Azizoğlu: Kayyım Kürtlerin kendisini yönetmesine karşı darbedir

img
DİYARBAKIR - Kayyım atamalarının “Kürtler kendini yönetmesin” mantığının devamı olduğunu belirten Silvan Belediye Eşbaşkanı Abbas Azizoğlu, “Sandık iradesi ortadadır. Yarın seçim olsa, halk bir kez daha iradesini ortaya koyacaktır” dedi. 
 
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Allah’ın lütfu” dediği 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz 2016’da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile önü açılan kayyım atamaları, iktidarın politikası haline geldi. OHAL ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki 102 belediyeden 96’sına kayyım atayan AKP, 31 Mart 2019 yerel seçimleri sonrası kazanamadığı belediyelere, bir kez daha kayyım atamalarıyla el koydu. HDP’nin 31 Mart seçimlerinde yüksek oy oranlarıyla kazandığı 6 belediyeye “KHK” gerekçesiyle el koyan AKP, 19 Ağustos 2019’da kayyım atamalarına başladı. 
 
AKP’nin 19 Ağustos’ta HDP yönetimindeki Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyeleri eşbaşkanlarının görevden alınmasıyla başlayan kayyım darbesinde, toplam 45 HDP’li belediyeye kayyım atandı. 4 milyon 356 bin 819 seçmenin iradesinin gasp edildiği politikayla belediyelere atanan vali ve kaymakamlar, Kürtlerin sembol isimlerinin yer aldığı tabela, levha ve anıtları kaldırdı, çok dilli belediyecilik yerine “tek dilli” belediyeciliği getirdi, kadın kurumlarına erkekleri atadı, adrese teslim ihalelerle kaynakların yandaşlara aktarılması Sayıştay raporlarına yansıdı. 
 
İktidarın ikinci kayyım darbesi üzerinden geçen 3 yılı, görevden uzaklaştırılarak yerine kayyım atanan Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Abbas Azizoğlu ile konuştuk. 
 
AKP iktidarının 30 Ekim 2014 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında karar altına aldığı “Çöktürme Planı”nı madde madde uygulandı. Bunların bir parçası ise Kürt siyasetçilere yönelik siyasi soykırım operasyonları oldu. İlk olarak 11 Eylül 2016’da DBP’li belediyelerle devreye konulan kayyım politikasıyla ne amaçlandı? 
 
Halk, kendi iradelerini seçti. Belediye başkanlıklarında, belediye meclis üyeliklerinde, il genel meclis üyeliklerinde böyle bir tutum içerisine girmişti ve bu da iktidarı tamamen çözümsüz hale getirdi. Seçimlerle alamadığı belediyeleri, kayyım siyaseti, irade gaspı ile elde etmek için bu çaba içerisine girdiler. Tabi ki bunun arka planı da var. Kürtlerin yerel yönetimlerde bu çıkışı onlar için bir tehlike arz ediyordu. Çünkü temel mantıkları, yüz yıllık cumhuriyetin mantığı “Kürtler irade olmasın”, “Kürtler kendilerini yönetmesin” oldu. Dolayısıyla elde edilen bu başarının önünün kesilmesi için böyle bir tutum içerisindeler. 
 
 
 Üç yıl gibi bir süre içerisinde birçok belediyemizde hiç borç yokken, milyonlarca TL borç batağına sürüklenmiştir.
 
2014 seçimleri sonrası 102 belediyeden 96’sına kayyım atandı. Birçok belediye eşbaşkanı gözaltına alındı. O döneme kadar ortaya çıkarılan projeler tamamen tersyüz edilerek, ortadan kaldırıldı. Özelikle ilk kayyım atamalarından sonra iki alana yönelim oldu. Birincisi kadın kazanımlarına yönelik müthiş bir saldırı, bütün kadın kazanımları ortadan kaldırılmıştı, kadın müdürlükleri, kadın daire başkanlıkları, kadın sığınma evleri gibi bütün çalışmalar yok edildi. Kimi yerlerde tamamen müdürlükler ve daire başkanlıkları kapatıldı. Kapatamadıkları yerlerde erkek atamak sureti ile içini boşaltamaya çalıştılar. İkinci bir alanda kültür ve dil alanıydı. Tamamen bu tür kurumlarda çalışanlar işten atıldı, müdürler ihraç edildi, daire başkanları tutuklandı. Dolayısıyla kültür sanat çalışmaları ve kadın çalışmalarının önüne geçildi. 
 
