Bir selam verdi, bir ömür yürüdü: Ali Haydar Kaytan 2025-05-12 11:55:20   HABER MERKEZİ - PKK kongresinde “Önderliğe Bağlılık, Hakikat ve Kutsal Yaşam”ın sembolü ilan edilen Ali Haydar Kaytan, Abdullah Öcalan’la yaptığı 2-3 saatlik konuşmayla “Kürt ve Kürdistan gerçekliği” ile tanıştı ve bir ömür yürüdü.      Dünyayı soludukça, iz bırakır zaman, sessizce geçer, bazen coşkulu, bazen yaman. Anlamla yoğrulursa her an, bir ömür öyküye dönüşür ardından. Zamana anlam katan yürekler, derviş olur, hakikatin izinde döner. Onlar ki ses verir çağlara, isimleri, yankı olur sonsuzluğa. Kürt’ün son yarım asrı, toprağa, vicdana, zihne işlenmiş bir yazı. Kutsallıkla, kahramanlıkla örülü, binlerce yürek, suskun toprakta gömülü. Ali Haydar Kaytan, bir ömrü anlamla dokuyanlardan. Bir halkın hikâyesinde ilk satır, bir devrin dervişi, sessiz bir ırmak gibi akar. Ve bildirir zaman: 3 Temmuz 2018, bir yıldız daha kayar geceye, ama adı zamana mühür gibi düşer yine.   PKK’nin “Önderliğe Bağlılık, Hakikat ve Kutsal Yaşam”ın sembolü ilan ettiği Ali Haydar Kaytan, 26 Mart 1952’de Dersîm’in Hingervan köyünde, Haydaran aşiretinin bir ferdi olarak dünyaya gelir. Bu aşiret, 1938 Dersîm Katliamı sırasında teslimiyeti reddetmiş, onurla direnmeyi seçmiş, silaha sarılmış ve ağır sürgünlükler yaşamış bir direniş geleneğinin taşıyıcısıydı. Ali Haydar Kaytan’ın çocukluğu da bu tarihsel mirasın gölgesinde, yokluk ve zorluk içinde geçer. 1971 yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne adım attığında, devrimci hareketle tanışır. Bu dönem, onun kendi ifadesiyle “Devrimciliğe giden yolda bir hazırlık evresi” olur.   KÜRDİSTAN GERÇEKLİĞİYLE YÜZLEŞME     “70’li yılların Türkiye’sinde devrimci gençlik hareketi aktifti ve biz de etkileniyorduk. Özellikle Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan isimleri semboldü. O yıllarda henüz Önderlikle tanışmamıştım. Ama kendisinden bahsedildiğini duyuyordum. Okulun en başarılı öğrencilerindendi. Bir protesto gösterisinin ardından tutuklanmış ve 7 ay Mamak Askeri Cezaevi’nde kalmıştı. Cezaevinden yeni çıktığı günlerde tanıştık. Önderlik benimle konuşmak istediğini söyledi. 2-3 saat süren bir konuşma, Kürt ve Kürdistan gerçekliğiyle yüzleşmemi sağladı.”    İNANÇLA ÖRÜLÜ SERÜVENİN DÖNÜM NOKTASI      Bu yolculuk, onun için hakikatin peşine düşülen bir yürüyüşe dönüşür. Ve bu yürüyüşte Kemal Pir ile Haki Karer gibi yol arkadaşlarıyla karşılaşır. Bu tanışmalar, onun inançla ve fedakârlıkla örülü serüveninin dönüm noktası olur.    “1973 Mart sonu veya Nisan başlarıydı sanırım. Çubuk Barajı yakınlarında az sayıda arkadaş bir araya geldik. Önderlik bizimle görüşlerini paylaştı. Hepimiz O’nun düşüncelerine katıldık. Açıkça bize ideolojik bir grup olarak edeceğimizi söyledi ve bize sorumluluklar yükledi. Buna göre her birimiz gruba yeni kişiler kazandırmakla sorumluyduk.”    Bu dönemin ardından Apocu grup, düşünsel berraklığı ve kararlılığıyla giderek büyür; her geçen gün saflarına yeni katılımlar olur. 1977 yılının Nisan ayında, çalışmalar Kürdistan topraklarına taşınır. Ali Haydar Kaytan, bu süreçte Dersîm, Bingöl, Karakoçan ve Elazığ’da yoğun bir örgütlenme faaliyeti yürütür. Zaman zaman Dîlok’a da geçerek, Haki Karer’in yürüttüğü çalışmalara destek verir. Ancak 18 Mayıs 1977’de Haki Karer’in katledilmesi, sadece bir yoldaşın yitirilmesi değil; Apocu hareket için keskin bir dönüm noktası olur. Bu acı kayıp, grubu bir yol ayrımına getirir. Kararsızlıkla değil, daha büyük bir kararlılıkla ilerlemeleri gereken bir eşiğe.    “Haki arkadaşın şehadeti, hepimizi derinden sarstı. Önderlik bana bir not yolladı. O’nun anısına bir yazı yazmamı istedi. Hazırladığım yazı, Kürdistan’In tümünde dağıtıldı. Önder Apo, Haki’nin şehadetinin karşılıksız kalmaması konusunda kararlıydı. Ama yöntemi konusunda bizden farklı düşünüyordu. Şehadete cevap olmak konusunda hepimizden daha fazla bir yoğunlaşma ve arayış içindeydi. İşte partileşme kararı bu arayış sonucunda ortaya çıktı.”      BİTMEYEN COŞKU, TÜKENMEYEN BAĞLILIK    Partileşme kararının somut adımlara dönüştüğü o tarihsel süreçte, Ali Haydar Kaytan da ön saflarda yerini alır. Abdullah Öcalan öncülüğünde Kemal Pir, Mazlum Doğan, Mehmet Hayri Durmuş ve Ali Haydar Kaytan’dan oluşan çekirdek kadro, partinin programını şekillendirir. İlk hazırlık toplantısı Elazığ’da yapılır ve bu toplantıda Ali Haydar Kaytan, Askeri Komite üyeliğine seçilir. 27 Kasım 1978’de gerçekleşen kuruluş kongresiyle, PKK resmen ilan edilir. Böylece, son yarım yüzyılın politik ve toplumsal tarihinde derin izler bırakacak olan PKK’nin kurucu kadrosu içinde Ali Haydar Kaytan da yerini almış olur. Bu tarihsel adım, yalnızca bir partinin doğuşu değil; bir halkın özgürlük yürüyüşünün yeni bir evresidir. Ve bu yürüyüşte Ali Haydar Kaytan, en ön saflarda yer alır. Bitmeyen bir coşku, tükenmeyen bir bağlılık ve sarsılmaz bir inançla hep ileriye yürür. Onun hayatı, her ana anlam katma çabasıyla örülüdür. Söze bağlılığın, hakikate adanmışlığın şekillendirdiği bir ömür. Bir bilge, bir gerilla, bir aydın, bir şair, ama her şeyden önce, bir hakikat savaşçısı…   MA / Özgür Paksoy