İZMİR - Çeşme ve Ödemiş'te çıkan yangınlarda hektarlarca ormanlık alanın yanı sıra köyler, tarım alanları ve zeytinliklerde de büyük hasar oluştu. Geçen yıllarda yanan alanların imara açılmasıyla otel ve villalar yapılırken bu yangınların ardından orman arazilerinin de benzer akıbeti yaşayıp yaşamayacağı merak konusu.
Yaz aylarında, sıcaklıkların artmasıyla Kürdistan ve Türkiye'nin dört bir yanı orman yangınlarıyla kasıp kavruldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tahminlerine göre, sıcaklıklar mevsim normallerinin 6 derece üstünde seyrederken, bazı bölgelerde 40 derecenin üstüne çıkıyor. Resmi rakamlara göre 1980’li-1990’lı yıllarda yılda bin 500 kadar orman yangını yaşanırken, Orman Genel Müdürü (OGM) Bekir Karacabey'in açıklamasına göre 2024'te 3 bin 800 adet orman yangını çıktı. Bu yangınlarda toplamda 27 bin hektar ormanlık alan zarar gördü.
Tüm bunların yanı sıra enerji nakil hatlarının bakımsızlığı ve diğer ihmallerde eklenince geçmiş yılların çok üstünde orman yangınları yaşanmaya başladı. Bolu, Bilecik, Sakarya, İzmir, Manisa, Muğla, Hatay ve daha birçok kentte büyük yangınlar çıktı ve günlerce söndürülemedi. İzmir ise bu yangınlardan en fazla etkilenen kent oldu, Haziran ayında Seferihisar ve Aliağa'da yaşanan büyük yangınların ardından Temmuz'da ise Çeşme ve Ödemiş'te günlerce süren yangınlarda hektarlarca ormanın yanı sıra, köyler, tarım arazileri ve zeytinlikler yandı. Ödemiş'te Suçıktı, Tosunlar, Üzümlü, Ortaköy ve Karadoğan mahalleleri ise tahliye edildi, buralarda onlarca ev kullanılamaz hale geldi.
KONUT İNŞASI
Yangınlardan sonra Tarım ve Orman Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlar alanların ağaçlandırılacağına dair açıklamalar yapsa da geçmişteki bazı deneyimler yurttaşların endişesini arttırıyor. Son olarak İzmir'in Karşıyaka ilçesinde 15 Ağustos'ta başlayıp 18 Ağustos'ta kontrol altına alınan ve Bayraklı ile Çiğli ilçelerini de etkileyen yangın sonrası alınan karar bu endişeyi canlı tutuyor. Yangın sonrasında Bayraklı'da içinde yangında zarar gören alanların da olduğu 375 hektarlık alan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 31 Ağustos'da Resmi Gazete‘de yayımlanan bir kararla, orman sınırları dışına çıkarıldı. Karar sonrası açıklama yapan OGM bu alanda deprem konutları inşa edileceğini duyurdu.
2 OTEL, 28 VİLLA
Bunun gibi yangında zarar gören birçok alanda aynı sonu paylaştı. 15 Temmuz 2007’de Bodrum Güvercinlik Mahallesi’nde çıkan yangında, 250 hektar orman alanının yanı sıra 30 hektar tarım arazisi ve zeytinlik yandı. Yangın sonrası açıklama yapan dönemin Muğla Orman Bölge Müdürü ve eski AKP Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, “Ormanlık alanlar ve imar yerleri belli. Kesinlikle iddia ediyorum ki yanan yerler ne 2B kapsamında olacak ne de imara açılacak” dedi. Fakat buna rağmen yanan arazinin bir bölümünde La Blanche Island isimli otel 2012’de, Titanic Deluxe Bodrum 2016’da, Lujo Bodrum Hotel 2018’de kullanıma açıldı. Bölgede 2021'de çıkan yangında alevler, Titanic Deluxe Bodrum otele kadar yaklaşınca müşteriler, tedbiren deniz yoluyla güvenli alana tahliye edilmeye başlandı. Otel çalışanları da güvenli bölgeye alındı.
Pina Yarımadası'ndaki bu otellerin yanı sıra tapu kayıtlarında orman alanı olarak görünen 25 bin metrekarelik komşu Hazine arazisini Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan tahsis eden Lujo’nun sahibi Serkoç Otelcilik, turistik tesis görünümlü 28 villa inşa etti. Büyüklükleri 580 ile 680 metrekare arasında değişen deniz manzaralı lüks konutlarda balkonda jakuzi ve güneş yatağı, ısıtılmış özel havuz, özel güneşlenme alanı yer alıyor.
RES VE İMAR PLANI
Güvercinlik Mahallesi’nde yine Güllük Rüzgâr Enerji Santrali ve Enerji İletim Hattı projesi için "ÇED olumlu" kararı verildi. Projede 8 rüzgâr türbini kurulması ve yaklaşık 4,5 kilometre uzunluğunda enerji iletim hattı yapılması planlanıyor. Söz konusu proje için şirketin daha önce 13 tribün için aldığı "ÇED Gerekli Değildir" kararına bölge halkı itiraz etmiş, bunun üzerine Muğla 1. İdare Mahkemesi geçen yıl kararı iptal etmişti. Ayrıca, proje alanına en yakın "1. ve 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı" 900 metre mesafede, en yakın "Doğal Sit Alanı" ise 500 metre yakınlıkta bulunuyor.
Muğla’nın Bodrum ve Milas ilçelerinde içerisinde yanan ormanlık alan ile Mumcular Barajı’nında yer aldığı 5 köyü içine alan yaklaşık 400 hektarlık ormanlık alan ve yaylanın Muğla Milas-Bodrum Fesleğen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi adı altında imara açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, buradaki Çamseki Mevkii için 1/5000 nazım ve 1/1000 uygulama imar planlarını hazırlayıp, 16 Nisan 2024 günü askıya çıkardı.