Aynı zamanda işin ekonomik tarafı var, bizim 2014’te aldığımız birçok belediyede hiçbir borç yokken, 2019 seçimleri sonrasında aldığımız belediyeler bütün gelir gider ve borç durumları halkla paylaşıldı. Orada işin vahameti ortaya çıktı. Üç yıl gibi bir süre içerisinde birçok belediyemizde hiç borç yokken, milyonlarca TL borç batağına sürüklenmiştir. Sadece eşbaşkanı olduğum Silvan Belediyesi’nin bile borcu 68 milyon TL. Bununla hedeflenen, birincisi hem belediye imkânlarını talan etmek, kendi yandaşlarına peşkeş çekmek, hem de sonraki seçimlerde gelecek olan HDP’li seçilmişlerinin çalışma yürütmesinin önüne geçmek. Fakat yanlış hesap Bağdat’tan döner. 2019 seçimlerinden sonra görüldü ki bütün bu borçlara rağmen halk iradesi kendi imkânlarıyla halk ile beraber birçok hizmete imza atmıştır. Üç yıla bakınca kayyımlar Kürtler kendilerini yönetmesin diye darbe girişiminde bulunmuşlardır, halkın iradesini yok saymışlardır, belediyelerin tümünü gasp etmişlerdir, belediyeleri karakollara çevirmişlerdir. 2019 seçimlerinden sonra geldiğimizde ilk işimiz belediyeleri o görüntülerden kurtarmak oldu. Belediyelerimiz hava aldı, halka açıldı. Halkın malı halka teslim edildi. 
 
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP 65 belediye kazandı. Ancak seçimler öncesi kayyım tehdidinde bulunan iktidar, birçok eşbaşkana mazbata vermedi. Seçimi kazanmamalarına rağmen yerine AKP’liler getirildi… 
 
Tamamen kendi özlerinde olan hırsızlık mantığının ön plana çıkmasıdır. 2019 seçimleri öncesinde yoğun bir propaganda süreci geçirildi. Özelikle halkın arasına belediye kazanılırsa bile kayyımlar atanacak, halkın kendi iradesini göstermesinin önüne geçmek için antipropagandalar yapıldı. İktidarın en yetkili ağızlarından bire bir ‘eğer yine kazanırlarsa yine kayyum atanır’ açıklamaları yapıldı. Biz ne dedik; bir gün bile olsa, halkın iradesi tecelli edecektir ve o belediyeleri kayyımlardan temizleyeceğiz. Ve dediğimizi yaptık. 2019 seçimlerinde 65 belediyeden zafer ile çıktık. Bunun üzerine ikinci bir darbe olarak nitelendirdiğimiz YSK’nin ihraç edilen adaylarımıza karşı ikinci bir darbesi gerçekleşti. 65 belediyemizden 8 belediye eşbaşkanlarına “KHK”li olduklarından dolayı mazbata verilmedi. Bu aynı zamanda yine Türkiye’de hukukun olmadığının göstergesidir. Eğer herhangi bir kusur teşkil etseydi, KHK’li diye bütün haklarından mahrum oldukları ortaya çıkmış olsaydı veya böyle bir hukuki dayanak olmuş olsaydı, başvuru sırasında YSK’nin bunları kabul etmemesi gerekirdi. Hukuksuzluğunun temelinde bu var. Sandık iradesi ortadadır. Sandık iradesinin dışında gerçekleşen her türlü olaya biz açık ve net bir şekilde hırsızlık diyoruz. Bunun başka bir anlamı yoktur. Bugün de seçim olsa, yarın da seçim olsa bu şahıslar, o belediyeyi göremezler, çünkü halk nettir, iradesini net olarak ortaya koyacaktır. 
 
Sonrasında HDP’nin neredeyse bütün belediyelerine kayyımlar atandı, görevden alınan eşbaşkanlar yargılamalara maruz kaldı, tutuklandı. Nitekim halen birçok eşbaşkan cezaevinde. AKP’nin kayyım politikasında yargı nasıl bir rol oynuyor? 
 
 
Kayyım atamalarının hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Hiçbir eşbaşkanımızın dosyasında belediye döneminde yapılan işlemlerle ilgili soruşturma yoktur. Bugüne kadar hiçbir dosyada bununla ilgili bir delil yoktur. 
 
