#MeToo ile sesini duyuran İranlı oyuncu: Rojava’dan öğreneceklerimiz var

  • kadın
  • 09:03 31 Aralık 2021
  • |
img

ANKARA - Maruz kaldığı tecavüz tehditleri nedeniyle İran’dan İspanya’ya göç etmek zorunda kalan ve #MeToo Hareketi ile sesini kazandığını belirten oyuncu Shaghayegh Norouzi, kendisine ilham veren Rojava Devrimi’ni “kadın mücadelesinin başarısı” olarak nitelendirdi. 

 
Kadın mücadelesinin kesintisiz sürdüğü 2021’i geride bırakıyoruz. Farklı kıtalarda ortak sorunlar yaşayan kadınlar, eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyüterek, “21’inci yüzyıl kadın yüz yılı olacak” belirlemesini 2022 yılına taşımayı hedefliyor. Maruz kaldıkları her türlü şiddeti teşhir etmenin ötesinde dayanışmayı ve ortak mücadeleyi de büyüten kadınlar, en baskıcı rejimlere karşı dahi mücadeleyi bırakmadı. İran rejiminin baskıcı, erkek egemen zihniyetine karşı İranlı kadınlar, Me Too Hareketi’ne dahil olarak yaşadıklarını dünyaya duyurdu. 
 
İran’da psikolojik şiddet ve tecavüz tehditlerine maruz kalan oyuncu Shaghayegh Norouzi, İran’da #MeToo Hareketi’ne öncülük eden isim. İran’da 12 yıl boyunca oyunculuk yapan Norouzi, ketten ayrılınca sahne arkasında kadınlara yaşatılan cinsel şiddet ve baskıyı anlatmaya karar verdi ve dünyaca tanınan #MeToo Hareketi’nin aktivistlerinden biri oldu. İspanya’da çalışmalarını yürüten Norouzi, mücadeleye adım atmasını “konuşmaya başladım” şeklinde nitelendirdi, ilham kaynağı ise Rojava Kadın Devrimi oldu. 
 
3 yıl önce göç etmek zorunda kaldığı İspanya’da mücadelesini sürdüren Norouzi ile yaşamını ve verdiği mücadeleyi konuştuk.
 
 
 İran’dan çıkmanıza neler etki etti?
 
Bir kadın olarak aşırı şekilde baskı ve eziyet yaşıyordum. Özelikle iş yerimde. İran’dan, kadına yönelik baskı nedeniyle çıktım. İran gibi baskıcı bir ülkeden çıkmak her kadının hakkıdır. Kadınlar toplumsal bir gruptur ki dışarı çıkma hakları var. Yani oradaki kadına karşı şiddetin kendisi göçmek için yeterli bir sebepti.  
 
Özellikle iş yerinde yaşadığınız baskıya vurgu yaptınız, İran’dayken oyunculuk yapıyordunuz, kamera arkasında kadılara neler dayatılıyor?
 
 İran Hükümeti itaat eden ve kimliği olmayan bir kadın modeli istiyor ve bu imajın yükü kadın oyuncuların sırtına yükleniyor. İran’da oyuncu olmak istiyorsanız bu yalanı temsil etmek sizin göreviniz oluyor.
 
En önemli mesele, İran Hükümeti itaat eden ve kimliği olmayan bir kadın modeli istiyor. Hükümetin yaratmak istediği kadın imajı yükünün ağırlığı da kadın oyuncuların sırtına yükleniyor. Ama benim gibi birçok oyuncu, bu imaja inanmıyor ve karşı. Yaratılmak istenen imaj, İran’daki kadınların gerçekliğini yansıtmıyor, bu nedenle buna karşı mücadele ettik. Ancak oyuncu olmak istiyorsanız bu propagandalara da boyun eğmeniz gerekiyor ve bu yalanı temsil etmek sizin göreviniz oluyor. Bu, hikayenin en önemli kısmı ama tamamı değil.  Sadece o propagandayı temsil etmekle kalmıyor, aynı zamanda kamera arkasında çok ağır şekilde kadına karşı cinsel şiddet ve cinsel istismar uygulanıyor. Bu da, İran’ın kadın düşmanlığı politikaları yüzünden. Sinemalarda çalışan kadınlara karşı; cinsel saldırı, şiddet, mesleki ve ekonomi üzerinden tehditler yapılıyor. Bu durum İran’da sistematik hale gelmiş durumda. Sistemin de bundan haberi var. ‘Kadın oyuncular erkeklerin kölesidir’ gibi bir algı var ve buna kimse müdahale etmiyor. 
 
 Peki oyunculuğa ilk başladığınızda nasıl sıkıntılarla karşılaştınız ve bahsettiğiniz tehditlerden kendinizi nasıl korudunuz?
 
Evet, kendimden de bahsedeceğim ama öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki biz kadınlar yaşadığımız sistematik cinsel şiddete karşı farklı tepkiler gösterebiliriz. Tüm kadınlardan aynı tepkiyi bekleyemeyiz. Kendime gelince, 21 yaşındaydım ve henüz eğitimim bitmemişti ama mesleği çok sevdiğim için çabaladım ve oyunculuğa başladım. Bir dizinin başrolünde oynadım. İlk deneyimim olarak 7 ay boyunca o dizinin çekimindeydim. Bunları bir kadın olarak durumumu izah etmek, ne kadar kırılgan bir durumda olduğumu anlamanız için anlatıyorum. O işe girmek için birçok sınavdan geçtim. Çok iyi olduğum için kazandığımı düşündüm ki beni seçenler de ‘300 kişi arasından seçildin’ dediler. Ama çekimlerin 3 haftası bitmeden yönetmen, mesleki arkadaşlarımın ötesinde bir ilişki istemeyi hak gördü. Bunu kabul etmedim. Ama bu sadece ‘hayır’ demekle yani bir kelimeyle olmadı. Genç ve mesleki açıdan kırılgan bir kadın için buna ‘hayır’ demek çok zor bir süreçti. Bu teklife karşı ‘hayır’ demek ve direnmek 7 aylık bir dizi çekimi sürecini benim için cehenneme çevirdi.  Sonrasında o yönetmen ve orada çalışan tüm erkekler tarafından mobbinge uğradım, başka yerlerde çalışmamı engellediler. 7 ay içinde psikolojik eziyet hayatımın tamamını etkiledi ve travmaya dönüştü. Hayatımdaki en derin olaylardan biri o 7 aylık çalışma oldu.  
 
Sonra İran’da #MeToo Hareketi’ni başlattınız. Mücadeleyi başlattığınızda İran’daki kadınların tepkisi ne oldu, ifşalar diğer kadınları nasıl etkiledi?
 
Cinsel şiddeti anlatmak dünyanın her yerinde çok zor. Türkiye’de de olduğu gibi. Benden önceleri bazı kadınlar ifşalar yapmıştı ama çok etki etmemişti. Ben bu sorunları yaşadığımda henüz #MeToo Hareketi yoktu. Ben de yalnızdım. Ama o dönemde İran’da gazeteci kadınların yaşadıkları cinsel şiddetle ilgili bir röportaj yayınlanmıştı. Ben de instagram hesabımdan bir yazı yazdım ve işimle ilgili deneyimlerimi anlattım. Yazım çok tepki çekti ve bu konu üzerinde durmaya karar verdim. Yeni yurt dışına çıkmıştım. İnstegram hesabımdan, tüm kadınların mesleklerinde yaşadıkları cinsel şiddetleri bana yazmalarını istedim. Birkaç ay boyunca kendi instegram hesabımdan birçok kadının hikayesini yayınladım. İfşaları, hesabımdan paylaştığım dönmede İran’da bazı haberler de çıkmaya başladı. Sinema içerisinde çalışan ama çok ünlü olmayan kadınlar kendi instegram hesaplarından yaşadıklarını ifşa etmeye başladı. Yani İran’da #MeToo Hareketi ilk başta kadınların özel hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla başladı.  
 
Bu hareketlerle yavaş yavaş #MeToo dalgası başladı ve ben de ‘me_too_ movement iran’ isimli ayrı bir sosyal medya hesabı açtım, kadınlarla çalışma yürüttük. Büyüyen bu hareket, bir dayanışma grubuna dönüştü. Hem bu sayfanın arkasında çalışan kadılar hem de İran’dan gönderilen hikayeleri yazan kadınların bir dayanışma grubu. Sayfa hala aktif ve 2 binden fazla ifşa hikayeleri yayınlandı. Bu ifşalar, kendi kimliği ve kimliği belli olmayanlara ait ve hikayelerin bazıları çok güçlü olan erkeklere dairdi. Halkın onları tanıması için gerekiyordu. Bu hikayelerin birçoğu normal sıradan kadınlar tarafından anlatılıyordu. 
 
Şuan İspanya’da neler yapıyorsunuz? Oyunculuğa devam edebiliyor musunuz?
 
Hali hazırda tüm zamanımı #MeToo için harcıyorum. Bu şekilde sesimi geri aldığımı hissediyorum. Metoo içinde başka kadınlarla iş birliği yapmak, birlikte çalışmak ve kadın dayanışması, benim hiçbir zaman hiçbir yerde bulamadığım içimdeki boşluklarımı dolduruyor. Oyunculuk açısından yeni yeni küçük işlere de başladım. Ama oyunculuktaki yaratıcılığımı şimdi tamamen #MeToo için kullanıyorum. 
 
Kadın dayanışması hayatınızı nasıl etkiledi ve size güç veren ne oldu? 
 
Cinsel şiddetin kendisi çok zor. Mağdur olanı suçlama kültürü ifşaları da zorlaştırdı. Dayanışma grubu, grupça hareket etmek bana güç verdi. 
 
Dayanışma grubu, grupça hareket etmek bana güç verdi.  Karşılıklı destek. Çünkü bizim için cinsel şiddeti anlatmak çok zor. Cinsel şiddetin kendisi çok zor ve bundan bizim hiçbir suçumuz yok. Mağdur olanı suçlama kültürü ifşaları da zorlaştırdı. Ama cinsel şiddet de ifşa edilerek, karşı çıkılabilir. Mağdur olanı suçlayan anlayışa karşı bu ifşaları ve buna karşı çıkmanın ne kadar önemli olduğunu anlamamız gerekiyor. Bizim. Başka kadınlar da gelip ifşa ediyor. Yapmamız gereken iş budur. Bu mücadeleyi de  #MeToo Hareketi çok güzel yapıyor. 
 
* Kendi itirafına göre İran’da 10 yıl boyunca 300’den fazla kadına tecavüz eden Keyvan İmamverdi isimli erkek de #MeToo Hareketi sayesinde ifşa oldu ve hakkında dava açıldı. Bu dava, İran’da ifşalar üzerine açılan ilk dava mıydı? Gelişmeleri anlatır mısınız? 
 
Evet, çok sayıda kadına tecavüz eden Keyvan İmamverdi ile ilgili ifşalar oldu. Keyvan İmamverdi, aydın kimliğini kötü amaçları için kullanıyordu. İran’daki aydın toplumu da şuana kadar ifşa olanlara karşı hiçbir tepki göstermedi ve sorumluluk kabul etmedi. Bu çok acı bir şey. Keyvan İmamverdi de o toplumdan biriydi. Hakkında yapılan ifşalar sel gibi gelmeye başladı. Bu #MeToo Hareketi’nin ifşalarındandı. Davaya dönüşen ilk dosyalarından oldu. Tecavüze uğrayanlardan biri bize yazdı ve çok ağır şekilde tecavüze uğradığını anlattı. Ardından 6 kişi daha yazdı. Bazıları da başka feminist sayfalara gönderdi. Hepsini bir araya toplarsak 20’den fazla ifşa vardı. Bu dosya, yargı sistemimizin kadınların şikayetlerini kabul ettiği tek dosya oldu. Bu kadınların çok iyi bir avukatları var. Onun vasıtasıyla biz de bu dosyayı takip ediyoruz. 
 
Kadınların yaptıkları ifşaların ardından mı yargı harekete geçti yoksa kadınların resmi olarak şikayet etmeleri mi gerekti?
 
Başta kadınların ifşaları İran yargısının tepkisine neden oldu. İran’da ilk kez ifşalar yargının dikkatini çekti. Ardından kadınlar sosyal medya aracılığıyla birbirlerini buldu ve bir kadın avukata gittiler. Avukat da tüm dosyaları toplayıp savcılığa şikayette bulundu. Keyvan İmamverdi tutuklandı. Yargılaması devam ediyor. İran’da yasa sadece bir cinsel suçu tanıyor o da tecavüzdür. İspatlanırsa da cezası idamdır. Keyvan İmamverdi için de idam isteniyor. Ama idam cezası bu ifşaları yapan şikayetçi kadınların bir açıklama yapmasına sebep oldu. İfşa eden kadınlar, aynı zamanda idama da karşı olduklarını beyan etti ve idam yerine hapis cezasının verilmesini istediler. 
 
Yıl boyunca birçok ülkede kadınlar #MeToo Hareketi sayesinde başlarına gelen her türlü şiddeti ifşa etti. Yıl boyu sürdürülen hareket aynı zamanda ülkeler arası kadınların birbiriyle bağ kurmasına da neden oldu. İranlı kadınlar, dünya kadınlarıyla mücadelelerini ortaklaştırabildi mi?
 
Başka kadınlarla ilişkimizi daha çok güçlendirmek istiyoruz. Ama ne yazık ki İran’ın kadınlarıyla ilgili her türlü sıkıntı çok zayıf bir şekilde yayımlanıyor. Bizim sesimiz çok zayıf. Ama grubumuz dünyanın başka yerlerindeki kadınlarla bağ kurmak için çok çabalıyor. Uluslararası #MeToo gruplarıyla ilişki kurabildik. Türkiye’den de feminist hareketlerle bağ kurabildik, ilişkimiz de iyi gidiyor. Afganistan’daki hareketlerle de ilişki kurmaya çalışıyoruz. Bazen onların #MeToo aktivistlerinin yazılarını, haberlerini yayınlıyoruz. Bunun için çok çabalıyoruz. 
 
#MeToo Hareketi ile bir kez daha gördük ki tüm dünyada kadınların yaşadıkları ve verdikleri mücadele birbirine benziyor. Tam da bu noktada uluslararası kadın mücadelesinin daha yükselmesi gerektiğine dair neler söylemek istersiniz?
 
Erkek egemenliğinin yapısı çok çelişkili ve bu yapının çok enteresan mekanizmaları var. Bu yapı çok güçlü ve araçsaldır. Erkek egemen yapı, kadınlar üzerindeki baskısını oluşturduğu sahte kadın kimlikleriyle sürdürmek istiyor. Öyle ki kadınların birbiriyle yarıştığını, birlikte hareket edemediklerini, bir sorun varsa suç kadındadır, kadınlar güçsüzdür…Buna benzeyen birçok uzun sahte tanımlar sayabiliriz. Ama önemli olan şu ki bu tanıtımlar üzerinden bize baskı kuruluyor. Kontrol altına alınıyoruz. Buna karşı yapacağımız ise bu sahte imajı kırmak. Yaratılan bu imaj üzerine çizik atmak. Bunun da tek bir yolu var feminist ilkeler ve sorumluluklarla başarabiliriz. Bu ilkeler ki kadınların birbirine nasıl davranması gerektiğini belirliyor. Kullanılan kavramların düzeltilmesi konusunda da ısrarcı olmalıyız. Örneğin; bir tecavüz olayında sadece tecavüzcü suçludur. Mağdurun da suçlu olabileceğini hiçbir şekilde kabul etmemeliyiz. Erkeklere suçumuzun olmadığını anlatmak yerine enerjimizi asıl sorun üzerine odaklamalıyız. Bu şekilde cinsel şiddeti durdurabiliriz. Kadınlar olarak birbirimizi savunmamız, birbirimizin sesi olmamız gerekiyor. Elimizde olan imkanları başka kadınlarla da paylaşmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde birbirimizle dayanışma kurabiliriz. 
 
Bahsettiğiniz mücadele örneklerinden biri fiili olarak Rojava’da yaşatılıyor. Rojava’daki kadınların devrimiyle ilgili neler düşünüyorsunuz? Size ilham veren noktaları oldu mu?
 
 Rojava, bir kadın savaşıdır, mücadelesidir ve başarısıdır. Bu yüzden ilham kaynağı. Onlardan öğreneceklerimiz var, çeşitliliği simgeliyor. 
 
Evet evet tabi ki ilham kaynağı oldu. Rojava’daki durum bize, kadınların direnişinin ne kadar kurtarıcı olduğunu gösterdi. Savaşı başlatan erkeklere kıyasla kadınların farkını da gösteriyor. Rojava’daki kadınların direnişinde  feministlik ilkeler de var. Onlardan öğreneceklerimiz var. Örneğin; Rojava’daki dayanışma çok çeşitliliği kabul etmiş bir hareket. Rojava çeşitliliği simgeliyor. Rojava devrimi, kadınların erkeklerin gericiliğine karşı direnişin simgesi. Kadınlar şunu anlatmak istiyor; ‘Erkeklerin gericiliğine karşı direnişimiz silahlanacak kadar ciddi. Ama aynı zamanda benim direnişim barışla, çeşitlilikle, çok kültürlülükle, farklı mezhepler arasında bir dayanışma ve birliktelik kuruyor.’ Tüm kadınların istediği de budur. Rojava, kadınlar için ilham kaynağı. Kürt kadınlarla bu konuda konuştum. Rojava’daki kadınlar da ilk başlarda o kadar güçlü değiller. Rojava’daki Kürt kadınlar, Kürt erkeklere karşı da çok fazla mücadele ettiler, bu gücü kazanabilmek için. Bence Rojava, bir kadın savaşıdır, mücadelesidir ve başarısıdır. Bu yüzden ilham kaynağı. 
 
MA / Zemo Ağgöz 
 

Diğer başlıklar

17:06 Çetin'in taziyesine 'şehit namirin' sloganıyla ziyaret
17:01 Vince çıkan işçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı
16:42 DEM Parti Kadın Meclisi direnişteki kadınları ziyaret etti
16:41 DEM Parti Turizm Bakanlığından Kürtçe ve diğer dilleri teşvik edilmesini istedi
15:52 Dilek İmamoğlu: Adalet yara alırsa umut yeşermez
15:19 İHD: 6 bin 94 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
15:00 Bireysel silahlanma protestosu
14:07 Silahlı saldırıda 4 kişiyi yaralayan korucular serbest bırakıldı
13:54 LeMan davasında Pehlevan hakkında tahliye kararı
13:09 KESK'li kadınlar 25 Kasım programını açıkladı: Barış talebinde ısrarcıyız
12:26 MB anketine göre enflasyon beklentisi yükseldi
11:45 Çakıroğlu: Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının kurucularından biri Abdullah Öcalan olacak
11:31 Tanrıkulu: Güven artırıcı adımlar atılmalı
Ekmen: Toplumun desteği süreç için önemli
11:13 AB Türkiye Delegasyonu Amed Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti
11:09 Sürecin etkili öncülere ihtiyacı var
10:55 Seyîd Rıza'nın mezar yeri açıklansın: Gidersem gözüm açık kalacak
10:51 Bakırhan: Süreçte belediyelere büyük sorumluluk ve görev düşüyor
09:58 92 yaşındaki tutsak annesi: Ölmeden oğlumu görebilecek miyim?
09:44 Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ‘suça göre’ muamele!
09:43 'Katliama işveren yer hazırlıyor, devlet göz yumuyor'
09:41 Prof. Dr. Nilgün Toker: Süreç hukuki güvence altına alınmalı
09:39 Barış Anneleri'nden komisyona çağrı: Komisyon önderliğimizle görüşsün
09:33 Wan'da Mısır Çarşısı metruk bir yapıya dönüştü
09:31 ÖHD’li Güneş: 'Umut hakkı’nın uygulanmaması demokratikleşmeye dirençtir
09:30 Her okulun kapısındalar: Çocuklar ve kadınlar 'özel' hedef
09:11 MARSU daire başkanı hakkında ‘taciz ve mobing’ten suç duyurusu
09:09 'Ölümlerin önüne geçmek için acil gündem hasta tutsaklar olmalı'
09:07 Engellenen röportajın 4. bölümü: Devleti demokratikleştirmek lazım
09:00 14 KASIM 2025 GÜNDEMİ
13/11/2025
23:46 Süveyda’da çatışmalar şiddetleniyor
23:37 DEM Partili Uysal: Gençlerin soluyacağı temiz hava kalmadı
21:30 Hatay Arsuz’da orman yangını
21:21 DEM Partili Hun: Her 4 gençten biri Türkiye’yi terk etmek istiyor
20:45 Sırrı Süreyya anısına turnuva: Her gol barış sözü olacak
20:40 Hatimoğulları ve Bakırhan, Demokratik Yerel Yönetimler Kuruluyla bir araya geldi
20:35 AB delegasyonu Amed'de
20:29 Uyuşturucuya karşı mücadeleye ayrılan bütçe yüzde 0,02
20:22 Kuzey ve Doğu Suriye’de üçlü görüşme
20:01 Meteoroloji'den 6 il için 'sarı kod 'uyarısı
19:58 Halkevleri: Polis eliyle özel bir saldırı programı uygulanıyor
19:55 Erdoğan, Erhürman'la görüştü
19:33 DEM Parti'den bütçe görüşmelerinde gençler için fon önerisi
19:22 'Yaşamlarımızı örgütlü mücadelemize emanet edeceğiz'
19:17 Şemrex’te kadınlar fidanları toprakla buluşturdu
19:11 Amedspor’dan 'bahis' açıklaması
19:07 Pasûr'daki iş cinayeti protesto edildi: Önlemler alınmadı
19:01 Dilovası Belediye Başkanı'nın eleştirilere yanıtı 'çoğu yer kaçak' oldu
18:47 223 işçinin direnişi 106'ncı gününde
