Muğla iddianamesi hazırlandı 2018-04-10 09:03:56 MUĞLA - Muğla'da Ekim 2017’de sağ yakalanan 6 HPG'linin infaz edildiği iddialarıyla gündeme gelen olaylara ilişkin yürütülen soruşturmanın iddianamesi hazırlandı. Alınan ifadelerin birbirleriyle benzerlik göstermesi, tutuklulardan Mehmet Can Yiğiner'in "Hazırladıkları ifadeleri imzalamamızı istiyorlar" sözlerini hatırlattı. Muğla’nın Köyceğiz ve Seydikemer ilçeleri kırsalında 4-5-6 Ekim 2017 tarihlerinde yaşanan ve sağ yakalanan 6 HPG’linin infaz edildiği iddialarıyla gündeme gelen olaylara ilişkin Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonucunda Savcı Hüseyin Kayıkçı tarafından hazırlanan iddianamede yer verilen bilgilere göre, 6’sı HPG’li, 3’ü HPG’lileri Suriye’nin Lazkiye kentinden tekneyle getirdikleri belirtilen mürettebat ve onlara yardım ettikleri ileri sürülen 6 kişi olmak üzere tümü tutuklu 15 kişi hakkında hazırlanan iddianame, sunulduğu Muğla Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması 9 Mayıs’ta görülecek.     HPG’nin üyeleri olduğunu duyurduğu Ekrem Altay (Gabar), Veysi Şengil (Kamuran), Velat Aşan (Ferhat) ve Mehmet Can Yiğiner (Firaz) ile HPG’li oldukları iddia edilen Muhammed Reşo ve Serbest Şenlik hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olma”, “Resmi belgede sahtecilik”, “Görevi yaptırmamak için direnme” , “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme”, “Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin taşınması” iddialarıyla hapis cezası istendi.    Tutuklu Adnan Yiğirer hakkında, “Örgüte bilerek isteyerek yardım etme”, “Görevi yaptırmamak için direnme” iddialarıyla, Mustafa Yiğiner, Bahtiyar Şenlik, Senar Şenlik, Tahir Şenlik ve İsmail Bozdağ hakkında ise, “Örgüte bilerek isteyerek yardım etme” iddiasıyla hapis cezası istendi.    Yine HPG’lileri Lazkiye’den getiren teknenin mürettebatları olduğu iddia edilen Ahmad Abu Dast, Monır Dıb, Ossoma Jouni hakkında ise, “Silahlı terör örgütlerine silah sağlama”, “Göçmen kaçakçılığı yapma”, “Örgüte bilerek isteyerek yardım etme” iddialarıyla hapis cezası istendi.    İDDİANAMEDE 'SOYLU' SÖZLER    Yaşanan olayların tek tek anlatıldığı iddianamede, 11 Eylül 2017’de Van’da yakalandığı belirtilen Mehmet Çiftçi (Serdar Ararat) ile Osmaniye’de yakalanan Selçuk Yoğurtçu’nun (Şoreş) ifadeleri üzerine Muğla kırsalına gelen ve gelecek HPG’lilerin olduğu istihbaratının alındığına yer verildi.    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Lazkiye'den geldiler" yönündeki söylemiyle aynı yönde iddiaların öne sürüldüğü iddianamede, HPG'lilerin "Ege Açılımı" kapsamında Muğla'ya geldikleri belirtildi.    SİLAHLARI DENİZDE BATTI AMA ÇATIŞMADA YAŞAMLARINI YİTİRDİLER!   HPG'lilerin 5 ayrı grup şeklinde Ege'ye geleceği istihbaratın alındığı belirtilen iddianamede, 25 Eylül 2017'de de 4 HPG’liyi kıyıya bırakan tekne mürettebatı ve Muhammed Reşo’nun sahil güvenlik ekipleri tarafından yakalandığı kaydedildi.   Yine aralarında yaşamlarını yitiren Rojhat Seçkin (Alişer Munzur), Muhammed Nursîda (Adil Bawer) ve İlyas Demir'in (Warger Şîndar) isimli 4 HPG'linin bindikleri filikanın ağır yükü nedeniyle batmaya başladığı, bunun üzerine mühimmatları denize attıkları ve kendilerinden haber alınamadığını bilgilerine yer verildi. Sonradan gelen gruptakilerin ise, karaya çıkmalarının ardından kayıp 4 HPG'liye ulaşmaya çalıştıkları sırada kendilerini bırakan teknenin sahil güvenlik ekipleri tarafından durdurulduğunu görmeleri üzerine sırt çantalarını bıraktıkları, kolluk kuvvetlerinin çantaları silah ve patlayıcı maddelerle birlikte sahilde bulduğu belirtildi.   Ancak ifadelerde ilk grupta yer alanlara ait silah ve mühimmatın denize batmasına, sonraki grubun çantalarının kolluk kuvvetlerince denize yakın bir yerde silah ve mühimmatlarıyla bulunmasına rağmen çatışmada çıktığı ve aralarında kaybolan grupta yer alanların da olduğu 6 HPG'linin yaşamını yitirdiği iddia edildi.    İddianamede yine yaşamını yitirenlerin üzerinde silahların bulunduğunu ve yapılan aramalarda ele geçirilen boş kovanların da yaşamını yitirenlerin silahlarından çıktığı öne sürüldü.   HAZIRLANAN İFADELER Mİ İMZALATILDI?   Yakalananların hemen hemen hepsinin ifadelerinin birbiriyle benzerlik göstermesi, tutuklanan isimlerden Mehmet Can Yiğiner'in, o dönem görüştüğü avukatı Günfer Karadeniz’e sarf ettiği “Zaten kendileri ifadeyi hazırlamıştı. Emniyet nereden geldiğimizi ve ne amaçla geldiğimizi yazmıştı zaten. Bizden de sadece imza atmamızı istiyordu” sözlerini akıllara getirdi.    İNFAZ ŞÜPHESİ ORTAYA ÇIKMIŞTI?   6 HPG'linin yaşamını yitirdiği olaylara ilişkin yöre sakinleri de, bölgedeki hareketliliğin iki hafta önce başladığını, Köyceğiz’deki karakolların etrafı ile otogar ve kentin önemli noktalarında uzun namlulu silahlı askerleri görmeye başladıklarını belirtmişti. Yöre sakinleri, yine olayın yaşandığı gün de bir çatışma sesine şahit olmadıklarını dile getirmişti.    Cenazeleri gören avukat Günfer Karadeniz ise, infaz şüphelerini dile getirmişti. Av. Karadeniz gibi Mersin’de defnedilen Musa Arslan’ın cenazesini gören amcası Abdulselam Arslan da, "Vücudunda kurşun izi yoktu. Sadece bazı darbeler vardı. Kulak ve kalça kısmı ile cinsel organının etrafında morluklar vardı. İşkenceyle öldürüldüklerini düşünüyorum" demişti.    HPG ise yaptığı açıklamada, üyelerinin zehirlenmelerinin ardından infaz edildiklerini duyurmuştu. Ancak tüm bu açıklamalara karşı Muğla Cumhuriyet Savcılığı, HPG'lilerin çatışmada yaşamını yitirdiklerini belirtmekle yetinmiş, dosyada gizlilik olduğu gerekçesiyle ölü muayene ve ön otopsi raporları da aileler ve avukatlara verilmemişti.    MA / Ahmet Kanbal