Efrîn'de Kürtlerin mülklerini ‘gasp etme’ komitesi kuruldu! 2025-07-06 09:12:16   EFRÎN - Türkiye ve HTŞ'nin “Kuzey Suriye’deki Ekonomik Komite” adlı yeni bir oluşum kurduğunu belirten Efrînli Avukat Hüseyin Naaso, dönüşler başlayınca kurulan komite ile Efrînlilerin mülk ve arazilerinin kamulaştırılarak el konulmak istendiğini belirtti.   Türkiye’ye bağlı paramiliter gruplar tarafından 2018 yılından Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî ve birçok bölge “işgal” edildi. Paramiliter güçler, bu bölgelerde insan kaçırma, fidye, işkence, tecavüz ve katletme olaylarıyla sık sık gündeme geliyor. Baas rejiminin yıkılması ve yerine gelen Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) da, bu uygulamaları kurulan yeni kurumlar üzerinden meşrulaştırmaya çalışıyor.      Söz konusu uygulamalardan kaynaklı uluslararası kurum ve kuruluşlarda Efrînlileri savunma adına Avrupa ülkelerinde birçok faaliyet yürüten Efrînli Avukat Hüseyin Naaso, uygulamalar ve Türkiye ile Şam iktidarı tarafından yeni kurulan “Kuzey Suriye’deki Ekonomi Komitesi”ne ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.     KOMİTE NİÇİN VAR?   Kurulan komitede yer alanlarla ilgili bilgi veren Av. Huseyin Naaso, komite başkanı olarak bölgedeki tüm insan hakları ihlallerini sürekli meşrulaştırma faaliyeti içinde olan Ebu Faysal'ın seçildiğini, avukat Muhammed Hac Abdo, Türkiye’ye bağlı en üst düzey kişilerden Yerel Meclis Başkan Yardımcısı Muhammed Şeyh Raşid dahil olmak üzere 7 üyeden oluştuğunu belirtti. Komite üyelerine başta Efrînliler olmak üzere bölgeyi bilen herkesin şüpheyle baktığını dile getiren Huseyin Naaso, komitenin şikayetleri ele almak ve hakları geri kazandırmak için mi kurulduğunu, yoksa yerinden edilmiş insanların mal ve mülklerini kamulaştırma adı altında gasp etmek için mi kurulduğunu sordu.    MÜLKLERE EL KONULACAK   Bu komiteye yargı yetkisini aşan bir misyon biçildiğinin altını çizen Naaso, komitenin işgal edilen Kürt bölgeleri Efrîn, Serêkaniyê ve sonradan Girê Spi için kurulduğunu söyledi. Komitenin şikayetleri gidermek ve hakları geri kazandırmak için tasarlandığı yönünde iddialar olduğunu aktaran Naaso, “Tam tersine esasında, Efrîn ve Serêkaniyêlilerin mal-mülk, arazilerini kamulaştırma adı altında gasp etme ve meşrulaştırmayı amaçlıyor. Zorla yerinden edilen Kürtlerin mülklerine, bu mülklerin ve varlıkların mülkiyetine paralı asker gruplarının ekonomik ofisleri tarafından el konulması ve bunu yaparken de ‘eğer bunu yapmasak PKK’lilere verilecek’ gerekçesi kullanılmak isteniyor. Bölgede yüz binlerce zeytin ağacı ve on binlerce özel mülk olduğu tahmin ediliyor” dedi.    EL KOYMA GEREKÇESİ   Komitenin birkaç gün önce Efrîn'deki yerel meclis başkanları ve muhtarlarla toplantılar yaptığını dile getiren Naaso, katılımcılara "PKK'ye ait olan ve şu anda örgütlerin ekonomi ofislerinin elinde bulunan mal, gayrimenkul ve arazileri alacağız ve bunları kamu yararına kullanacağız" dendiği aktardı. Bu argümanın saçma, yanlış ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu kaydeden Naaso, Efrîn bölgesinde tek bir metrekare arazinin bile Kürdistan İşçi