17:51 Rusya: Ukrayna'ya saldırılar sürecek
17:37 Madde bağımlılığı ve fuhuşa karşı yürüyüşe çağrı
17:25 Adlığ ve Edemen’in taziyesine kitlesel ziyaret
16:59 Gazeteci Aykol'un hayati riski sürüyor
16:45 Mûş’ta ‘Kadın kurtuluş ideolojisi’ atölyesi
16:33 Pasûr’daki iş cinayetindeki ihmaller zinciri
16:30 TFF, bahis soruşturmasında futbolcuların cezalarını duyurdu
16:18 Ferdi Zeyrek'in ölümüne ilişkin iddianame kabul edildi
16:15 Suriye'nin Londra Büyükelçiliği 13 yıl sonra açıldı
16:13 Barrack: QSD’nin entegrasyonunu görüştük
16:07 HPG’li Öztürk’ün taziyesine kitlesel ziyaret
15:55 Komisyonun toplanacağı tarih belli oldu
15:45 İmamoğlu'nun hesabına erişim engeli
15:40 Wan Barosu: Rojin’in faillerinin bulunması için mücadelemiz sürecek
15:01 Cenazelere dönük saldırılara tepki: Barış sadece silahların susması değildir
14:58 Demokratik Modernite'nin yeni sayısı çıktı
14:56 Gazeteci Rahime Karvar’a ceza
14:25 ABD'den Türkiye'deki 7 şirkete yaptırım
14:24 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret
14:11 '6 kişinin öldüğü işyeri ruhsatsızdı, belediye göz yumdu'
14:07 Mûş'ta 'Çocuk yaşta zorla evlilikle mücadele' çalıştayı
13:54 HDP binasını yakma girişimi davasının gerekçeli kararı açıklandı
13:26 Epstein’ın mesajlarında Barrack’ın adı geçiyor
13:21 Nev Bahçe’de toplanan ayvalar reçele dönüştü
12:43 Sinemada katledilen çocuklara adanan festival başlıyor
12:22 DEM Parti: Alevilerin rızasının olmadığı çalışmaları durdurun
12:19 Tayfun Kahraman'ın tahliye talebine ret
12:13 Gazeteci Şahin’in yurt dışı yasağı 7 yıldır kaldırılmıyor
11:59 Behdînan’da seçim protestoları sürüyor
11:34 'İktidar Abdullah Öcalan'la görüşme konusunda yaklaşımını ortaya koymalı'
11:18 Taliban kadınlara okuma yazma veren kursları kapattı
11:16 Amûdê Katliamı kınandı:Unutmayacağız, unutturmayacağız
10:42 Şara’nın ABD ziyareti sonrası Suriye’yi ne bekliyor?
10:37 Pervin Buldan: Süreç yasal düzenlemeyle birlikte ilerler
10:18 Yangından kurtuldu: Hiçbir koruyucu önlem alınmıyordu
10:14 Rojin’in vücudundaki 2 DNA’nın bulaş olmadığı kesinleşti
09:50 Jeoloji Mühendisi: Deprem basıncı ve enerjisi batıya kaydı
09:47 Mersin'de 18 tutsak hastalıklarına rağmen tahliye edilmiyor
09:46 Cezaevinde ‘disiplin cezası’ alsan dert almasan ayrı bir dert!
09:45 Wan sokakları: Demokrasi için haklarımız tanınmalı
09:33 Tek saha çalışmasının koordinatörü: Stratejik planlar gerekli
09:25 Bahçeli’nin ‘sonuna geldik’ dediği süreç hangi aşamada?
09:18 Çevre mitingine katılım çağrısı: Direniş meşrudur
09:17 18 kez anjiyo olan tutsak tahliye edilmiyor
09:08 Tutsaklardan Aykol'a: Devrimci iradenle bu illeti de bertaraf edeceğine inanıyoruz
09:07 Sındırgı'da peş peşe üç deprem meydana geldi
09:05 Rojhilatlı hukukçudan Kürtçe için mücadele
09:03 TJA'lılar: Kadınlar süreçte öncü rol oynayacak
09:02 'Küçük Mardin' kentsel dönüşüm kıskacında: Nereye gidelim?
09:00 13 KASIM 2025 GÜNDEMİ
12/11/2025
23:50 KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman, Ankara'da
22:54 Irak seçim sonuçları açıklandı
22:33 'Türkiye Kadınlar ve çocuklar için cehenneme dönüştürüldü'
