Azizoğlu: Kayyım Kürtlerin kendisini yönetmesine karşı darbedir

img
DİYARBAKIR - Kayyım atamalarının “Kürtler kendini yönetmesin” mantığının devamı olduğunu belirten Silvan Belediye Eşbaşkanı Abbas Azizoğlu, “Sandık iradesi ortadadır. Yarın seçim olsa, halk bir kez daha iradesini ortaya koyacaktır” dedi. 
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Allah’ın lütfu” dediği 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile önü açılan kayyım atamaları, iktidarın politikası haline geldi. OHAL ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki 102 belediyeden 96’sına kayyım atayan AKP, 31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrası kazanamadığı belediyelere, bir kez daha kayyım atamalarıyla el koydu. HDP’nin 31 Mart seçimlerinde yüksek oy oranlarıyla kazandığı 6 belediyeye “KHK” gerekçesiyle el koyan AKP, 19 Ağustos 2019’da kayyım atamalarına başladı. 
 
AKP’nin 19 Ağustos’ta HDP yönetimindeki Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyeleri eşbaşkanlarının görevden alınmasıyla başlayan kayyım darbesinde, toplam 45 HDP’li belediyeye kayyım atandı. 4 milyon 356 bin 819 seçmenin iradesinin gasp edildiği politikayla belediyelere atanan vali ve kaymakamlar, Kürtlerin sembol isimlerinin yer aldığı tabela, levha ve anıtları kaldırdı, çok dilli belediyecilik yerine “tek dilli” belediyeciliği getirdi, kadın kurumlarına erkekleri atadı, adrese teslim ihalelerle kaynakların yandaşlara aktarılması Sayıştay raporlarına yansıdı. 
 
İktidarın ikinci kayyım darbesi üzerinden geçen 3 yılı, görevden uzaklaştırılarak yerine kayyım atanan Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Abbas Azizoğlu ile konuştuk. 
 
AKP iktidarının 30 Ekim 2014 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında karar altına aldığı “Çöktürme Planı”nı madde madde uygulandı. Bunların bir parçası ise Kürt siyasetçilere yönelik siyasi soykırım operasyonları oldu. İlk olarak 11 Eylül 2016’da DBP’li belediyelerle devreye konulan kayyım politikasıyla ne amaçlandı? 
 
Halk, kendi iradelerini seçti. Belediye başkanlıklarında, belediye meclis üyeliklerinde, il genel meclis üyeliklerinde böyle bir tutum içerisine girmişti ve bu da iktidarı tamamen çözümsüz hale getirdi. Seçimlerle alamadığı belediyeleri, kayyım siyaseti, irade gaspı ile elde etmek için bu çaba içerisine girdiler. Tabi ki bunun arka planı da var. Kürtlerin yerel yönetimlerde bu çıkışı onlar için bir tehlike arz ediyordu. Çünkü temel mantıkları, yüz yıllık cumhuriyetin mantığı “Kürtler irade olmasın”, “Kürtler kendilerini yönetmesin” oldu. Dolayısıyla elde edilen bu başarının önünün kesilmesi için böyle bir tutum içerisindeler. 
 
 
 Üç yıl gibi bir süre içerisinde birçok belediyemizde hiç borç yokken, milyonlarca TL borç batağına sürüklenmiştir.
 
2014 seçimleri sonrası 102 belediyeden 96’sına kayyım atandı. Birçok belediye eşbaşkanı gözaltına alındı. O döneme kadar ortaya çıkarılan projeler tamamen tersyüz edilerek, ortadan kaldırıldı. Özelikle ilk kayyım atamalarından sonra iki alana yönelim oldu. Birincisi kadın kazanımlarına yönelik müthiş bir saldırı, bütün kadın kazanımları ortadan kaldırılmıştı, kadın müdürlükleri, kadın daire başkanlıkları, kadın sığınma evleri gibi bütün çalışmalar yok edildi. Kimi yerlerde tamamen müdürlükler ve daire başkanlıkları kapatıldı. Kapatamadıkları yerlerde erkek atamak sureti ile içini boşaltamaya çalıştılar. İkinci bir alanda kültür ve dil alanıydı. Tamamen bu tür kurumlarda çalışanlar işten atıldı, müdürler ihraç edildi, daire başkanları tutuklandı. Dolayısıyla kültür sanat çalışmaları ve kadın çalışmalarının önüne geçildi. 
 
Aynı zamanda işin ekonomik tarafı var, bizim 2014’te aldığımız birçok belediyede hiçbir borç yokken, 2019 seçimleri sonrasında aldığımız belediyeler bütün gelir gider ve borç durumları halkla paylaşıldı. Orada işin vahameti ortaya çıktı. Üç yıl gibi bir süre içerisinde birçok belediyemizde hiç borç yokken, milyonlarca TL borç batağına sürüklenmiştir. Sadece eşbaşkanı olduğum Silvan Belediyesi’nin bile borcu 68 milyon TL. Bununla hedeflenen, birincisi hem belediye imkânlarını talan etmek, kendi yandaşlarına peşkeş çekmek, hem de sonraki seçimlerde gelecek olan HDP’li seçilmişlerinin çalışma yürütmesinin önüne geçmek. Fakat yanlış hesap Bağdat’tan döner. 2019 seçimlerinden sonra görüldü ki bütün bu borçlara rağmen halk iradesi kendi imkânlarıyla halk ile beraber birçok hizmete imza atmıştır. Üç yıla bakınca kayyımlar Kürtler kendilerini yönetmesin diye darbe girişiminde bulunmuşlardır, halkın iradesini yok saymışlardır, belediyelerin tümünü gasp etmişlerdir, belediyeleri karakollara çevirmişlerdir. 2019 seçimlerinden sonra geldiğimizde ilk işimiz belediyeleri o görüntülerden kurtarmak oldu. Belediyelerimiz hava aldı, halka açıldı. Halkın malı halka teslim edildi. 
 
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP 65 belediye kazandı. Ancak seçimler öncesi kayyım tehdidinde bulunan iktidar, birçok eşbaşkana mazbata vermedi. Seçimi kazanmamalarına rağmen yerine AKP’liler getirildi… 
 
Tamamen kendi özlerinde olan hırsızlık mantığının ön plana çıkmasıdır. 2019 seçimleri öncesinde yoğun bir propaganda süreci geçirildi. Özelikle halkın arasına belediye kazanılırsa bile kayyımlar atanacak, halkın kendi iradesini göstermesinin önüne geçmek için antipropagandalar yapıldı. İktidarın en yetkili ağızlarından bire bir ‘eğer yine kazanırlarsa yine kayyum atanır’ açıklamaları yapıldı. Biz ne dedik; bir gün bile olsa, halkın iradesi tecelli edecektir ve o belediyeleri kayyımlardan temizleyeceğiz. Ve dediğimizi yaptık. 2019 seçimlerinde 65 belediyeden zafer ile çıktık. Bunun üzerine ikinci bir darbe olarak nitelendirdiğimiz YSK’nin ihraç edilen adaylarımıza karşı ikinci bir darbesi gerçekleşti. 65 belediyemizden 8 belediye eşbaşkanlarına “KHK”li olduklarından dolayı mazbata verilmedi. Bu aynı zamanda yine Türkiye’de hukukun olmadığının göstergesidir. Eğer herhangi bir kusur teşkil etseydi, KHK’li diye bütün haklarından mahrum oldukları ortaya çıkmış olsaydı veya böyle bir hukuki dayanak olmuş olsaydı, başvuru sırasında YSK’nin bunları kabul etmemesi gerekirdi. Hukuksuzluğunun temelinde bu var. Sandık iradesi ortadadır. Sandık iradesinin dışında gerçekleşen her türlü olaya biz açık ve net bir şekilde hırsızlık diyoruz. Bunun başka bir anlamı yoktur. Bugün de seçim olsa, yarın da seçim olsa bu şahıslar, o belediyeyi göremezler, çünkü halk nettir, iradesini net olarak ortaya koyacaktır. 
 
Sonrasında HDP’nin neredeyse bütün belediyelerine kayyımlar atandı, görevden alınan eşbaşkanlar yargılamalara maruz kaldı, tutuklandı. Nitekim halen birçok eşbaşkan cezaevinde. AKP’nin kayyım politikasında yargı nasıl bir rol oynuyor? 
 
