati gerçekle buluşturduğumuz sürece müthiş kazanacağız
16:20 Gümüşhane'de yaylada açılmak istenen maden ocağına onay
16:00 Başhekim SES üyelerini hastaneden çıkarttırdı!
15:45 Tutuklamaya sevk kararı avukatlara verilmedi
14:57 Hakları için eylem yapan işçiler gözaltına alındı
14:37 İşte Amed kayyımının devrettiği taşınmazlar
14:33 3 gazeteci hakkında tutuklama istemi
14:24 Agrobay işçilerinin davası ertelendi
14:13 Cizîr'de 19 kişi gözaltına alındı
13:35 'Kürt iş insanlarının infazının MGK kararıyla olduğu tescillendi'
13:32 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası görüldü
13:10 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar
12:43 Şakran Cezaevi'nde tutsaklara hücre cezası
12:32 TJA: 1 Mayıs’ta tecride karşı alanlarda olacağız
12:28 'MİT' yalanıyla okulda tecavüz davasında verilen cezalar onandı
11:49 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin borcu belli oldu
11:33 Efrîn’de 2 yurttaş kaçırıldı
11:03 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
10:54 Gazetecilere yaptıkları haberleri soruldu
10:47 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye getirildi
10:14 Colemêrg'te madene karşı eylem 4'üncü gününde
09:24 Gever'de askeri operasyon
09:24 Riha’da ev baskınları
09:15 45 gündür yanıt arayan soru: Ali Veli nerede?
09:14 İnşaat işçileri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacak
09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın