33 'Düş Yolcusu' etkinliklerle anılacak: Birleşik zeminde buluşalım

img

İSTANBUL - Gençlik örgütleri, Pirsûs Katliamı'nda hayatını kaybedenleri çeşitli etkinliklerle anmaya hazırlanıyor. SGDF Eşbaşkanı Berfin Polat, "Adalet arayışını birleşik bir zeminde buluşursak sağlayabiliriz" dedi. 

Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde DAİŞ'in bombalı saldırısı sonucu yaşanan katliamın 10'uncu yıl dönümüne kısa bir süre kaldı. Gençlik örgütleri, katliamda hayatını kaybedenleri anmak için “10’uncu yılında Suruç’un izinde gençlik ayakta” şiarıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda bir dizi etkinlik düzenlenecek. Suruç Aileleri İnisiyatifi, 17 Temmuz’da saat 19.30’da İstanbul Okmeydanı’ndaki Labella Davet Salonu’nda anma gecesi düzenleyecek. 20 Temmuz’da, katliamın gerçekleştiği 11.50’de mezar ziyaretleri gerçekleşecek. Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde ayın 20’sinde saat 18.00’da anma düzenlenecek. Sonrasında saat 19.00’da Süreyya Operası’nda etkinlik gerçekleştirecek.
 
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Berfin Polat, verdikleri adalet mücadelesine ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. 
 
‘SURUÇ İÇİN ADALET İSTEYENLER TUTUKLANIYOR’
 
10 yıl önce Kobanê’ye gidiş amacını anlatan Polat, devletin katliamla yalnızca fiziksel bir imhayı değil “Çöktürme Planı”nı da devreye sokarak yeni bir dönemi başlatmayı amaçladığını vurguladı. Polat, “Gezi’nin çocuklarıyla Kobanê’nin çocuklarını buluşturma ve birleşik devrimin mayası olma iddiası vardı. Bu katliamla birlikte bu düş yok edilmek istendi. Devlet, hem gençliğe hem tüm toplumsal kesimlere, sosyalistlere; ‘Herhangi bir düş kuramazsınız, devrimle buluşamazsınız’ dedi ve hemen ardından da süren adaletsizliklerle bu devam ettirildi. Katliamın hemen ardından gizlilik kararı verilmesi, delillerin karartılmaya çalışılması, sanık sandalyelerinin her seferinde boş kalması, avukatların, ailelerin ve adalet arayanların delilleri bulduğu mahkemelere sunduğu, adalet peşinde koşanların sokak sokak çağrılarını büyüttüğü bir gerçeklik vardı. Katile katil dediği için ailelerimiz yargılanıyor; Suruç ailelerimiz, yaralılarımız, Suruç için adalet isteyenler, her yıl tutuklanıyorlar, gözaltına alınıyorlar, işkenceye uğruyorlar ama kırmızı bültenle aranan IŞİD’liler Türkiye’deki devlet hastanelerinde tedavi görüyor. Bunlar açığa çıkarılmıyor, failler yargılanmıyor. O dönem ‘Bir canlı bomba istihbaratı var ama kendisini patlatana kadar müdahale edemeyiz’ deniyor. Bu katliamın sadece IŞİD eliyle gerçekleşmemiş olduğunu kanıtlar” ifadelerini kullandı.
 
‘SURUÇ İÇİN ADALET HERKES İÇİN ADALET’
 
Gençlik hareketinin, bu katliamı kendisine dönük bir katliam olarak yorumladığını ve “Suruç için adalet herkes için adalet” şiarıyla bir adalet kampanyası yürütüldüğünü anımsatan Polat, “Biz 10’uncu yılına giderken en önemli noktayı hafıza olarak yorumluyoruz. Bir katliam var, bu katliamın failleri hala yargılanmamış durumda ve bu katliam unutturulmak isteniyor. Yalnızca 33 düş yolcusunun katledilmesi unutturulmak istenmiyor; Türkiye ve Kürdistan halklarının ortak mücadelesine, birleşik devrimine dönük bir katliamdı. O iddianın, o düşlerin bugün hala güncel olduğunu söylüyoruz. Bunun için de bu yıl gençlik örgütleri olarak ‘10’uncu yılında Suruç’un izinde gençlik ayakta’ diyoruz. ‘19 Mart süreciyle açığa çıkan ayaklanmada Beyazıt Meydanı’ndaki o barikatları aşarak yeni bir yol açan gençlik kitleleri bugün bu isyanı Suruç mücadelesiyle buluşturmalı’ diyerek bu yılı özel olarak gençlik örgütleriyle örgütlüyoruz” dedi.
 
‘ADALET MÜCADELESİNİ BİRLİKTE OMUZLAYALIM’
 
Çok geniş toplumsal kesimlerin adalet arayışı içinde olduğunu belirten Polat, sözlerine şöyle sürdürdü: “Bu topraklarda gerçekleşen o kadar çok adaletsizlik var ki, biz ancak bu adalet arayışının birleşik bir zeminde buluştuğu koşulda sağlanabileceğini düşünüyoruz. Tüm kadınları, gençleri, adalet arayanları; adalet mücadelesini birlikte omuzlamaya da çağırıyoruz.”
 
MA / Yeşim Tükel