 
Kayyım atamalarının hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Hiçbir eşbaşkanımızın dosyasında belediye döneminde yapılan işlemlerle ilgili soruşturma yoktur. Bugüne kadar hiçbir dosyada bununla ilgili bir delil yoktur. 
 
Yerine kayyım atanan eşbaşkanlarımıza “kongreye niye katıldın” suçlamaları yöneltildi, “aday tanıtım toplantısına katıldığı” gerekçesiyle soruşturmalar açıldı. Bunun üzerinden dosyalar hazırlanarak, kayyım atamalarına gerekçe yapıldı. Halen güncelliği korunduğu için Uludere Belediye Başkanı ve Hilal Belde Belediye Başkanı 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla Şırnak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet almak” suçundan ceza aldı. 7 ay geçti, AKP iktidarı kendilerine bağlı olan bu iki belediye başkanını görevden almamışlardır. Daha dün yapılan bir açıklamada “belediye başkanlığı döneminde gerçekleştirilmediği için herhangi bir soruşturma açılmamıştır” ibaresi kullanılıyor. Görevden alınan, yerine kayyım atanan, tutuklanan hiçbir arkadaşımız, seçildiğin günden, görevden alındığı güne kadar hiçbir soruşturmaya tabi olmamışlardır. Tamamen önceki yıllardan kalan, siyasetçi olmalarından kaynaklanan açıklamaları ve partinin ilgili çalışmalarına katıldıkları için soruşturmalardır. Açık ve net belirtmek istiyoruz, kayyım atamalarının hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Hiçbir eşbaşkanımızın dosyasında belediye döneminde yapılan işlemlerle ilgili soruşturma yoktur. Devamlı ekonomik anlamda farklı farklı yerlerde yardımlar yapıldığı yönünde iddialar ortaya atılıyor. Bugüne kadar hiçbir dosyada bununla ilgili bir delil yoktur. 
 
Bir minareyi çaldığınızda, kılıfına uydurmanız lazım. Dolayısıyla bire bir “biz sizi görevden aldık ve size kayyım atadık” demek yerine, yargıyı kullanmışlardır. Bugün Türkiye’de hukuk katledilmiştir. Bunun sebebi iktidardır; bunun sebebi tekçi zihniyet, tek adam rejimidir. Bir yerden düğmeye basılmıştır ve o talimat üzerinden yargı eliyle kayyımlar atanmıştır. Bugünkü iktidar ne yargı bırakmıştır ne hukuk sistemi bırakmıştır. Bugün yaşadığımız gibi ekonomi sistemi de eğitim sistemi de bırakmışlardır. Tek bir elden, tek bir yerden, tek bir talimatla bunlar gerçekleştiriliyor. Düşünün yangın söndürmek için talimat bekleniyor. Türkiye bu hale gelmiştir. Dolayısıyla talimatla kayyımlar atanıyor, siyasetçilere dosya açılıp soruşturmalar açılıyor. 
 
Geçen 3 yılda kayyımların birçok skandalı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanına, bakanlara hediyeler, yolsuzluklar, ithal daire başkanları… Kentler nasıl yönetiliyor? 
 
Yerel yönetimler dediğimiz zaman bire bir halkla iletişim içerisinde olan, halkın taleplerini alan birinci derece kurum belediyelerdir. Şimdi hal böyle olunca, yerelin derdini, sorunlarını bilmek yereli ilgilendirir. Yerelin kendisi kendi sorunlarını çözebilir. Kayyım atamalarından sonra belediyelere, yerelle hiçbir bağlantısı olmayan, yerelin özgünlüklerinden bihaber ithal daire başkanları, ithal genel sekreterler, ithal müdürler, ithal personeller gelmeye başladı. Amaç halka hizmet etmek değildir. Amaç o belediyenin imkânlarını talan etmektir. Mardin kayyımı Mustafa Yaman’ın durumu ortadadır. Getirmiş oldukları daire başkanlıklarının neler yaptıkları ortadadır, yargıya intikal etmiştir. Bakanlara milyonlarca liralık hediyeler vermişlerdir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin durumu ortadadır. Nasıl talan ettikleri ortadadır. Kendi zevk ve sefaları için neler yaptıkları ortadadır. Her gelen kayyım kendi ekibini getirmektedir. Bir öncekini tanımamaktadır, bir öncekini tamamen görevden alıp geri göndermektedir. Bu da rant paylaşımının ne derecede büyük olduğunu gösteriyor. Bakınız, Ankara’da itfaiye eri olan bir şahıs, Lice Belediyesi’ne Başkan Yardımcısı olarak atandı. Bu şahıs Lice’yi bilmez, ihtiyacı nedir bilmez ama kendi yandaşlarını, kendi yandaş firmalarını çok iyi bilir. Elazığ’da bütün firmaları tanır, Elazığ firmalarından alışveriş yapar. Her gelen kayyım kendi ekibini getirdiği için halkın, kamunun malını çarçur ediyorlar. Bunlar teker teker tespit edilen, kimisi yargıya intikal eden durumlardır.
 
