DEM Parti’den rapor: Mali müşavirler ajanlığa zorlanıyor

img
İSTANBUL - DEM Parti İstanbul İl Örgütü Emek Komisyonu’nun mali müşavirlerin durumuna dikkat çektiği raporda, MASAK’ın mali müşavirlere çeşitli zorluklar dayattığı belirtilerek, “Mali müşavirler, bir nevi  ‘ajanlık’ yapmaya zorlanmaktadır" denildi.
 
Geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmada farklı sektörlerde çalışanların iş memnuniyetini ölçen bir rapor hazırlandı. Raporda en mutsuz meslekler sıralanırken, listenin ilk üç sırasında muhasebeci (mali müşavirlik), kasiyer ve güvenlik görevlisi yer aldı. Yoğun stres, uzun mesai saatleri ve düşük ücretlerin çalışanların memnuniyetini düşürdüğü belirtiliyor. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü Emek Komisyonu tarafından hazırlanan ve mali müşavirlerin yaşadıkları sorunlara dikkat çeken raporda, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) mali müşavirlere çeşitli zorluklar dayattığına dikkat çekildi. 3568 Sayılı Kanun’a göre “yetki almış ve çalışanlar kütüğüne kayıtlı” serbest muhasebeci, mali müşavir ve yeminli mali müşavir sayısının 135 bin 581 olduğu aktarılan raporda, meslek mensuplarına uygulanan mobing ve angaryaların gözden geçirilmesi, yetki ve sorumluluktaki “dengesizliğe” son verilmesi ile 3568 Sayılı Kanun’un ivedilikle meslek mensupları koruyan kanun haline getirilmesi gerektiği vurgulandı.
 
MALİ MÜŞAVİRLERE ‘ZORUNLULUK’ DAYATMASI
 
MASAK’ın görevlerinin mali müşavirlere yüklenilmeye çalışıldığına işaret edilen raporda, MASAK’ın “Şüpheli işlemleri incelemek, kara para aklamayı önlemek, ilgili durumlarda yaptırım uygulamak ve bildirimde bulunmak, ayrıca bu süreçlerde eğitim ve rehberlik sağlamak” şeklinde görevleri olduğu bilgisi paylaşıldı.  Raporun, devamında da şu ifadelere yer verildi: “Şüpheli işlem en geç 10 gün içerisinde MASAK Başkanlığı’na bildirilmeli, bildirim yükümlülüğüne uyulmaması durumunda ise 5549 Sayılı Kanun’un 13’üncü maddesine göre 50.000 TL’den 40 Milyon TL’ye kadar idari para cezası uygulanmakta, ayrıca bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılmakta. Mevzuat gereği, mali müşavirler MASAK nezdinde ‘yükümlü’ kabul edilmektedir. Bu yükümlülük müşteriyi tanıma, işlemleri izleme, şüpheli faaliyetleri bildirme gibi sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Maliye idaresinin ve ilgili kamu kurumlarının tespit etmekte zorlandığı mali suçların önlenmesinde, mali müşavirler adeta bir denetim memuru gibi konumlandırılmaktadır. İdarenin kendi memuruna yaptıramadığı işlemleri mali müşavirlere bir angarya olarak zorunlu (dayatmakta) kılmaktadır.”
 
‘AJANLIK YAPMAYA ZORLANMAKTA’
 
“Bir mali müşavir, müşterisinin faaliyetlerinde alışılmadık bir işlem tespit ettiğinde bunu MASAK’a bildirmekle yükümlüdür anlayışı mali müşavir ile mükellef arasında kurulan güven ilişkisini zedelemekte, meslek onurunu tartışmalı hale getirmektedir” denilen raporda,  “Ne yazık ki bu MASAK çalışmalarının etkin bir parçası yapılmaya çalışılan mali müşavirler, sosyal sorumluluk çerçevesinin dışına itilerek bir nevi  ‘ajanlık’ yapmaya zorlanmakta, bunu yapmadıkları takdirde ise ağır idari para cezaları ve hatta hapis cezalarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum mesleğin itibarını ve sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir” denildi. 
 
‘NE MEMURDUR, NE KOLLUK GÜCÜ’
 
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Mali Müşavirler de ne yapıyor ki, tek tuşla bütün işlerini hallediyor’’ sözlerinin hatırlatıldığı raporda, mali müşavirlik mesleğinin küçültüldüğü ifade edildi. Raporda, “Mali müşavirler, ne Maliye Bakanlığı’nın memurudur ne de bir kolluk gücüdür. Onlar, serbest meslek erbabıdır, mükellef ile devlet arasında ‘güven temelli’, kutsal bir görev yürütmektedir. Maliye Bakanlığı’nın mali müşavirlik mesleğini zedeleyen ve onlara ‘ajanlığı’ dayatan bu sistem, mali müşavirlere çeşitli zorluk çıkarmaktadır” diye belirtildi.  
 
 Raporda, dayatmaların mali müşavirler üzerindeki etkisi ise şöyle sıralandı: 
 
* Mükellefin yaptığı riskli işlerin sorumluluğunu mali müşavirlere yüklemekte, mesleki ihmal, disiplin süreci, meslekten men, para cezası ve veya hapis cezası ile karşı karşıya getirmektedir.
 
* Mali müşavirlerin can güvenliğini tehlikeye atmaktadır.
 
* Artan sorumluluklar, yükümlülükler karşısında işlerini zamanında ve istenilen ölçüde, kaliteli yapamaz hale getirmekte.
 
* İş yükünün ve angaryaların fazlalığı nedeniyle ofislerinden çıkamayan, adeta ofisine hapsolmuş olan mali müşavirler, ailelerine, yakınlarına, dostlarına hatta kendilerine yeterince ayıracak zaman bulamadıklarından dolayı; aile, sağlık gibi alanlarda ciddi sorunlar, travmalar yaşamakta, insani yaşam standartlarında yaşamaktan gittikçe daha fazla uzaklaşmaktadır.
 
* Yapay zeka sistemi henüz teknolojik ve gündelik hayatta tam oturmamış, sağlıklı çalışmaz iken, bu sisteme dayalı oluşturulan ve çalışan kuruluş gözetimli analiz sistemi (KURGAN) olan risk analiz sisteminin yanlış ya da hatalı sinyal verme veya hatalı tespitler üretme ihtimali oldukça yüksektir. Bu hatalar,  mali müşavirleri suçlu duruma getirecektir. Bu süreçte mali müşavirler olmadık hatalardan dolayı savunma veya ifade verecekler, izaha davet yazıları ile devamlı karşı karşıya kalacaklar.
 
* Mali müşavirlerin mükelleflere gelen bu izaha davet yazılarından haberi olmadığında ise bu yasal süreç sonunda, haksız şekilde cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır.”
 
MA / Ömer İbrahimoğlu