Korucuların öldürdüğü Çelik'in ailesi: Katiller korunuyor 2022-09-30 14:31:22   MARDİN - Çoban Musa Çelik’i öldüren korucubaşı Şükrü Akçay’a “iyi hal” indirimi ve “haksız tahrik” indirimi yapılarak ödül mahiyetinde ceza verilmesi, diğer 2 kardeşinin ise serbest bırakılmasına tepki gösteren Çelik ailesi, “Bu tamamen katilleri korumaktır. Bu cezasızlık politikasıdır” açıklaması yaptı.     Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Mesken kırsal mahallesinde 21 Kasım 2021’de çoban Musa Çelik'in öldürülmesine dair korucubaşı Şükrü (Şirin) Akçay ile kardeşleri Veysi ve Mahsum Akçay hakkında açılan davada dün karar çıktı. Korucubaşı Şükrü Akçay hakkında “müebbet hapis” cezası veren mahkeme, “Haksız tahrik” ve “İyi Hal” iddiasıyla cezada indirim yaparak, cezayı 12 yıl 6 aya düşürdü. Veysi Akçay hakkında olay günü rastgele ateş ettiğini beyan etmesine rağmen "Haksız tahrik altında silahla tehdit" suçundan 1 yıl 8 ay ceza veren mahkeme, Mahsum Akçay hakkında ise beraat kararı verdi.     Karara tepki göstermek için bugün İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şube binasında bir araya gelen aile İHD ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarıyla birlikte açıklama yaptı.    CEZASIZLIK POLİTİKASI UYGULANDI   İlk olarak İHD Şube Başkanı Feyzi Adsız yaptığı açıklamada süreci anlatarak, verilen kararın kamuoyunun vicdanını rahatlatacak bir karar olmadığını dile getirdi. Caydırıcı bir karar beklerken, ödül mahiyetinde bir karar verilmesinin endişelerinde haklı olduklarını gösterdiğini ifade eden Adsız, verilen kararla beraber koruculuk sisteminin devlet tarafından halen güçlü bir şekilde savunulduğunun göstergesi olduğunu kaydetti. Caydırıcı cezalar verilmediği sürece koruculuk sisteminden kaynaklı olayların yaşanmaya devam edeceğini dile getiren Adsız, sanıkların mahkemede “İyi hal indirimi” uygulanmasını gerektiren bir tavırları olmamasına rağmen “İyi hal” indirimi yapıldığına dikkat çekerek, “Cezasızlık politikasının ne kadar uygulanır olduğunu görmüş olduk” dedi.    ‘KORUCULUK SİSTEMİ LAĞVEDİLMELİ’   Koruculuk sistemi lağvedilmediği sürece benzer olaylarla karşı karşıya kalınacağını belirten Adsız, “Koruculuk sisteminin lağvedilmesi ve koruculuk sisteminden kaynaklı cezasızlık politikası ile sonuçlanmış olan dosyaların tekrar açılarak, adaletin tecelli etmesi için gerekli adımların atılmasını talep ediyoruz” dedi. Muş’un Varto ilçesinde bugün yaşanan korucu cinayetine de dikkat çeken Adsız, “Cezasızlık politikası bu şekilde uygulandığı sürece yaşam hakkının tehlike altında olacağını ve vasıfsız kişilere verilen silahlarla yurttaşlar katledilecektir. Biz bu nedenden dolayı koruculuk siteminin işlevini yitirdiğini, koruculuk sisteminin kendi menfaatleri doğrultusunda bu silahları kullanarak, masum yurttaşlara zulüm etmeye başladıklarını görmekteyiz. Bu nedenle koruculuk sisteminin bir an önce lağvedilmesini talep ediyoruz” dedi.    ‘HUKUK ADINA UTANÇTIR’   Ardından konuşan Çelik’in ağabeyi Mahsum Çelik ise, kardeşinin korucubaşı Şükrü Akçay ve kardeşleri tarafından fikir birliği içinde katledildiğini dile getirerek, faillerin yakınları tarafından olayın başından itibaren delil karartma yapıldığını ve şikayette bulunduklarını belirtmelerine rağmen herhangi bir soruşturma açılmadığını söyledi. Adil bir yargılama yapılmadığını dile getiren Çelik, “Tanıkları bildirmemize rağmen, atış mesafesinin belirlenmesi için talepte bulunmamıza rağmen, herhangi bir talebimiz de kabul edilmedi. Bu gösteriyor ki, mahkeme tamamen tarafsızlık ilkesini çiğnemiştir. Ek olarak dün karar açıklandı. Korucubaşı ve kardeşleri, kasten ve fikir birliği içinde hareket etmişken, her üçünün ceza alması gerekirken, böyle bir dosyada yaşam hakkı ihlali varken, korucuya ödül gibi ceza verilmiştir. Biz bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Hukuk adına bir utançtır bu” dedi.    ‘HESABINI SORACAĞIZ’   Hukuksuzluğun son bulması için kamuoyuna seslendiklerini dile getiren Çelik, “Adalet istiyoruz. Korucuların tekrardan yargılanmasını, en üst limit olarak müebbetle yargılanmalarını talep ediyoruz. Ödül gibi ceza verildi. Bu tamamen katilleri korumaktır. Bu cezasızlık politikasıdır. Biz bunu reddediyoruz. Bunun hesabını kesinlikle hukuk önünde soracağız. Mücadelemiz devam etmektedir” ifadelerini kullandı. Adalet Bakanlığı’na seslenen Çelik, kamu güvenliğini sağlamak adı altında verilmiş koruculuk silahının korucular tarafından kendi menfaatleri için kullanıldığına dikkat çekerek, “Bu nasıl bir adaletsizlik? Koruculara yapılan haksız tahrik indirimi acımızı daha da depreştirmiş, yaramıza tuz basmıştır. Koruculuk sistemi daha fazla katliam yaşanmasın bu coğrafyada, bu insanları öldürmesin suçsuz sebepsiz yere. Mutlaka hesabını soracağız. Bunun peşindeyiz. Mücadelemiz devam etmektedir” dedi.    ‘ADALET İSTİYORUZ’   Anne Rahime Çelik de, adalet istediğini belirterek, “Oğlumu öldürdüler. Baskı ve zulüm yaptılar. Oğlum çobandı. Hayvanlarının otlatmaya götürmüştü. Ben adalet istiyorum. Allah hakkımızı yerde bırakmasın” dedi.