Bütçe görüşmelerinde Yerlikaya'ya tepki: Huzur bu mu? 2025-11-17 14:41:19   ANKARA - Bütçe görüşmelerinde Ali Yerlikaya’ya tepki gösteren DEM Parti milletvekilleri, bir yılda en az 2 bin 651 kişinin polis ve jandarma tarafından kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığına dikkat çekti.   Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sürüyor. Komisyonda bugün 1 trilyon 476 milyar 729 milyon bütçe verilmesi öngörülen İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçesi görüşülüyor.   İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı sunumun ardından söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Êlih Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki, atanan kayyımlara dikkat çekti.    ‘OY VERME HAKKI GASP EDİLİYOR’   9 yıldır sistematik bir biçimde kayyım politikalarının sürdüğüne dikkat çeken Tiryaki, “Halkın oy verme hakkı açıkça gasp ediyor. Demokrasinin değil, cumhuriyetin en temel unsuru olan seçme ve seçilme hakkını yok sayıyor. Bugün itibariyle ikisi büyükşehir, Mardin ve Van, biri Türkiye'nin en büyük ilçesi olan Esenyurt olmak üzere 13 belediye seçilmiş ve Belediye başkanları, eş başkanları tarafından değil, atanmış memurlar tarafından yönetiliyor” dedi   ‘DAĞITIM MERKEZİ HALİNE GELDİ’   Ülkenin “güvenlik devletine” çevrildiğini belirten Tiryaki, “Siz iktidara geldiğinizde Asya'dan Avrupa'ya taşınan uyuşturucunun güzergahı olan ülkemizin sizin hükümetleriniz döneminde nasıl dünya uyuşturucu dağıtım merkezi haline geldiği, sadece geçiş güzergahı olan ülkemizin nasıl uyuşturucu pazarı haline geldiği ve maalesef bunun sonucu ve parçası olarak ülkemizin nasıl suç örgütleri ve çetelerinin cirit attığı, her gün her şehirde bu çeteler eliyle yurttaşlarımızın katledildiği ve suç cehennemi haline getirildiği üzerine olacak” diye konuştu.   ‘HALKIN HAKKI EMNİYETE HARCANIYOR’   Cumhurbaşkanlığı korumasına yapılan harcamaya dikkat çeken Tiryaki, sadece korumalara harcanan miktarın 600 milletvekilline harcanan miktardan daha fazla olduğunu söyledi. Tiryaki, “İçişleri Bakanlığı Büyükşehir olmayan 51 kente bir talimat gönderiyor ve diyor ki; ‘İl genel meclislerinin ödeneklerinin bir kısmı ile jandarma ve emniyet müdürlüklerine araç alın. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yerel hizmetler için, yerinden hizmetler için, köylere hizmet için harcayın dediği parayla emniyete, jandarmaya araç alın.’ İçişleri Bakanlığı, Jandarma Komutanlığı'nın, Emniyet Müdürlüğü'nün bütçesi var. Bu bütçeler ile ihtiyaç varsa araç filosunu 10 kat büyütsünler. Ama köylerimiz yol bekliyor, su bekliyor, okullarımız tadilat bekliyor” sözleri ile tepki gösterdi.   ‘BELEDİYELERE POLİS YIĞILDI’   Êlih Belediyesi’ne atanan kayyımın ilk icraatının sitede yer alan Kürtçe ibareleri kaldırması olduğunu vurgulayan Tiryaki, “Batman Belediyesi kayyımı belediyeye girer girmez tek devlet, tek bayrak, tek millet, tek vatan afişi asmış. Belediyenin her katına onlarca polisi yerleştirmiş. İyi mi? Böyle mi yönetiyorsunuz? Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bütün belediyeleri böyle mi? Her katında onlarca polis mi görev yapıyor? Veya Milliyetçi Hareket Parti Partisi, İyi Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi. Neden? Çünkü halka kapalı. Nasıl yönettiğinizi gösteriyor” ifadelerini kullandı.   ‘KAYYIMLAR İŞÇİLERİ İŞTEN ÇIKARIYOR’   Mêrdîn Belediyesi’nde işten çıkarılan ve mahkeme kararı ile işe iade edilen 369 işçinin yeniden işten çıkarıldığını da aktaran Tiryaki, “Kayyum yönetimindeki Batman Belediyesi 22 taşınmazı satışa çıkarmış. Batman Belediyesi'ne atanan Kayyum 111 kişiyi işten çıkarmış. Akdeniz Belediyesi'ne Kayyum olarak atanan zat 35 belediye personelini işten çıkarmış. Siirt Belediyesi kayyumu 71 işçiyi işten çıkarmış. Siirt Belediyesi kayyumu toplu taşıma ihtiyacı için Kurtalan Belediyesi'ne verilen otobüsleri geri almış” dedi.   KAYYIMLAR NE YAPIYOR?   Tiryaki, sözlerini şöyle sürdürdü: “Wan Büyükşehir Belediyesi'ne atanan Kayyum kentteki tüm çöp konteynerlerini toplamış hurdaya çevirmiş. Tam 13 milyon TL'lik zarar oluşmuş. Siirt Belediyesi'ne atanan kayyum, Kızlar Tepesi Parkı'nın duvarlarında Kürtçe, Türkçe ve Arapça yazılı olan ‘Jin,  jiyan, azadî’ yazılarını kaldırmış. Van Büyükşehir Belediyesi'ne atanan kayyum bazı belediye otobüslerini sürekli olacak biçimde Emniyet Müdürlüğü'ne tahsis etmiş. Van Büyükşehir Belediyesi kayyumu Jin Kart, Sosyal Kart uygulamalarını iptal etmiş. Öğrencilere yapılan bursları kesmiş. Öğrencilerden adli sicil belgesi istemiş. Van Büyükşehir Belediyesi ‘ücret ödenmiyor’ diye kreşten çocukları çıkarmış. Halfeti kayyumu AKP ilçe başkanına şoförlük yapması için bir kişiyi belediye işe almış. Van Büyükşehir Belediyesi kayyumu Edremit Belediyesi'nden Şamiran Kadın Yaşam Merkezi'ni boşaltmasını istemiş.   TAŞINMAZLAR SATILIYOR   Yine Wan Büyükşehir Belediyesi'ne atanan kayyum görevden alınan eşbaşkanlar tarafından açılmış olan Semt Pazarı'nı bir kez daha açmış. Van kayyımı kadınlara hukuksal destek sağlayan protokolü tek taraflı olarak feshetmiş. Halfeti Belediyesine kayyum olarak atanan kaymakam kaymakamlığa ait teknenin bütün bakımını onarımını belediyeye yüklemiş. Van Büyükşehir Belediyesi kayyumu tam 223 kişinin işine son vermiş. Kayyum yönetimindeki Van Büyükşehir Belediyesi imara açık 600 bin metrekare arsayı satışa çıkarmış. Mardin Büyükşehir Belediyesi'nde kayyum yönetiminde belediyenin yaklaşık 152 bin metrekarelik 22 taşınmazı satılığa çıkarmış. Van Büyükşehir Belediyesi kayyumu 7 ayda bedeli 2 trilyon TL'yi bulan 100 taşınmazı satışa çıkarmış. Kayyum yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi Artuklu ilçesinde Belediyeye ait sekiz taşınmazı satışa çıkarmış. Bunlar sadece bir buçuk yıllık uygulamalar.”   ‘İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE EDİLİYOR’   DEM Parti Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, yurttaşların hak arama hakkının gasp edildiğini söyledi. Hak ve hukuk talebinde bulunan yurttaşların polisin işkence ve kötü muamelesine maruz kaldığını paylaşan Dilan Kunt Ayan, “Size bağlı kolluk anayasayı ihlal ediyor. Ve bu antidemokratik uygulamalar da bu baskının mimarisi ve sizin döneminizde başlamamış olabilir. Son 5 yılda personelleriniz hakkında kaç işkence ve kötü muamele başvurusu ve şikayeti iletildi mi sizlere ve bunların kaçı hakkında soruşturma başlattınız? Kaçı hakkında takipsizlik verildi? Kaçı hakkında davalar açıldı?” diye sordu.   