Biz ısrarla halkın kendi kendisini yönetmesi gerektiğini söylüyor, iktidarlara gerek yok diyoruz.  Yerel yönetimlere ihtiyacımız var diyoruz. HDP bütün ötekileştirilen, sistem dışı kalmış olanların, inançların, halkların, aidiyetlerin, gençlerin, kadınların partisidir. Tüzüğünde de açık ve net bir şekilde şunu belirtiyor: Kendi kendimizi yöneteceğiz, kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz! İktidarın anlamadığı şey budur. Çok seslilik, çok kültürlülük maalesef tek adam rejiminin panzehridir. En büyük düşman olarak gördüğü bu çok kültürlülük, çok renkliliği yok etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Dolayısıyla HDP’nin savunduğu fikirlerin tümüne bu şekilde saldırı gerçekleştiriyor. Bugün HDP’yi kapatmak istemesindeki nedenlerden bir tanesi de budur. 
 
Kayyımların Kürtlerin iradesine yönelik olduğunu söylediniz. İktidarın Kürtlere yönelik tahammülsüzlüğü nedir? Bununla aynı zamanda eşbaşkanlık modeli mi hedef alınıyor? 
 
 
Tekçiliğe karşı çoğulculuğu savunmanın yerel seçimlerdeki tezahürü eşbaşkanlık sistemidir. Israrla eşbaşkanlık sistemine saldırmaktadır. 
 
Tarihsel alt planına baktığımız zaman iktidarlar her zaman Kürtlere karşı, Kürtlerin bir araya gelmesine karşı bu şekilde bir direnç göstermişlerdir. Dolayısıyla bugün Kürtler, Türkiye siyasetinin üçüncü en büyük partisidir. Kürtler ve Türkiye’de yaşayan bütün halklar, bütün ötekileştirilenler, kadınlar, gençler, emekçiler, Türkiye’nin üçüncü partisi haline gelmiştir. Bunu tehlike olarak görüyorlar. Kadın kazanımlarının ön plana çıkması kendilerini korkutmaktadır. Tekçiliğe karşı çoğulculuğu savunmanın yerel seçimlerdeki tezahürü eşbaşkanlık sistemidir. Eşbaşkanlık sistemi tekçiliğe karşı çoğulculuğun, demokratik kararlaşmanın modelidir. Dolayısıyla ısrarla eşbaşkanlık sistemine saldırmaktadır. Eşbaşkanlığı bir tehlike olarak görmektedir. 
 
Siz de Silvan Belediyesi’nin eşbaşkanı iken görevden alındınız. Yüzde 75 oy oranıyla seçildiniz, ancak yerinize kayyım atandı, halk iradesi gasp edildi. Siz, şahsınızda yaşanan bu irade gaspını nasıl değerlendiriyorsunuz, kayyımı nasıl tariflersiniz?
 