Yerine kayyım atanan eşbaşkanlarımıza “kongreye niye katıldın” suçlamaları yöneltildi, “aday tanıtım toplantısına katıldığı” gerekçesiyle soruşturmalar açıldı. Bunun üzerinden dosyalar hazırlanarak, kayyım atamalarına gerekçe yapıldı. Halen güncelliği korunduğu için Uludere Belediye Başkanı ve Hilal Belde Belediye Başkanı 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyla Şırnak 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet almak” suçundan ceza aldı. 7 ay geçti, AKP iktidarı kendilerine bağlı olan bu iki belediye başkanını görevden almamışlardır. Daha dün yapılan bir açıklamada “belediye başkanlığı döneminde gerçekleştirilmediği için herhangi bir soruşturma açılmamıştır” ibaresi kullanılıyor. Görevden alınan, yerine kayyım atanan, tutuklanan hiçbir arkadaşımız, seçildiğin günden, görevden alındığı güne kadar hiçbir soruşturmaya tabi olmamışlardır. Tamamen önceki yıllardan kalan, siyasetçi olmalarından kaynaklanan açıklamaları ve partinin ilgili çalışmalarına katıldıkları için soruşturmalardır. Açık ve net belirtmek istiyoruz, kayyım atamalarının hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Hiçbir eşbaşkanımızın dosyasında belediye döneminde yapılan işlemlerle ilgili soruşturma yoktur. Devamlı ekonomik anlamda farklı farklı yerlerde yardımlar yapıldığı yönünde iddialar ortaya atılıyor. Bugüne kadar hiçbir dosyada bununla ilgili bir delil yoktur. 
 
Bir minareyi çaldığınızda, kılıfına uydurmanız lazım. Dolayısıyla bire bir “biz sizi görevden aldık ve size kayyım atadık” demek yerine, yargıyı kullanmışlardır. Bugün Türkiye’de hukuk katledilmiştir. Bunun sebebi iktidardır; bunun sebebi tekçi zihniyet, tek adam rejimidir. Bir yerden düğmeye basılmıştır ve o talimat üzerinden yargı eliyle kayyımlar atanmıştır. Bugünkü iktidar ne yargı bırakmıştır ne hukuk sistemi bırakmıştır. Bugün yaşadığımız gibi ekonomi sistemi de eğitim sistemi de bırakmışlardır. Tek bir elden, tek bir yerden, tek bir talimatla bunlar gerçekleştiriliyor. Düşünün yangın söndürmek için talimat bekleniyor. Türkiye bu hale gelmiştir. Dolayısıyla talimatla kayyımlar atanıyor, siyasetçilere dosya açılıp soruşturmalar açılıyor. 
 
Geçen 3 yılda kayyımların birçok skandalı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanına, bakanlara hediyeler, yolsuzluklar, ithal daire başkanları… Kentler nasıl yönetiliyor? 
 
Yerel yönetimler dediğimiz zaman bire bir halkla iletişim içerisinde olan, halkın taleplerini alan birinci derece kurum belediyelerdir. Şimdi hal böyle olunca, yerelin derdini, sorunlarını bilmek yereli ilgilendirir. Yerelin kendisi kendi sorunlarını çözebilir. Kayyım atamalarından sonra belediyelere, yerelle hiçbir bağlantısı olmayan, yerelin özgünlüklerinden bihaber ithal daire başkanları, ithal genel sekreterler, ithal müdürler, ithal personeller gelmeye başladı. Amaç halka hizmet etmek değildir. Amaç o belediyenin imkânlarını talan etmektir. Mardin kayyımı Mustafa Yaman’ın durumu ortadadır. Getirmiş oldukları daire başkanlıklarının neler yaptıkları ortadadır, yargıya intikal etmiştir. Bakanlara milyonlarca liralık hediyeler vermişlerdir. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin durumu ortadadır. Nasıl talan ettikleri ortadadır. Kendi zevk ve sefaları için neler yaptıkları ortadadır. Her gelen kayyım kendi ekibini getirmektedir. Bir öncekini tanımamaktadır, bir öncekini tamamen görevden alıp geri göndermektedir. Bu da rant paylaşımının ne derecede büyük olduğunu gösteriyor. Bakınız, Ankara’da itfaiye eri olan bir şahıs, Lice Belediyesi’ne Başkan Yardımcısı olarak atandı. Bu şahıs Lice’yi bilmez, ihtiyacı nedir bilmez ama kendi yandaşlarını, kendi yandaş firmalarını çok iyi bilir. Elazığ’da bütün firmaları tanır, Elazığ firmalarından alışveriş yapar. Her gelen kayyım kendi ekibini getirdiği için halkın, kamunun malını çarçur ediyorlar. Bunlar teker teker tespit edilen, kimisi yargıya intikal eden durumlardır.
 