BİR YILDA 2 BİN 651 İŞKENCE VAKASI   2024’te sadece 24 ilde 458 gün boyunca eylem ve etkinliklere yasak kararı getirildiğini aktaran Dilan Kunt Ayan, “Yine toplamda 313 barışçıl gösteriye kolluk müdahale etti. Yani bu ülkede her gün hakkını arayan, anayasal hakkını kullanan kişiler kolluğunu tarafından engelleniyor demek. Yine Türkiye'de 2024 yılında 27'si çocuk tam 2.651 kişi işkence ve kötü muamele gördü. Fakat karşılığında bir soruşturma var mı? Yine Newroz'da, yerel yönetim kutlamalarında, kayyum protestolarında binlerce insan polis şiddetine maruz kaldı ve siz buna dair hiçbir önlem almadınız. Ama siz göreve geldiğinizde ne de demiştiniz. İşkence ve kötü muameleye ilişkin hiçbir şekilde buna müsaade etmeyeceğiz ve bununla mücadele edeceğiz demiştiniz. Peki bu mudur sizin işkence ile mücadeleniz?” diye konuştu.   ‘PROTESTO HAKKI ENGELLENİYOR’   Kayyım atanmasına karşı çıkan ve protesto hakkını kullanan yurttaşların polis tarafından engellendiğini ve işkenceye maruz kaldığını belirten Dilan Kunt Ayan, bu durumu gösteren fotoğrafları Ali Yerlikaya’ya gösterdi. Dilan Kunt Ayan, “Bakın bu fotoğraf nereden? Van, Batman, Mardin, Akdeniz ve Halfeti'deki kayyuma karşı protestolardan. Bu insanlar neyi protesto ediyor? İrademiz gasp edildi. Sözümüzü söylüyoruz diyor. Peki karşılığında ne oluyor? Diyorsunuz ki hiç kusura bakmayın iradeni de gasp ederim. Anayasal hakkını da ihlal ederim. Sözümü de söylerim diyorsunuz. Fakat halk mücadele etmeye devam edecek” diye kaydetti.   ‘KADINLARI KORUMAK YERİNE ŞİDDET UYGULUYOR’   Kadınlara yönelik işkenceye de dikkat çeken Dilan Kunt Ayan, “Bu fotoğraf 25 Kasım kadına karşı şiddetle uluslararası mücadele gününden Taksim'den. Ve ne var karşılarında? Binlerce polis. Peki o kalkan eller ne? Polisin eli. Sizin o elleri indireceğiz dediğiniz eller sizin kolluğunuz eliyle hakkını arayan şiddete dur diyen kadınlara kalkıyor. Bu da sizin aslında kadına yönelik nasıl bir şiddetle mücadele ettiğinizin vesikasıdır. Ve madem bu kadar polisi saatlerce orada tutacak kadar gücünüz vardı. Neden bu ülkede halen kadınlar katlediliyor? Neden önleyemiyorsunuz? Sunumunuzda her fırsatta dediniz ki biz artık suç oluşmadan önlemeye çalışıyorsunuz. Madem öyleyse veriyi siz verdiniz. Siz 270 dediniz. Halen bu ülkede kadınlar öldürülüyor, katlediliyor. Bu demektir ki siz yeteri kadar önlem alamıyorsunuz ve buna ses çıkaran kadınlara da kolluğunuzu dikiyorsunuz Sayın Bakan” şeklinde konuştu.   YAS HAKKI ENGELLENİYOR   Dilan Kunt Ayan, yaşamını yitiren HPG gerillaları için kurulan taziyelere de polisin saldırdığını anımsatarak, “Oğlu Metina'da yaşamını kaybetmiş bir baba, 5 yıl sonra oğlunun yaşamını kaybettiğini öğreniyor ve sevilen bir baba Xalê Behçet taziyeye gitmek isteyenlerin önüne barikat koyuyorsunuz. Daha sonra insanlar taziyeye gidemiyor. Fakat baba kendisinden utandığı için sizin bu muamelenizden utandığı için ne yapıyor? Kendisi abluka içerisine gelip taziyeleri kabul ediyor. Şimdi huzur bu mu Sayın Bakan? Huzur bu mu? Barış bu mu? Türkiye'nin huzuru halkın taleplerini gören, barış ve demokratik toplum çağrısını gören, yaz hakkını engellemeyen bir şekilde ancak Türkiye'nin huzuru olur. Ve umuyoruz ki sizden beklentimiz en önemli göreviniz olan ülkenin üç huzuru ve toplumsal barışı sağlayacak, koruyacak hassasiyette davranmanızdır” dedi.