Partisi (PKK) adına resmi olarak kayıtlı olmadığını söyledi. Naaso, "Bunu yerinden edilmiş Kürtlerin mallarına el koymak ve sözde kamu yararı için gasp etmek amacı ile kullanıyorlar. Yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönmelerini engelliyorlar. Bazı Kürtlerin PKK üyesi, destekçisi ve savunucusu olduğunu varsayalım. Bunların mallarına ve topraklarına kamu yararı için el koyma yetkisi hangi din ya da hukukta var. Muhaliflere karşı böyle bir cezalandırıcı önlem, dünyanın en vahşi faşist rejimleri tarafından hiçbir zaman alınmamıştır. Bu utanç verici davranış, faşist Baas rejimi tarafından kendisine karşı silahlananlara karşı hiç uygulanmadı. Ancak şimdi iktidarda olanlar bunu muhaliflerine karşı uyguluyor” diye belirtti.    İŞBİRLİKÇİLER DEVREDE    Bu yapılanmanın bazı Kürt siyasi partileri, “ihanetçiler” ve paramiliter gruplar ile işbirliği yaptığını söyleyen Naaso, Mazlum Ebdi ile Ahmet El Şara arasındaki mutabakat hayata geçmeden topraklara el koymak istendiğine dikkat çekti. Naaso, "Aldıkları önlemler arasında Kürtlerle bağlantılı isimleri bölge müdürü ve yardımcısı pozisyonlarına atamak var. Hamza Tugayından binden fazla paralı askeri ‘genel güvenlik’ adı altında Efrîn'e getirmek ve El-Bab, Tel Arn ve Tel Hasil köylerinde hakim Ankasa yönetimi tarafından Kürt aşiret üyelerinden olan, aynı zamanda El-Bab Kürtlerinden bir örgüt lideri olan Ebu Dücane El-Kürdi liderliğinde bir koruma taburu oluşturulmaya çalışılıyor. Ankasa yetkililerinin Tal Arn ve El-Bab'a ziyaretleri sadece bu amaç ve hedef içindir ve siyasi faaliyetin yalnızca Ankasa partilileri için uygulanmasına izin vermek ve onlara ofis ve diğer prosedürler açma lisansı vermek istiyorlar" ifadelerini kullandı.   Bu komitenin bazı Kürtlerin evlerine dönerek mallarını ve gayrimenkullerini geri almalarına yardımcı olabileceğine işaret eden Naaso, ancak on binlerce yerinden edilmiş Kürt'ün mallarına ve gayrimenkullerine el konulacağını, Şam'daki fiili yetkililerin yararına PKK'ye ait olduğu bahanesiyle kamulaştırmanın yapılacağını kaydetti. Naaso, “faşist” ve diktatörlük rejimlerinde, otorite ve yargı yetkisini aşan, mülkiyet anlaşmazlıklarını hükümetin çıkarlarını koruyacak şekilde karara bağlamak üzere özel komiteler veya istisnai mahkemeler kurulduğunu belirtti.    KÜRTLER UYANIK OLMALI   Kürt hareketi ve Kürt Konferansı'ndan kaynaklanan müzakere komitesinin, tarım reformu ve Arap Kuşağı gibi Kürt vatandaşlarının mülkiyet haklarını ihlal eden bu önlemlere karşı durması gerektiğini ifade eden Naaso, "Sayın Mazlum Abdi'nin, 10 Mart Anlaşması'nın imzacısı olan hükümet partisine, hükümlerini takvime göre tam olarak uygulaması için baskı yapmasını talep ediyoruz. Kürt vatandaşlarını bu tür şüpheli komitelerle işbirliği yapmamaya ve tüm olumsuzlukları, bağımsızlık ve dürüstlük eksikliği olan yargıya başvurmaya, şikayette bulunmaya ve haklarını talep etmeye, bunları belgelemeye ve özellikle Efrîn başta olmak üzere işgal altındaki Kürt bölgelerini hedef alan alçakça planları boşa çıkarmak için Kürt ve uluslararası insan hakları örgütlerine göndermeye çağırıyoruz” dedi.    MA / Erdoğan Altan