Biz ısrarla halkın kendi kendisini yönetmesi gerektiğini söylüyor, iktidarlara gerek yok diyoruz.  Yerel yönetimlere ihtiyacımız var diyoruz. HDP bütün ötekileştirilen, sistem dışı kalmış olanların, inançların, halkların, aidiyetlerin, gençlerin, kadınların partisidir. Tüzüğünde de açık ve net bir şekilde şunu belirtiyor: Kendi kendimizi yöneteceğiz, kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz! İktidarın anlamadığı şey budur. Çok seslilik, çok kültürlülük maalesef tek adam rejiminin panzehridir. En büyük düşman olarak gördüğü bu çok kültürlülük, çok renkliliği yok etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Dolayısıyla HDP’nin savunduğu fikirlerin tümüne bu şekilde saldırı gerçekleştiriyor. Bugün HDP’yi kapatmak istemesindeki nedenlerden bir tanesi de budur. 
 
Kayyımların Kürtlerin iradesine yönelik olduğunu söylediniz. İktidarın Kürtlere yönelik tahammülsüzlüğü nedir? Bununla aynı zamanda eşbaşkanlık modeli mi hedef alınıyor? 
 
 
Tekçiliğe karşı çoğulculuğu savunmanın yerel seçimlerdeki tezahürü eşbaşkanlık sistemidir. Israrla eşbaşkanlık sistemine saldırmaktadır. 
 
Tarihsel alt planına baktığımız zaman iktidarlar her zaman Kürtlere karşı, Kürtlerin bir araya gelmesine karşı bu şekilde bir direnç göstermişlerdir. Dolayısıyla bugün Kürtler, Türkiye siyasetinin üçüncü en büyük partisidir. Kürtler ve Türkiye’de yaşayan bütün halklar, bütün ötekileştirilenler, kadınlar, gençler, emekçiler, Türkiye’nin üçüncü partisi haline gelmiştir. Bunu tehlike olarak görüyorlar. Kadın kazanımlarının ön plana çıkması kendilerini korkutmaktadır. Tekçiliğe karşı çoğulculuğu savunmanın yerel seçimlerdeki tezahürü eşbaşkanlık sistemidir. Eşbaşkanlık sistemi tekçiliğe karşı çoğulculuğun, demokratik kararlaşmanın modelidir. Dolayısıyla ısrarla eşbaşkanlık sistemine saldırmaktadır. Eşbaşkanlığı bir tehlike olarak görmektedir. 
 
Siz de Silvan Belediyesi’nin eşbaşkanı iken görevden alındınız. Yüzde 75 oy oranıyla seçildiniz, ancak yerinize kayyım atandı, halk iradesi gasp edildi. Siz, şahsınızda yaşanan bu irade gaspını nasıl değerlendiriyorsunuz, kayyımı nasıl tariflersiniz?
 
Kayyımı halk iradesinin gaspı olarak tanımlıyoruz. Seçim sandığına inanılıyorsa, halkın iradesine inanılıyorsa, Silvan gibi bir yerde yüzde 75’in üzerinde bir oy ile eşbaşkanlık makamı ve belediye meclisinin büyük çoğunluğunu aldık. 11 ay sonra kayyım atandı. Kayyım atamasının gerekçesinin hiçbir hukuki altyapısı yoktur. Eşbaşkanımla ilgili gözaltına alma, ev hapsi söz konusu oldu. Dosyasında yine belirtiğimiz gibi “kongreye katılma”, kendi “aday tanıtım toplantısına katılma”, partinin eylem etkinliklerine katılma, basın açıklamalarına katılması yer aldı. Bunların tamamı da 2019 seçimleri öncesinde gerçekleşen eylem etkinliklerden ibaret. Yani bir dosya hazırlanması gerekiyordu, kayyım atanması gerekiyordu, bununla ilgili içi boş, hukuki olarak hiçbir anlam ifade etmeyen bir dosya ile kayyım ataması gerçekleşti. Fakat Silvan’ın iradesi, Silvan’ın seçilmişleridir. Biz yerel yönetimleri salt dört duvardan oluşan belediye binaları olarak görmüyoruz. Biz bugün o dört duvardan oluşan belediye binaları içerisinde olmayabiliriz ama halkımız ile beraber, yine halkın seçilmişi olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Halkın sorunlarını dinliyoruz, hizmet yapılması gerekiyorsa, onunla ilgili üretimler yapmaya çalışıyoruz. 
 