VİLLALAR YAPILDI
Trabzon’un Sürmene İlçesi Çamburnu mevkiinde de Ocak 2017 tarihinde yaşanan yangında 20 hektarlık orman yandı. Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, bölgenin imara açılacağı iddialarını yalanlamış, “Başka bir maksatla kullandırılması söz konusu olamaz. En kısa sürede ağaçlandırma için hazırlayacağız ve buralarda fidanlar toprakla buluşacak” ifadelerine rağmen bölgede 15 tane villa yapıldı.
AKP’Lİ BELEDİYE TESİS KURDU
Antalya’nın Manavgat ilçesinde bulunan Türkbeleni Ormanı’nda ise 26 Temmuz 2013’te çıkan yangında, yaklaşık 100 dekar ormanlık alan yandı. Çıkan yangında yaklaşık 3’te 1’lik kısmı yanan Türkbeleni Ormanı, yangının ardından AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edildi. Kasım 2016’da ise Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkbeleni Ormanı’nda yanan alanın büyük bölümünü yapılaşmaya açacak projenin ihalesi yapıldı. Yine ormanlık alan içine belediye tarafından bir tesis kuruldu.
Yine bu bölgede yer alan pek çok tarihi sit alanı statüsünde olan antik yerleşimlerden biri olan Manavgat’ta yer alan Lyrbe (Seleukeia) Antik Kentinde yanmış ağaçların kesimi işi Side Müze Müdürlüğü ile Manavgat Orman İşletmesi arasında koordineli bir şekilde yürütülmesi kararlaştırıldı. Manavgat Orman İşletme Müdürlüğü’nü kesim işlemini Eylül Palet Orman Ürünleri İnşaat Nakliye Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne ihale etti. Müze Müdürlüğü tarafından bölgede kazı yapıldığı, iş makineleriyle antik kente zarar verilerek yol açıldığını tespit edildi.
Ayrıca yangınlarda zarar gören bölgelerde çok sayıda taş ve maden ocağı için arama ve işletme ruhsatı verildiği de ortaya çıktı.
SİNPAŞ GENİŞLEYEBİLİR
Marmaris'te 2021'de çıkan yangının ardından ise Marmaris Milli Park alanında kalan Kızılkum koyunda SİNPAŞ Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın 205 odalı 5 yıldızlı otel projesi ve 1407 devremülk projesi için "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değil" kararı çıktı. Bu alanın yangın bölgesi ile alakası olmazken, ardından inşaatın yangında zarar gören alanlara doğru genişleyeceği iddiaları ortaya atıldı. Marmaris Kent Konseyi o dönem yaptığı açıklamada "Diğer taraftan proje alanı, geçtiğimiz günlerde meydana gelen yangından zarar gören orman sahası içinde kalmaktadır. Muğla yangınlarının en çok kayba yol açtığı Marmaris yangınlarının başlangıç yeri proje alanına yakındır” ifadelerini kullandı.
İMAR TEHLİKESİ
Yanan ormanların yanı sıra yanmayan ormanlar da imar ve yok olma tehdidi altında. Yapılan onlarca değişiklik ile ormanların önce parçalanması sonra da yapılaşmasının önü açıldı. 21 kez değiştirilen 6831 sayılı yasanın ilgili maddelerinde yapılan pek çok değişiklik, orman alanlarının çeşitli sebeplerle imara açılmasını kolaylaştırdı. 7139 sayılı yasada “orman rejimi de olsa üzerinde milli servet taşımıyorsa orman rejiminden çıkarılabilir” ifadesi yer aldı. Ayrıca 2B affı kapsamında 473 bin hektar alanın, “orman vasfını kaybettiği” gerekçesiyle Hazine'ye devredildi.
Yine Orman Kanunu'nun 16 ve 17'nci maddelerine ek olarak 2018 yılında bir torba kanun içinde Orman Kanunu’na bir madde daha eklendi. 16'ncı Madde ile ‘Üzerinde yerleşim yeri bulunan ya da yerleşim yeri oluşturulması uygun olan taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan alanlardan, sınırları Cumhurbaşkanınca belirlenen alanlar’ orman sınırları dışına çıkarılabilmesini sağlandı. Bu yasayla toplamda 3 bin 500 hektardan fazla orman alanı orman sınırları dışına çıkarıldı.
ORMANLAR BÖLÜNDÜ
2020’deki düzenlemede ise “Orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazilerde tabii olarak yetişen her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler” ile “Orman sınırları dışında olup, alan büyüklüğüne bakılmaksızın sahipli arazilerde, ekim ve dikim yolu ile yetiştirilen her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerlerin” orman sayılmaması sağlandı.
2023'te Meclis'ten geçen torba yasa düzenlemesi ile de Osmanlı döneminden bu yana miras ve satış yoluyla sahipliği değişen ancak devlet ormanları gibi koruma altında bulunan özel ormanların alanı, 3 hektarın altına düşürülüyor ve “orman alanı” dışına çıkarıldı. Bu yöntemle 30 hektarlık ormanların 11’e bölünmesi ve üç hektarın altına düşürülmesi mümkün kılınarak, imara açıldı.
Ayrıca bu torba yasayla daha önce yapılan uygulamada, yanan orman alanları 2/B uygulamasına konu edilmemişken; şimdi 2/B uygulanacak sahaların yanan saha içerisinde olup olmadığının tespit edileceği belirtildi.
MA / Tolga Güney