Yeşil Sol Parti’den ‘Sol Odak’ ve ‘Demokrasi Koalisyonu’ önerisi 2025-10-31 22:54:59   İSTANBUL - Yeşil Sol Parti "Barış, demokrasi ve ekoloji geçiş için kurucu siyaset" başlığıyla yaptığı forumda, “Sol Odak” ve “Demokrasi Koalisyonu” şeklinde iki oluşum oluşturacaklarını açıklayarak, sol sosyalistleri katılmaya çağırdı.   Yeşil Sol Parti "Barış, demokrasi ve ekoloji geçiş için kurucu siyaset" başlığı ile İstanbul Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde forum düzenledi. Foruma çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi parti, sendika, kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı. Forumun yapıldığı salona, “Yaşamı savunmak için ortak kurucu mücadele”, “Baskı rejimine karşı ortak mücadele zemini” pankartları asıldı.   Forumda açılış konuşmasını Yeşil Sol Parti Eş Genel Sözcüsü Ahmet Asena yaptı. Asena, “Dünyada faşizm tehdidini görüyoruz. Bu sadece bizim ülkemizde değil. Dünyada otokratik denilen yönetim biçimleri ve demokratik hakların ortadan kalktığı bir süreç var. Biz de demokrasiyi, sosyalizmi bir yanıt olarak ortaya koymak istiyoruz. Mevcut süreçte buna karşın cevaplar yeterli olmuyor. Bu yüzden ciddi tartışmalara ihtiyaç var. Kürt sorunu bağlamında baktığımız zaman bugüne kadar geliştirdiğimiz stratejik olarak nitelendirdiğimiz Yeşil Sol olarak farkın bugünkü örgütsel farkın politik hedeflerinin çalışma tarzının yarına cevap vermesi konusunda ciddi bir tartışmaya ihtiyaç var. Bu tartışmanın da sadece Kürt sorunu üzerinden değil, Türkiye’yi ve dünyayı anlayan onun üzerinden sürdürülen ve yeniyi nasıl kurgulamamız gerektiğini bu bağlamda ele alan bir tartışma olması gerekiyor” diyerek, ortak mücadele vurgusu yaptı.   ‘SOL ODAK’ VE ‘DEMOKRASİ KOALİSYONU’ ÖNERİSİ   Ardından Yeşil Sol Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Naci Sönmez, Yeşil Sol Parti olarak hazırladıkları perspektife dair açıklamalar yapacağını dile getirdi. Sönmez, DEM Parti saflarında ve Türkiye’nin sol sosyalist geleneğini taşıyan siyasal hareketlerle birlikte çoklu bir mücadele süreci içerisinde olduklarını söyledi. Sönmez, Kürt sorununu önemli bulduklarını ve ortak mücadeleyle yol almaya çalıştıklarını belirtti. “Sol Odak” ve “Demokrasi Koalisyonu” şeklinde iki güç kurmayı önerdiklerinin altını çizen Sönmez, “Kamuoyunda yapılan tartışmalardan ya da bizim de yaptığımız görüşmelerde görüyoruz. Biz Sol Odak’ı solun kendini yenilemesini içinde barındıran siyasi partilerin birleşmesini hedefleyen bir yerden öncelik koruyarak yürümeyen bir perspektif üzerinden inşa edilmesini öneriyoruz. Yeşil Sol Parti Sol Odak mevzusunda bir Demokrasi Koalisyonunun uzun süreli bir damarı olarak açıklıyor. Ama bununla yetinmemeye çalışıyor. Yeşil Sol Parti örgütlü örgütsüz tüm anti kapitalist güçlerin bir arada mücadelesi savunarak, Sol Odak’ı bir seçim ittifakı olarak görmeyip ama seçimi de ciddiyete alan bir çizgide tutmaya çalışıyor. Sonuç itibariyle sol sosyalistlerin bir arada bir odak oluşturmak ve ülkenin kurucu siyasetine dahil olmayı öneriyoruz. Kurucu siyasete kurucu perspektifle katılmayı öneriyoruz. Demokrasi Koalisyonu ise CHP’den DEM Parti’ye, işçi sınıfından kadın hareketine, ekoloji mücadelesinden bugünkü rejimi geriletmeyi daha kısa, esnek ve yatay ilişki dayalıdır. Ama bu otoriter rejimi durdurmayı amaçlar” diye konuştu.   ABDULLAH ÖCALAN’IN MANİFESTOSUNA DİKKAT ÇEKTİ   Ardından Özgür Kadın Hareketi (TJA) Aktivisti Sebahat Tuncel, söz aldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın manifestosuna değinen Sebahat Tuncel, manifestosunun ilk başlığının “Doğa ve Anlam” olduğunu belirterek, anlamanın önemli olduğunu söyledi. Manifestonun ikinci başlığının “Toplumsal Doğa ve Sorunsallık”, üçüncü başlık “Tarihsel Toplum”dur. Burada “Devlet ve Komün” ilişkisi ele alındığını söyleyen Sebahat Tuncel, “Burada Marksizm tartışmalarıyla yeni bir tartışma açıyor. Tarihin sınıf çelişkisinden değil, ilk kadın etrafında oluşan