Siz görevden alınmasaydınız, Silvan için neler yapardınız?
 
Seçimler yapıldıktan sonra stratejik planlar hazırlanılır. Biz bu beş yıllık plan hazırlama sürecini yaklaşık üç ay gibi süre içerisinde değerlendirdik. Halkın bütün dinamikleriyle, STK’larla, halk toplantılarıyla, kadınlar ve gençlerle beraber Silvan’ın geleceği için bir plan hazırladık. Silvan’ın temel sorunlarından bir tanesi alt yapı sorunları ve bununla ilgili Silvan’da kanalizasyon ve yağmur suyu alt yapısının yapılması gerekiyordu. DBB’nin Stratejik Planı’na da bunu dâhil etmiştik. Bu arada alt yapısı biten bazı yollar, üst yapı yani asfalt çalışmaları gerçekleştirildi. İlgili kurumlar ile yapılan görüşmeler ve çalışmalar sonucunda bu gerçekleştirildi. Onun dışında Silvan’da büyük bir temizlik sorunu mevcut. Bununla ilgili girişimlerimiz oldu. Kayyum atanmadan önce de bu girişimlerimizin sonucunu almıştık. Temizlik ve çöp sorununu ortadan kaldırmayı düşünüyorduk. Ayrıca Silvan’da bir kent meydanı projemiz vardı. DBB ile ortak stratejik planımıza dahil ettik. İlçenin otogar sorunu vardı. Yer belirlemesi dahi yapıldı. Maalesef kısa vadeli projelerimizi dahi gerçekleştirmeden kayyım atandı. Bugün itibari ile geldiğimiz noktada, bizim olan bazı projeleri kendi projeleriymiş gibi gösterip, yandaşa peşkeş çekme durumu söz konusudur. 
 
Sizin bu projeleriniz varken, kayyım neler yaptı? 
 
Tek dertleri talan etmek, yandaşlara peşkeş çekmek, borç batağı altına almak. Dolayısıyla uçuk fiyatlarla ihaleler yandaşlara peşkeş çekiliyor. Dolayısıyla orada görünen kalıcı olabilecek herhangi bir hizmet ve çalışmanın olmadığını görüyoruz. Bazen göz boyama için bir şeyler yapıyorlar, bir asfalt dökümü söz konusu oluyor. Bazı zamanlarda peyzaj çalışmaları söz konusu oluyor, fakat hangi çalışmayı yaparlarsa yapsınlar, maalesef halkın hizmetleri olan alanda değil, yandaşlarına peşkeş çekmek için yapıyorlar. 
 
Kayyım politikası sonuç alır mı? 
 
 
Artık siyaset aklının, iktidar aklının şunu çok iyi bilmesi gerekiyor; 100 yıllık süre boyunca Kürtler güvenlik politikalarıyla, baskıyla, şiddetle, zorla, öldürmeyle, tutuklamayla, sürgünle yok edilemediler. 
 
100 yıllık devlet politikası var. Artık siyaset aklının, iktidar aklının şunu çok iyi bilmesi gerekiyor; 100 yıllık süre boyunca Kürtler güvenlik politikalarıyla, baskıyla, şiddetle, zorla, öldürmeyle, tutuklamayla, sürgünle yok edilemediler. Tam tersi bu direniş, bu mücadele, kartopu misali her yıl, her dönem yükseldi. Günümüzde ise HDP ile büyük bir demokratik mücadele veriliyor. İnkar, imha ve savaş politikalarıyla Kürt sorunu, halkların sorunu çözülemez, bu açık ve nettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bu politikalarla kendisini bitirmiştir. Bugün eğer ekonomi darmadağın olmuşsa, eğer Türk Lirası’nın değeri bir anlam ifade etmiyorsa, sağlık sistemi çökmüşse, eğitim sistemi çökmüşse, ülkede işsizlik sorunu varsa, ülkede ekmek sorunu varsa, aş sorunu varsa, tümünün kaynağı savaş politikalarıdır, güvenlik politikalarıdır. Ülke kaynakları yüzde 70’i maalesef güvenlik politikalarına gitmektedir. Bütün bunlar 80 milyon insanın hakkıdır, geleceğidir. Açık ve net belirtiyoruz; savaş politikalarıyla bir yere varılmaz. Kürt sorununun barışçıl çözümü, Türkiye’deki meydana gelen bütün sistemsel sorunların çözülmesi anlamına geldiğine inanıyoruz. Ve bunun için mücadele ediyoruz. Dolayısıyla savaş politikaları değil, barış politikaları bütün halklara kazandırır. 
 
