Kadınların gündemi adalet: Yaşam hakkı için mücadeleye devam

  • kadın
  • 09:05 24 Haziran 2022
  • |
img
İSTANBUL - Kadına yönelik şiddet ve katliam davalarında yargının failleri cesaretlendirerek, güvence verdiğini belirten İstanbul’daki kadınlar, “Özgürlük ve yaşam hakkı için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. 
 
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesiyle ilgili davada sanık Cemal Metin Avcı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı, sanığın cezası uygulanan haksız tahrik indirimiyle 23 yıla indirildi. Bu karara sosyal medyada gün içinde tepki yağdı.
 
Muğla’da 21 Temmuz 2020 tarihinde üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı, 20 Haziran’da görülen karar duruşmasında önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı, daha sonra uygulanan “Haksız tahrik” indirimiyle ceza 23 yıla indirildi. Avcı’ya yardım eden diğer 5 fail ise beraat ettirildi. 
 
Ülkenin dört bir yanında karara tepki gösteren kadınların öfkesi dinmiyor.
 
‘KATİLLERE GÜVENCE VERİLİYOR’
 
Mahkemenin kararına ilişkin konuşan üniversite öğrencisi Gizem Alica, erkek yargının potansiyel katillere adeta güvence ve cesaret verdiğini belirtti. Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan Avcı’ya verilen indirimli ceza ile diğer faillerin beraat ettirilmesine tepki gösteren Alica, “Yani kabul edilebilir bir şey değil. O yüzden sokaklarda, meydanlarda ve adliyelerdeyiz. Kadınlar için daha güvencesiz bir ortam yaratılmaya çalışılıyor. Sokaklar faillerle doldurulmaya çalışılıyor ki; Pınar'ın da cinayetine ortak olan diğer failler şu an sokaklarda, Muğla'da ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz” diye belirtti. 
 
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN’
 
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın uygulanması halinde bunların yaşanmayacağını dile getiren Alica, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa uygulansaydı kendimizi daha güvende hissederdik. Üniversiteli bir kadınım. Taleplerimiz her üniversitede cinsel tacizi önleyen bilimlerin kurulması aynı zamanda zorunlu toplumsal cinsiyet derslerinin verilmesidir. Bu gibi önleyici politikalar geliştirilirse üniversiteler daha güvenli bir alan olacak. Ama iktidarın, bunu yapmamakla birlikte var olan İstanbul Sözleşmesi'ni de feshetmesi yasaların uygulanmadığını gösteriyor” dedi.
 
‘ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR’
 
Kararı “kötü” olarak değerlendiren Yaren Koşaner de, yargının kararlarıyla failleri cesaretlendirdiğini vurgulayarak, “Kadınlar katlediliyor ya da katledilmeye çalışılıyor ama erkek yargı bunu destekliyor. Bundan cesaret alan erkekler, kadınları daha fazla öldürmeye daha fazla şiddet uygulamaya devam ediyor. Buna rağmen kadınlar gördükleri şiddete karşı meşru müdafaa hakkını korumak istediğinde erkeğe göre daha fazla ceza alıyor” ifadelerini kullandı. Kadınların tamamen şiddete mahkum edilmek istendiğinin altını çizen Koşaner, “Korkmadan yaşamak istiyoruz. Haklarımız için özgürlüğümüz ve yaşamımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. 
 
‘TEPKİSİZLİK ŞİDDETİ ARTTIRIYOR’
 
Gamze Ferrara ise, tepkisini şöyle dile getirdi: “22 yaşında bir kızım var. Ona da olabilirdi. Bu yaşanılanlara artık ses çıkarılmalıdır. Çünkü tepkisiz kaldıkça şiddet artıyor. Toplumda, her yerde şiddet var ve bu sanki özendiriliyor gibi. Bu ‘tahrik indirimi’ denilen şey de bana çok saçma geliyor. Nedeni ne olursa olsun bir insan öldürülmemeli ve öldürülünce de ‘haksız tahrik’ gibi saçma sebeplerle cezası indirilmemelidir. En ağır cezalar verilmeli ki örnek olsun. Eğer ağır cezalar verilirse kadınlar böyle vahşice öldürülmez.”