Diyarbakırlılar sokaklarda zırhlı araç istemiyor

img
DİYARBAKIR - Zırhlı araçların çarpması sonucu yaşanan ölümlere tepkili olan Diyarbakırlılar, sokaklarında zırhlı araç istemediklerini ve faillerin cezalandırılmasını istedi. 
 
Bölge kentlerinde zırhlı araçlar can almaya devam ediyor. Şırnak'ın Cizre ilçesinde 24 Ocak'ta Ranger tipi bir aracın çarptığı 23 yaşındaki Abdulgaffar Dayan, tedavi gördüğü hastanede 2 gün sonra yaşamını yitirdi. Dayan'ın yaşamını yitirmesiyle birlikte son 14 yılda zırhlı araç çarpması sonucu 20’si çocuk 43 kişi hayatını kaybetti. Son yıllarda çok sayıda kişinin zırhlı araç çarpması sonucu hayatını kaybettiği Diyarbakır'da, yurttaşlar yaşanan olaylara tepkili. 
 
CEZASIZLIĞA TEPKİ
 
Yaşamını yitiren kişinin Kürt genci olduğuna dikkati çeken Barış Durçapan, "Özellikle Kürtlerin yoğunlukta olduğu yerlerde bu zırhlı araçlar var. Biz 'teröristiz' de ondan! Biz Kürtler olarak özgür olmak istiyoruz” dedi. Ölümlere dair açılan davalardaki cezasızlık politikasına tepki gösteren Durçapan, "Cizre’de çocuğa çarpan aracın sürücüsü içeri girer mi? Girmez. Yaşanan ölümlerin sorumlusu devlettir. Devlet bizleri haksız, diğerlerini haklı görüyor. Güzel yaşamı bizim elimizden alıyorlar" diye kaydetti.  
 
'ZIRHLI ARAÇ İSTEMİYORUM’
 
Diyarbakır’da her yerde zırhlı araçların turladığını söyleyen Serdal Fidancı, sokakların zırhlı araçları istemediklerini belirtti. Fidancı, "Ölen çocuğun suçu yok, bir şeyi yok. Her yerde zırhlı araç hiç durmadan geçiyor. Park yok, o çocuklar mecburen sokaklarda oynuyor. Daracık sokaklardan zırhlı araç geçiyor. Çocukların özgürlüklerini yaşamasına izin vermiyorlar” diye kaydetti. 
 
Zırhlı araçların bölge kentlerinde sürekli sokaklarda olduğuna işaret eden Ferhat Süre, "Zırhlı araçları İstanbul’da, Taksim’de, Antalya’nın turistik yerlerine koyabiliyor musunuz?” diye sordu. Süre, demokrasi ve insan haklarının devrede olmadığını belirterek, "Zırhlı araçların buralarda bulunması yanlış. İzmir’deki, Antalya’daki, Aydın’daki, İstanbul’daki biriyle Diyarbakır’daki, Van’daki, Silopi’deki, Cizre’deki biri eş değer değil mi? Eğer eşit ve birsek; İstanbul'da bir gencin başına gelen olayın aynısı Cizre'de yaşandığı zaman aynı tepkiyi verebilmeliyiz. O zaman 'biz etle tırnağız' diyebiliriz” ifadelerini kullandı. 
 
ASIL SUÇLU
 
“Bu yaşananları bizim değil devletin düşünmesi gerekiyordu” diyen Oktay Harman, “Yaşlısı hastası, çoluk çocuğu yollardan geçiyor. Demek ki yanlış yapıyorlar bu yanlışlar da devletten kaynaklanıyor” dedi. Cezasızlık politikalarının zırhlı araçlardan kaynaklı yaşanan ölümleri arttırdığını söyleyen Harman, "Devlet memurlarının hepsi torpillidir. Yolda geçen insanları öldürebilecek kadar da rahatlar. Çocuğu öldürüp cezasını almamışsa suç bizde değil devlettedir. Yasaya göre ceza verilmeli. Bir Kürt olarak devlet memuruna bir şey dediğimizde hemen şafak operasyonu yapılıyor. Ancak bizim böyle bir konumuz olduğunda ise devlet sırt vermiyor” diye kaydetti. 
 
Diyarbakır’da çok sayıda zırhlı aracın sokaklarda olmasının "gereksiz" olduğunu belirten Ferhat Başarı ise şunları söyledi: "Her sokakta zırhlı araçlar geçiyor. Bazı yerlerde normal trafik aracı da geçebilir ama niyeyse zırhlı araçla geziyorlar. Herkes yargı önünde meslek umursanmadan eşit olmalı ve düzgün bir şekilde yargılanması gerekiyor. Yargılanmadığında da caydırma gibi bir durum söz konusu olmuyor."