MA / Müjdat Can 

Diğer başlıklar

05/07/2025
22:55 Tetwan'daki festival konserlerle sürüyor
22:48 Muhittin Böcek tutuklandı
22:29 3 ilçedeki yangınlar kontrol altına alındı
22:14 Gazze'de katledilenlerin sayısı 57 bin 338’e çıktı
22:09 Pirsûs'ta katledilenler için Tuzluçayır'da yürüyüş
21:55 Özel'den Erdoğan'a istifa çağrısı
21:46 Birçok kentte 'süreç' temalı buluşma: Halk somut adım bekliyor
21:19 İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy'den Şam’a ziyaret
21:14 Muhittin Böcek'e tutuklama talebi
20:40 CHP PM yarın olağanüstü toplanacak
20:06 Serra Bucak: Belediye başkanlarının yeri cezaevi değildir
19:46 Gabar Dağı’nda yeniden yangın çıktı
19:42 Kürtçe, Süryanice ve Ermenice kurslardan mezun olanlar belgelerini aldı
19:27 Muhittin Böcek adliyeye sevk edildi
19:22 Aydınlar barışı tartıştı: Direnenin direnenle dayanışma düzeyi düşük
19:11 Ege Denizi'nde 3,9 büyüklüğünde deprem
19:08 AKP’li Çelik'ten Özel'e yanıt
18:50 Emek ve Demokrasi Güçleri: Başkanları serbest bırakın
18:45 Deprem Bilimci Görür’den uyarı
18:18 Gazeteci Timur Soykan gözaltına alındı
18:16 'Kültürel soykırım' paneli: Köklerimize dönmeliyiz
18:08 İHD: Yangına geç müdahale ihlallere yol açtı
18:01 Bakırhan: Hukukun olmadığı bir sistem kimseye kazandırmaz
17:53 Aydın’da bir kadın katledildi
17:48 Bakan Tunç CHP’ye operasyonları eleştirenleri hedef aldı
17:43 Licê’deki yangın kontrol altına alındı
17:31 DEM Parti olağanüstü toplanıyor
17:27 Wan’da halk buluşmaları: Daha büyük bir mücadele başlıyor
17:14 Gözaltındaki Zeydan Karalar halkı belediye önüne çağırdı
17:07 Güney Kürdistan Ulusal Kürt Kadın Birliği Platformu deklare edildi
16:35 Çocuk çalıştayında deneyimler paylaşıldı: Modelimizi oluşturmalıyız
16:16 'Hêviyên Hunerê' sergisi açıldı
16:13 Özgür Özel: Bu savaş ilanı demokratik siyasete açılmıştır
16:03 KHK eylemi 137'nci haftasında: Barışın önü işe iadelerle açılır
15:44 Sabahat Tuncel: 8 Temmuz’da Ankara’da buluşalım
15:39 DEM Parti'den Semsûr Belediyesi'ne dayanışma ziyareti
15:37 Amedspor yeni sezon formalarını tanıttı
15:21 Dörtyol yangınında son durum
15:16 Muratpaşa'da aynı yerde ikinci yangın
15:12 Licê kırsalında yangın
15:10 Antalya Arkeoloji Müzesi yıkılacak
14:58 Adana Büyükşehir Belediyesi önünde gözaltı protestosu
14:44 Silivri açıklarında 4,1 büyüklüğünde deprem
14:36 Ağır hasta tutsaklar Aktaş ve Gurban'ın tahliyesini istediler
14:19 Çocuk çalıştayında anadilde eğitime vurgu
14:09 İki kentte gençlik çalıştayı: Üzerimize düşeni yapacağız
13:58 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması: Titizlikle çalışıyoruz
12:56 Hatay'da deprem
12:56 Bakırhan'dan operasyonlara tepki: Antidemokratik uygulamalardan vazgeçin
12:51 Cumartesi Anneleri: Vedat Aydın dosyasında cezasızlığa son verin
12:26 CHP'nin Kurtulmuş ile yapacağı komisyon görüşmesi ertelendi
12:17 DEM Parti, Semsûr ve Adana belediyelerini ziyaret edecek
