KESK Semsûr’den 4’üncü ay deprem raporu

img

SEMSUR - KESK Semsûr Deprem Koordinasyonu, Mereş merkezli depremin 4’üncü ayı olmasına rağmen konteynırlara erişemeyen yurttaşların olduğunu belirterek, belediye ve yetkililerin su konusunda sağlıklı açıklama yapmadığına dikkat çekildi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Semsûr Deprem Koordinasyonu, Mereş merkezli depremin 4’üncü ayına dair hazırladığı raporu basın toplantısı ile paylaştı. KESK Semsûr Deprem Koordinasyon Merkezi’nde yapılan toplantıya birçok demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. Basın toplantısında konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) ve Koordinasyon Başkanı Abdullah Demir, depremin etkilerinin giderek arttığını belirtti.

Depremin üzerinden 4 ay geçmesine karşın barınma, beslenme, ulaşım, toplumsal hijyen, yaşam koşullarında yeterli iyileşme sağlanmadığını belirten Demir, “Yerel yönetimlere ait kamusal hizmetler, eğitim ve sağlık hizmetleri, geçimlik ekonominin canlandırılması gibi faaliyetlerde neredeyse atılmış adım yoktur. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler, ötekileştirilen topluluklar kendi kaderlerine bırakılmış durumdadır. Neyse ki toplumsal dayanışma ve inisiyatif kullanan kamu çalışanları ve halk sürecin toparlanmasına ciddi katkı sağlamaya devam etmektedir” diye belirtti.

‘KONTEYNIRLARA ERİŞEMEYEN VAR’

Depremin üzerinden 120 gün geçmesine rağmen halen çadır kentlerde kalan ciddi bir kesim olduğunu belirten Demir, “Hala konteynırlara erişemeyen vatandaşlar bulunuyor, depremzedeler çadır kentlerde ve mahalle aralarında ki düzensiz çadırlarda zor koşullarda yaşamaya çalışılıyor. Çadırların zemininde çoğunlukla mıcır yok, çoğunda palet gibi izolasyon olanağı da yok. Çadırlarla ilgili yağmura ve rüzgara karşı dayanıksızlık şikayetlerine havaların ısınmasıyla birlikte çadırların sıcaklığı eklendi. Konteyner beklentisi fazla. Konteynerlerin daha konforlu olması, su, tuvalet ve duş olanakları olanlar daha fazla isteniyor. Güvenlik ve çadıra görece soğuk olması da tercih de rol oynuyor” ifadelerini kullandı.

 “Belediyenin sağladığı şebeke suyu halen içilemiyor” diyen Demir, belediye ve yetkililerin halen su konusunda sağlıklı açıklama yapmadığını sözlerine ekledi.

ÖNERİLER

Demir, son olarak Koordinasyon’un önerilerini şu şekilde sıraladı:

 “* Şehrin yeniden inşa edilmesi çalışmaları demokratikleştirilmelidir. Bu çalışmalara toplumun tüm kesimleri dahil edilmelidir. Yine sendika ve meslek örgütlerini karar sürecinde söz sahibi olmalıdır. Toplumun karar sürecine katılacağı mekanizmalar yaratılmalıdır.

* Mülteci ve Roman nüfus başta olmak üzere ötekileştirilen toplum kesimlerine yönelik ayrımcılıktan vazgeçilmelidir.

* Yardımlar ve kamusal hizmetler kültürel gerçekliğe uygun sağlanmalıdır. Anadilinde sağlık, eğitim ve kamusal hizmetler yaşamsaldır.

* Başta sağlıklı içme suyu olmak üzere, temiz kullanma suyu, tuvalet ve duş olanakları geliştirilmelidir.

* Geçici yerleşim alanlarında ve evlerinin önünde ya da dağınık çadırlarda kalanlara yönelik yeterli sayıda çamaşırhaneler kurulmalıdır.

* Krize dönen barınma koşulları hızla prefabrik evler veya olanakları zengin konteynerlerle sağlanmalıdır. Adıyaman da yaz mevsiminin çok sıcak geçmesinden dolayı çadırlarda ve konteynırlarda yaşamanın giderek zorlaşacağında göz önüne aldığımızda tüm vatandaşların bir an önce kalıcı konutlar yapılana kadar prefabrik evlere yerleştirilmesi aciliyet kazanmaktadır.

* Geçici yerleşim alanlarının yönetimine toplumun ve kadınların katılımı sağlanmalıdır.

* Çocuklar ve gençlerin eğitim ve sosyal gelişimlerini dikkate alan toplum katılımlı kamusal programlar geliştirilmelidir.

* Deprem bölgesinde ikinci deprem olarak nitelenen enkaz kaldırma çalışmalarına son verilmeli, enkazların nasıl bertaraf edileceğine akademinin, meslek örgütlerinin ve toplumun katılımı ile demokratik bir şekilde karar verilmelidir.”