Makbule Sevinç’in duruşmasına katılım çağrısı

img
MÛŞ - Evli olduğu erkek tarafından katledilen Makbule Sevinç’in annesi Adile Güler, kadın katillerinin cezalandırılması için 9 Haziran’da görülecek duruşmaya katılım çağrısı yaptı.
 
Kadına yönelik şiddeti her geçen gün arttığı AKP iktidarında, cezasızlık politikası da sürüyor. Son dönemde şüpheli kadın ölümlerine her gün bir yenisi eklenirken, failler yargı eliyle aklanıyor. Binlerce şüpheli ölüm de “faili meçhul” dosyalar halinde rafa kaldırılıyor.
 
MAKBULE’NİN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ
 
Mûş’un merkeze bağlı Xicik (Dereyurt) köyünden 11 Kasım 2021’de Erzirom’a giderken Necat Sevinç’in kontrolünde olan araçta bulunan evli olduğu Makbule Sevinç, Bostankent-Karameşe köyü yol ayrımı mevkiinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Fail Necat Sevinç, araç kapısının “kendiliğinden” açılması sonucunda Makbule’nin araçtan düştüğünü ileri sürdü. Ağır yaralı halde Muş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Makbule Sevinç, yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Olayla ilgili Muş Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatırken, yoğun bakımda tutulan Makbule ise 30 Aralık 2021’de yaşamını yitirdi. Soruşturma kapsamında olay yeri incelemesi yapan jandarma, Makbule’nin ölümünü kayıtlara “trafik kazası” olarak geçirdi. Fail, aradan geçen bir yıl 3 aydan sonra Makbule’nin annesi Adile Güler’in çabaları sonucu 2 Şubat’ta tutuklanarak cezaevine gönderildi. 
 
‘KAZAYA DAİR BELİRTİ YOK’
 
Fail Sevinç hakkında, “Eşi tasarlayarak kasten öldürme” suçundan hazırlanan iddianame, Muş 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
 
İddianamede yer alan Muş Devlet Hastanesi’nde görev yapan pratisyen hekim ifadesinde, Makbule Sevinç’in hastaneye getirildiği esnada giden araçtan düşmeyle uyumlu vücudunun muhtelif yerlerinde herhangi bir abrazyonun olmadığını, sadece kafasının sağ tarafından ve sol arka tarafından şişlik ile sol kulağında kanamasının mevcut olduğunu anlattı. Fail Necat Sevinç de savcılığa verdiği ifadesinde, aracın arka kapısının açılarak Makbule’nin düştüğünü iddia etti. Fail, Makbule’nin ne şekilde düştüğünü görmediğini, sağ tarafına düştüğünü gördüğünü, Makbule’nin düştükten sonra sürüklenmediğini, yaptığı kontrolde sağ dirseğinde sıyrılma gördüğünü, ilk etapta olay yerine aradığı yeğenleri Erhan ve Özcan'ın geldiğini, bu kişilerle birlikte Makbule'yi Erhan'a ait olan araca bıraktıklarını, akabinde olay yerine jandarma ekiplerinin geldiğini ileri sürdü.
 
‘FAİL MÜEBBET CEZA ALMALI’
 
Evli olduğu erkek tarafından şüpheli bir şekilde katledilen Makbule Sevinç’in annesi Adile Güler, kızının katledilmeden önce eve geldiğini söyledi. Anne Güler, “Eve gelirken belliydi katil Necat ile tartıştıkları. Fakat kızım hiçbir şeyini bize anlatmıyordu. Eşi onu dövse bile bize söylemezdi. Failin ailesinin evine gittiklerinde, orada da kızımı darp etmiş, fakat ailesi araya girmiş. Necat’ın aile bireylerinin içinde kızımın kafasına kül tablası ile vurmuş. Fail mahkemede, ‘eşimi yol üstünde ittim ve kafasına taşa vurdu’ diye savunma yaptı. Kızıma zulüm ve hakaret yapıldı. Biz bu durumu kabul etmiyoruz. Fail Necat’a müebbet ceza verilmeli. Bütün dünya bu ve bunun gibi katilleri tanımalı” diye konuştu.
 