12:15 Hatay’da yangın kısmen kontrol altına alındı
12:01 Kayıp yakınları: Vedat Aydın’ın faillerini açığa çıkarın
11:32 CHP MYK'si olağanüstü toplandı
11:18 Eş genel başkanlar: Bu operasyonlar çözümün yolunu tıkıyor
11:11 Gençlik çalıştayında Ortadoğu'daki krizler ve çözümler tartışılacak
11:07 DEM Parti’den önemli bilgilendirme: İsim bildirin
10:44 Gabar’da binlerce ağaç küle döndü
10:03 DEM Parti'den İzBB tepkisi: Barış umuduna zarar veriyor
09:49 Köylüler nöbette: Yasa geri çekilene kadar mücadele edeceğiz
09:17 Hastane sevki 15 defa engellenen tutsağa alzeheimer tanısı konuldu
09:12 AYM'den Kader Ortakaya kararı: Yaşam hakkı ihlal edildi
09:07 İzol Davası yeniden görülecek: Avukatlardan 'tutuklama' başvurusu
09:06 Asgari ücrete ara zam tartışmaları: Birleşik mücadeleyle yol alabiliriz
09:06 Uytun davası 16 yıldır sürüyor: Asker cezalandırılmadı, gaz fişeği bulunmadı
09:05 AKP'li Nasıroğlu'nun şirketi Sisê'yi talan ediyor
09:04 Helikopterden atılan Şiban’a verilen ceza onandı
09:03 ‘Tehlikeli’ gemi söküm için Aliağa'da
09:02 Suavi: Sanat barışla özgürleşir
09:01 Amed’de düzenlenecek gençlik çalıştayına davet
09:00 05 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:47 Belediye başkanı tutuklanmıştı: Vekili de gözaltına alındı
08:21 Dörtyol'da orman yangını: Bin 870 kişi tahliye edildi
08:02 CHP'li belediyelere operasyon: Karalar, Tutdere ve Böcek gözaltında
04/07/2025
22:52 Kürdistan ve Türkiye'de demokrasiyi sağlamalıyız'
21:06 Bakırhan'dan Soyer'in tutuklanmasına tepki: Derhal serbest bırakılmalı
20:31 Munzur Festivali çağrısı: Sanatçıların katılımı topluma güç verecektir
19:57 Zeytinlik yasasına karşı nöbette olan köylülere dayanışma ziyareti
19:44 Eskişehir'de madden aramaya ÇED olumlu kararı
19:33 KESK üyesi KHK'lilerin işlerine iadesi istendi
18:53 Omerya'daki yangın kontrol altına alındı
18:40 Yangından zarar görenlerle dayanışmaya valilik engeli iddiası
18:27 İhraç istemiyle disipline sevk edilen Jiyan Ormanlı'nın istifası istendi
18:07 Tunç Soyer ve CHP İl Başkanı Aslanoğlu tutuklandı
18:01 Pınar Bayrak'ı katleden Ziya Ecer’e ağırlaştırılmış müebbet
17:35 Pınar Bulunmaz davasında yine tutuklama çıkmadı
17:06 Diploma iptalini protesto eden öğrenci serbest
16:54 Tetwan’da ‘İnsan hakları ve barış’ paneli düzenlendi
16:34 Eskişehirliler Cengiz Holding'in maden projesine karşı eylemde
16:33 Buca ve Ödemiş’te yangın: Yerleşim yerleri boşaltıldı
16:10 Manavgat Belediye Başkanı gözaltına alındı
15:59 İstanbul'da 'Demokratik Toplum Çalıştayı' düzenlenecek
15:59 Xeceri'deki GES projesi iptal
15:41 İmamoğlu hakkında 'sahte diploma' iddianamesi
15:39 Gundik Festivali'ne itiraz: Fikriyatı başka yöne evrildi
15:31 ‘Öcalan’ın çağrısı Ortadoğu’yu istikrara kavuşturabilir’
15:24 ATK'den hasta tutsak Güler için ‘hayatını yalnız idame ettiremez' raporu
15:21 İnsan hakları sempozyumunda 'ortak mücadele' vurgusu
