DEM Parti 'barış komisyonları' ile ortak mücadeleyi örecek 2025-05-21 09:07:18   İSTANBUL - Demokratik toplum inşası bağlamında yeni bir sürece girildiğini belirten DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Arife Çınar, ortak bir mücadele için “Barış Komisyonları” kurma planlarının olduğunu söyledi.    Kürt sorununun demokratik çözümü bağlamında yürütülen süreç ülkenin birinci gündemi olmaya devam ediyor. PKK’nin 5-7 Mayıs tarihlerinde 12. Kongresi’ni topladığı haberlerinin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den Meclis'te bulunan partilerin katılımıyla "Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu" kurulması çağrısı geldi. Ancak devlet ve iktidar kanadından hala herhangi bir adım atılmazken, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İmralı Heyeti’nin İmralı’da yaptığı son görüşmede Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan “kardeşlik hukuku” bağlamında yeni bir sözleşmeye ihtiyaç olduğunu belirtti.   DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Arife Çınar, sürece ve yeni mücadele dönemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   'TEKÇİ AKIL KAYBETTİRİYOR'   Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren “tekçi” aklın hakim olduğunu belirten Arife Çınar, Kürt sorununun ise Cumhuriyet’in kuruluşuyla başlayan bir sorun olduğuna dikkat çekti. Var olan “tekçi” aklın toplumsal barışın önünde engel olduğunu söyleyen Arife Çınar, “Türkiye devleti kendi toplumu, halklar, inançlar ve kadınlarla hiçbir zaman aslında barış içerisinde olmadı. Bir dil inkar ediliyorsa, asimilasyon politikaları var ise, imha politikaları gerçekleşiyorsa, erkek egemen zihniyetin hakimiyeti varsa, kadınlar, Aleviler, farklı kimlikler yok sayılıyorsa burada bir barıştan söz edilemez. Eşit yurttaşlık tanımının olmamasından kaynaklı hem Kürt halkı hem de farklı inançlar bu topraklarda ciddi sorunlar yaşadılar. Kürdistan'da sürekli yürüyen bir savaş oldu. Gelinen aşamada devlet, bu savaşın tarafı olan PKK'yi esas alan bir yerden yaklaşıyor” diye belirtti.    'DEVLET ADIM ATMALI'    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nın onurlu bir barış için tarihi anlam taşıdığını ifade eden Arife Çınar, “27 Şubat'ta Sayın Öcalan'ın çağrısıyla aslında bir barış sürecine girmiş bulunmaktayız. Silahların bırakılması çağrısı yapıldı ve o çağrı sonrasında silahlar bırakıldı. Devletin bundan sonra ciddi adımlar atması gerekiyor. Aynı zamanda bizim demokratik siyaset alanında yürüteceğimiz her çalışma çok önemli olmaktadır. Bu sorumluluğu almalıyız. Tüm halklar, farklı kimlikler almalı. Demokratik toplum inşası; anayasa değişikliği, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, kadınların, Alevilerin ve Kürtlerin iradesinin esas alınmasıyla gerçekleşebilir” dedi.    'BARIŞ KOMİSYONLARI' KURULACAK   Yeni bir mücadele sürecinin başladığının altını çizen Arife Çınar, farklı kesimlerin de bu süreçte sorumluluk alması gerektiğini vurguladı. Kadın ve farklı toplumsal dinamiklerin katılımıyla “barış komisyonları” kurup, bu kapsamda ortak bir çalışma yürütme planlarının olduğunu söyleyen Arife Çınar, “Tüm sivil toplum kuruluşlarıyla, inanç kurumlarıyla buluşma; halkımızla buluşarak hem bu dönemi anlatma hem de demokratik toplumun inşa edilmesi noktasında bir mücadele yürüteceğiz. Tüm İstanbul'da bu barışın önemini anlatan bir çalışma da planlıyoruz. Bir etkinliğimiz olacak.  Hazırlıklarına ise en kısa zamanda başlamış olacağız” ifadelerini kullandı.   'DEMOKRATİK ANAYASA ŞART'   Devletin atması gereken adımlar olduğunu ancak sürecin yalnızca AKP-MHP üzerinden yürütülemeyeceğini dile getiren Arife Çınar, tüm siyasi partilerin sürece dahil olması gerektiğini belirtti. Arife Çınar, şöyle devam etti: “Meclis’te ve Meclis dışında olan siyasi partilerin burada sorumluluk almasıyla bu sorunun üstesinden gelinebilir ve toplum demokratikleşebilir. Cezaevlerinde binlerce siyasi tutsak var, cezaevlerinin boşaltılması gerekiyor. En önemlisi Anayasa değişikliğidir.  Bu topraklarda farklı kimlikler yaşıyor, eşit yurttaşlık temelinde yaklaşılması, ortak vatanda bu toplulukların, ulusların yaşayabileceği zeminin olması için demokratik bir Anayasa’nın oluşturulması gerekiyor.”