#MeToo ile sesini duyuran İranlı oyuncu: Rojava’dan öğreneceklerimiz var

  • kadın
  • 09:03 31 Aralık 2021
  • |
img

ANKARA - Maruz kaldığı tecavüz tehditleri nedeniyle İran’dan İspanya’ya göç etmek zorunda kalan ve #MeToo Hareketi ile sesini kazandığını belirten oyuncu Shaghayegh Norouzi, kendisine ilham veren Rojava Devrimi’ni “kadın mücadelesinin başarısı” olarak nitelendirdi. 

 
Kadın mücadelesinin kesintisiz sürdüğü 2021’i geride bırakıyoruz. Farklı kıtalarda ortak sorunlar yaşayan kadınlar, eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyüterek, “21’inci yüzyıl kadın yüz yılı olacak” belirlemesini 2022 yılına taşımayı hedefliyor. Maruz kaldıkları her türlü şiddeti teşhir etmenin ötesinde dayanışmayı ve ortak mücadeleyi de büyüten kadınlar, en baskıcı rejimlere karşı dahi mücadeleyi bırakmadı. İran rejiminin baskıcı, erkek egemen zihniyetine karşı İranlı kadınlar, Me Too Hareketi’ne dahil olarak yaşadıklarını dünyaya duyurdu. 
 
İran’da psikolojik şiddet ve tecavüz tehditlerine maruz kalan oyuncu Shaghayegh Norouzi, İran’da #MeToo Hareketi’ne öncülük eden isim. İran’da 12 yıl boyunca oyunculuk yapan Norouzi, ketten ayrılınca sahne arkasında kadınlara yaşatılan cinsel şiddet ve baskıyı anlatmaya karar verdi ve dünyaca tanınan #MeToo Hareketi’nin aktivistlerinden biri oldu. İspanya’da çalışmalarını yürüten Norouzi, mücadeleye adım atmasını “konuşmaya başladım” şeklinde nitelendirdi, ilham kaynağı ise Rojava Kadın Devrimi oldu. 
 
3 yıl önce göç etmek zorunda kaldığı İspanya’da mücadelesini sürdüren Norouzi ile yaşamını ve verdiği mücadeleyi konuştuk.
 
 
 İran’dan çıkmanıza neler etki etti?
 
Bir kadın olarak aşırı şekilde baskı ve eziyet yaşıyordum. Özelikle iş yerimde. İran’dan, kadına yönelik baskı nedeniyle çıktım. İran gibi baskıcı bir ülkeden çıkmak her kadının hakkıdır. Kadınlar toplumsal bir gruptur ki dışarı çıkma hakları var. Yani oradaki kadına karşı şiddetin kendisi göçmek için yeterli bir sebepti.  
 
Özellikle iş yerinde yaşadığınız baskıya vurgu yaptınız, İran’dayken oyunculuk yapıyordunuz, kamera arkasında kadılara neler dayatılıyor?
 
 İran Hükümeti itaat eden ve kimliği olmayan bir kadın modeli istiyor ve bu imajın yükü kadın oyuncuların sırtına yükleniyor. İran’da oyuncu olmak istiyorsanız bu yalanı temsil etmek sizin göreviniz oluyor.
 
En önemli mesele, İran Hükümeti itaat eden ve kimliği olmayan bir kadın modeli istiyor. Hükümetin yaratmak istediği kadın imajı yükünün ağırlığı da kadın oyuncuların sırtına yükleniyor. Ama benim gibi birçok oyuncu, bu imaja inanmıyor ve karşı. Yaratılmak istenen imaj, İran’daki kadınların gerçekliğini yansıtmıyor, bu nedenle buna karşı mücadele ettik. Ancak oyuncu olmak istiyorsanız bu propagandalara da boyun eğmeniz gerekiyor ve bu yalanı temsil etmek sizin göreviniz oluyor. Bu, hikayenin en önemli kısmı ama tamamı değil.  Sadece o propagandayı temsil etmekle kalmıyor, aynı zamanda kamera arkasında çok ağır şekilde kadına karşı cinsel şiddet ve cinsel istismar uygulanıyor. Bu da, İran’ın kadın düşmanlığı politikaları yüzünden. Sinemalarda çalışan kadınlara karşı; cinsel saldırı, şiddet, mesleki ve ekonomi üzerinden tehditler yapılıyor. Bu durum İran’da sistematik hale gelmiş durumda. Sistemin de bundan haberi var. ‘Kadın oyuncular erkeklerin kölesidir’ gibi bir algı var ve buna kimse müdahale etmiyor. 
 