Kayyımı halk iradesinin gaspı olarak tanımlıyoruz. Seçim sandığına inanılıyorsa, halkın iradesine inanılıyorsa, Silvan gibi bir yerde yüzde 75’in üzerinde bir oy ile eşbaşkanlık makamı ve belediye meclisinin büyük çoğunluğunu aldık. 11 ay sonra kayyım atandı. Kayyım atamasının gerekçesinin hiçbir hukuki altyapısı yoktur. Eşbaşkanımla ilgili gözaltına alma, ev hapsi söz konusu oldu. Dosyasında yine belirtiğimiz gibi “kongreye katılma”, kendi “aday tanıtım toplantısına katılma”, partinin eylem etkinliklerine katılma, basın açıklamalarına katılması yer aldı. Bunların tamamı da 2019 seçimleri öncesinde gerçekleşen eylem etkinliklerden ibaret. Yani bir dosya hazırlanması gerekiyordu, kayyım atanması gerekiyordu, bununla ilgili içi boş, hukuki olarak hiçbir anlam ifade etmeyen bir dosya ile kayyım ataması gerçekleşti. Fakat Silvan’ın iradesi, Silvan’ın seçilmişleridir. Biz yerel yönetimleri salt dört duvardan oluşan belediye binaları olarak görmüyoruz. Biz bugün o dört duvardan oluşan belediye binaları içerisinde olmayabiliriz ama halkımız ile beraber, yine halkın seçilmişi olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Halkın sorunlarını dinliyoruz, hizmet yapılması gerekiyorsa, onunla ilgili üretimler yapmaya çalışıyoruz. 
 
Siz görevden alınmasaydınız, Silvan için neler yapardınız?
 
Seçimler yapıldıktan sonra stratejik planlar hazırlanılır. Biz bu beş yıllık plan hazırlama sürecini yaklaşık üç ay gibi süre içerisinde değerlendirdik. Halkın bütün dinamikleriyle, STK’larla, halk toplantılarıyla, kadınlar ve gençlerle beraber Silvan’ın geleceği için bir plan hazırladık. Silvan’ın temel sorunlarından bir tanesi alt yapı sorunları ve bununla ilgili Silvan’da kanalizasyon ve yağmur suyu alt yapısının yapılması gerekiyordu. DBB’nin Stratejik Planı’na da bunu dâhil etmiştik. Bu arada alt yapısı biten bazı yollar, üst yapı yani asfalt çalışmaları gerçekleştirildi. İlgili kurumlar ile yapılan görüşmeler ve çalışmalar sonucunda bu gerçekleştirildi. Onun dışında Silvan’da büyük bir temizlik sorunu mevcut. Bununla ilgili girişimlerimiz oldu. Kayyum atanmadan önce de bu girişimlerimizin sonucunu almıştık. Temizlik ve çöp sorununu ortadan kaldırmayı düşünüyorduk. Ayrıca Silvan’da bir kent meydanı projemiz vardı. DBB ile ortak stratejik planımıza dahil ettik. İlçenin otogar sorunu vardı. Yer belirlemesi dahi yapıldı. Maalesef kısa vadeli projelerimizi dahi gerçekleştirmeden kayyım atandı. Bugün itibari ile geldiğimiz noktada, bizim olan bazı projeleri kendi projeleriymiş gibi gösterip, yandaşa peşkeş çekme durumu söz konusudur. 
 
Sizin bu projeleriniz varken, kayyım neler yaptı? 
 
Tek dertleri talan etmek, yandaşlara peşkeş çekmek, borç batağı altına almak. Dolayısıyla uçuk fiyatlarla ihaleler yandaşlara peşkeş çekiliyor. Dolayısıyla orada görünen kalıcı olabilecek herhangi bir hizmet ve çalışmanın olmadığını görüyoruz. Bazen göz boyama için bir şeyler yapıyorlar, bir asfalt dökümü söz konusu oluyor. Bazı zamanlarda peyzaj çalışmaları söz konusu oluyor, fakat hangi çalışmayı yaparlarsa yapsınlar, maalesef halkın hizmetleri olan alanda değil, yandaşlarına peşkeş çekmek için yapıyorlar. 
 
Kayyım politikası sonuç alır mı? 
 
 
Artık siyaset aklının, iktidar aklının şunu çok iyi bilmesi gerekiyor; 100 yıllık süre boyunca Kürtler güvenlik politikalarıyla, baskıyla, şiddetle, zorla, öldürmeyle, tutuklamayla, sürgünle yok edilemediler. 
 