KİMSE KAZA OLDUĞUNA İNANMADI
 
Kızı Makbule Sevinç’in nasıl katledildiğini anlatan anne Güler, şöyle konuştu: “Kızımı katlettiğinde hastaneye nasıl götüreceğini şaşırıyor. Sözde arabadan düştüğünü ve kendisinin de saatlerce başında beklediğini söyledi. Ailesi olay yerine geldiğinde jandarma da gelmiş. Fail Necat, jandarmaya kaza geçirdiğini söyleyince, jandarma da bu olaydan bir şey anlamadıklarını söylemiş. Kazadan saatler sonra, ameliyat edildikten sonra bize haber verildi. Doktorlar ameliyat çıkışı Necat ile konuşmuş olayı anlatsın diye. Necat olayı anlattıktan sonra doktor bunun bir kaza olmadığını ve darp edildiğini söyledi.”
 
‘KIZIMI GÖRMEME İZİN VERMEDİLER’
 
Anne Güler, iki ay boyunca gece gündüz hastane kapısında olduğunu, fail Necat Sevinç ve sorumlu doktorların kızını görmesine izin vermediğini dile getirdi. Fail Necat Sevinç’in kendisine hakaretten dava açtığını aktaran anne Güler, “Onun yüzüne bakarak kızımın katili olduğunu söyledim. Katil Necat’ın 6 şahidi vardı. Mahkeme sırasında bütün şahitler çelişkili ifade verdi. Hakim olay yerine keşfin gitmesini talep etti. Dilerim ki katil müebbet kalır. Kızımın bir gözü çıkmıştı. O gözünün hakkını kimse katilin yanında bırakmamalı” şeklinde konuştu.
 
ANNESİNİN MÜCADELESİ SONUÇ VERDİ
 
Olaya kaza süsü verildiğini ifade eden anne Güler, “Direk savcı ve avukatların yanına gittim. Savcıyla konuştum, bu olayın bir kaza olmadığını anlattım. Kızımın arabadan sürüklendiği iddia ediliyor, fakat tek bir kırık yok vücudunda dedikten sonra savcı da beni onayladı. Orada kızımın davasının takipçisi olacağımı savcıya belirttim. Fakat savcı dosyayı kaza diye kapattıklarını söyledi. Ben ısrarımı sürdürdüm, kaza olmadığını, katledildiğini vurguladım. Kızımın bütün otopsi sonuçlarını alıp Ankara’ya gönderdiler. Yılbaşına yakın tekrar savcılığa gittim. İki yıldır kızımın dosyası hakkında bir gelişme olmadığını, neden bir gelişme sağlamadıklarını söyledim. Sonra savcı sonuçların geldiğini ve darp edilme sonucu yaşamını yitirdiğini açıkladı. Necat kızımın katili. Birkaç gün geçtikten sonra İstanbul’da tutuklandı. Çok şükür kızımın hakkı yerde kalmadı. Ailesi ve fail Necat bir olup kızımı öldürdüler. Kızımın eltisi ve görümceleri kızım katledildiğinde, kıyafetlerini ortadan kaybettirdiler. Kızımın kıyafetlerini getirsinler. Hakim, savcı ve avukatlar bu kıyafetlerin üzerinde durmalılar. Neden kızımın kıyafetlerini ortadan kaybettirdiler?” diye konuştu.  
 
DURUŞMAYA KATILIM ÇAĞRISI 
 
“Kadınlar neden katlediliyor, neden kadınların hakkı savunulmuyor?” diye soran anne Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın hakları savunulmalı. Kadınlar katledilmek için doğmadı. 9 Haziran’da benim kızımın ikinci mahkemesi görülecek. Bütün gazetecilerin, kadın hakları savunucuların orada bulunmasını istiyorum. Türkiye’de benim kızım gibi onlarca kadın katlediliyor, kimse çıkıp itiraz etmiyor. Bugün eğer kızımın katili serbest bırakılsa, yarın başka katiler de serbest bırakılır. Katiller serbest bırakıldığında, onlara bir katletme hakkı daha tanınıyor. Bu katil serbest bırakılırsa, yarın gelip beni öldürür, öbür gün başkasını. Katiller ömür boyu tutuklu olmalı.”