 Peki oyunculuğa ilk başladığınızda nasıl sıkıntılarla karşılaştınız ve bahsettiğiniz tehditlerden kendinizi nasıl korudunuz?
 
Evet, kendimden de bahsedeceğim ama öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki biz kadınlar yaşadığımız sistematik cinsel şiddete karşı farklı tepkiler gösterebiliriz. Tüm kadınlardan aynı tepkiyi bekleyemeyiz. Kendime gelince, 21 yaşındaydım ve henüz eğitimim bitmemişti ama mesleği çok sevdiğim için çabaladım ve oyunculuğa başladım. Bir dizinin başrolünde oynadım. İlk deneyimim olarak 7 ay boyunca o dizinin çekimindeydim. Bunları bir kadın olarak durumumu izah etmek, ne kadar kırılgan bir durumda olduğumu anlamanız için anlatıyorum. O işe girmek için birçok sınavdan geçtim. Çok iyi olduğum için kazandığımı düşündüm ki beni seçenler de ‘300 kişi arasından seçildin’ dediler. Ama çekimlerin 3 haftası bitmeden yönetmen, mesleki arkadaşlarımın ötesinde bir ilişki istemeyi hak gördü. Bunu kabul etmedim. Ama bu sadece ‘hayır’ demekle yani bir kelimeyle olmadı. Genç ve mesleki açıdan kırılgan bir kadın için buna ‘hayır’ demek çok zor bir süreçti. Bu teklife karşı ‘hayır’ demek ve direnmek 7 aylık bir dizi çekimi sürecini benim için cehenneme çevirdi.  Sonrasında o yönetmen ve orada çalışan tüm erkekler tarafından mobbinge uğradım, başka yerlerde çalışmamı engellediler. 7 ay içinde psikolojik eziyet hayatımın tamamını etkiledi ve travmaya dönüştü. Hayatımdaki en derin olaylardan biri o 7 aylık çalışma oldu.  
 
Sonra İran’da #MeToo Hareketi’ni başlattınız. Mücadeleyi başlattığınızda İran’daki kadınların tepkisi ne oldu, ifşalar diğer kadınları nasıl etkiledi?
 
Cinsel şiddeti anlatmak dünyanın her yerinde çok zor. Türkiye’de de olduğu gibi. Benden önceleri bazı kadınlar ifşalar yapmıştı ama çok etki etmemişti. Ben bu sorunları yaşadığımda henüz #MeToo Hareketi yoktu. Ben de yalnızdım. Ama o dönemde İran’da gazeteci kadınların yaşadıkları cinsel şiddetle ilgili bir röportaj yayınlanmıştı. Ben de instagram hesabımdan bir yazı yazdım ve işimle ilgili deneyimlerimi anlattım. Yazım çok tepki çekti ve bu konu üzerinde durmaya karar verdim. Yeni yurt dışına çıkmıştım. İnstegram hesabımdan, tüm kadınların mesleklerinde yaşadıkları cinsel şiddetleri bana yazmalarını istedim. Birkaç ay boyunca kendi instegram hesabımdan birçok kadının hikayesini yayınladım. İfşaları, hesabımdan paylaştığım dönmede İran’da bazı haberler de çıkmaya başladı. Sinema içerisinde çalışan ama çok ünlü olmayan kadınlar kendi instegram hesaplarından yaşadıklarını ifşa etmeye başladı. Yani İran’da #MeToo Hareketi ilk başta kadınların özel hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla başladı.  
 
