Öcalan için ‘Özgürlük Nöbeti’ 11’inci yılında 2022-06-24 09:18:06   İSTANBUL - Öcalan'ın özgürlüğü için 11’inci yılında sürdürülen “Özgürlük Nöbeti” eyleminin uluslararası boyuta yayıldığını belirten koordinatör Zülfü Bingöl, “Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar bu eylemlere güç verilmeli” dedi.    PKK Lideri Abdullah Öcalan, 23 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. Aile ve avukatların yaptığı tüm görüş başvurularına rağmen Öcalan’dan 15 aydır haber alınamıyor. Tecrit halini mutlak iletişimsizlik hali olan “incommunicado” olarak tanımlayan avukatlar, önce Anayasa Mahkemesi’ne (AYM), daha sonra Birleşmiş Milletler (BM) İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezanın Önlenmesi Alt Komitesi’ne taşıyarak, “Acil harekete geçme” çağrısı yaptı.   Öcalan’ın müdafiliğini yürüten Asrın Hukuk Bürosu avukatları, en son 8 yıl aradan sonra 7 Ağustos 2019 tarihinde, kardeşi Mehmet Öcalan ise 25 Mart 2021’de İmralı Adası’na giderek, görüşme gerçekleştirebildi.    ÖCALAN İÇİN KESİNTİSİZ NÖBET   İmralı’da haber alınamama hali kamuoyunda kaygıları arttırırken, Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için dört bir yanda eylem, etkinlik ve nöbet eylemleri sürüyor. 25 Haziran 2012’de Fransa’nın Strasbourg kentinde olan ve Avrupa Konseyi (AK), CPT ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kesiştiği noktada başlatılan nöbet eylemi, 11’inci yılına girdi. Öcalan’ın özgürlüğünün hedeflendiği eylem, haftanın her günü kesintisiz olarak devam ediyor. 5 yıldır “Özgürlük Nöbeti” eyleminin koordinasyonunda yer alan Zülfü Bingöl, 10’uncu yılını geride bırakacak olan eylemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   HALKIN BİR İRADESİ    Bingöl, Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşabilmesi için böylesi toplumsal bir eylemi başlattıklarını ve sürdürmeye kararlı olduklarını aktardı. Öcalan’ı “Bir halkın iradesi” olarak tanımlayan Bingöl, “Öcalan bir topluma mal olmuş, bir onurlu bir yaşamın kendisidir” dedi. 10 yıllık eylem sürecinde birçok saldırı ve engellemelerle karşı karşıya kaldıklarını belirten Bingöl, buna rağmen başlattıkları geniş toplum kesimleri tarafından sahiplenildiğini dile getirdi.    ‘HALKLARIN KURTULUŞU’    Gelinen süreçte bu eylemin uluslararası bir boyuta ulaştığını ifade eden Bingöl, 10 yıllık süreçte farklı ülkeden birçok enternasyonallerin, siyasi parti temsilcisinin, sivil toplum örgütlerinin ve tanınmış aydınların desteğini aldıklarını belirtti. Öcalan’ın özgürleşmesinin Ortadoğu’da bulunan halklar arasında mevcut savaş ve çatışma durumunun sonlandıracağını söyleyen Bingöl, Öcalan’ı başta Kürt halkı olmak üzere tüm halkların kurtuluşu olarak gördüklerini de sözlerine ekledi. Öcalan’ın görüşlerinin Avrupa’ya yayıldığını ifade eden Bingöl, “Öcalan’ın görüşleri bugün Avrupa’da birçok kesim tarafından değerlendiriliyor. Öcalan’ın ideolojisini daha çok benimsiyorlar. Tıkanan kapitalist sistemi Öcalan’ın ortaya koyduğu ‘Kadın özgürlükçü, ekolojik ve demokratik’ paradigmayla aşılabileceğini söylüyorlar. Öcalan, onlar için bir ışık oldu. Çünkü Avrupa’da da Ortadoğu’da tıkanan sistemin çözümü Öcalan’da. Bunu bize her fırsatta dile getiriyorlar” diye belirtti.    ‘SAVAŞ ÇÖZÜM DEĞİL’    Öcalan’ın tecrit altında tutularak başta Kürt sorunu olmak üzere hiçbir sonun çözülemeyeceğini ifade eden Bingöl, iktidarların Kürt sorununu “güvenlikçi” yöntemlerle çözme girişimine ilişkin ise, “Bugün bu iktidarlar şapkasını önüne koyup bu sorunu Öcalan ile diyalog geliştirerek çözmeye çalışmalıdırlar. Bu sorunun Öcalan’sız çözülmesi imkansızdır, mümkün değildir. Halen kalkıp ‘Biz savaşla bu sorunu çözeriz’ diyorlar. Demirel, Çiller gibi iktidarlarda böyle söyledi ama çözüldü mü hayır. Bu sorun savaş yöntemleriyle, tecritle çözülemez. Aksine bu yöntem sorunu derinleştirir” ifadelerini kullandı.    ‘HALK EYLEME GÜÇ VERMELİ’   Eylemin Kürtler tarafından sahiplenilmesi çağrısı yapan Bingöl, “Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar bu eylemler devam etmeli, güç verilmeli. Öcalan’ın hep düşüncesi barış oldu, bizim de bu düşünceyi hayata geçirmemiz gerek. Onun için halkımı eyleme güç vermeli. Eylemimiz tüm Avrupa’ya yayıldı ama bunu daha fazla yaymamız gerek” dedi.    MA / Ergin Çağlar