22:25 Kayyımın işten çıkardığı işçiler 104 gündür direniyor
21:38 Irak seçimlerine katılım oranı yüzde 56,11 oldu
21:05 Antalya’da bir polis evli olduğu kadını ve kızlarını katletti
21:00 İmamoğlu: Temelsiz davalarla hedef alındık
20:55 31 yıldan sonra tahliye edildiler: Daha kararlı bir sesin çıkması gerekiyor
20:42 Mereş depreminde yıkılan Hacı Ömer Apartmanı Davası görüldü
19:32 Erdoğan ve Bahçeli bir araya geldi
19:27 Ordu’da maden ocağında çalışan şoför yaşamını yitirdi
19:20 KHK eylemi 346'ıncı haftasında: Direnişimizi sürdürüyoruz
19:11 SES İstanbul Şubeleri: 2026 yılı bütçesi toplumsal gerçeklikten kopuk
19:06 Uluslararası Af Örgütü: Milyonlarca insan ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya
19:03 Kadınlardan Dilovası'ndaki iş cinayeti protestosu
18:28 Muhalefetten, katledilen kadınların fotoğrafları ile iktidara yanıt
18:13 Akdeniz’de 5.4 büyüklüğünde deprem
18:08 Ahmet Özer: Barış sürecinin ruhu demokrasiyi gerektiriyor
17:52 RTÜK’ün yeni üyeleri seçildi
17:42 Eş Genel Başkanlar: Barış sürecine zarar veren Mızraklı kararı derhal geri alınmalı
17:39 31 yılın ardından 3 tahliye, 2 engelleme
17:33 Delal Gencer davasında azmettiriciye beraat, faile iyi hal indirimi
17:27 Özel: Ekrem başkan, 'iddiaları çürütmek için gün sayıyorum' dedi
17:21 Eğitim Sen: Hizmet içi eğitim anlayışı oluşturulmalı
16:43 Bütçenin sadece yüzde 1.2'si kadınlara ayrıldı
16:33 ‘Erkek egemen anlayış kalkıncaya kadar mücadelemiz sürecek'
16:31 DEM Parti’den tahliye engeline tepki
16:13 Kadınlar 'Barış ve Özgürlük Kürsüsü'yle taleplerini dile getirecek
15:44 Aykol'un tedavisinde ek ilaçlara geçildi: Hayati tehlike sürüyor
15:43 Mızraklı’nın ‘tahliye talebi’ ikinci kez reddedildi
15:40 Torbalı patlaması davasında karar verildi
15:35 HDK Kadın Meclisi: 25 Kasım'da Türkiye'nin her yerinde alanlarda olacağız
14:21 Erdoğan ve Bahçeli bir araya gelecek
14:01 ‘Çevre davalarında harçlar devlet tarafından karşılansın’
13:50 Gazeteci Sevda Perihan Erkılınç hakkında tahliye kararı verildi
13:39 Ankara sokaklarından bütçe tepkisi
13:36 Akdeniz’de 5.2 büyüklüğünde deprem
13:00 İmamoğlu: İddianame baskıyla dizip bağladığınız yalanlardan ibarettir
12:57 Irak seçim sonuçlarının anlattıkları
11:11 Tehdit edilen kadın intihara sürüklendi
10:36 Kalkan: Süreçte ikinci aşamaya geçme yönünde çaba var
10:30 Hopa eski belediye başkanı: Süreçte Karadenizliler de aktör olmalı
10:11 Arzu Yılmaz: Türkiye Şam’da, Kürtlerin etkisini azaltma noktasında başarısız oldu
10:05 Ölen işçinin kardeşi: Denetime gelen zabıtalar bir koli parfüm alıp gidiyordu
10:04 Aydın'da şüpheli kadın ölümü
10:00 Komün nedir, Kürdistan’da nasıl inşa edilir?
09:55 Türkiye Suriye’den çekilmiyor, yeni üsler hedefliyor
09:48 Pişmanlık dayatmasını kabul etmeyen tutsağın tahliyesine üçüncü engel
09:42 Amerikalı sosyolog: Öcalan'ın yeni analizi etkileyici, benzeri olmayan bir durum
09:28 İzmir'de 25 Kasım çağrısı: Kadınların tek kurtuluşu birlikte mücadele
09:26 Şeker pancarı üreticileri: Gittikçe batıyoruz
09:25 Bulancak madene teslim edildi: Yaşam alanları tehdit altında