Bu hareketlerle yavaş yavaş #MeToo dalgası başladı ve ben de ‘me_too_ movement iran’ isimli ayrı bir sosyal medya hesabı açtım, kadınlarla çalışma yürüttük. Büyüyen bu hareket, bir dayanışma grubuna dönüştü. Hem bu sayfanın arkasında çalışan kadılar hem de İran’dan gönderilen hikayeleri yazan kadınların bir dayanışma grubu. Sayfa hala aktif ve 2 binden fazla ifşa hikayeleri yayınlandı. Bu ifşalar, kendi kimliği ve kimliği belli olmayanlara ait ve hikayelerin bazıları çok güçlü olan erkeklere dairdi. Halkın onları tanıması için gerekiyordu. Bu hikayelerin birçoğu normal sıradan kadınlar tarafından anlatılıyordu. 
 
Şuan İspanya’da neler yapıyorsunuz? Oyunculuğa devam edebiliyor musunuz?
 
Hali hazırda tüm zamanımı #MeToo için harcıyorum. Bu şekilde sesimi geri aldığımı hissediyorum. Metoo içinde başka kadınlarla iş birliği yapmak, birlikte çalışmak ve kadın dayanışması, benim hiçbir zaman hiçbir yerde bulamadığım içimdeki boşluklarımı dolduruyor. Oyunculuk açısından yeni yeni küçük işlere de başladım. Ama oyunculuktaki yaratıcılığımı şimdi tamamen #MeToo için kullanıyorum. 
 
Kadın dayanışması hayatınızı nasıl etkiledi ve size güç veren ne oldu? 
 
Cinsel şiddetin kendisi çok zor. Mağdur olanı suçlama kültürü ifşaları da zorlaştırdı. Dayanışma grubu, grupça hareket etmek bana güç verdi. 
 
Dayanışma grubu, grupça hareket etmek bana güç verdi.  Karşılıklı destek. Çünkü bizim için cinsel şiddeti anlatmak çok zor. Cinsel şiddetin kendisi çok zor ve bundan bizim hiçbir suçumuz yok. Mağdur olanı suçlama kültürü ifşaları da zorlaştırdı. Ama cinsel şiddet de ifşa edilerek, karşı çıkılabilir. Mağdur olanı suçlayan anlayışa karşı bu ifşaları ve buna karşı çıkmanın ne kadar önemli olduğunu anlamamız gerekiyor. Bizim. Başka kadınlar da gelip ifşa ediyor. Yapmamız gereken iş budur. Bu mücadeleyi de  #MeToo Hareketi çok güzel yapıyor. 
 
* Kendi itirafına göre İran’da 10 yıl boyunca 300’den fazla kadına tecavüz eden Keyvan İmamverdi isimli erkek de #MeToo Hareketi sayesinde ifşa oldu ve hakkında dava açıldı. Bu dava, İran’da ifşalar üzerine açılan ilk dava mıydı? Gelişmeleri anlatır mısınız? 
 
Evet, çok sayıda kadına tecavüz eden Keyvan İmamverdi ile ilgili ifşalar oldu. Keyvan İmamverdi, aydın kimliğini kötü amaçları için kullanıyordu. İran’daki aydın toplumu da şuana kadar ifşa olanlara karşı hiçbir tepki göstermedi ve sorumluluk kabul etmedi. Bu çok acı bir şey. Keyvan İmamverdi de o toplumdan biriydi. Hakkında yapılan ifşalar sel gibi gelmeye başladı. Bu #MeToo Hareketi’nin ifşalarındandı. Davaya dönüşen ilk dosyalarından oldu. Tecavüze uğrayanlardan biri bize yazdı ve çok ağır şekilde tecavüze uğradığını anlattı. Ardından 6 kişi daha yazdı. Bazıları da başka feminist sayfalara gönderdi. Hepsini bir araya toplarsak 20’den fazla ifşa vardı. Bu dosya, yargı sistemimizin kadınların şikayetlerini kabul ettiği tek dosya oldu. Bu kadınların çok iyi bir avukatları var. Onun vasıtasıyla biz de bu dosyayı takip ediyoruz. 
 
Kadınların yaptıkları ifşaların ardından mı yargı harekete geçti yoksa kadınların resmi olarak şikayet etmeleri mi gerekti?
 
Başta kadınların ifşaları İran yargısının tepkisine neden oldu. İran’da ilk kez ifşalar yargının dikkatini çekti. Ardından kadınlar sosyal medya aracılığıyla birbirlerini buldu ve bir kadın avukata gittiler. Avukat da tüm dosyaları toplayıp savcılığa şikayette bulundu. Keyvan İmamverdi tutuklandı. Yargılaması devam ediyor. İran’da yasa sadece bir cinsel suçu tanıyor o da tecavüzdür. İspatlanırsa da cezası idamdır. Keyvan İmamverdi için de idam isteniyor. Ama idam cezası bu ifşaları yapan şikayetçi kadınların bir açıklama yapmasına sebep oldu. İfşa eden kadınlar, aynı zamanda idama da karşı olduklarını beyan etti ve idam yerine hapis cezasının verilmesini istediler. 
 
Yıl boyunca birçok ülkede kadınlar #MeToo Hareketi sayesinde başlarına gelen her türlü şiddeti ifşa etti. Yıl boyu sürdürülen hareket aynı zamanda ülkeler arası kadınların birbiriyle bağ kurmasına da neden oldu. İranlı kadınlar, dünya kadınlarıyla mücadelelerini ortaklaştırabildi mi?
 
Başka kadınlarla ilişkimizi daha çok güçlendirmek istiyoruz. Ama ne yazık ki İran’ın kadınlarıyla ilgili her türlü sıkıntı çok zayıf bir şekilde yayımlanıyor. Bizim sesimiz çok zayıf. Ama grubumuz dünyanın başka yerlerindeki kadınlarla bağ kurmak için çok çabalıyor. Uluslararası #MeToo gruplarıyla ilişki kurabildik. Türkiye’den de feminist hareketlerle bağ kurabildik, ilişkimiz de iyi gidiyor. Afganistan’daki hareketlerle de ilişki kurmaya çalışıyoruz. Bazen onların #MeToo aktivistlerinin yazılarını, haberlerini yayınlıyoruz. Bunun için çok çabalıyoruz. 
 
#MeToo Hareketi ile bir kez daha gördük ki tüm dünyada kadınların yaşadıkları ve verdikleri mücadele birbirine benziyor. Tam da bu noktada uluslararası kadın mücadelesinin daha yükselmesi gerektiğine dair neler söylemek istersiniz?
 
Erkek egemenliğinin yapısı çok çelişkili ve bu yapının çok enteresan mekanizmaları var. Bu yapı çok güçlü ve araçsaldır. Erkek egemen yapı, kadınlar üzerindeki baskısını oluşturduğu sahte kadın kimlikleriyle sürdürmek istiyor. Öyle ki kadınların birbiriyle yarıştığını, birlikte hareket edemediklerini, bir sorun varsa suç kadındadır, kadınlar güçsüzdür…Buna benzeyen birçok uzun sahte tanımlar sayabiliriz. Ama önemli olan şu ki bu tanıtımlar üzerinden bize baskı kuruluyor. Kontrol altına alınıyoruz. Buna karşı yapacağımız ise bu sahte imajı kırmak. Yaratılan bu imaj üzerine çizik atmak. Bunun da tek bir yolu var feminist ilkeler ve sorumluluklarla başarabiliriz. Bu ilkeler ki kadınların birbirine nasıl davranması gerektiğini belirliyor. Kullanılan kavramların düzeltilmesi konusunda da ısrarcı olmalıyız. Örneğin; bir tecavüz olayında sadece tecavüzcü suçludur. Mağdurun da suçlu olabileceğini hiçbir şekilde kabul etmemeliyiz. Erkeklere suçumuzun olmadığını anlatmak yerine enerjimizi asıl sorun üzerine odaklamalıyız. Bu şekilde cinsel şiddeti durdurabiliriz. Kadınlar olarak birbirimizi savunmamız, birbirimizin sesi olmamız gerekiyor. Elimizde olan imkanları başka kadınlarla da paylaşmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde birbirimizle dayanışma kurabiliriz. 
 
Bahsettiğiniz mücadele örneklerinden biri fiili olarak Rojava’da yaşatılıyor. Rojava’daki kadınların devrimiyle ilgili neler düşünüyorsunuz? Size ilham veren noktaları oldu mu?
 
 Rojava, bir kadın savaşıdır, mücadelesidir ve başarısıdır. Bu yüzden ilham kaynağı. Onlardan öğreneceklerimiz var, çeşitliliği simgeliyor. 
 
Evet evet tabi ki ilham kaynağı oldu. Rojava’daki durum bize, kadınların direnişinin ne kadar kurtarıcı olduğunu gösterdi. Savaşı başlatan erkeklere kıyasla kadınların farkını da gösteriyor. Rojava’daki kadınların direnişinde  feministlik ilkeler de var. Onlardan öğreneceklerimiz var. Örneğin; Rojava’daki dayanışma çok çeşitliliği kabul etmiş bir hareket. Rojava çeşitliliği simgeliyor. Rojava devrimi, kadınların erkeklerin gericiliğine karşı direnişin simgesi. Kadınlar şunu anlatmak istiyor; ‘Erkeklerin gericiliğine karşı direnişimiz silahlanacak kadar ciddi. Ama aynı zamanda benim direnişim barışla, çeşitlilikle, çok kültürlülükle, farklı mezhepler arasında bir dayanışma ve birliktelik kuruyor.’ Tüm kadınların istediği de budur. Rojava, kadınlar için ilham kaynağı. Kürt kadınlarla bu konuda konuştum. Rojava’daki kadınlar da ilk başlarda o kadar güçlü değiller. Rojava’daki Kürt kadınlar, Kürt erkeklere karşı da çok fazla mücadele ettiler, bu gücü kazanabilmek için. Bence Rojava, bir kadın savaşıdır, mücadelesidir ve başarısıdır. Bu yüzden ilham kaynağı. 
 
MA / Zemo Ağgöz 
 

Diğer başlıklar

13:35 'Kürt iş insanlarının infazının MGK kararıyla olduğu tescillendi'
13:32 Katledilen 9 yaşındaki Gina'nın davası görüldü
13:10 İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırı davasında karar | YENİLENDİ
12:43 Şakran Cezaevi'nde tutsaklara hücre cezası
12:32 TJA: 1 Mayıs’ta tecride karşı alanlarda olacağız
12:28 'MİT' yalanıyla okulda tecavüz davasında verilen cezalar onandı
11:49 Amed Büyükşehir Belediyesi'nin borcu belli oldu
11:33 Efrîn’de 2 yurttaş kaçırıldı
11:03 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
10:54 Gazetecilere yaptıkları haberleri soruldu
10:47 Gözaltındaki gazeteciler adliyeye getirildi
10:14 Colemêrg'te madene karşı eylem 4'üncü gününde
09:24 Gever'de askeri operasyon
09:24 Riha’da ev baskınları
09:15 45 gündür yanıt arayan soru: Ali Veli nerede?
09:14 İnşaat işçileri 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacak
09:01 81 yaşındaki hasta tutsak ATK’ye kelepçeli sevk edildi
09:01 Gazeteci Altan: Tazelenme ve demokratikleşme için mutabakat lazım
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 185 gündür haber yok
09:00 Mali müşavirler ekonomik krizle boğuşuyor
09:00 Çernobil 38'inci yılında: Sıra Sinop’ta!
09:00 YNK’li Herkî: Türkiye ile işbirliği Irak'a zarar verir
09:00 2 ilde bölgesel 1 Mayıs kutlamaları yapılacak
09:00 ATK raporları: Tecrit koşullarına 'tıbbi meşruluk' kazandırıyor
09:00 26 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
25/04/2024
23:08 Qoser'de gözaltına alınan 30 kişi serbest
22:17 CPT Başkanı bu sefer topu AİHM’e attı
21:24 Amed Tiyatro Festivali 8’inci gününde
20:47 Mêrdîn'de su şebekesi yine patladı
20:35 Belçika temsilciliğinde Özgür Basına yönelik baskınlara ilişkin görüşme
19:59 Özgür Basına yönelik saldırılar Ege'de protesto edildi
19:07 Colemêrg’te 4 genç tahliye edildi
18:45 Ankara’da bir fabrikada yangın
18:40 İstanbul’da bir kadın katledildi
18:24 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
17:39 ODTÜ’lüler ‘Devrim Yürüyüşü’nde ısrarcı: Direnişi büyüteceğiz
17:18 Sarıyer’de öğretmene şiddet
17:01 DEM Parti’den Şenyaşar'a destek: Bu talep hepimizin vicdanına sesleniyor
16:54 Gazetecilerin emniyet ifadeleri tamamlandı: Basın toplantısına neden katıldın?
16:29 DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
16:15 Savcı Emine Şenyaşar hakkında açılan davanın reddini talep etti
16:04 IFFCO işçileri için açıklama
15:46 İnşaat işçileri hakları için eylem başlattı
15:31 Tanık gazeteciler polis şiddetini anlattı
15:30 Polis tutanağına göre Kışanak'ın kitabı yasak!
15:25 Gazeteci Kartal’a ceza talebi
15:21 Qoser’de gözaltı sayısı 30’a yükseldi
15:19 Amed’de iş cinayeti
15:15 Mêrdîn'de 4 kişiye ‘üyelikten’ ceza
14:52 Merkez Bankası politika faizini açıkladı
14:34 Bradost bölgesi bombalandı
14:33 10 gazeteci hakkında ceza talebi
14:25 Gazetecilerin emniyet ifadelerine başlandı
14:18 Asrın Hukuk Bürosu’nun X hesabı erişime engellendi
14:05 Özgür Basın'a saldırılar Avrupa’da protesto edilecek
13:39 DEM Parti’den 1 Mayıs çağrısı
13:38 Kendini yerlere atan AKP'li 'beni dövüyorlar' diye bağırdı
13:31 DEM’den Bakan Tunç’a yanıt: Yargıya talimat vermekten vazgeçin
13:29 ÖHD ve Dev Yapı-İş: 29 işçinin ölümünden işveren ve yerel yönetim sorumlu
13:19 1 Mayıs'a çağrı: Jin Jiyan Azadî ile Taksim’e
12:44 64 isimden Taksim’deki 1 Mayıs yasağına dair açıklama
12:38 Gözaltılara tepki: Kadrajımız hakikati çekmeye devam edecek
12:27 Amed Baro Başkanı Eren'e dönük tehditleri ‘eleştiri’ diye savundu
12:19 'KCK Basın Davası' ertelendi
12:05 CPT'den İmralı sorusuna yanıt: Türkiye ile diyaloğumuz var
11:39 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:23 Çorlu tren kazasında kararlar açıklandı
11:12 AYM, Can Memiş başvurusunda ihlal kararı verdi
11:10 İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı istifa etti