toplumsallığa saldıran ‘kastik katil’ tanımını getiriyor. Avcı erkek kulübünün saldırısı sonrası yeni bir durumun geliştiğini ve ilk çelişkinin bunda olduğunu ve sınıf çelişkisinin de bununla birlikte gerçekleştirdiği söylüyor. Sınıf çelişkisini reddetmiyor ama ilk çelişkinin kadın erkek arasındaki çelişkiden, kadın etrafındaki toplumsallıktan geçtiğini ifade ediyor. Yine 4’üncü başlıkta ‘Modernite’ başlığı var. ‘Kürt ve Kürdistan Gerçekliği’, ‘PKK’nin feshi’ ve ‘Yeni dönem perspektifleri’ yer alıyor manifestoda. Burada yeni bir çağrı var. Sayın Öcalan 27 Şubat’ta örgütü fesih etmeye çağırdı. Türkiye’de toplumunda ise demokratik toplumu inşa etmeye davet etti.   En son bir grup gerilla Türkiye’den çekildi, şimdi sıra devlette. Devlet şimdiye kadar somut tek adımı Meclis’te kurulan komisyon. Bu komisyonun tarafları dinlemek ve gerekli yasal düzenlemeleri yapacak. Birincisi İmralı’ya gitmedi henüz ama devleti iki defa dinledi. Burada yeni durumlar ortaya çıkıyor. Peki sol sosyalistler buna hazır mı? Şimdiye kadar solun durumu anlam ve anlamlandırma konusunda iktidar karşıtı politika dışında kurucu bir siyaset yapılmadı. Solun görevi sadece iktidara karşı söz söylemek değil, işçilere, halklara, yoksullara, emekçilere yeni bir siyaset kurup bunun öncüsü olmaktır. Yeni bir dönemeçteyiz. Ya bu dönemi hep birlikte sosyalizme taşıyacağız ve buradan bir siyaset kuracağız. Ya da klasik anlamda AKP karşıtlığıyla bu süreci heba edeceğiz” ifadelerini kullandı.   ‘SOSYALİSTLER BİR BOŞLUK YAŞIYOR’   Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Temsilcisi Tülay Korkutan ise sosyalistlerin ideolojik olarak bir “boşluk” içinde yaşadıklarını söyledi. Tülay Korkutan, “Biz sosyalistlerin bu boşluğu dolduracak bir şeye ihtiyacı var. Bunun için de bulunduğumuz yerlerde işçi sınıfının nasıl ki AKP’nin hegemonyaları içerisinde var ise biz kendi örgütlülüğümüzü yaratabiliyor muyuz bu soruyu sormamız lazım” dedi.     ‘TERÖR BAHANESİ SİLAHI’   Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, Barış ve Demokratik Toplum sürecinin eksik tartışıldığını söyleyerek, “Bu Kürt sorununu çözecek bir şey değil. Türkiye’de demokratikleşmeyi oluşturacak bir mesele de değil. Tam da tartıştığımız sorunlar Kürt sorununu çözecek meselelerdir. Yani AKP’yle MHP’yle ne Türkiye demokratikleşir ne de Kürt sorunu çözülür. Sayın Öcalan’ın gönderdiği yazılarda da mücadele hattının değişimi ve dönüşümü olarak ifade ediyor. Esasında Kürt sorunun çözümü de Türkiye’deki tüm toplumsal kesimlerin sorunlarının çözümünde ve Türkiye’nin demokratikleşmesinde demokratik siyaset alanının yapması gereken iş olarak tanımlıyor. PKK silah bırakıyor ama devletin elinden de ‘terör’ bahanesi silahını alacak. Bununla birlikte daha rahat mücadele edileceğini düşünüyoruz” diye belirtti.   Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Mertcan Titiz de “Sol Odak” fikrinin ortak mücadele anlamında önemli olduğunu vurguladı. Titiz, sosyalistlerin parçalı durumuna müdahale edecek bir anlayışla samimi birlikte bir hamleye gidilmesinin kayda değer olduğunu dile getirdi.   ‘SOMUT ADIMLARIN OLDUĞU PROGRAMA İHTİYAÇ VAR’   Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk, “Konu ne vadettiğimizdir” diyerek, sözlerine başladı. Solcular birlikte olmasının bir sonuç olduğunu dile getiren Öztürk, “Bir şey vaat etmiyorsak solcuları sevin diyemeyiz. Vaat etmek dediğimizde politik programı konuşuyoruz demektir” diyerek, güncel konularla temasa geçip somut adımların olduğu bir programın oluşturulması gerektiğini vurguladı.   ‘BÜTÜN YAPILAR YENİ SÜRECE GÖRE KENDİNİ ŞEKİLLENDİRMELİ’   Son olarak konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Marmara Bölgesi Eş Sözcüsü Mevlüt Aykoç, devletli sistemlerle sorunların çözülmeyeceğini belirtti. Dünyada ve Türkiye’de sol sosyalistlerde bir parçalanma olduğun belirten Aykoç, bütün yapıların kendini yeni sürece göre şekillendirmesi gerektiğini ifade etti.