15:13 Defterdeki Kürtçe şarkılardan dolayı hücre cezası verildi
14:49 2 yıl 1 ay hapis cezasının gerekçesi: Öcalan'a 'PKK Lideri' demek!
14:39 DBP Agirî’de yeni yönetimini belirledi
14:29 Hindistan'da sel ve heyelan: 69 ölü, 110 yaralı
14:26 Ahmet Saymadi hakkında ceza ve tahliye
14:13 33 yıl tutsaklığın ardından Amed'de kitlesel karşılandı
14:07 Omerya’da ormanlık alanda yangın
12:51 Gabar'daki yangın geniş bir alana yayıldı
12:27 Meclis’te yemekten zehirlenme iddiası
12:09 Tunç Soyer: Dosyamızda cevabı olmayan hiçbir soru yok
12:07 Tunç Soyer ve 98 kişi hakkında tutuklama talebi
11:58 10. Yargı Paketi sonrası tutuklu/hükümlü sayısı
11:38 İzmir'deki yangınlarda son durum
11:11 Ailelerden İmralı’ya gitmek için başvuru
11:07 Diploma iptalini protesto eden öğrenciye gözaltı
10:58 Wan'da tutsaklara görüş yasağı
09:53 Eylemdeki işçilerden 'grev' uyarısı
09:52 Gelecek Partili Torun: Komisyon bir an önce kurulmalı
09:50 İzmir’de 137 kişi adliyeye sevk edildi
09:41 Köyden ilçeye atla gidiyorlar
09:38 Tutsak Güneş çoklu hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor
09:34 IHRNGO Direktörü: İran'da artan baskının amacı yeni protestoları engellemek
09:30 Gençler 'Barış ve Demokratik Toplum Süreci' gündemiyle buluşacak
09:23 Doğa harikası Heftbori HES'le yok edilecek
09:22 Amed Baro Başkanı: Sürece hukuki katkı sunmaya hazırız
09:21 Uluslararası Kürt-Alman Üniversitesi’ne dair merak edilenler
09:14 Türkiye’ye gelen aydınlar: Temel hedef Öcalan’ın özgürlüğüdür
09:07 Îdir'de bereketli kayısı hasadı
09:04 KNK Eşbaşkanı Karamus: Ulusal birlik için her zamankinden daha umutluyuz
09:02 Aydın: Ulusal kongreyi erteleme ve geciktirme şansı kalmadı
09:01 Wan'da 'Hêviyên Hunerê' sergisi açılacak
09:00 04 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
03/07/2025
23:59 Festivalde pedallar madde bağımlılığına dikkat çekmek için döndü
23:52 Mehmet Çakas, Türkiye'ye sınır dışı edilmeyle karşı karşıya
23:13 'Demokratik Toplum Buluşmaları' sürüyor: Sürece sahip çıkalım
22:06 Tahliye kararı verilen gazeteci Aksu cezaevinden çıktı
19:22 Ödemiş'te orman yangında can kaybı 2'ye yükseldi
19:16 Tabutla AKP binasına yürüyen işçiler, iktidarı istifaya çağırdı
18:30 Zeynep Kınacı ve Sema Yüce Amed'de anıldı
18:08 3 işçi hayatını kaybetmişti: Kaza değil, cinayet
17:39 TÜİK enflasyon verileri, BES-AR'ın 16.52 puan gerisinde kaldı
16:58 Ege'de 3 kentte yangın
16:53 Aydın'da kadınlar süreci konuştu
15:33 İstanbul’daki yangın kontrol altına alındı
15:23 Tağar Çayı'nda bilirkişi incelemesi
15:22 Çocuğu intihara sürükleyen iki zanlı yine tutuklanmadı
15:18 Gazeteci Aksu tahliye edildi
15:17 DFG: LeMan dergisinin yanındayız
15:15 Dev Sağlık-İş bakanlık önünde: Bu teklifle müzakere değil mücadele edilir
15:08 DEM Parti: Silahsızlanmaya dair önümüzdeki hafta tarihi adım hazırlığı var
14:50 Musa Kaya'nın taziyesine kitlesel ziyaret