10:49 AKP’nin ‘borçsuz’ dediği Mûş’ta 890 milyon borç!
10:42 Gazeteciler 3 gündür gözaltında
09:41 Qoser’de 2 kişi gözaltına alındı
09:40 Cûdî ve Gabar yeniden yasaklandı
09:14 Makbule Özer’in oğlu: Konu Kürt olunca hukuk ortadan kalkıyor
09:11 Eylemdeki tutsak: Dünyaya yayılmış bir direnişin halkasıyız
09:09 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 184 gündür haber yok
09:07 Tutsaklar 5 aydır ‘özgürlük’ eyleminde
09:06 32 yıllık tutsağın tahliyesi 6'ncı kez uzatıldı
09:02 Tutsak yakınları: Tecrit kaldırılmalı
09:00 AKP döneminde en az 33 bin işçi yaşamını yitirdi
09:00 İmralı'da mutlak tecrit 38’inci ayında
09:00 Hekimler göç ediyor, randevu krizi büyüyor
09:00 25 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
24/04/2024
22:51 İran’da Kürt sanatçıya idam cezası
21:46 Kadınlardan 'İstismar failini mahallede istemiyoruz' çağrısı
21:10 Mêrdîn’de kaza: Bir çiftçi ve çocuk hayatını kaybetti
21:04 CHP'li Tanrıkulu: Bu bir suç duyurusudur, kayyımlar araç motorlarını bile sökmüşler
20:35 DEM Parti'ye polis baskını protesto edildi
20:26 Madde bağımlılığı raporu: Polisler temin ediyor
19:58 Örkmez ve Uğur'un özgürlüğü için eylem
19:50 Polis baskınında katledilen kadınların fotoğrafları yere atıldı
19:42 ‘Kürt basınını susturma çabası Türkiye’ye kaybettirecek’
19:00 KHK eyleminde 1 Mayıs'a davet
18:38 Adana Emek ve Demokrasi Güçleri’nden 1 Mayıs'a çağrı
17:51 İstismar faili serbest, tepki gösteren muhtara gözaltı
17:40 ÖHD ve İHD'den gazetecilere dayanışma ziyareti
17:28 Cenevre eylemi: Saldırılara karşı topyekun mücadeleyi sürdüreceğiz
17:08 Danıştay Eğitim-Sen’e randevu vermedi
17:03 Polis barikatlarıyla çevrilen Şenyaşar: Bu zulmün altında kalın
16:56 Gazeteci Güleş'e 'haber' soruşturması
16:46 Avukatlar gazetecilerle görüştü: Başka evde yapılan aramada deliller gazeteciye yazıldı
16:02 Avukat ve ailelerden savcı mütalaasına tepki
16:00 Madımak Katliamı'nda çocuklarını kaybeden Sivri yaşamını yitirdi
15:33 Sendikalar Taksim’de: Valiliğin kararını tanımıyoruz
15:17 Danıştay başkanı değişmedi
15:14 İzmir'de cinsel saldırı faili öğretmen açığa alındı
15:11 Êlih'te DEM Parti binasına polis baskını
15:08 Bombacıları getiren kişinin telefonu dinleniyormuş
15:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında: Soykırımı tanıyın ve af dileyin
14:59 Televizyon stüdyolarına baskında Fransa detayı
14:49 Soylu’nun hedef gösterdiği 2 kişi hakkında müebbet hapis istemi
14:10 Kanser hastası sağlıkçıya riskli görevlendirme!
14:06 Makbule Özer’in tutuklanması protesto edildi
13:57 Aile Hekimliği çalışanları vergide adalet istiyor
13:56 Sağlık meslek örgütlerinden şiddete tepki
13:32 Gar Katliamı Davası: Mütalaada ‘insanlığa karşı suç’ yok sayıldı
13:19 Mali müşavirlerden 15 talep
13:07 Türkoğlu: Özgürlüğümüz için kadın dayanışmasını büyüteceğiz
13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK Genel Başkanı: Valiliğin görevi yer göstermek değil güvenliği sağlamaktır
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Birçok kentte protesto: Gazeteciliğin engellenmesi suçtur
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak
09:00 Ayakkabı çıkarma dayatmasına direnen tutsaklara soruşturma
09:00 Oğlunu bağımlılıktan kurtarmaya çalışan baba destek bekliyor
09:00 Hüseyin Deniz öykü yarışması için başvurular başladı
09:00 Özer için rapor veren ATK'nin tercümanı güvenlik görevlisi çıktı!
09:00 Ekonomik kriz isotu da vurdu!
09:00 24 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
00:32 Pasûr’da uzman çavuş, park nedeniyle tartıştığı genci tehdit etti
23/04/2024
23:08 Özgür Basına yönelik saldırılar Avrupa'da protesto edildi
21:39 Siyaset Bilimci Oğuz: Türkiye'de sendikalaşma oranı yüzde 10
21:05 Soykırımda yakınlarını kaybetti: Ermeni halkı ölüm yolculuğuna çıkarılıyordu
20:19 Tunus açıklarında 19 mültecinin cenazesine ulaşıldı
20:13 Amed Tiyatro Festivali 6'ncı gününde