100 yıllık devlet politikası var. Artık siyaset aklının, iktidar aklının şunu çok iyi bilmesi gerekiyor; 100 yıllık süre boyunca Kürtler güvenlik politikalarıyla, baskıyla, şiddetle, zorla, öldürmeyle, tutuklamayla, sürgünle yok edilemediler. Tam tersi bu direniş, bu mücadele, kartopu misali her yıl, her dönem yükseldi. Günümüzde ise HDP ile büyük bir demokratik mücadele veriliyor. İnkar, imha ve savaş politikalarıyla Kürt sorunu, halkların sorunu çözülemez, bu açık ve nettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu politikalarla kendisini bitirmiştir. Bugün eğer ekonomi darmadağın olmuşsa, eğer Türk Lirası’nın değeri bir anlam ifade etmiyorsa, sağlık sistemi çökmüşse, eğitim sistemi çökmüşse, ülkede işsizlik sorunu varsa, ülkede ekmek sorunu varsa, aş sorunu varsa, tümünün kaynağı savaş politikalarıdır, güvenlik politikalarıdır. Ülke kaynakları yüzde 70’i maalesef güvenlik politikalarına gitmektedir. Bütün bunlar 80 milyon insanın hakkıdır, geleceğidir. Açık ve net belirtiyoruz; savaş politikalarıyla bir yere varılmaz. Kürt sorununun barışçıl çözümü, Türkiye’deki meydana gelen bütün sistemsel sorunların çözülmesi anlamına geldiğine inanıyoruz. Ve bunun için mücadele ediyoruz. Dolayısıyla savaş politikaları değil, barış politikaları bütün halklara kazandırır. 
 
