DAKAP'tan 25 Kasım açıklaması: Barışı kadın mücadelesi getirecek

  • kadın
  • 14:34 18 Kasım 2025
  • |
img
AMED-  25 Kasım eylemlerinin startını veren DAKAP, 27 Şubat çağrısını selamlayarak, barışı, özgürlüğü ve eşitliği kadın mücadelesinin getireceğini söyledi. 
 
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yapacağı eylemlerin ilkini Amed’in Sûr ilçesinde bulunan Büyük Postane önünde yaptı. Eylemde “Bi civaka demojratîk ber bi jiyana azad a bê tundî ve” pankartını ve “Jın jiyan azadî”, “Erkek vuruyor yargı koruyor” gibi dövizler ile katledilen kadınların fotoğrafları taşındı. Kadınlar ayrıca sık sık, “Jin jiyan azadî” ve “Biji berxwedana jınên zindana” sloganlarını attı. 
 
Açıklamayı yapan DAKAP üyesi Güneş Özel, 25 Kasım tarihçesine değinerek, Dilovası’ndaki katliamın sorumlusunun; AKP iktidarı olduğunu söyledi. Güneş Özel, "Kadınları aile içine hapsetmeye çalışan ve kadınlara yoksulluğu ve şiddeti reva gören kadın ve emekçi düşmanı bu iktidarın yarattığı düzen ile yoksulluğu kadınlaştıran bu sömürü düzeninin değişmesi için inancımız ve kararlılığımızla mücadele etmeye devam edeceğiz” sözlerine yer verdi. 
 
AİLE YILI TEPKİSİ
 
İktidarın şiddet, taciz ve katliamı önlemeye yönelik var olan yasaları yerine getirmediğine dikkat çeken Güneş Özel, “AKP’li Cumhurbaşkanının ‘Aile Yılı’ ile ilanı kadını birey olarak görmeyen kadını aile içine hapsetmeye çalışan zihniyete inat bu yılı kadınların direniş yılı yapacağız. Bu ülkede her gün erkek yargının cezasızlık uygulaması, iktidarın kullandığı dil ve uyguladığı politikalar kadınların her gün katledilmesine sebep oluyor. Sadece Ekim ayında 27,  yılın ilk 10 ayında ise 357 kadın katledildi. Kadınların uzun yıllar mücadeleyle kazandığı İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesiyle birlikte kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet ciddi boyutlara ulaşmıştır. İktidar; şiddeti, tacizi ve kadın cinayetlerini önlemeye yönelik anayasanın ve uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmiyor; mevcut yasaları uygulamıyor. Özellikle son zamanlarda kentimizde artan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet kaygı verici boyuta ulaşmıştır” dedi. 
 
ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI
 
Artan özel savaş politikalarına değinen Güneş Özel, “Son olarak Sûr Dabanoğlu Mahallesi’nde 3 kadının yaşadığı eve yaklaşık 20 kişilik bir grubun saldırısı gerçekleşti. Gerçekleştirilen bu saldırı kadın özgürlüğüne ve toplumsal barışa yönelik planlı bir provokasyondur. Ancak örgütlü kadın mücadelemizle kentimizi karanlık güçlere ve karanlık zihniyete teslim etmeyeceğiz. Bugün hâlâ Rojin Kabaiş’in katillerinin bulunmaması, Gülistan Doku ve Narin Güran davalarının sonuçsuz bırakılması, Sur /Dabanoğlu fail ve azmettiricilerin hala serbestçe dolaşıyor olması kadınların can güvenliğinin sistematik olarak gasp edildiğinin ve hukukun işlemediğinin, hukukun ne kadar siyasallaşmış olduğunun açık göstergesidir” şeklinde konuştu.
 
CEZASIZLIK
 
Uygulanan cezasızlık politikalarından faillerin güç aldığını belirten Güneş Özel, “Devlet her bir yurttaşın can güvenliğini sağlamakla ve şiddeti önleyecek yasaları uygulamakla yükümlü iken aksine her gün yeni yasa teklifleri ve paketlerle kazanımlarımız yaşam biçimimiz, kılık kıyafetimiz, örgütlü mücadelemiz hutbelerle hedef haline getiriliyor. Haksız tahrik ve iyi hal indirimleriyle failler cezasız bırakılarak şiddete maruz bırakılmamız yetmiyormuş gibi, hukuksuzluk ve cezasızlığın yaygınlığına karşı yürüttüğümüz adalet mücadelesi de kriminalize ediliyor. ‘Ailenin kutsallığı’ söylemiyle dayatılan tek tip yaşam biçimi anlayışı şiddeti meşrulaştırıyor" ifadelerinde bulundu.
 
DEMOKRATİK TOPLUM VURGUSU 
 
Kadının özgür olmadan toplumun özgür olamayacağına inandıklarını ve demokratik toplum ve barış talebinin kadınların omuzlarında yükseleceğini dile getiren Güneş Özel, “Biliyoruz ki hayatlarımızı savunmanın yolu örgütlü mücadeleden, dayanışmadan geçmektedir. Kadınların haklarına ve hayatlarına dönük bu küresel saldırılara karşı sınırları aşan Jın Jiyan Azadî felsefesi ile enternasyonal kadın dayanışmasıyla özgürlükçü, eşitlikçi demokratik bir yaşamı inşa edeceğiz. Bizler savaşa karşı onurlu bir barışı, eşit, özgür ve demokratik bir yaşamı savunuyoruz. Savaşa, şiddete, yoksulluğa, güvencesizliğe ve sömürüye karşı dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmekte kararlıyız. Demokratik Toplum ve Barış Çağrısı’na sahip çıkıyor ve kadının özgür olmadan toplumun özgür olamayacağına inanıyoruz. Demokratik Toplum ve Barış talebi kadınların omuzlarında yükselecek. Bu topraklara barışı, eşitliği ve özgürlüğü kadın mücadelesi getirecektir” ifadelerini kullandı. 
 
Kadınlar yaptıkları açıklama ve kısa yürüyüşün ardından cezaevindeki kadın tutsaklara kart gönderdi.