MA / Müjdat Can 

Diğer başlıklar

17:18 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanına ilişkin rapor
17:06 Et ve Süt Kurumu’ndan yüzde 25’lik zam
17:01 Hastane deposunda bir işçi ölü bulundu
15:54 Amed’de kaza: 2’si çocuk 10 yaralı
15:48 21 kişinin hayatını kaybettiği otelin 5 kolonu eksikmiş
15:46 MEB’de ‘ihale’ soruşturmasında 3 gözaltı
15:26 AKP'li Beyoğlu'nun kaldırdığı kadın heykeli yeniden dikildi
14:47 Özerk Yönetim ve Şam yeniden diyalog masasında
14:46 Êlih kayyımı 3 milyar 53 milyon 970 bin TL borç bıraktı
14:44 Wan’da düzenlenecek 1 Mayıs bölge mitingine çağrı
14:22 Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları CPT ile görüştü
14:21 Uzman çavuş tacizini takip eden Şirnex Barosu’na tehdit
14:20 Kaçak kazıda 3 kişi hayatını kaybetti
14:15 AKP'li yönetim belediye araçlarını bu hale getirdi
13:57 Gazeteci Gültekin hakkında beraat kararı
13:45 Taşımalı oylarla seçilen AKP'liler birbirlerini 'kirli işlerle' suçladı
12:52 Konya’da kuran kursu patlama davasında yeniden karar çıktı
12:43 CHP’nin yeni grup başkanvekili belli oldu
12:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:40 Wan-Gever yolu heyelan nedeniyle kapandı
11:39 AKP’nin bıraktığı borç billboardlara asıldı
11:04 Gazeteci Yalçın’a 1 yıl hapis ve para cezası
10:59 DEM Parti MYK'si toplandı
10:54 1 kolber katledildi, 1 kolber kayıp
10:36 Gülistan Doku Futbol Turnuvası: Özel savaşa karşı sahaya çıkıyoruz
10:10 Cinsel saldırıdan tutuklanan askerden 'saygın biriyim' savunması
09:45 Remziye Bor davasında AYM’den karar bekleniyor
09:28 Kayyımdan Erdoğan mitingi ve hediyelik eşyaya 8 milyon 886 bin TL harcama
09:04 177 gün oldu: Gazeteci Ahmet’ten haber yok
09:03 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
09:02 Ahtamar’da ilkbahar güzelliği
09:00 MİT’in çocuk etkinliğine tepki: Eğitim eğitimcilere bırakılmalı
09:00 'Tutsakların direnişine ortak olalım'
09:00 Gazeteci Özuğurlu: Egemenlerin düzeni arıza vermeye başladı
09:00 Gazeteci Oynaş: Cezaevinde baskılara karşı direniş arttı
09:00 18 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:54 Uluslararası 'Öcalan’la Diyalog' etkinlik günleri düzenlenecek
08:48 Deprem yaşanan Tokat’ta okullar tatil
00:43 Furkan Nesli Derneği’nde bıçaklı saldırı
17/04/2024
22:08 Şengal’de Çarşema Sor kutlamaları
20:44 Çanakkale'de kanal çalışmasında göçük: 2 işçi hayatını kaybetti
20:20 Binarê Qendîl’e saldırı
18:31 Uzman çavuş ‘cinsel saldırı’ suçundan tutuklandı
18:24 Evli olduğu Enes Suna tarafından şiddet gören kadın hayatını kaybetti
18:01 Japonya’da 6.4 ve 5 büyüklüğünde deprem
17:43 Cenevre’de CPT’ye çağrı: Tecrit işkencesini sonlandır
17:34 Şenyaşar: Üstünlerin hukukuna karşı nöbetimiz devam ediyor
17:26 Irak Parlamentosu'ndan Türkiye'ye ziyaret
17:02 Kobanê Davası’nda tahliye çıkmadı
16:45 Misirc kayyımının borçları bilboardlara asıldı
16:31 Sırrı Süreyya Önder Meclis oturumunda rahatsızlandı
16:14 Esenyurt’ta mobilya imalathanesinde yangın
15:55 Bafil Talabani: Seçimler zamanında yapılacak
15:53 Hezex’te renkli Çarşema Sor Bayramı kutlaması
15:35 Kayyım seçime 2 gün kala tüm kamera kayıtlarını sildirdi
15:29 Colemêrg’te 3 bölge 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi
15:24 Belediyede 4 görev verilen AKP'li başkan görevden alındı
15:21 Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatları AK’de: Bu kanunsuzluğu durdurabilirsiniz
15:17 Emekli ve emekçilerin maaşlarının düzenlenmesi için komisyon kurulması talebi
15:08 YSK, Hatay ve Ordu başvurularını reddetti
15:06 İşkence görüntüleri ortaya çıkan Veli’den günlerdir haber yok
14:44 Tutsak Rozerin Kalkan’ın tahliyesi 11 ay engellendi
14:38 Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çatışma
14:33 Wêranşar'da ilk 'Çarşema Sor' kutlaması
14:24 İYİ Parti'den istifa
14:05 BES mülakat uygulamasının kaldırılmasını talep etti
14:00 Sağlıkçılardan 'sağlıkta şiddete son' çağrısı
13:42 Erdoğan'dan seçim yorumu: Tek iktidar Cumhurbaşkanı’dır
12:31 Bakan Işıkhan: Temmuz'da asgari ücrete ara zam olmayacak
12:16 Kobanê Davası: 13 tutsak siyasetçi duruşmaya katılmadı
11:49 Tutsak kadınlara tehdit
11:35 Türkiye, Yeşil Gelecek Endeksi'nde son sıralarda
11:11 Yargıtay başkanı seçimi 20'nci tura kaldı
10:50 'Bêrû'nun yasaklanması hukuka aykırı bulundu
10:22 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kobanê Davası tarihi fırsata çevrilebilir
10:19 AYM'den 'tek tip elbise' kararı
10:12 İsrail’den Gazze’ye saldırı: 18 kişi yaşamını yitirdi
10:11 Giyadîn’de gözaltı
09:09 Gazeteci Ahmet 176 gündür KDP istihbaratının elinde
09:07 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:05 Mêrdîn kayyımları 3 milyar 502 milyon TL borç bıraktı
09:03 Hak savunucuları: Eylemdeki tutsakların talebi karşılanmalı
09:00 Av. Kaya: Abdullah Öcalan için yeni başvurularımız olacak
09:00 17 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:48 Kato'ya girişlere 15 günlük yasak
16/04/2024
21:43 Özel, Kobanê Davası için heyet görevlendirdi
20:34 Erdoğan, İsrail ile ticarete tepki gösterenleri hedef aldı
19:33 Çukurova’da kadınlardan öz savunma çağrısı
19:20 Wan direnişinin güler yüzlü çocuğu: İrademize sahip çıktık
19:07 Grevdeki işçiler gözaltına alındı
17:19 YSK, 2 il, 11 ilçe ve 7 beldede seçim itirazlarını reddetti
17:07 Şenyaşar, bariyerlere rağmen eylemini sürdürdü
16:55 Wan direnişinin sembolü Muhammed Orhan tahliye edildi
16:47 Seçimlerdeki şaibelerin araştırılması için önerge
16:44 Leyla Güven’e 5 ay ceza
16:41 Şiddet uygulayan polisler açığa alındı
15:24 Amed’de trafik kazası
15:13 Seçim sonrası yeni anket
14:37 İzmir’de asbestli gemi tepkisi
14:18 17 ve 18'inci turlarda da yeni başkan seçilemedi
13:35 1 Mayıs çağrısı: Adaletsiz düzene karşı alanlara çıkalım
12:46 Hatimoğulları: İktidarın 'çöktürme planı' çökmüştür
12:31 9. Amed Tiyatro Festivali'nde 19 oyun sahnelenecek
12:16 6 kadın gazetecinin davası ertelendi
11:49 Bahçeli seçim başarısızlığını görmedi: Oyumuz yüzde 16,62!
11:38 Cezaevi ve savcılığa İmralı başvurusu
11:37 ÇGD’nin ‘Yılın Başarılı Gazetecileri’ ödülleri sahiplerini buldu
11:31 Eylemdeki tutsağın annesi: Talepleri talebimizdir
11:05 BİSAM: Yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL
11:01 Kobanê Davası'nda yarın tutukluluk incelemesi yapılacak
10:57 İstanbul’da ev baskınları
09:58 Altın fiyatlarında yeni rekor
09:10 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 175 gündür haber yok
09:09 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:06 Ayşe Gökkan: Özel savaşa karşı özsavunma halkası genişletilmeli
09:03 Celadet Elî Bedirxan için saygı gecesi düzenlenecek
09:02 Hevsel'de çok emek az kazanç
09:01 Wêranşar'da Çarşema Sor kutlanacak
09:00 16 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:30 Qileban’da kaza: 4 kişi hayatını kaybetti
08:17 DAİŞ’liler 100 küçükbaş hayvan kaçırdı
08:10 91 kurum ve isimden CPT'ye İmralı mektubu
15/04/2024
21:55 AK önünde Abdullah Öcalan için miting: Sessizliği kabul etmeyeceğiz
21:34 İsrail'den İran saldırısına karşılık verme kararı
21:27 Filistinli Gazeteciler Sendikası: İsrail mart ayında 6 gazeteciyi öldürdü
19:14 Girê Sor’da aracın çarptığı çocuk yaşamını yitirdi
18:34 Adana Kadın Platformu’ndan fail H.İ’nin beraatine tepki
17:12 Şemzînan’da polisten yurttaşlara tehdit ve hakaret
16:48 DEDAŞ'tan boş daireye 34 bin TL fatura!
16:36 Adalet Bakanlığı’nın üç kapısı da Emine Şenyaşar’a kapalı
16:28 BES-AR: Yoksulluk sınırı 66 bine dayandı
16:23 Üniformalı tacizine tepki: Özsavunmamızı geliştireceğiz
15:59 Medet Serhat'ın mezarına saldırıya dair suç duyurusu
14:59 Şirnex’te mahalle bekçisi bir kişiyi vurdu
14:53 Yargıtay savcısı Deniz Poyraz davasında taleplerin reddini istedi
14:15 Kamu emekçileri vergide adalet istedi
14:12 DEM Parti’den avukat Akalın’ın mezarına ziyaret
13:37 Sêrt kayyımının bıraktığı borç: 456 milyon TL
13:35 Kürt müziğinin son 13 yılından seçme eser akorları kitabı çıktı
13:33 Temelli'den Meclis'teki partilere: Ders çıkarma zamanı
13:14 İran 2 kolberi katletti
12:28 ‘Büyüyen mücadelemiz tecridi kıracak’
12:19 Beşiktaş yangınında itfaiye raporu çıktı
12:14 İsrail'de 'savaş kabinesi' toplanacak
12:14 Bütçe açığı daha ilk çeyrekte 500 milyar TL’yi geçti
11:58 Yargıtay seçimleri 17'nci tura kaldı
11:39 DİB’ten Kobanê Davası çağrısı: Hukuksuzluğa karşı tutum alın
11:10 Türkiye ile İsrail arasındaki ticaretin yasaklanmasına dair kanun teklifi
11:00 Merkez Bankası’ndan rekor zarar!
10:33 Benzine yılda yüzde 113 zam